Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
?
23 yılda zorla
kurduğu “tek kişilik”
23 ŞUBAT 2025 PAZAR
2 PAZAR YAZILARI
“Şahsım Devleti
Rejimi” her alanda
Türkiye’yi duvara
toslatmış, sosyal,
siyasal, hukuksal ve
ekonomik açmazlarla
karşı karşıya
bırakmıştır.
İktidar ne zaman
CERN’e gidelim mi
Ülkenin düze çıkması
için bu rejimin düzelmesi,
seçim yapar
bu rejimin düzelmesi için
u pazar uzaydan bile soğuk Cenevre’ye bir şey olmaz. Zaten
de bu iktidarın değişmesi
ve daha boş bir yere gitmeye böyle bir risk olsa İsviçreliler
eçimle gelmiş olan
gerekmektedir.
Bne dersiniz? Ama bu boşluk altlarının oyulmasına izin verir iktidarlar da, bütün
İktidar ise, çeşitli iç ve
Siktidarlar gibi, seçimle de
bildiğiniz boşluklardan değil. miydi?
dış manevralarla, zaman
olsa gitmek istemezler.
-271 derecelik bir hiçliğe varmak kazanmaya, gücünü
Başarısızlıklarında, seçmen
Büyük sorulara arttırmaya ve ömrünü
için önce yerin 100 metre altına,
desteğini yitirdiklerinde,
uzatmaya çalışmaktadır.
mega boyutlardaki büyük hadron
yanıt arıyor
ancak mecbur olurlarsa, yasal
Ayrıca Cumhurbaşkanı,
çarpıştırıcısına (LHC) inmemiz
zamanından önce erken seçim
CERN’in cevap aradığı temel
Anayasa’nın “Bir kişi ancak
yaparlar.
gerekiyor. Orada, uzunluğu 27
sorular arasında şunlar var: Yer
iki defa seçilebilir” hükmüne
Türkiye’nin siyasal tarihinde
kilometre, çapı ise yalnızca bir çay
rağmen üçüncü kez seçilmiş
çekiminin doğası nedir? Evren
bu genel kurala aykırı olarak
tabağı kadar olan incecik bir tüp olduğu için, zaten bu iktidar
yalnızca üç boyutlu mu, yoksa
davranan tek örnek Bülent
dönemi bile tartışma konusudur!
var. Ve işte bu tüp bomboş. Ne
daha fazlası mı var? Big bangden
Ecevit’tir:
Peki bütün bu bilgilere göre,
hava var ne bir toz zerresi. Gerçek
sonra anti-madde neden yok İki kez, hukuken veya
iktidar, “Derhal Seçim”e gider
bir hiçlik tüpü!
siyaseten iktidardan ayrılması
oldu ve geriye maddeden oluşan
mi?
Gelin, siz ve ben iki proton zorunlu olmadığı halde hükümeti
bir evren nasıl kaldı? Maddenin Ancak işler büyük bir hızla
bırakıp gitmiş ve ikisinin sonu
olalım. Bu boşluğa dalalım. Yunus
çok daha kötüye gidiyorsa
kökeni nedir?
da felaketle bitmiştir!
Emre gibi benlik davasını bırakıp seçimlerdeki son umudunu
Fizik bilginiz yetmediyse
Birincisinde, Erbakan ile
da kaybetmemek için, “Derhal
hiçlik davasına düşelim. Tüpün iki
üzülmeyin. Önce Aristoteles’in şu
kurduğu ortak hükümeti,
Seçim”e veya beklendiğinden
ucundan ışık hızında birbirimize
sözlerini hatırlayın: Erbakan ile anlaşamadığı için,
daha “Erken Seçim”e gidebilir!
koşalım.
Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra
“Doğa, boşluğu sevmez.” Her
Peki işler, özellikle
1974’te bırakıp gitmişti.
Ve sonunda çarpışalım! Öyle
şey bir yerden başlar. CERN ise
hukuk, ekonomi ve siyaset
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı
Bozulan hükümet yerine Sadi
bir “big bang” yaratalım ki biz yok
evrendeki “boşlukların” aslında ne alanlarında, büyük bir hızla
Irmak Başbakanlığında geçici
olurken evrenin sırları ifşa olsun.
daha kötüye gidiyor, adalet
kadar dolu olduğunu anlamakla
bir hükümet oluşturulmuştu.
Bu ifşayı paparazi gibi saniye sorunları, geçim derdi,
Particle” (Tanrı’nın belası kanser tedavisinde kullanılan
işe başlıyor. Sonra da Blaise
Bu hükümet güven oyu
belediyelerdeki ve partiler
saniye kaydeden dev dedektörler
parçacık) adını takmıştı. Kitabının hadron terapisi ve en büyük
Pascal’ı anımsayın: “İnsan, evrenin
alamayınca uzun pazarlıklarla,
üzerindeki baskılar herkesi
de hazır: ATLAS, CMS ve diğerleri.
devrimlerden biri: İnternetin Demirel, Türkeş, Erbakan ve
editörü ise bu ismi fazla agresif küçücük bir noktasıdır ama o
gerçekten bunaltıyor mu?
Dünyanın en büyük bilim Turhan Feyzioğlu arasında
doğuşu! Evet 1989’da Tim Berners-
bulup ona biraz sansasyon, biraz her şeyin içinde anlam bulmaya
Bilemiyorum:
1975’te Birinci Milliyetçi
merkezlerinden biri olan CERN
Lee, CERN’de çalışırken şöyle dedi:
da ilahi bir anlam yükledi: “God çalışan bir varlıktır.”
Çünkü gerçekler,
Cephe Hükümeti kurulmuştur.
(Avrupa Nükleer Araştırma
“CERN’deki meslektaşlarımla
Particle” (Tanrı CERN’in Higgs Bozonu keşfi,
semt pazarından veya
Birinci Milliyetçi Cephe
Merkezi) işte tam
bilgiyi nasıl kolay paylaşabilirim?”
parçacığı). insanın bu anlam çabasına küçük
parti odalarından ya da
Hükümeti, Türkiye’yi
olarak bunu yapıyor.
parmaklıklar arkasından
İronik ama Ve “world wide web”i icat etti. ama devrimsel bir adımdır.
bugünlere taşıyan “Karşı
Cenevre’den Fransa’ya bakınca farklı, Saray ve
gerçek oldu: Sonuç? Dünyanın bilgiye erişimi Devrimci Yapı”nın temellerini
bürokrasi pencerelerinden
uzanan gizli tünellerde, atmıştır!
Bilim cevap değil
Higgs Bozonu, değişti. Ama muhtemelen
AslıhAn
bakınca farklı görünüyor
İkincisinde, Adalet
hiçlikten varlık
DAğısTAnlı Aysev maddenin Tim, bunun kedili videolar ve
yeni sorular demektir
Partisi’nden CHP’ye geçen olabilir!
yaratılıyor.
sosyal medya tartışmalarına yol
kütlesini
Yerin altındaki gezintiden
Zorunlu açıklama: 20 Şubat
10 milletvekili ile kurduğu
Aslında CERN’in
açacağını tahmin etmiyordu.
kazandığı gizli
sonra tekrar yukarı çıkarken şu hükümeti, ara seçimde beş tarihli yazıma ilişkin olarak,
peşinde olduğu gerçeği Mevlana
mekanizmayı açıklıyordu.
sandalyeyi birden kaybetmesi Deniz Baykal hizbinden
sözler aklımda yankılanıyor:
yüzyıllar önce şu sözle ifade 100 metre aşağı, evrene
üzerine bırakmıştır.
Evrendeki her şey, görünmez bir bir eski CHP milletvekili,
“Bilim, yalnızca sorulara cevap
etmişti: “Hiçlikte yokluk, yoklukta Bunun üzerine Demirel’in
güya “Polemiğe girmek
Higgs alanıyla etkileşime giriyor.
bir adım daha yakın
aramak değil, cevapların peşinden
Başbakanlığında “Kerhen
istemeyerek” sosyal medyada
varlık vardır.”
Işık hariç. Işık, Higgs’e
Bu pazar sizi CERN’den giderken yeni sorular sormaktır.”
Milliyetçi Cephe” hükümeti
bir açık mektup yayımladı.
takılmadan süzülüp gidiyor. Bu
selamlıyorum. Tanrı Parçacığı’nı
CERN’de gördüğüm şey, insan
denen azınlık iktidarı
Mektubu bana da yollamış.
Tanrı Parçacığı ve
yüzden kütlesiz. Ama protonlar,
buldum diyemem ama CERN’in
aklının sınır tanımayan merakı ve kurulmuştur:
1) Baykal-Erdoğan
bir inat öyküsü
elektronlar ve biz, bu alanda Bu hükümet adını, güven
yolunu buldum. Evime sadece 30
onun peşinde giden cesaretiydi.
görüşmesinin Kaçak Saray’da
oylamasında Necmettin
“yakalanıyoruz” ve kütle
LHC’de saniyede 40 milyon dakika mesafede. Yerin 100 metre değil, Çankaya’da olduğunu
Ve bu merak, her çarpışmada,
Erbakan’ın “Kabul” dedikten
kazanıyoruz. Ve işte bu yüzden belirtiyordu.
proton çarpıştırılıyor. Her altında.
her keşifte bizi biraz daha evrenin
sonra “Ama tabii kerhen”
2) Baykal’la
varız.
çarpışmada, evrenin doğuş anı, CMS dedektörünün yanında
sırlarına yaklaştırıyor.
demesinden almıştır.
Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık
mikroskobik ölçekte yeniden duruyorum. 7 katlı bir bina
Sonuçta bizler de evrenin
24 Ocak kararları bu
görüşmesi yapıldığı
Bilimin tapınağı
yaratılıyor. İşte bu çarpışmalardan yüksekliğinde, 5 katlı bir bina
küçük parçaları değil miyiz? Ve hükümet döneminde alınmış,
konusundaki dedikoduyu da
birinde CERN, Peter Higgs ve CERN, insanlığın büyük Ecevit’in bu ikinci istifası
genişliğinde ve 14 bin ton belki de en büyük mucize, bu
anımsatıyordu.
da 12 Eylül 1980 Askeri
François Englert’e 2013 Nobel sorularına 70 yıldır yanıt arayan
ağırlığında! “Peki bu çarpışmalar küçücük parçaların koca bir evreni
3) Baykal’ın kendisinin, AKP-
Darbesi’nin yolunu açmıştır.
Fizik Ödülü’nü kazandıran, bir bilim tapınağı gibi.
tehlikeli değil mi” diye soruyorum. anlamaya çalışmasıdır.
CHP koalisyonu konusunu
HHH
insanlık tarihinin en önemli Dünyanın dört bir yanından
Kentin altında sürekli Big Bang Eğer bir gün yolunuz Cenevre’ye görüştüğünü açıkladığını da
Bugünlerde, Erdoğan/
keşiflerinden birini yaptı: Higgs fizikçi, mühendis, doktor ve hatta belirtiyordu.
yaşanıyor sonuçta. düşerse bu yer altındaki tapınağa
AKP hükümeti, 2023 Genel
HHH
Bozonu! Başka bir adıyla Tanrı filozoflardan oluşan 16 binden
CERN’de çalışan makine uğrayın. Tanrı Parçacığı’nı
Seçimlerini ancak ikinci
Bu vesile ile Deniz Baykal’ın,
Parçacığı. fazla bilim insanı burada çalışıyor. turda, zar zor kazanıp 2024
mühendisimiz Levent Kılınç bulursunuz, bulamazsınız
CHP’yi Meclis dışında
yerel seçimlerinde de ikinci
Yıllık bütçesi yaklaşık 1.2 milyar
Gerçi Higgs’in varlığı bu keşiften gülerek yanıtlıyor: “Buradaki bilemem. Ama insan aklının neye
bırakma başarısını (!) gösteren
sıraya düşünce CHP, çok
Avro.
önce teorik olarak biliniyordu ama çarpışma, insanın ancak bir kapasitesini kendi gözlerinizle
ve Erdoğan’a siyasete dönüş
değerli birkaç ayı yitirdikten
bir türlü ispatlanamıyordu. Hatta CERN’de yapılan araştırmalar sineğin kanat çırpışını hissedeceği görürsünüz.
yolunu açan CHP Genel
sonra, “Derhal Seçim” tezini
bu durum ABD’li fizikçi Leon yalnızca akademik makalelere kadar küçük ama evrenin Ve inanın bu bile başlı başına bir
Başkanı olarak tarihe geçmiş
işlemeye başlamıştır.
Lederman’a “illallah” dedirtmişti değil, günlük hayata da yansıyor: sırlarını çözmek için yeterince mucize. olduğunu da anımsatayım!
Erdoğan/AKP iktidarının
ve 1993’te ona “Goddamn manyetik rezonans (MR) cihazları, büyük.” Alnımdaki teri siliyorum. asliaysev1@gmail.com
60. YILDA HATIRAN YETER!
Portekiz’in dağları:
ÜLkEsİNİN çalışma bakanı İçeri girdiğinde tercüman aracılığıyla
Bülent Ecevit’in 1964’te kendisine ‘Sen bir turistsin, buraya
gayriresmi şair yüreğiyle gittiği gezmeye geldin peki yanında kaç
Köln Ford otomobil fabrikasında, para var?’ diye sorulunca 10 bin
Serra da Estrela
Türk işçileri ziyareti sonrası frangı gösteriyor. Salona dönerken
kâğıda ve tarihe “Yurdunda mı de bu parayı ismi okunan diğer
erra da Estrela’nın kıvrımlı bir müze. 1888 Gouveia
arkadaşına veriyor. Böylece polis
sömürgeci geçmişe yabancı mı/ Yabanda mı bilemez/
Syollarından Rossim Vadisi’ne
doğumlu ressam Abel Manta, baskınından kurtulmuş olduk.”
O bir konuk her yerde/ O bir
eleştiri
(Vale do Rossim) doğru 1960’lı yıllarda Emirdağ’da geride
portrelerindeki kocaman özlem bir acı” dizeleriyle biten Dönemin Çalışma Bakanı Ecevit, 1964’te
Joao Abel Manta’nın
tırmanıyoruz, biraz sonra soğuk “Konuk İşçi” şiiri döküldü. Almanya’daki Türk kökenli konuk işçileri kalan eş ve çocukların açtığı
hüzünlü gözlerin ardına büyük
çizimleri genellikle siyah beyaz,
ziyaret etmişti.
“Konuk İşçi”lik tarihe karışsa Belçika’dan gelen mektupta bakın
havanın buğusunda ışıltılı
bir anlam sığdırmış gibidir.
koyu çizgilerle belirlenmiş
ve artık “Avrupalı Türkler” olsalar neler yazıyordu? “Ben burada bir
bir güzellikle tüten lagüne
Barbizon Okulu’nda
çeken Belçikalı Türklerin zorlu
karikatürize stilden oluşuyor.
da onlar bizim için hep “gurbetçi”. karpuz yedim. Tadı çok güzeldi
ulaşacağız. Her şey hayal
aldığı eğitim
yaşam mücadelesini sözden yazıya
Joao Abel Manta devrim Özcan Türkmen, “Biz Böyle de ancak siz olmadan boğazımdan
gücümüzü harekete
nedeniyle tekniği
dökmüş, kalıcı hale getirmiş yazar.
Yaşadık (Gurbetçi’nin Komik geçmedi. Çekirdeklerini size
sürecinin yanı sıra, Portekiz’in
geçirmek ister gibi.
doğalcıdır. Ancak
gönderiyorum. Bahçeye ekin. Yazın
Hikâyeleri)” adlı kitabın sunuşunda
sömürgeci geçmişine ve
Uzun kemerli burunlu
462 öykücük
erken dönem
hep beraber yiyelim.”
sözcüğe hakkını vermiş: “Gurbet,
günümüzde giderek zayıflayan
yaşlı bir adamları
AyŞenUR
çizgileri öyle bir Önceki üç taşlama kitabından
acıydı. Gurbetin adı da kötüydü
politik bilince ilişkin de güçlü
andıran bazı kaya
TAnRıveRDi farklı olarak minik hayatları, farkına
eşiktedir ki her ama çare yine gurbetti. Gurbet ‘Anıları ciğerlerimizde’
eleştiriler sunuyor. Müzenin
sırtlarının (birinin adı
zamanında varılamamış, değeri
hayatı, kişiyi olgunlaştırırdı.
Kilisede namaz kılan Türkler;
an dönüşüme
en önemli çalışmaları arasında
bile varmış: Fraga da
bilinemememiş yaşamları
Gurbette
karpuzu kabak gibi düşünüp
ve patlamaya hazır bir 1972 tarihli “Festival” adlı eser
Cabeça do Velho) bakışlarını 462 anekdota sığdırmış,
yakınlarının
çorbasını yapan ve beğenmeyerek
potansiyelin izleri hissedilir. yer alıyor ki bu eser, Joao Abel
en uzun hikâyeyi 1 sayfada
hissediyoruz. Nietzsche’nin hasreti de acısı
Türk manava fırça atan Belçikalı;
Manta’nın tutuklanmasına
Nitekim Abel Manta Fransa’ya
aktarmış. 462 öykücük, bir
da bir başkaydı.
sözünü hatırlıyorum: “Doğayla
bisiklet sürerken pedala topuğuyla
ve çalışmalarının kesintiye
yaptığı geziler sırasında Paul
süzgeçten geçirilip konu
Kimi gitti kimi
baş başayken kendimizi basan yörüğün anında keşfi; kaçak
uğramasına neden oluyor.
Cezanne’ın eserleriyle tanışır eRDinç UTkU
ve zaman dilimine göre
kaldı. Kimi de
çalışan Türklerin adları olarak Orhan
öylesine rahat ve keyifli
Devlet kanalında yayımlanan
ve belki de o güne dek sınırında
gruplandırılabilseydi tabii
arada kaldı. Geriye
Gencebay, Ferdi Tayfur ve Müslüm
duymamızın nedeni, doğanın
RTP Şarkı Festivali’ne yönelik
kaldığı natüralist çizgisini ileri
çok daha güzel olurdu. Görsel
kalan, sadece hatıralarıydı. Bazen
Gürses gibi ünlüleri yazdırmaları; iki
bizim hakkımızda bir görüşü
bir eleştiri sunan bu eser,
seviyeye taşıyacak cesareti kullanımı da kitabı daha
hiç kimseye, hiçbir yere ait olamadı
sandalyeye birden oturan sarışın
olmayışıdır.” Kayanın bizi
Portekiz bayrağının ortasındaki
da çekici hale getirirdi.
bulur, soyut çizgilerin güçlü ve sadece sustu onlar. Sustukça
Türkün oturuşuyla kendini ele
izlemediğini biliriz ama yine
küre şeklindeki armanın içine
“Unutmayın! Bakın
katmer katmer oldu yüreklerindeki
ve yoğun anlatımlarına teslim vermesi; Kötü Ahmet, Komünist
de böyle düşünmek hoşumuza
karikatürize bir yüz (büyük bir
sızı. Keşke ve neyse arasında geçti bu da yaşandı!” diye
Hüseyin, Barış Manço... Türklerin
olur. Geç dönem portrelerinde
gider. Serra da Estrela, tarihi
ağız ve gözler) yerleştirilmesiyle
onların ömrü. Vazgeçtikleri mi çığlık atıyor sayfalar. Üç
toplumsal yaşamlarından bir
stili özgürleşmiştir. Objeler
12. yüzyıla uzanan kasaba bayrağın dezenformasyona
farklı kuşak öyküsüne
doğruydu vazgeçemedikleri mi kesit sunan kitaptaki yüzlerce
kendi temsillerinin dışına
Gouveia’yı çepeçevre kuşatmış. uğratıldığı bir çalışmadır.
yer verilse de yürekleri
doğruydu bilemediler.” Siz de
malzeme arasında finali “Masum
saçılır, daha iddialı renklerde
Devletin baskıcı politikasına
Portekiz’in ikinci kralı D. dağlıyor ille de birinci
duyuyor musunuz? Yeni Türkü
Hatıra” başlıklı bir öykücükle
düzensiz biçimde savrulurlar.
rağmen görünürde “her şeyin kuşak. Bazen de
Sancho 1186’da kasabadaki grubundan Derya Köroğlu söylüyor:
yorumsuz olarak yapalım birlikte.
En çok portrelerinden
yolunda olduğu” yanılsamasına “helal size” diyip
“Neresi sıla bize, neresi gurbet?
nüfusu yeniden canlandırmayı Çünkü gurbetten geriye sadece
etkileniyorum; özellikle kadın
çaresizliğin yaratıcı
kapılmayı reddeden bakış Yollar bize memleket.”
anılar kalır: “Dedem abdest
kafasına koymuş ve burası
ve çocuk portreleri insanın içine
açısı sunar. Salazar öldükten Brüksel’de yaşamını sürdüren yaptığı insanımıza bir göz
alırken kolunda bir siyahlık fark
o günden beri bölge halkına
işleyen doğrudan bir bakışla başarılı hiciv ve taşlama yazarı kırpıyoruz.
sonraki birkaç yıl içinde Joao ettim. ‘Dede bu siyahlık nedir,
sunduğu ayrıcalıklar sayesinde
arkadaşımız Hakiki Kabakçı (Mesut “On Bin Frank” başlıklı Sabis
güçleniyor. Müze yöneticisi Abel Manta üretimlerine kaldığı ilk defa görüyorum!’ dedim.
müthiş bir üretkenlikle
Kocabaş) farklı ve emeği yoğun Yıldırım adlı kaynaktan aktarma
‘Bak sevgili torunum’ dedi. ‘60’lı
bizi diğer odaya yönlendiriyor. yerden devam ediyor ve yoğun
kaynayan bir yere dönüşmüş.
anıyı şimdi birlikte olduğu gibi
bir kitap hazırlayarak tarihe yıllarda Belçika’ya geldiğimde
bir çalışma temposuyla aradaki
Burada Abel Manta’nın oğlu
Serra da Estrela’nın kendine
okuyalım: “Biz tam kırk yedi kişi
not düşenler kervanına katıldı. kömür madeni işinde çalışmaya
kayıp yılların acısını çıkaracak
mimar ve görsel sanaçtı Joao
has güzelliği saf sessizlikle
bir evde kalıyorduk. Sene 1966.
Belçika’ya Türk göçünün 60. yılı başladım. O tarihlerde koluma
kadar çok sayıda eser üretiyor.
Abel Manta’nın işleri yer alıyor.
mayalanıyor. Zirvedeki lagünün
nedeniyle geçen yıl yaşanan 60. Birçoğu Belçika’ya turist vizesiyle bir maden parçası battı. Doktora
Serra da Estrela, yamaçlarından
Şimdi ait olduğumuz yüzyılın
kenarına karavan kurmuş
yıl kitabı ve “yasak savma ya da gelmiş. Ancak turist vizesiyle gittim, doktor, ‘Ağrı acı yaparsa
zirvesine kadar dolu dolu doğası,
içerisindeyiz. Olağanüstü bir
gezginlerle olan ayaküstü
göstermelik” etkinliği enflasyonu gelen kişinin parası pulu olacak ki
operasyonla alalım’ dedi. Ben
kültürü, peynir ve şarap kokan
mizah yeteneğiyle bir araya
sohbetimizde dağın eteklerine
nedeniyle çok ayrıcalıklı bir yere gezmeye geldiği belli olsun. Bir gece
de o günlerin hatırası olarak
küçük ahşap dükkânlarda
gelen siyasi duyarlılığı, onu
doğru gidersek görebileceğimiz sahip bu çalışma. “Belçika’daki 60 ansızın polis bu kalabalık evi bastı.
maden parçasının vücudumdan
ellerini sobada ısıtan güler
Salazar’ın dikta rejimi Estado yıllık serüvenimizden fıkra tadında Bizi karakola götürdüler. İçimizde
iki sanatçıdan bahsediyorlar. çıkarılmasını istemedim’ dedi.
yüzlü insanıyla Portekiz’in
sadece bir kişide 10 bin frank para
Novo hükümetine karşı direnişin kesitler” sunuyor ve “unutulmaya Şaşırmıştım. ‘Dede! O günlerin
kuzey rotasında en sevdiğim
var. Geri kalan kimsede beş kuruş
başlanan yaşanmışlıkları/ hatırası neden önemli?’ dedim.
Abel Manta Müzesi en önemli simgelerinden biri
yerlerden biri oldu. Gösterişsiz
maceraları/mücadeleleri” Berikan yok. Ancak sonunda hepimizin on Dedem, ‘Aslan torunum! O günlerin
haline getirmiş. Serginin adı
18. yüzyıl Pombaline
ama şık, sakin ama canlı,
Yayınevi’nden çıkan “Biz Böyle bin frangı varmış gibi muamele anısı hepimizin ciğerlerinde
“Hiç Görülmemiş Bir Şey” (Uma
mimarisinin güzel sade bir
Vergilio Ferreira’nın söylediği
de Yaşadık” kitabında toplumun gördük. Olay şöyle oldu: Bizi salon mevcut zaten. Zamanı gelince
Coisa Nunca Vista), 25 Nisan
örneği olan eski bir malikanenin
gibi “vakur” bir sessizlik içinde
yazılı belleğine kazıyor. Kaynak büyüklüğünde bir yere aldılar. ciğerlerimizdeki kalıntılar zaten
1974’teki Karanfil Devrimi’nde
müzeye dönüştürülmesiyle
yükselen bu vaha mutlaka
kişilerden türkü derleyen folklor Pasaportları topladılar. İçerideki hayatımızı karartacak. Lakin
tüfeklerin namlularına simgesel
ziyarete açılan Abel Manta
ziyaret edilmeli. uzmanları gibi ciddi bir emek bir odada ise görevli bir polis var. kolumdaki kalıntı tamamıyla
Müzesi, serin ve geniş iç olarak yerleştirilen karanfil
İsmi okunan, 10 bin frangı cebine masum!’ dedi.
vermiş, kahvehane kahvehane
mekânıyla zevkle gezilebilen çiçeklerinden geliyor. aysenurtanriverdi@gmail.com
cami cami dolaşıp akıntıya yürek koyuyor ve polisin odasına giriyor. erdincutku@yahoo.com