Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
me'nin gittiği cn uzak yer isc Londra (1). Fvet, liscyi bitiren Stephane Şens Sicil Bürosu'nda iki yıl çalıstıktan sonra, keıı dinden yedi yaş büyÜK, çocuk bakıcısı, Alman Marie Gcrhardc ilc I.ondra'ya giderek hoşlanmadığı işinden kurtulıır. Amacı, Amcrikan şairi Edgar Allan Poe'yu (1809 1849) daha iyi okuyabil tnck için Ingilizcesini, ilcrletmek. Maria Gerharde ilc Londra'da evlonir. Fransa'ya döncr. îngilizce bilgisini belgeleyereK, Akdcniz Bölgesi'ndeki küçük taşra kenti Tournon Lisesi'ne yardımcı îngilizce öğ retmeni olarak atanır. Kn gü/el şiirlerini, Mavilik, Çiçekler, Sızı (Soupir), lmbat (Brise Marinc), Şiirin Armağanı (Dondu Poeme), Azize, 1 lerodiade ve Kır Tanrısı'nı bu küçiik kentte yazar.} lenüz yirmi iki yaşında, ama rüzgârdan ve romatizmalanndan yakınıyor: "Romatizmalaryüzünden yerimden kıpırdayamıyorum, iskemleye çivilcndim. Toıırnon'u ebediyyen perişan cdcn korkunç karaycle haraç ödiiyorıım. Rüzgâr tozu dumana katıyor burda. Hava bulanık vc buz gibi. lnsanın içini karartmaya tck başına bu bilc yeti yor." Tournon'daki îngilizce öğretmeni, yeııi evli şair delikanlı bir dostuna "sadc vedinginr>iryaşam"derkendoğruyusöylcmiyor. lmbat'ta konuşan sanki yirmi iiç yaşındaki bu genç dcğil de, kırkı aşmış, yıpranmış, kaçıp kurtulmak isteycn, kırkı aşkın bezgin bir adam: "Dcvirdim sayfaları gönlümdc yine hüzün var / Kaçmak! oralara kaçmak! Nasıl da mutlu kuşlar/ Cöklcrlc köpükler arasında kanat çırpmaktan (...) Hüzün bu, acımasız umutlarla aldanıyor/ Sallanan mcndillerc yine inanıp kanıyor." Çağdaş Parnesse Dcrgisi on şiirini yayımlar (12 Mayıs 1866) Dostu Cazalise'e yazdığı mcktupta çok yorucu bir yıl geçirdiğini söylüyor. "Korkunç bir yıl geçirdim; düşüncem kendini de gözden geçirip 'sa( bir kavram'a ulaştı. Dolayısıyla, bu süreç içinde pek garip şeylerin acısını çektim. Ama, şükür ki ölıiyüm ve ruhumun atılabildiği en rozil bölge ebediyet (...) lnan, şimdi ncsnclim vc tanıdığın o Stephane değilim artık, tinscl cvrcnc cn uygun varlığım, benim aracılığımla kendini germek vc geliştirmek zorunda." Görüyoruz ki, öğrencilik yıllarında "Ya Beranger gibi bir şair ya da rahip olurum" diyen Mallarme yavaş yavaş yapısında zaten var olan metafızik bircvrcne doğrıı yoncliyor. Poe'nun şu sözünü Baudelaire gibi Mallarme de hen kendinc ilke edindi: "Sa nat, duyularuı doğadan rulıutı örtüsü arasında algıladığı şeyin yeniden üretimidir. Doğada var olan şeyi öyküncn kimsc, bu öyküntü ne kadar gerçek olursa olsıın, kutsal sanatçı adını lıak cdcmez." üncc trajedi olarak yazıp sonra uzun şiire çevir diği vc ölünccyc kadar bitiremediği Hcrodiade hakkında dostu Cazalis'e şunla rı yazar: "lşte yine kararlı bir biçimde çalışıyorum. I Ierodiade'ıma sonunda başlayabildim. Dehşet içindeyim, zira nesneyi dcğil doğurduğu sonucu bctinılemck şeklinde açıklayabileceğim çok yeni bir şiirscli fışkırtması gercken bir dil icat ediyorum. Bu yeni şiirsel dilde dizc sözcüklerden değil niyetlerden oluşmalı vc izlcnimin önündc tünı sözler bilinmdi. Bilmcm anlıyor musun beni, yapıtımı gerçekleştirebildiğimde bcni onaylayacağını umuyorıım. Çünkü ömrümde ilk kez başarınak istiyorufn. Eğcr başaramazsam bir daha kalemi climc almam." Mallarme, bunda i/lcnim sözcüğüyle "dııyuların ruhun örtüsü arasında, doğadan algıladıöı şey"i kastediyor. Ve Poe gibi Mallarme de bu acıklamalanyla scmbolizm'in ipuçlarını vcriyor. I lerodiadc'ı bitiremcz, gelecck kışa bırakır, Kır Tanrısı'nı yazar. Bu da tiyatro şeklinde. ()ynaması içjn l'ransı/ l'iyatro su'ııa öııcrir. )üridc bulıınan Banville vc (,oc|uclin "yalnı/ ^airlcr anlayabilir" ge rckçesiylc rcdılcderler. I lcrrıirdııygıısallığa, lirizmc, kısaca ronıantizmc karşı koCUMHURİYET KİTAP SAYI 458 yan MallarırJc ıçin sanat yapıtı bir düştür, ülküscldir, tülün ardındaki gölgcdir, buhardır. Gcıçck yaşamdan kopuktur. l'i yatro yapıtları d.ı, bu nedenlc sahncyc konulamaz. ()ysa Mallarme kendini tiyatro alanında başarısız k.ıbul eder, bu kez He rodiade'da değiştircrck, tiyatro şeklinde değil de uzun şiir (poeme) olarak yeniden yazmaya başlar. Avignon Lisesi'ne atanır (1867). Anlaşılmaz, soyut yapıtlarından biri olan Igutur adlı öyküyü yazar. ()ğlu Anatolc dün yaya gelir. Condorcet Lisesi'ne atanır, Paris'c ycrleşir (1871). Yazının, şiirin ağır ışçısidır Mallarme. Hatta ağır işçiden bile öte. Yazamadığı zaman yaşayamaz, ruhsal bunalımlara düşcr, ölümcül dcprcsyonlara gircr. Yazma süreci dc perişan eder onu, güçsüz kalır. Tck kurtuluş doğumdadır. Ancak ürün tamamlandığı zaman esenliğe kavuşur. Çcktiği bu yaratma sancısının izlerinc şiirlerinde de rastlanz: "Boşuna çekiyorum ülküyü çalan halatı / Bir tutam tüy söylüyor soğuk günahlarımı / Scslcr usul vc kof geliyor kıılağıma artık / Ve bir gün, yorgun boşuna çekmekten bu ipi / Taşı atıp ucuna asacağım kendimi" (Zangoç şiiri). "Bcynimin cimri vc soğuk arazisindc / Gece yeni bir çukur kazmaktan yorgun (Acı dinlenmeden yorgun)", "Duru alay, kayıtsızca güzcl çiçekler gibi / Çorak, kısır bir hüzünler çölünün arasında / Dehasına kargışlar yağdıran güçsüz şairi / Eziyor ölümsüz maviliğin ağır sisinde (Mavilik)", "Denizdc ıslanan yürcğimi bu yolculuktan / 1 lıçbır şey durduramaz, ne gözlcrin yansıttığı / () yaşlı bahçelcr, nc lambanın tenha ışığı / Aklığın savunduğu boş kâğıda bakıp duran (lmbat)", "Ürperdi nıavi ve kısır yalnızlık (Şiirin Armağanı)." Şairin şiirlerine en çok giren sözcüklerdcn biri de kısırlık, verimsizlik, çoraklık, sterilite. Yorucu vc yıpratıcı bir çalışnıa içinde olduğu halde hep kuşkuluydu, ba şarısızlık endişesi içindcydi. Ünlü lmbat şiiri de bir duygımun eseridir. Onündeki boş kâğıda bakıp duran şair kurtuluşu, karısını vc çocuğunu bırakıp başka ülkc Ierekaçmakta arar Dört şaıı clc avuca sıgnuyordu. Baude Iaire ölümsüz dizelerini bütün akımların dışında yazıyor ve gelecekte kurulacak olan surnaturel ve supematurel, sembo list, dadacı, gerçcküstücü tüm akım vc okullann kapilarını şimdiden aralıyordu. Soğuk plastik güzclliğe başkaldıran Vcrlaine, tiil altından göriincn örtülü güzel liğc yoncliyor, geleneksel biçimin yanı sıra yeni biçimlcr, yeni dizeler araştırıyordıı. Rimbaud Mayıs Sürgünü'nu uyaksız, Gcmicilik vc Dcvinim şiirlerini ölçüsüz, özgün dizclerle yazdı. Mallarme isc Parnasse Okulu'nu biçimde değil, şiirin öziinde yaptığıdeğişikliklerle yıkı Yazmm ağr işçisl yordu. Açık anlatıma, nesnelerin adJandırılmasına karşıydı: "Bir nesneyi adlandırnıak, şiirin bütünü azar azarbıılarak ortaya çıkarma mutlulıığunun dörttc üçünü vok ctmektir. Nesneyi esinlemek, işte düş budur. Scmbolü olusturan bu gizcm en ctkin bir biçimde şöyle kullanılabilir: Bir ruh halinı göstermeliyiz ya da tersine, bir nesneyi scçip, bir dizi çözümlerle, bir ruh durumunu ortaya çıkarmak için, nesneyi azar azar çağnştırmalıyız" diyordu. Dört öncünün hazırladığı ortam sonu cıı, yeni akım sembolizm, 1886'larda gün ışığma çıkar. Kimi clcştirmenlcre göre Mallarme, öncıi olmaktan da öte, yeni akımın bizzal kurucusudur. Sembolizmin ilkeleri şöyle özctlenebilir: Soğuk plastik güzclliği öğcn özdckçi ve olgucu (positiviste) Parnasse'cılara tepki olarak sembolistler ülkücülüğü (idealisme) vc sezgiciliği (intitionisme) savunurlar. Onlara göre güzellik ülkelere ve dönemlcrc göre değlşkendir. Duruk'un (statiqııe) karşısında yer alır, oluşumu (devcnir) kutsarlar. Örtülü güzelliği severler, doğaya, nesnelere, olaylara buğulu bir camın ardından bakarlar. Anlamda da örtülü güzellikten yanadırlar, gerçeğin yalın, çok açık biçimde dcğil simgelerle sunulmasını, okurun şiirin anlamına, bilincin yanı sıra, bilinçaltıyla ve sezgilerle yaklaşmasını istcrler. Sembolist ozan konuya, bir sembolle ya da birden çok sembollerden olıışan sözcükler topluluğuyla girer, düşünceyi geliştirir, açar ve ana düşün'ü (mereidee) ortaya koyar. Duyular (renk, koku, ses vbg) düşüncelerin işaretleridir, düsünccyc duyulardan gidilir. Ozan sembollerle, sözcükler ve simgelerle duyular arasında iletişim ağı kurar ve böylece ruhsal gerçcğe ulaşır. Şiir yüreğin bir şarkısıdır. Sembolist ozan parnasse'cı ozan gibi nesnclliği dcğil, bireyscl bir öznelliği yansıtır. Anlatımı büsbiitiin kapalı değil, ama örtülüdür. Ncsneleri açıkça anlatmaz, ustaca çağrıştırır. Dil gerçek dişinin, bilinçaltının kapılarını açmaya yarayan bir anahtardır. Sembolist şair dilbilgisi kurallarına, sözdiziminc (syntaxc) sıkı sıkıya bağlanmaz. Ezgiyc büyük öncm vcrir, şiıri ve müziği birleştirir. Mallarmc'nin şiiri saydığunız bu özcllikleri taşır ve bu nedenle de şair sembolizmin kurucusu kabul cdilir. Baudclaire, Vcrlaine vc Rimbaud gibi öncülerin yanı sıra Julcs Laforgue, Tristan Corbiere, Gharles (^ros, Henri dc Regnier, Albcrt Samain, Jean Moreas, Maurice Maeterlinck (2), SaintPolRoux vc zincirin son halkası Gııillaume Apollinaire sembolizmin diğer şairleridir. Julcs llurct'nin kcndisiyle yaptığı bir söyleşide şıınları söyler Mallarmc: "Dizenin cbki biçiıni kesin, tck ve değişmez bir biçim değildir. Temel ilkclerin dışına çıkarak da şiir yapılabilir. Afişlcr vc gazctclerin dördüncü sayfaları nariç, dilin duğu, ritmin olduğu her yerde dize vardır. Düzyazı dcdiğimiz türde, bazen hayran kalacağımız kadar, her çeşit ritmdcn dizclcr buluruz. Aslında düzyazı yoktur, alfabe vardır, az çok birbirinc geçtniş ya da az çok sağa sola dağılmış dizeler vardır." Görüldüğü gibi düzyazıya dizc diyc cek kadar ileri giden Mallarme gcnç şairlerin başlattığı özgür dizeyi hararctlc savunuyordu. Ancak kendisi, ölümündcn bir buçuk yıl önccsine kadar, aşın bir tckniklcişlcnmiş.ölçiilü, Liyaklı klasik dizeylc yazmayı sürdürdü. Ancak 1897 Mayısı'nda yayunlanan Zarla Şans Dönnıeyecek uzun şiirindc (poeme) yalnızca ölçüyü ve uyağı dcğil, noktalama işaıctlerini de şiirden attı. Aynca, sayfa diizeni alanında da ycnilikler denedi. 1985 sonuna dck yazınımızda Mallerme ismi var cismi yok şairlcrdcndi. Yalnızca antolojilerde yer alan, çevrilmiş şiirlerinin sayısı bir elîn beş parmağını geçmeyecek kadar azdı. tlk kez, adı geçen yılda şairin Zarla Şans Dönmeyecek (Un coup de des n'abolira pas le hasard) baş lıklı uzun şiirini (poeme) ve şiirlcrden ve düz yazılmış şiirlcrindcn (pocmes cn prose) oluşan bir seçkiyi kitap halinde yayımladım (3). Bu kitabın bir kat daha genişlctilmiş ikinci baskısı, Mallarme'nin ölümiinün yüzüncü yıldönümü dolayısıyla, bu yılın kasım ayında Broy Yayınlan'ndan "ŞairlerPrensi Mallarme adıylaçıktı (4). Diycbiliriz ki yazınımız bu ünlü şairi uzun yıllar yalnızca La Brise Marine (5) şiiriyle tanıdı. Yazınımızda da köklü bir etkisi olmadı. Örneğin, sembolist olduğunu söylcycn Ahmet Haşim bilc scmbolizmi ikinci elden, ikinci sınıfbir şair olan 1 len ri de Regnier ve akımın son ucu Apollinaire aracılığıyla tanıdı. Yahya Kemal okuduğu Fransız şairleri arasında Mallarme'den de söz eder. Nc kadar okudu bilemeyiz, ancak Sessiz Gemi şiiri geniş ölçüde Brisc Marinc'in etkisini taşır. Yahya Kemal'in öğrencisi Ahmet 1 Iamdi Tanpınar isc Mallarmc'dcn csinlcnmcyip, Ncıval, Baudelaire, Verlainc, Rimbaud ve Vi gny gibi şairlerin yanı sıra Mallarme'nin Brise Marine'deki "Denizde ihlanan yürc ğini bu yolculuktan / I liçbir şey durduramaz, ne gözlerin yansıttığı / C) cski bahçeler, nelambamın solgun ışığı" dizelerini dc Yolculuk adlı şiirinc aktarmakla yctindi: "Hiçbir şey bağlamaz bcni bu ycrc / Ne hatıraların yalvaran sesi / Ne ağaçların kuytu gölgcsi / Rüya bcstelevcn eski bahçeler / Nc lambam ki soluk bir ışık serper..." (6) Okurlarımızın Mallarmc'nin Zarla Şans Dönmeyecek adlı uzun şiirinc bir göz atmalarmı isterim. Yazınımızın çok iyi tanıdığı bir biçimlc kaiTjilaşacaklar. Dizeyi kıran Nâzım Hikmet'in Mayakovski den ctkilcndiğini biliyoruz. Rus şiirinin Fransız şiirinden önemli ölçüde etkilendiğini de biliyoruz. Acaba Mayakovski dizeyi kırarak uyguladığı şiir şeklinde csinini Mallarmc'den mi aldı? Ya da Fransızca bilcn Nâzım Hikmct Mallarmc'nin bu poeme'ini okumıış, görmüş müydü? Bu sorulardan birine evet diyebilirsck, Mallarme dolaylı ya da dolaysız, biçim yönündcn Nâzım Hikmct'i ctkilcmiş oluyor. Ancak bu, yeni bir araştırma konu su. • (1) Her iki şair Belçika'da da konferanslar verdilcr. Ama bu bir yolculuk sayılmaz. (2) Maeterlinck Belçikalı bir şairdtr, ama \iirlcrini Fransızca yazdı. Zaten anadili dc ¥ramızca. (3) Zarla Şaru Dönmeyecek, Ste'phane Mallarme, Deyiş Yayınları, 19X5 (4) Şairler PrensiMallarmc, BrdoğanAl kan, Broy Yayınları, Kasım VJ'JS, 125 sayfa. (5) Brise Marine. Bu şiiri Kemalctttn Kamu, Orhan Velı vc C.an Yı'iccl, Denız Mcllemi adıyla çevırdi Ben, \nıbal adıyla çevırdım. (6) Şiir Sıinalı, Brdoğan Alkan, Yön Yayınları, s.42S SAYFA 17 Y&znmzda Klslepnte Parnasse'dan semboüzme Düş ve sanatsal yapıt n/lalarme ve özgür dbe Mallarme ve kansı Marla Gerhard6