Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
T CAPAN Roberto Pazzi/ Şiirler/ Çeviren: Nevin Özkan . Sürahideki Şarap Gibi . • "Sen yolun yarısında kendine kış molası veren vazsın." Şair ve romancı Roberto Pazzi 80'li yıllarda ortaya çıkan yazar sınıfına aittir. On yıllık bir uzaklıktan baküınca, sözü edilen dönem Italyan Edebiyatı'nda yirminci yüzyılın en kayda değer sürecini kapsamaktadır. Öncelikle 80'li yıllar, Italyan kültürünün düşünsel ve siyasal bağlamda katı kurallarını koymaya çalışan öğelerden kurtulma sürecidir. Sanatçı Liguria kıyılannda, Amelia kentinde 1948 yılında doğdu. Daha çocuk yaşta şiir yazmaya başladı. 7 0 ve '80'li yıllarda yeni şiir denemeleri hazırlayan Pazzi, uzun yıllar öğretmenlik yaptığı Ferrara kentinde yaşamını sürdürmektedir. "La Gravitâ dei Corpi" ("Bedenlerin Ağırlığı") adlı şiir derlemesi Pazzi'nin bir anlık yaratıcı gücünün ürünü değildir. 19871998 yılları arasında kaleme alınmış, dolayısıyla en azından altı romanı ile aynı dönemde yazılmıştır. Akıl defterimde bugün için ' ' yazılı değil hiçbir sey, boş bir gün anlaşılan tümüyle. , Kapılıp gittiğim bu kutsal günde eskiyen şarabın yıllanmışlığını yaşıyorum içimde her dakika bir ay her saat bir yıl gibi. * • , ** . 5,. • ' Ancak akşama doğru, * *"'<** erişince yetkinliğime, sunacağım kendımı birilerinin susamışlığına. Zil çalıyor Kapımı çahp duran da kim? Bir aşağı, bir yukarı koşuyorum ama yoTk kimse. Yine de çalıyor daha, ,, „ ( ( ) „ bekliyorum ' ' • bana ses versin istiyorum, kıpırdamıyorum. Kimsin? Çocukken duvarın gerisinden gözlerini yarmış, beni gözetlediğini bilmek ürpertirdi içimi. Senin o zaman olduğun kişiyim ben bugün, beyaz bir sakalım var yakamın üstünde yaşh görünümlü bir çocuk bekliyor seni, ama çok zaman kalmadı, kırsana şu gururumu. Hep bu karşılasmayı düşledim yaşam boyu yaşamımı ikiye rjölsün, dedim, işte yine kapıyı çalıyorsun, ne yapacağım ben şimdi? Sana doğru koşsam yoksun, burada durup beklesem, aynmsamazsın bile beni, Tannm, aç şu kapıyı, haydi! (nasıl olsa biliyorum senin geldiğini.) Roma'nın ışıklannda Gitme isteği, kalma istencesi, kollarını açmış beni bekleyen dünyanın görüntüsü, buluşmaya dek gececek olan zaman, yatışıyor boşluğu aoldurma saplantısı, bu gece ölenlerin adları, yeni doğup, henüz adı olmayanlar; dün ve yarın beni sayısız insandan ayıran çizgi, yükselerek göğsüme varan kabank deniz, değişen kıyı şeridi, haberler, ardı ardma dizilmis sözcükler, bellek kirli bir tahta, üzerinae silinmemiş işaretler, düşlerin durduğu ve yitip gitmediği sahne, ve güneşin altındaki belirsiz ışık önce yenik düşüyor, sonra yeniden alevleniyor. Işıöın bu ölüp dirilmesi açfığımızı tazeliyor, besfiyor bedenimizi, yüceltiyor ve ayınyor bir zamanlar tek bir beden gibi birlikte olduğu gölgeden. Yeni kalem Akıp gidiyor yeni kalem beyazı bulgulama uğraşı içinde sessizlikleri kırıyor eskil bir renksizlik içinde :> Ulaşmayı utnuyor geceden önce •' • dinleneceği sınıra. Sözcüklerin gecesi olacak, düşüncenin erkine güç veren hiçbir şey önüne geçemeyecek duyguların serüveninin. Sabah Hoş olmayan sabah > akşamdır insana zor gelen uykuya dalmak yanında biri olmadan sana bir şeyler anlatacak ve sabahı gözlerinde uyandıracak. tstek Ve bu eskil arzu bir türlü tükenmek bilmeyen SAYFA 18 ! yıllar, yıllar geçse de. Ne yapacağım ben, ne yapacağım yarın? Kim bağışlayacak zamana yenik düşmemiş arzusunu daha delikanlı bir ihtiyarın? tkikıyı Sen yolun yarısında kendine kış molası veren yazsın. Çok dolambaçlı bir dönemeçte kaynağını anımsayan ırmak gibi, yaşamının akışını görmek için dönüp baktın geriye. Bense öbür kıyıdan duyumsuyorum ne zamandır döküldüğünü nehrin denize tüm ırmaktan eser yok, daha hızlı akan bir suyun son damlası. ^ Gel şimdi gidelim, birlikte çıkaralım kıyılardan o damlayı. Ne zorlu dönemeçlerde sakin sakin akarak yitip giden eski nehirleriz, • ne de yalnızca aşağılara ulaşmak sevdasıyla sağa sola çarpa çarpa inen gencecik ırmaklanz biz. Sen ve ben, birbiriyle kesişmeyen iki kıyıyız. CUMHURİYET KİTAP SAYI 549 Deniz korkusu Geri çıkabilsem akıntıdan ulaşabilsem bir kaynağa yeniden ... Bir tatlı su balığıyım ben korkan, denizde kaybolmaktan ve yazgısını duyumsayan ta uzaklardan. Bir Yüz Yalnızca Bedenimin çocuğuyum günahım bu benim Ayrımsıyor gözler geçmişteki farkh çizgisini birçok yüzün eriyip kaybolan, binlerce kez öpülmüş tek bir yüzde.