Catalog

mar yetiştirmek, bugünün karmaşık teknoloji ortamında çok zor. Elimizdeki kitap böyle bir insanı, mimarinin teknik ayrıntıları içinde kaybolmadan onu mesleğe hazırlayacak, benzetme yerinde ise, uçak gemisinden havalanacak ilk uçağa ilk ivmeyi kazandıracak bir mancınık işlevi amaçlamaktadır. Önce genç mimar adayı, gününden geriye götürülüp yakın geçmişimizde mimarlık eğitiminin ve mimarhğın nereden nereye geldiği konusunda, yaşanmış anıların katkısıyla dördüncü boyuta taşımakta, daha sonra Mimari'nin devinme alanı olan üç boyutlu çevrenin analizi somut örneklerle incelenmekte ve sonuçta bir mimarın bilmesi gereken Grafik Anlatım, Strüktür ve Ulaşım konularında kavramsal temel sayılabUecek ve öğrencinin eğitim sürecinde kendine yardımcı olabilecek somut bilgilere yer verilmektedir. Any Seçmeler/ Derleyen: Haluk Pamir/ Mimarlar Derneğı Yayınları/ 190 s Any, aralarında Peter Esenman, Bernard Tsctum, Arata Isozak, Rem Koolhaas gibi mimarlarla, Jack Denide, Fredericjameson gibi felsefeciler, edebiyat eleştirmenleri ve çeşitli disiplinlerden düşünürlerin biraraya gelerek oluşturdukları bir beraberlik. Any grubu öncelikli olarak yeni yüz yılda mimarlığın içinde olduğu dönüşümleri başka disipünlerin tartışma alanlarını da gözeterek anlamaya ve alternatif tutumlan tartışmaya çalışıyor. Bu tartışmalar başlıklar halinde tematik süreklilik içinde yer alıyor. Any (herhanei) sözcüğünün geniş tabanlı dil oyunu potansiyelinden yararlanarak, her yıl farlı bir ülkede Any'e eklenmiş bir başlık tartışmaya açılıyor. AnyHow, Any Where gibi... îşte Haluk Pamir, Mimarlar Derneğinin evsahipliğini yapacağı 'zaman' temalı (Anytıme) 8. Any toplantısı öncesinde daha önceki toplantı kitaplanndan seçilen derleme niteliğindeki kitabını okurlarına sunuyor. TUrk Mimarlar Cemiyeti'nden Türk Mimarlar Derneği 1927'ye/ Çetin Ünaltn/ Mimarlar Derneğı Yayınları/ 298 s. Elimizdeki kitap Mimarlar Derneği 1927'nin yaşam öyküsüyle birlikte bir meslek olarak mimarhğın Cumhuriyet dönemi tarihçesini de aktarıyor. Bir avuç insanın değişen toplumsal ve siyasal koşullarda sürdürdükleri çaba ile başlayan mesleki örgütlenme, meslek normlarının ve ilgili mevzuatın oluşturulması, kamu idaresinin 1 " ' geliştirlmesi, meslek alanının düzenlenmesi, v.b. sürecinin aşamaları anlatılıyor. Zamanı Olmayanlar tçin Gevşeme Kılavuzu/ Henrı Brunel/ Çevıren Can Erhan Kızmaz/ Chivı Yazılart/166 s. 38 yıllık yogo hocası Henri Brunel elimizdeki kitabında, günlük sıkıntılarımızı hafifletecek basit, etkili, hızlı ve kapsamlı 22 farklı reçete sunuyor. Kitaptaki reçeteler; trafikte, büroda, otobüs beklerken ya da dişçinin bekleme salonunda sıranızı beklerken kolayca uygulayabileceğimiz ve hayata yeni anlamlar katmak isteyenler için ideal. 'Gevşeme klavuzu' günlük yaşamın sıkıntılarından kurtulmak için basit ama etkili bir reçete... Artçı Sarsıntılar/ Yılmaz Uçar/ Bumerang Yayınları/ 90 s. Yılmaz Uçar'ın duru bir Türkçe ve akıcı bir dille yazdığı öykü kitabı 'Artçı Sarsıntılar'da, sıradan insanların günlük yaşamları, uğraşları, işleri, karşüaştıkları sorunlara ve zorluklara karşı verdikleri anlık tepkiler sıcak ve içten bir anlatımla okuyuculara sunuluyor. SAYFA 22 Kızlar Ağası Piçi/ Reşat Ekrem Koçu/Doğan Kitap/ 72 s. 24 yaşında olan Sultan Ibrahim'in hiç çocuğu olmuyordu ve başta Kösem Mahpeyler Sultan olmak üzere bütün devlet ricalini bir telaş almıştı, bu yüzden sultan Ibrahim'in koynuna her gün başka bir cariye sokuyorlardı ama nafile... Kızlarağası Sümbül Ağa, Padişaha sunnmak üzere emsalsiz bir Gürcü güzeli olan Zafire'yi kız niyetine 450 kuruşa satın almıştı. Fakat bir süre sonra Zafire bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Çocuk o kadar güzeldi ki Kızlarağası çocuğu evlat edindi ve ona Osman admı verdi. Ama nükteci îstanbul halkı çocuğa 'Kızlarağası Piçi' adını takmıştı. Bir süre sonra bir ramazan gecesi Haseki Turhan Sultan padişah'a bir şehzade dünyaya getirdi. Yer yerinden oynadı doğan şehzadenin onuruna üç gün üç gece donanmalar yapıldı. Bu arada Kızlarağası Sümbül Ağa Zafire'yi saraya sütnine olarak takdim etti ancak Sultan Ibrahim Zafire ve oğlu Osman'a daha çok ilgi gösteriyordu. Bu da Kösem Mahpeyker Sultan'ı çok rahatsız ediyordu... Reşat Ekrem Koçu kitabındaki öyküleriyle, Osmanlı tarihinin derinliklerinde bir gezintiye çıkarıyor bizi. Öykülerinden birinin adını alan kitap, 'Kızlarağası Piçi', için şöyle diyor Reşat Ekrem Koçu: 'Bu yazıları, tarihi istismar etmek için yazmadım. Bunlar tarihten çıkarılmış küçük küçük sahneler, portrelerdir. Modeller hakikidir, kişiler uydurma değudir. Hadiseler, yazdığım gibi cereyan etmiştir. Fakat bunlar, fotoğrafla çekilmiş değil, fırça, boya veyahut kalemle yapılmış resimlerdir. Oyle zannediyorum ki, bu resimler gençler ve halk için faydalı olabileceği gibi 'cemiyet ilmi'nin de işine yarayabilecektir.' tncelemeler/ Memet Fuat/ Adam Yayınları/ 430 s. Bir edebiyat eleştirmeni olan Memet Fuat 'Incelemeler' adlı kitabında, elli yıl boyunca yayımlanan kapsamlı yazılarını topluyor. Yazar elimizdeki kitabında, Milan Kundera, Yaşar Kemal, Eflatun, Cem Güney, Kemal Tahir, Oktay Akbal, Samim Karagöz, llhan Tarus, Tarık Dursun K., Vüs'at O. Bener, Muzzaffer Buyrukçu, Pınar Kür ve Ercüment Uçar'ın yapıtlarmı çeşitli açılardan değerlendirirken, okuru o yapıtlar üzerinde düşünmeye çağırıyor. Başlangıçtan Günümüze Dersim Tatihi/Alı Kaya/Can Yayınları/ 560 s Elimizdeki kitapta; Türkiye tarihi içinde Dersim adının anlamı, Dersimlilerin kökleri, aşiretlerinin tarihsel durumları, yazılı tarih öncesi ve sonrası olayları ve gelişimleri, bugünkü Tunceli'nin genel konumu, idari, sosyal, ekonomik, yapısı, Tunceli'nin günümüzdeki sorunları ve bu sorunlara çözüm yolları yer almaktadır. Cinayet Oyunu/ Ruth Rendell/ Çeviren: Ayşegül Demir/ Doğan Kitap/ 2% s. 'John gürültü karşısında acıyla irkildi. Bu his akıldışıydı biliyordu. Kendisine şiddet kurbanı birisinin ölduğü bir yerin kutsal olması gerektığini söylüyordu. Kızkardeşinin öldüğü yerin üzerinde kimsenin değil içip gülüp, çene çalmak, bir daha ayak basmaması gerektiğini söylüyordu. Adamlardan birinin umursamaz kahkahalarıyla irkildi yeniden. Olanları unutmaya çalışarak, oraya gitmemiş olmayı dileyerek, düşüncelerini yanında taşıdığı şifreli mesaj üzerinde yoğunlaştırmaya çalışarak motoru eve doğru sürdü...' Dünyanın en ünlü polisiyegerilim yazarlarından Ruth Rendell, bu kez karmaşık bir cinayet öyküsünün içine çekiyor okuru. Kışkırtan, ürperten ve şaşırtan anlatımıyla polisiyegerilim tutkunları için ideal bir kitap. Sanayi Toplumunda Kriz/ Norman Bırnbaum/ Çev Tarkan KaratekınFılız Ülgüt/ Babıl Yayınları/ 198 s. Sanayi toplumu tartışması, sosyal bilimler dünyasmın gündemine özellikle îkinci Dünya Savaşı'nın ardından girdi ve 6O'lı yılların o çalkantılı dönemlerine iyiden iyiye yerleşti. Îşte Norman Birnbaum 'Sanayi Toplumunda Kriz' adlı kitabıyla 6O'lı yülarm sonlarında bu tartışmaya katıldı. Birnbaum sanayi toplumu kavramını, sınıf, iktidar ve kültür gibi çeşitli yönleri bağlamında Avrupa'nın bazı sanayi ülkeleri (Almanya, Ingiltere, Fransa) için ne anlam ifade ettiğine dikkat çekiyor. Sınıf, iktidar ve kültür kavramları özellikle 20. yüzyılda karmaşık bir yapıya büründü ve analitik tartışmayı zorunlu kıldı. Yazar kitabında karşılaştırmalı bir yöntemle bu çeşit bir analize yöneliyor. Ayrıca kitap derin bir bilgi birikimini ve analitik yöntemi özlü bir anlatımla aktarıyor. Tarladan Sofraya Tarım/ Abdullah Aysu/Su Yayınları/ 396 s "Tarladan Sofraya Tarım"ı geçen sayımızda tanıtmıştık ama bir yanlışlık sonucu yazarının adı ve içeriği tashih hatalarına kurban gitmiş. Yeniden veriyor ve yazarı ile okurlarımızdan özür diliyoruz. Türkiye çiftçisi, gelişmiş ülke çiftçilerine ve yabancı tekellere büyük tarım şirketlerine feda edüiyor. Buna da "Tarım Reformu", "Tarımda Yeniden Yapılanma" diyorlar... Bu kitapta reformunu ve özelleştirmelerin Türkiye'deki uygulanış biçimleri tartışıhyor. Ve bugünkü IMF ve Dünya Bankası yaptırımlarının Osmanlı Devleti'nin sonunu getiren Düyunu Umumiye ve Reji tdaresi'nden farkının olmadığını kavrayamayan hükümetlerin politikaları eleştiriliyor kitapta. Aşka Tövbe/ Kerime Nadir/ Doğan Kitap/ 148 s 'O geceden sonra birbirimize büsbütün yaklaşmış bulunuyorduk. O yaz bitinceye kadar gizli köşelerde dakikalarca dudak dudağa, kucak kucağa kaldığımız olmuştu. Eğer bir olay hislerimizi perişanlığa vardırmasaydı, bu hayat sade bir yaz değil, bağlılığımızın üzerine resmi bir düğün atılacağı tarihe kadar böyle yıllarca devam edebilirdi. Bir kâbus şeklinde yaşadığım o olay, ömrümün meşum bir hatırası olarak kalacaktır...' Doğan Kitap tarafından 'Aşka Davet' dizisi kapsamında yayımlanan Kerime Nadir'in 'Aşka Tövbe' isimli kitabı, biz okuyucuları deniz kıyısı serinliklerine alıp götürüyor. Bir yaz romanı olan Aşka Tövbe'de hüzünlü bir uçardık var. Kerime Nadir'in hemen her eserinde karşımıza çıkan aşk kırgınlığı sahneleri, Aşka Tövbe'nin o dingin, akıp giden havasma yer yer fırtınalar taşıyor. Şakasıyla renkliliğiyle sürüp giden roman, birdenbire, bu sahnelerle hüzün yumağı olup çıkıyor. Boğazın Şövalyesi/ Faruk Mercan/ Zaman kılap/ 256 s Bundan bir yıl önce Türkiye gündemine bomba gibi düşen Uzeyir Garih cinayetinin sır perdesi, katilin yakalanmasına rağmen, hâlâ aralanamadı. Uzeyir Garih'in cinayete kurban gittiği tarihte, Alarko Şirketler Topluluğu dünyanın önde gelen şirketleriyle ortaklıklar kurmuş ve geniş bir coğrafi alanda faaliyet göstermişti. Öte yandan Garih, beklenmedik ölümüyle ortaya çıkan gizemli iç dünyasını ailesinden bile saklamaktaydı. Faruk Mercan'ın polisiye tadında bir belgesel niteliğindeki kitabı, 'Boğazın Şövalyesi'nde, işadamı Uzeyir Garih'in işte bu bilinmeyen dünyasını, cinayet dosyasındaki karanlık noktaları ve suikast senaryolarını ele alıyor." CUMHURİYET KİTAP SAYI 658