24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

K I T A P O B O L L Ü B U L M A CA İJOBR MUMCUOÖ.U L|10 F Öncc aşağtda tanınıları verilen sözcükleri bul | 1 1 maya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerinc gclecek biçimdc yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara gore bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karclcre aktann. (Kara kareler iki sözciik arasıııı güsterir. Bir satırın sonunda kara karc yoksa, bu, ADI, SOYADI: sözcüğün alttaki ADRESİ: satınn başına sarktığını gosterir). Bulmacatamarnlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağtya doğru bir ^aiıin adını oluşturacak; bulmaca kurelerindeysc, aynı şaırin "Insan Şiir Dcftcri" Yayınlan'nca yayımlanan "Seçme Şiirlcr"inden bir alıntı ortaya çrkacaktır. Tanımlor ve sözcükleriniz: A. "O maı şey scnı yuttukça haykırır, bağırır/ Fakat... olamazsın." (Tcvfik Fikrct) 8 30 43 64 58 B."... Olmayan Sular" (Pınar Kür'ün biröykü kitabı). 82 53 18 80 51 C. "Yaşamayı bileydim yazarmıydım hiç şiir?" Yaşamayabileydim yazar mıydun hiç şiir?/.. !/ Ya bileydirn.7 Yazaı: Mıydım/ Hiç: Şiir." (tsmct Özel). 23 41 67 79 70 77 D. "...larttı Son Günü" (Sclim lleri'nin biröykü kitabı). 38 27 4 59 24 13 32 E. "Sinekli Bakkal" yazarının soyadı. 15 17 69 78 52 11 F. Sylvestır Srallonc'nirı sinemada yarattıgı bir tip. 50 10 47 6 33 G. Yavuz Turgul'iın bir filmi 25 54 28 66 76 12 II. Hekimlcrin akdjVri dinlerken dııydtıkları patolojik ses. .1 *\ Aşık peygambenin vedinci sanatı Dünya sinemasının haşarı dahisi Godard bin sayralık kişisel sinema ansiklopedisinde sinema aşkının ctnoloiisini, tarihini, iaeolojisini aniatıyor son derece öznel bir gözlükle, sözcükler, resimler ve anılarla. RAGIP DURAN Hazreti Musa'ya kızıyor. "Musa hemen, "Resim yapmayacaksın' demiş. Keşke sussaymış. Ama yine de konuşmuş iştc" diyor, sinemadan başka Tanrı, filmden başka Peygamber tanımayan Godard. "Bir film yapmak her şeyi reddetmektir" diyen sinemacı, son 3040 yılın sinemasal ama kişisel bilançosunu yaparken kendini, dostlarını, düşmanlarını da aniatıyor birkaç cümlede. Mesela, Gerard Depardieu'nün Cassavetes'i destekledi fiini hatırlatıyor ama "Biraz daha erken destekleseydı belki de Cassavetes ölmeyecekti" diyor. EricRohmer'leolan dostluğunu keyiflice aniatıyor sonra da sızlanıyor: "En son Rohmer'in evine gittiğimi hatırüyorum. Bizim eve ise herkes gelir. Herkes mutfağın, tuvaletin filan yerini bilir de biz başkalannın evini hiç bilmeyiz. Hiç kimse, gerçekten hiç kim se beni evine davet etmemiştir". Küçük yaşta ailesi ile anlaşmazlığa düştügü için evden atıldığını yazan Godard, Çocuk Esirgeme Kurumu benzeri yerlerue kaldığını, hırsızlık yaptığını da itiraf ediyor ama ailesiyle arası hep açık. Annesi babası küçÜK Godard'a Rizarmıs: "Hırsızlık yapıyorsun, üstelik de başlcasmı dei*il gelip bizi soyuyorsun". Godard, hep bir kalmış, birev olmuş, bireysellig'ini geliştirmiş hatta öireyci olmuş: "Evet yalnızdım, bu gece düşlerimle yalnızdım". Sevdiği gazete Liberation, okudu&u dergi anarşist Charlic Hebdo. "Bu flcisi işgal altındaki Fransa'da Londra Radyo su gibi..." Godard'ın Milli Eğitim sistemi konusundaki saptaması da ilginç: "Milli Egitim, Lozan garı gibidir, 45 yıldır inşaat süriiyor". Televizyonun toplumda onurlu bir konumu olduğunu yazıyor Godard. Karamizah. Sonra yine yakınıyor. Fransa'nın en prestijli eğitim kurumu "College de France bir sinemacı olarak beni reddedince bunu bir kez daha anladtm. Sinema pek onurlu değil". Sinemanın doğumdan ölüme insana eşlik ettiğini, hatta daha da ileri giderek sinemanın insanlıgın bizzat kendisi olduğunu yazan JeanLuc Bey, Dünya Futboı Şampiyonası hakkında da şu gözlemi yapıyor: "Bütün bunların sonunda Fransız Milli Takım kalecisi Barthez'in McDonalds'ı kucaklayacağını bilseydik...". Godard'da daha önce Yılmaz Güney'de okuduğumuz nrojeler de var: Kamerayı sırtlayıp sıraaan bir insanın bir gününü olduğu gibi filme çekmek. Ya da bir tenisçinin ama sıradan bir tenisçinin tüm maçını degişik kameralarla saptamak. Abidin Dino'nun yaptığı gibi bir iutbol maçını spor programı için değil de sinema salonfarı için kamerayla izlemek... Godard, sinemacı, yazar, tarihçi, etnolog, aşık. Eli kamera tutuyor, gözleri çok insancıl bir vizör, montajı fcvkaladc. Hayatla ilişkisi Çin mutfağından esinIcnmiş: Ekşitatlı! Biraz da vasiyetname kategorisinc girebilecek kitap aslında bir şekerpareyle sonuçlanıyor: "Bir insan rüyasında cennete gitse ve cennete gittiğini kanıtlamak için kendisine bir çiçek verilse ve bu insan uyandığında elinde çiçeği bulsa, n'olur o zaman? Ne denir? Işte bu insan bcnim!". • "Histoire(s) du cinema"/ JeanLuc Godard/ GallımardGaumant/ Dört Cilt/ 972 i. SAYFA 23 ]eanLuc Godard ve Sinemanın Tarih(ler)i J. Peridc Celal'in bir rornanı. 57 26 14 3 37 19 63 48 44 5 42 7 45 71 2 68 K. "Işteduvaıdakiölü nsimler,yerdekibuboz halı, başucumda yatağıraın opalin bir ... ve siyah dcri kaplı dcrin deflerler" (Enis Batur). 31 49 74 29 55 L. "Tarifinc gnmemektir.../Tarifegclirmi hiç Mcvla." (Mualhrn Naci). 21 20 9 36 M. "... müzclerın hcpsi bazı evleri büyiik bir öııcmlc sunarlar." (B. R. Eyuboğlu). 40 39 56 72 46 456. sayının çözümii A. Bayındır, B. tnuit, C. Ryn, D. Dostlukların, E. îren, F Rıza Zelyut, G. Ibibık, H. Karb Kayın Ormanı, l'. İÜ, J. Sızım Sızım, K. Irs. Şiir: 'sczdin tiünyanın sızılarını uzaklannızı yonttum bir yokluk bir ayna birdir ikisiErtan Mısırh* 456. sayımızdan kltap kazananlar: Istanbıd'dan Tülay Alpseyıneıı, Ankara'âatı Canan Özdenkoş, Tamer Araz, Hakan Kıldokum, Can Bican, tzmtr'dctr Gülçin Özpckcr, U. Erdcm (ninbaj, Mehmet Çafışkıın, Zongıddak'tan: Mustafa Aülla, Miiray Kasapoğlu, Tacettin Gııleç, KırkLrch'deıı Dilck Beyoğlu, Bilge Konak, Mıılatya'dan Beşir Bayraktar, Ali Canpolat, Muğlu'Jan. Mchmct Murat Tan, Vethiye'den: Oylan Toksıiz, Samsun'dıırr Haklu Cem Çarpan, Lki'ndcrun'dan. lircan Coşkun, Ivnü'tetr: Elil Sanısa, Adana'dan: Zcyncp Devcci, Tunıcli'dcıı Ni'y Şıihbay, Kım\tj'ıLın Ncsrin Eskalcn, bıleak'ten. Scda Tekten Y.ışar, nartın'dan Şcndur Çiftçi. 62 7 35 I.J. D. Sfllırtgcı'ın bn ıııınıını. 1 22 16 73 65 81 61 60 75 34 CUMHURİYET KİTAP SAYI Ekim 1998 tarihli Çarşamba günkü Liberation eazetesi kapağını olduğu gibi, ilk dört sayfasını ve başyazısınıJeanLuc Godard a ayırınca, gencl olarak kültürün, özel olarak sinemanın, bizim örneğimizde de Godard'ın piyasaya yeni çıkan kitabının ne kadar önemli olauğu ortaya çıktı. "Godard sinemayı yeniden yapıyor" başlığı ile sunulan dosya, kısaca JLG olarak anılan Godard'ın "Sinemanın Tarih(ler)i" başlıklı dört cilrten oluşan toplam 972 sayfalık kitabını tanıtıyor, sinemacı, yazarla uzun bir söyleşiyi içeriyor ve kitaptan alıntılar aktarıyor. Isviçre asıllı sinemacı sadece Fransız değil dünya sinema tarihinin en önemli yönetmen ve teorisyenlerinden biri. 50'li yılların ortalanndan itibaren sinema dünyasına ünlii "Les Cahiers du Cinema" dergisinde film eleştirmeni olarak giren Godard, kcndine nas sinema dili, siyasal angajmanları ve hep yenilikçi (kendisi zaten Yeni Dalga'nın Amiral Gemisi) hep şaşırtıcı, fakat aynı zamanda hep solcu, hep düzen karşıtı kimliği ile ön plana çıkıyor. Bugiin 68 yaşındaki yönetmen, söyleşilerde hâlâ parasızlıktan yakınırken, ikiüç yılda bir yaptığı filmlerle büyük tartışmalara yol açmaya devam ediyor. 70'li yıllarda Maoculuk bayraktarlığı yapan Godard, 80'li yıllarda da videoyu yeni bir görsel araç olarak kullanıyordu. Godard'ın yeni kitabı, aslında Godard'ın sinema aşkının uzun ve ayııntılı bir itirafı. Ama trajik bir itirafı, çünkii "7. Sanat, hayatı olduğundan daha gerçek göstermeye kalkıştığı için öldü". Yaklaşık bin sayfalık kitap, kimi zaman dahice buluslar, kimi zaman yakınma ve sayıklamalar kimi zaman da gerçek ama öznel bir sinema tarihi olarak akıyor. Re Mmler var bol bol, film karelcri var yüzlerce, şarkılar, şiirler giriyor sayfa aralanna, Otis Reddıng, Leonard Cohen, Rita Mitsouko'nun sesleri karışıyor yazıya. Sonra ressamlar ve fotoğraf sanatçiları boy gösteriyor sinemanın bu hayali mü/.esinde: Picasso, Man Ray, Goya... Romancılar yazarlar da uğruyor JeanLuc Amca'nın Yerine: Malraux, Rrecht, Freud, Lacan... Ve tabii ki sinemacılar baş köşede: Vertov, Renoir, Welles, Cassavetes. Binl)ir sinema tanımı gülümsüyor sinemanın bu esrarlı ansiklopedisinde, mesela "Film, bir kızvebirtabancadır!" Sinema a^ığı Godard bu aş,kını yazıya dökmüş ama karamsar bir pedagoji içeriyor kitap. Kendisini bir etnolog olarak görüyor Godard. Sinemayı değil sinema tutkusunu çözmeye çalışıyor satırlarda, resimlcrde ve seslerde. Tıpkı Ece Ayhan'ın kendisini etikçi olarak algılaması gibi. Godard, dünya sinemasının F.ce Ayhan'ı... Godard'da sinema din gibi. Onuıı için 458
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear