26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

SON ARAŞTIRMALAR YEN DENEY MLER YA AMA ARZUSU S N R DEMETLER N BEL RL YOR doğruluğun bir kanıtı olarak değerlendirilmekte. Bilim insanları düzen ve doğruluk arasındaki ilişkiyi, işlemlerin beyinde kolay işlenebilirliğine bağlıyorlar. Araştırmaya katılan 64 kişiden 0,6 –1,8 saniyelik süreler içinde, noktalarla gösterilen toplama denklemlerine baktıktan sonra sonuçlarını tahmin etmeleri istenmiş. Katılımcılara gösterilen denklemlerin yarısı hatalıydı, noktalar ise bazen simetrik bazense asimetrik düzenlenmişti, diyor bilim insanları. Buna göre simetrik noktalarla gösterilen denklemler genelde doğru olarak kabul edilmiş. Hatta denklemlere bakma süresi çok kısa olduğunda bile simetri tek dayanak olmuş. Fakat simetrik olarak düzenlenen hatalı denklemlerin de daha çok doğru olarak değerlendirilmesi nedeniyle, bilim insanları simetri etkisinin sadece işlem hızıyla ilişkilendirilemeyeceğini söylüyorlar. oluşumunu engelleyebilmişler. Kandaki moleküller beyne ulaştığında zarar verebildiği için bu bariyerin önemi büyüktür. Bariyerin yokluğu bilindiği kadarıyla nöronların uyarılmasıyla ilişkilendirilmekte ki uyarılmalar sonucunda nöbetler yaşanabilmekte. Fakat söz konusu bariyerin tam olarak neden bozulduğu pek bilinmiyordu. Son araştırmayla ilk başta epilepsiye bağlı olmayan bir nöbetin ne şekilde ömür boyu devam edecek bir hastalığa dönüştüğü açıklandı. Bilim insanları akyuvarların davranışlarını incelemiş. Akyuvarların görevi bedeni bakteri ve virüslerden korumaktır. Farelerde ilk nöbetin akyuvarlardaki yapışkanlığı artıran bir kimyasalın damarlara boşalmasıyla ortaya çıktığı görülmüş. Farelerdeki nöbetlerin sayısı, hücrelerdeki yapışkanlığın antikor veya genetik değişimle bloke edilmesinden sonra önemli ölçüde düşürülmüş. Epilepsi hastalarının beyin dokusunu inceleyen bilim insanları, sağlıklı insanlara kıyasla çok daha fazla lökosit saptamışlar. Virüsün insandaki türü HMPV (human metapneumovirus) dünyanın her yerinde görülmekte ve üst ve alt solunum yolları enfeksiyonuna yol açıyor. Bu, 2001 yılında keşfedildiyse de depolanmış kan örneklerinin analizi sonucunda virüsün 1950’li yıllarda yaygın olduğu anlaşılmıştı. HMPV özellikle de kabakulak ve kızamık virüsleriyle yakın. Fakat en çok da kümes hayvanlarında akut solunum yolları enfeksiyonuna yol açan ve dünya genelinde görülen AMPVC virüsüne benzemekte. Bu dikkat çekici benzerlik, HMPV’nin AMPVC’den gelişmiş olabileceğini akla getirdi diyor Ron Fouchier. Bu tahmin araştırmacıların yirmi beş yıllık virüs örneklerini incelemeleri sonucunda doğrulanmış. Bilim insanlarının hesaplarına göre insanda ve kuşlarda görülen virüslerin soyu iki yüz yıl kadar önce yaşamış olan ortak bir ataya uzanmakta. Günümüzde HMPV’de görülen genetik çeşitlilik son yüz otuz yıl içinde gelişmiş. AMPVC virüsünün çok daha çeşitli varyantları bulunduğu için de araştırmacılar HMPV’nin kuş virüsünden gelişmiş olduğunu düşünüyorlar. HMPV günümüzde en sık görülen ikinci soğuk algınlığı virüsüdür. Beş yaşına gelmiş çocukların neredeyse tümü en az bir kez HMPV enfeksiyonu geçirir. Hastalığın belirtileri burun akıntısı, boğaz ağrısı, öksürük ve hafif ateşten, bronşit ve akciğer enfeksiyonu gibi ağır vakalara kadar uzanmakta. Nilgün Özbaşaran Dede Beyindeki sinir demetlerinin insanın kişiliği üzerinde sanılandan daha etkili olduğu anlaşıldı. Bonn Üniversitesi bilim insanları, mesela meraklı kişilerin belli başlı beyin merkezlerindeki sinir bağlantılarının çok daha iyi olduğunu saptadılar. Ayrıca bir insanın tanınma veya takdir edilme arzusu da sinir demetleriyle belirlenmekte. Kısa bir süre sonra Nature Neuroscience dergisinde yayımlanacak olan araştırmada bilim insanları, örneğin durmadan yeni telefon alan, can sıkıntısı nedeniyle iş değiştiren ya da her yıl yeni bir tatil hedefi belirleyenlerin, iki beyin bölgesi arasındaki bağlantının çok daha iyi olduğunu görmüşler. Bu iki beyin bölgesi ödüllendirme sistemini taşıyan ventral striatum ile belli başlı beyin fonksiyonlarını üstlenen hipokampus. Michael Cohen ve Bernd Weber’in tahminlerine göre bu bölgeler özellikle de meraklı insanlarda birlikte işliyor. Mesela hipokampus bir deneyimi yeni olarak algıladığında striatum bölgesine bir uyarı gönderiyor. Burada ise pozitif duyguları uyandıran, uyarı maddeleri salgılanmakta. Bu yüzden durmadan yeni deneyimler yaşamak isteyen insanlarda bu bölgeler arasındaki bağlantı daha güçlü. Araştırmaya katılanlardan ayrıca örneğin beğenilme ve takdir edilme gibi kişiliği ilgilendiren soruları da yanıtlamaları istenmiş. Araştırmanın bu bölümünde de iki beyin bölgesi arasında güçlü bağlantılar saptanmış. Beyin lopları ve ventral striatum arasındaki bağlantı ne kadar güçlüyse insanların takdir edilme isteği de o kadar güçlü oluyor diyor araştırmacılar. EP LEPS N N G Z ÇÖZÜLÜYOR Epilepsinin hatalı bağışık reaksiyonuyla ortaya çıktığı anlaşıldı. Amerikalı ve İtalyan bilim insanları, farelerle gerçekleştirdikleri deneyler sonucunda epilepsi hastalarında görülen nöbetleri beyindeki değişimlerle ilişkilendirdiler. Bu değişimler bağışıklık hücrelerinin damarların iç cidarlarında yapışıp kalmasına yol açmakta. Bu gelişmeyse beyni zararlı kimyasallardan koruyan filtrenin bozulmasından sorumlu. Araştırmacılar hücrelerdeki yapışkanlığı önleyerek farelerde epilepsinin SO UK ALGINLI I V RÜSÜ DE KU LARDAN BULA MI Daha çok çocuklarda görülen bir soğuk algınlığı virüsünün yaklaşık olarak iki yüz yıl önce kuşlardan insanlara bulaştığı ortaya çıktı. Bilim insanları virüsün genlerini, günümüzde kuşlarda görülmeye devam eden virüsle karşılaştırmışlar. Paleontoloji GEÇM TEN GELEN DEV HÜCREL Avustralyalı ve Amerikalı araştırmacılar Bahama Adaları’nın önlerinde üç santimetre büyüklüğünde tekhücreli bir deniz canlısı keşfettiler. Yuvarlanarak hareket eden bu tekhücreli, deniz diplerindeki fosilleşmiş zeminlerde de görülen yivimsi izler bırakıyor. Fosilleşmiş izler 600 milyon yıldan daha eski ve bunların sağ ve sol beden yarıları bulunan ilk çok hücreleri hayvanlara ait oldukları sanılıyordu. Fakat şimdi benzer izlerin protistlere de ait olabileceğini gördük diyor Texas Üniversitesi araştırmacısı Mikhail Matz. Dev boyuttaki tekhücreli, Little San Salvador Adası’nın deniz diplerinde bulunmuş. Bir üzüm tanesi büyüklüğünde ve tortullarla kaplı organizmalar ilk bakışta 750 m derinlikte hareketsiz gibi dursalar da birçokları düz veya yılankavi yivler açıyorlar. Genetik analizler sonucunda bu tekhücrelilerin Gromia sphaerica türüne ait oldukları anlaşılmış. Bu tür şimdiye kadar sadece Arap Denizi’nden biliniyordu ve hareketsiz olduğu sanılıyordu. Matz ve arkadaşları söz konusu tekhücrelinin ince uzantıların yardımıyla deniz diplerinde yavaş yavaş dönerek hareket ettiğini tahmin ediyorlar. Bu tahminin doğrudan kanıtları bulunmuyor ancak bu hipotez doğrulandığı taktirde fosil izler yeniden yorumlanmalı deniyor Current Biology dergisinde. Matz tekhücrelilerin bundan 542 milyon yıl önceki Kambriyen devrindeki “canlılar patlamasında” kısmen gelişmiş biçimlerde varlıklarını sürdürdüklerini tahmin ediyor. Ve bu açıdan bakıldığında Gromia, çok geçmişteki faunadan arta kalanlar olabilir diyor. MATEMAT KTE DÜZEN N ETK S CBT 1134/ 4 12 Aralık 2008 Son bir araştırmaya göre düzenin, matematiksel sezgilerde önemli bir rol oynayabileceği görüldü. Norveçli bilim insanlarının araştırmasına katılanlar, sayıların simetrik noktalar şeklinde gösterilmesi halinde, denklemleri genelde doğru olarak tahmin etmişler. Bu etki, katılımcıların, denklemleri tahminen hesaplayabilmeleri halinde bile kendini gösterdi diyor Bergen Üniversitesi psikoloğu ve matematikçisi Rolf Reber. Anlaşıldığı üzere simetri, istemsiz olarak
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear