05 Eylül 2025 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
gorus@cumhuriyet.com.tr 1 EYLÜL 2025 PAZARTESİ 2 olaylar ve görüşler Demokrasi, parlamento Şam siyaseti... ve ulus devlet uriye’de gerilim artıyor. anlayışında köken, dil, mezhep PROF. DR. DOĞAN SOYASLAN Sahadaki parçalı bulutlu ayrımı yoktur; ülkenin düşman Syapının kullanışlı ortamı zaten emokrasilerde herkesin işgalinden kurtulmasına, olabileceklerin sinyalini uzun süredir siyasete girme, yönetimde Cumhuriyetin kurulmasına veriyordu. Washington’ın “tek Dgörev alma ve ülkenin ülke, yönetim” söylemleri fırtına katkıda bulunan, “Ben bu hızı başladığı gibi sönüverirken geleceğine yön verme hakkı milletin bir ferdiyim” diyebilen şimdilerde yine “federasyonumsu” vardır. Demokrasi, halkın kendi herkes Türk sayılır. Kamu açıklamalara çevrildi bile. Geçen geleceğini belirlemesidir. Halk hizmetinde liyakat esastır. Bir hafta ABD elçisinin terör örgütü iradesini seçimlerde ortaya siyasi lider cumhurbaşkanının PKK’yle, Suriye kolu YPG/SDG’nin koyar; seçme ve seçilme hakkı artık birbiriyle ilişkili olmadığı yardımcılarından birinin bu düzenin temelidir. En üst yönündeki çıkışıyla birlikte Suriye’de Kürt diğerinin Alevi olmasını merkezi bir hükümetin kurulma düzey yönetime talip olmanın önermektedir. Köken esaslı makam olasılığının zayıf olduğunu söylemesi yolu; bir siyasi partiye üye olmak, dağıtımı, halkta ayrılık bilincini de gündeme düştü. Cihatçı HTŞ teşkilatlarda görev almak, halka artırır; bürokraside mezhep kökenli Şara liderliğindeki Şam sorunları ve çözüm önerilerini ve köken esaslı bölünmeler yönetimine destekteki Ankara, anlatmak, seçimlerde oy durumdan memnun olunmadığına yaratır. Hatta bu durum ikinci, ilişkin mesajlar veriyor. Kimi yorumda kazanarak parlamentoya girmek üçüncü bir resmi dil talebine TSK’den yeni bir operasyon gelebilir ve bakanlıklar gibi yürütme Ancak akıl ve bilimin yükselişiyle Hiçkimse hâkimiyet hakkından kadar gidebilir. Bugüne kadar deniyor. Bu operasyonun açık/ organlarında görev almaktan geçer. dinin siyasetteki ağırlığı azalmış, vazgeçemez. Ayrıca halifenin cumhurbaşkanlarının kökeni bu arka planda kime karşı olacağı ise Ancak parti teşkilatlarında Sanayi Devrimi ile birlikte ulus çıkarlarıyla milletin çıkarları her toplumda sorgulanmamıştır. farklı görüşlere yol açıyor. Örneğin yükselmek kolay değildir. devlet anlayışı doğmuştur. zaman uyuşmayabilir. Atatürk’ün PKK/YPG’ye mi, Suriye’nin içinde ‘Etnik temelli özerk bölge’ Delegelerin beklentilerini tatmin işgalini genişleten ABD destekli “Hilafet meclisin uhdesindedir” Ümmet devleti tartışması İsrail’e mi?.. Ya da operasyonla etmek, güvenini kazanmak, sözünün anlamı halkın kendi Parlamenterler, anayasal düzeni birlikte hedeflenen; Şam’daki Şara seçim bölgelerinde güçlü olmak, Ulus devlet; etnik köken, dil, kendisinin halifesi olması ve kendi ve ülke bütünlüğünü korumakla yönetimine koruma kalkanı sağlayıp, parti genel merkezinin desteğini din, müşterek tarih ve ülke sorumluluğunu üstlenmesidir. yükümlüdür. Anayasa, özgürlükçü- sınırlarımıza uzanacak şekilde bir hat almak gerekir. Parlamenterlik, birliğine dayanan ulus bilinç ve Halkın kendini idare etme hakkını demokratik yapının ortadan oluşturmak mı?.. bütün bu zorluklara karşın bir dayanışması güçlü bir devlettir. başkasına devretmesi mümkün kaldırılmasına veya ülkenin tutkudur. İnsana güçlülük duygusu Osmanlı, Tanzimat’a kadar katı Pentagon’un ağırlığı olmayacağına göre milletin bölünmesine izin veremez. veren onurlu bir görevdir. Eski biçimde İslama bağlı kaldı; bu Filistin’den Lübnan’a, Irak’tan vekillerinin böyle bir yetkileri Sanayileşme sürecinde köyler Suriye’ye, İran’a sahadaki Cumhurbaşkanı Demirel’in dediği durum Arapların 1750’den beri öncelikle olamaz. Ancak 16 Nisan boşalmış, göçlerle entegre bir gelişmelere bakınca ABD’nin gibi, “Siyaset adamı canından eder, isyanlarını engelleyemedi. 21. 2017 tarihli anayasa değişikliği nüfus yapısı oluşmuştur. Federal bölgedeki çıkarlarının vekili malından eder; yine de tadına yüzyılda İslam hukukuna dönüş ile halkın devredemeyeceği ya da konfederal sistem, Türk olarak gördüğü İsrail ile birlikte doyulmaz.” Parlamenterler, halkın hem olanaklı değildir hem de yetkileri hukuka aykırı bir şekilde Ceza Kanunu’nun 302. maddesi Ortadoğu’daki planları yol alır yaşam düzeyini yükseltmek, toplumun gelişimine katkı bir kişiye, cumhurbaşkanına uyarınca “devletin birliğini bozma” görüntüde. Suriye’de YPG’nin ana omurgasını oluşturan SDG refahını artırmak için çalışmak sağlamaz; çünkü dini hukuk, devredilmiştir. suçunu oluşturur. Amerikan ile ittifakına toz kondurmayan zorundadır. ayetlerle kesin hükümler koyduğu büyükelçisinin önerdiği “Osmanlı Washington’ın politikası bilindik. Birleştirici değil ayrıştırıcı Parlamenterlerin asli görevi, için değiştirilemez. millet sistemi”, etnik temelli Özellikle ABD Savunma Bakanlığı özgürlükçü, demokratik ve laik Suriye’de Esad’ın devrilmesi, Kurtuluş Savaşı’nda etnik köken özerk bölgeler demektir ve bu da Pentagon, diplomasi masasına göre hukuk düzenini korumaktır. Bu bölgenin Batı ve İsrail etkisine ayrımı yapılmamış, Anadolu’da nihayetinde dağılmanın yolunu daha açık ve net YPG’ye destekte. tür rejimler, toplumsal ilerlemenin girmesiyle Türkiye’de “ümmet yaşayan ve mücadeleye katılan Irak’taki Kürt bölgesel yönetimi gibi açar. bir yapının Suriye için oluşturulması ve insan onurunun güvencesidir. devleti” tartışmaları başlamıştır. herkes “Türk” kabul edilmiştir. Batılılar tarih boyunca ticaret olasılıklardan. “Bölgesel yönetimler” Özgürlükten, laiklikten ve Böyle bir dönüşüm, adı konmasa Cumhuriyet ilan edilmiş, devletin yollarının geçtiği Ortadoğu’ya kendi ülkeleri içinde mi kalır yoksa o hukukun üstünlüğünden yoksun da hilafetin bir şekilde geri adı “Türkiye Cumhuriyeti” egemen olmak istemişlerdir. ünlü GOP, BOP haritalarındaki gibi bir sistem meşru sayılamaz. gelmesine neden olur. Çünkü olmuştur. Çünkü Batılılar, Haçlı seferlerinin nedenlerinden zaman içinde birleşik bir Kürt devleti Parlamenterler aynı ümmeti bir arada tutan temel Anadolu’daki Selçuklu ve Osmanlı birisi de Ortadoğu’dan Türkleri oluşumuna doğru ilerler mi sorusu zamanda ulus devleti koruma değer sadece dindir. devletlerini kuranlara “Türk” ise kritik önemde. atmaktır. Bunu asırlar boyunca İsrail’in Filistin’e zulmü, günümüz sorumluluğunu taşırlar. Tarihte Ümmetçiliğe dayanan demişti. Osmanlı’nın diğer adı gerçekleştirememişlerdir. Nihayet dünyasında uluslararası hukukun ümmet devleti anlayışı, tarıma toplumlarda ulusal dayanışma Türk İmparatorluğu (Empire Turc) Osmanlı yıkıldıktan sonra ve örgütlerin etkisizliğini gözler dayalı toplumlardaki yönetim zayıftır, devletin dağılmasına yol idi. Cumhuriyet kurulduğunda İsrail aracılığı ile bu bölgeye önüne seriyor. Öngörülemezlik biçimiydi. Başta kutsal Roma açar. 1954’te Adnan Menderes, halk, tarım toplumuydu. Kurucu dönmüşlerdir. Güneydoğu Anadolu çağında emperyalizm cephesinde Cermen İmparatorluğu olmak Meclis’e hitaben “Siz isterseniz kadro, sanayileşmenin kaçınılmaz ile ilgilenmelerinin nedeni İsrail ve değişen yok; yine din, etnik, mezhep farklılıklarını da kullanarak ulusları üzere ortaçağ Avrupa devletlerinde hilafeti bile getirebilirsiniz” olduğunu biliyordu ve çağdaş yeni oluşumlar vasıtasıyla Dicle ve bölme, çıkar gemilerini yürütme olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu demiştir. Meclis’in yetkilerini değerlere dayalı bir kültür ve Fırat’ın suları ile ticaret yollarını siyaseti devam ediyor. Bölgeyi da bu anlayışla yönetildi; toplumu -halife gibi- bir kişiye devretme hukuk düzeni kuruldu. kontrol ederek dünyaya egemen zehirleyen bu siyasete karşı en güçlü bir arada tutan temel bağ dindi. yetkisi yoktur. Cumhuriyetin vatandaşlık olmaktır. panzehir kuşkusuz demokratik, laik hukuk devleti ilkesini sahiplenmek, toplumu bölen, kutuplaştıran değil birleştirici olmak. Karşıdevrimcilere, gerici yaklaşımlara geçit vermemek, toprak bütünlüğünü ve savunma Depremden depreme... hattını güçlü tutmak. DuRAN GÜLDEMİR siyaset üstü bir konu olduğunu söylemek Gözler yargı sürecinde için illa ki uzman olmak mı gerekiyor? Eylül ayına girerken Türkiye’de Eğitimci-Yazar gündem siyasetten ekonomiye Çaresizlik mi, çözüm mü? pek çok açıdan ağır. Gözler adli on zamanlarda basında verilen Ülkemizin farklı bölgelerinde yaşanan yılın başlamasıyla CHP kurultayının Sdeprem haberlerine şöyle bir iptal edilmesi davasıyla birlikte bu sarsıntılar bize unutulan deprem baktığımızda her biri yaşanan çaresizliği operasyon dalgalarıyla tutuklanan gerçeğini sürekli hatırlatıyor ama bırakın görüyoruz. Bundan bir süre önce meydan belediye başkanları ve ekiplerine bir yıl öncesini, birkaç ay öncesini bile gelen İstanbul depremiyle ilgili haberler yönelik yargı süreçlerinde. MHP’nin hemen unutuyoruz. Elbette bu sorunların de öyle değil miydi; “İstanbullular başlattığı “İmralı açılımı”yla Meclis’te çözümünde bir yurttaş olarak hepimizin geceyi parklarda geçirdi.” “İnsanlar kurulan komisyon beklenildiği üzere sorumluluğu var. Ancak şu gerçeği afet toplanma alanlarına ulaşamadı.” tartışmalar eşliğinde ağır aksak görmezlikten gelemeyiz: Bu sorun ancak Hepsinde bir türlü çözülemeyen aynı ilerliyor. yetkili tüm kesimlerin el ele vermesiyle sıkıntılar, aynı sorunlar... CHP, sunduğu 29 maddelik çözülür. 1983 ve 1992 depremlerine karşın iki konusunda, ne yapılması gerekiyorsa TV kanallarında ve gazetelerde sıkça demokratikleşmeye ilişkin taleplerine İşte bu birlikteliğin gerçekleşmemesi santimetrelik hasarla bütün depremlere bunların bir an önce gerçekleşmesini yanıt beklerken komisyonun dile getirilen bu başlıklardan biri bile o insanı üzüyor; çaresizlik içinde kıvranıp ve yıllara meydan okuyarak adeta istiyor!.. gündeminin sadece PKK’nin tedirginliği anlatmaya yetiyor. Bunlar, duruyoruz. Elbette bu sıkıntıları dile mühendislik dersi veriyor.” Elbette bu konuda, bilim insanlarının silah bırakmasına sıkıştırılmaması -6 Şubat depremi de dahil- çoğumuzun getirmekteki amaç, karamsar bir tablo gerektiği vurgusu yapıyor. Herkes görüş ve önerilerine öncelik verilmeli. şahit olduğu, yaşadığı son depremlerle için eşit yaklaşım, adalet çağrıları çizerek umutsuzluk yaratmak değil; Acil planlama ve çözüm Onların öngörüleri doğrultusunda ilgili yazılıp çizilenlerden yalnızca birkaçı. artıyor. bir yurttaş duyarlılığı içinde konunun Yazılıp söylenenlerin her biri çok hareket edilmelidir. Ancak böylesi Depremden etkilenen yurttaşların çoğu Sınırlarımızın dibinde trajik şekilde ciddiyetine dikkat çekmek, bunun da değerli mutlaka. Ancak onları dile yaşamsal sorunları dile getirmek, ne yapacağını, derdini kime anlatacağını yaşanan değişimler, yeni bir “Hata ötesinde konunun önemini anlatmak, getirmek yetmiyor artık. Yurttaşlar yaşanan acı gerçekleri söylemek için bilmeden korku ve endişe içinde yapmışız, kandırıldık” noktasının o tedirginliği birebir yaşayan insanların bunları duymaktan bıktı; el ele verilerek de uzman olmaya gerek yok. Çünkü bu beklemeye devam ediyor ne yazık ki... kaldırılamayacağını ortaya koyuyor. duygularına tercüman olmak. bu sorunun planlı bir biçimde çözümünü sorun tüm toplumu yakından ilgilendiren Sıkıntılar çok iyi biliniyor aslında. Gerek Stratejik, ulusal birlik, bütünlük Yıllardır depremde yaşanan kayıplar, bekliyor. Bunun için kaybedilecek bir ciddi bir konu. Bu da başta yetkililer yerel yönetimler gerek devlet yetkilileri bakışıyla bölgede domino etkisi acılar insanı derin bir umutsuzluğa itiyor günü bırakın bir saat, bir saniyemiz olmak üzere hepimize ağır bir sorumluluk bunun ciddi bir sorun olduğunu her gelişmelere karşı hazır olmak elbette. Ancak insanı umutsuzluktan bile yok aslında. Yurttaş şunu soruyor yüklemektedir. Sesimizin seçimden fırsatta dile getiriyor. Ancak bu konuda gerekiyor. İktidar cephesi iç ve dış kurtaran öyle örnekler var ki onları da yetkililere: “Böylesi bir günde de bir araya seçime duyulmasını istemediğimiz gibi, siyasette kitlendikçe muhalefete yapılanlar hep yetersiz kalıyor. Bu hatırlatmak gerekiyor. İşte onlardan gelemeyecekseniz daha ne olmasını depremden depreme de duyulmasını baskıyı artırırken ülkenin geleceğine yüzden yurttaş, yerel yönetimler ve ilgili birinin haberi: “Alman mühendisler bekliyorsunuz?” istemiyoruz. yönelik toplumdan yükselen uyarıları, bakanlıklar arasındaki kopukluğun bir an tarafından projelendirilip 1938 yılında kaygıları ne zaman duyacak, “Depremden depreme hatırlanmak Sözün özü; göz göre göre gelen bu önce giderilmesini bekliyor. Çünkü bütün görecek sorusu ise yanıt bekliyor... Türk işçiler tarafından yapılan Erzincan istemiyoruz” diyor vatandaş. İktidarıyla felaketin acılarını yaşamak istemiyoruz bunlar toplumun her kesimini yakından Tren Garı, 1939 depreminin yanı sıra muhalefetiyle bu sorunun çözümü artık. ilgilendiren yaşamsal konular. Depremim Ktap okuduğunuzu blyoruz. buluşturuyoruz. çalıyor kapınızı… 13,5x20,5 12,5x19,5 13,5x20,5 Öykü Çocuk 130 sayfa 314 sayfa 160 sayfa
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear