26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 4 AĞUSTOS 2020 SALI HABER/YORUM CHP’nin iktidar yolu, ancak ‘örgütçülükle’ açılabilir Medyadan otomobil fabrikasına işçi, iktidarların (ve darbelerin) getirdiği birçok faşizan önlemlerle “patronun kulağından tutup kapının önüne koyabildiği” köleler haline getirilmişse, Piyasa (ve yeni kapitalizm) iktidar yandaşlığı ile “haksız rekabetin egemen olduğu bir düzensizlik ve çarpıklık içine sokulmuşsa”, Çiftçi, “kamu kuruluşlarının desteğinden tamamen koparılıp” dünya tekellerinin ve yandaş aracıların at oynattığı bir belirsizlik içine sürüklenmişse, Kamu bankaları, iktidarın kasası haline getirilmişse, Köyün muhtarı, köy halkının muhtarı olmaktan çıkıp, toprak ve köy ağalarının yanında, iktidarın da emir komuta zinciri içine sokulmuşsa, Ve hatta hatta, siyasal partiler, bir tek parti liderinin emrine girmişlerse, CHP için tek iktidar yolu, çıkar gruplarının, kamu yararı doğrultusunda örgütlenerek güçlü hale getirilmelerinden geçer. Kurultay sonrası CHP’nin iktidarı, “bütün sivil toplumsal örgütlerin (ve yeni kurulacak olanların) fiilen bu uygulamaya girmeleri ile sağlanabilir”. Fikirleri kuramsal olarak ifade etmek, doğrudan sadece söz etmek yetmez: eskiler “lafla peynir gemisi yürümez” demişler, işte bunun için. Çiftçiden esnafa, işçiden memura CHP’nin parti örgütlerinin “uygulamada örgütlenmelerini sağlayacak bir biçimde yeniden genişletilmeleri” gerekir: çiftçi, esnaf, işçi hatta sermayedar ile birlikte, “nasıl örgütlenip demokratik bir güç haline gelebileceklerini ortaya koyması” zorunludur. CHP’nin parti örgütlerinin sahada, sadece “doğru sözleri söylemek”ten öte, kamu yararına ve çıkar grupları yararına doğru şeyleri fiilen uygulatmak için, yeni bir eylem planı hazırlamaları artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Örgütlü hale gelmeden ne işçi, ne çiftçi, ne esnaf, ne memur güçlü hale gelebilir. Çünkü örgütlenmek güç demektir, güce ulaşmak demektir. Örgütlenme yoksa güç de “sıfırdır”. İktidar, muhalefetin bu zaafı karşısında, siyasal İslam ideolojisi şemsiyesi altında, dini (ve dinci) örgütleri sahaya çıkararak “muhalefetin dolduramadığı bu alanı, çakma bir biçimde doldurmaktadır”. Muhalefet ise sadece “doğru lafları” söyleyerek, halk bizim sözlerimizden doğruları görsün, “başının çaresine baksın” demeye getirmektedir. Ve bu yüzden de kâğıt üzerinde haklı olmasına karşın, “toplumsal örgütlenmeleri başaramadığı için”, kamu yararı ve demokrasi zaafları ortaya çıkmaktadır. İktidara gelmek için, demokratik toplumsal örgütlenmeler yolu ile önce, “çıkar gruplarının fiili gücünü, onların örgütlenmesini başarıp arkanıza alacaksınız”: onların örgütlenmelerini fiilen sağlamak için de, “örgütlenme çalıştayları” oluşturacaksınız: çiftçi, esnaf, işçi, memur ile buluşup bunun yollarını fiilen birlikte üreteceksiniz. Danışmanlıktan öte, uygulamayı birlikte yürüteceksiniz. Yoksa, “ben doğru lafları ettim, artık siz de aklınızı başınıza alın” demek, yasak savmak ve aptalı oynamaktan başka bir işe yaramaz. Siz bu meydanı boş bıraktığınız için onlar, 400 yıl öncesinin lafları ile ortalığı doldurup işi “kurtuluş ve bağımsızlık savaşı düşmanlığına kadar götürebiliyorlar”. Bu cüreti onlara, sizin bıraktığınız boşluk ve zaafınız veriyor. Bu nedenle, “sadece doğru lafları söylemek yetmez, kamu yararı doğrultusunda, demoratik sivil toplumsal örgütlenmeleri, geniş kesimlere yayarak yürütmeniz gerekir”. Yüzde onluk radikal şeriatçı kesimi hiçbir zaman ikna edemezsiniz: ama geri kalan büyük çoğunluğu sivil toplumsal örgütlenmeler doğrultusunda fiilen ikna ederseniz kesin olarak kazanırsınız. Yeter ki elinizdeki kartları kullanmasını bilin: onlar, yüzde on ile bile, bu işi fiilen yürütebiliyorlar…Ve tabii, siyasal İslamı el altından, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak için kullanan emperyalizme de “açıktan ve net bir biçimde karşı olduğunuzu ortaya koymanız gerekir”: çünkü onlar da BOP ile Türkiye Cumhuriyeti’ni, Afganlaştırmak ve Iraklaştırmak istiyorlar. Sivil toplumsal örgütlenmelere onlar da karşılar. Ve bendeniz…bir bayram günü, dağın başındaki bir zeytin ağacının altında bu satırları kaleme alıyorum. Önümde de kendi ellerimle diktiğim kaktüsler var. Çiçek bile açmışlar. Geçmiş yıllarda kalan Ingrid Bergman’ın “Kaktüs Çiçeği” filminde olduğu gibi… 4 AĞUSTOS 2020 SAYI: 34632 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:13 05:56 13:15 17:08 20:24 22:00 Ankara 04:03 05:43 13:00 16:51 20:06 21:39 İzmir 04:33 06:09 13:23 17:12 20:26 21:55 Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, tam da “Lozan Anlaşması’nın” yıldönümü günü, “Ayasofya’nın (Kutsal Bilge’nin)”, açılışından sonra, Kurban Bayramı’nda da yine “kılıçla” duasını yaptı! Öteki camilerde “hutbe” okuyan imamların ellerinde neden kılıç yok? Kılıç, hutbenin bir parçası ise bunun şimdi de tüm camilerinde uygulanması gerekmez mi? Bursalılar soruyorlar! “Başkan’ın öteki elinde neden kalkanı yoktu?” HHH Mustafa Kemal Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün, Türk halkının bağımsızlığını sağladıkları “Lozan Anlaşması’nın” yıldönümü 24 Temmuz’da; Prof. Dr. Erbaş’ın hutbesi ve AKP Reisi Umumisi, Reisi Cumhur, Veziri Azam Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu “Kuranıkerim” ile “Ayasofya Müzesi” cami yapıldı! HHH “Atatürkçü Düşünce Dernekleri (ADD)”, “Lozan Antlaşması’nı” kutlamak için, her yıl olduğu gibi, çeşitli meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla her ilde “Atatürk anıtlarına çelenk sunma”, günün anlam ve önemine dair kamuoyuna aydınlatıcı açıklama yapılması için çalışma düzenler… Ne var ki bu yıl “Anıtkabir ziyareti” yasaktı! CHP’lilerin araya girmesinden sonra, ADD üyelerinin Anıtkabir’e girmesine izin verildi! Anıtkabir’i “dezenfekte” etmek için, her nedense “Lozan’ın yıldönümü” seçilmişti! HHH Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, “koronavirüs salgınının son Ayasofya (16)… bulması ve hastaların sağlıklarına kavuşmaları için yatsı ezanı sonrasında tüm camilerden dua edileceğini” duyurdu… Erbaş’ın dua seferberliği başlatılmasını önerdiği “sosyal medya paylaşımının” altına, “İşimiz duaya mı kaldı? Bütçenizle evlerin faturalarını ödeyin, ekmeği olmayanlara yardım edin…” yorumları yazıldı! Türk Diyanet VakıfSen Genel Başkanı Nuri Ünal, “koronavirüs” salgınıyla ilgili gidişatın ve önlemlerin görüşüldüğü “Bilim Kurulu’nda (!)” Diyanet’ten de bir temsilcinin bulunmasını önerdi... HHH Türkiye’de en yüksek bütçeye sahip kurumlardan biri olan Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilen bütçe, AKP iktidarı döneminde katlanarak arttı. 2002 yılında 550 milyon lira olan bütçe, 2020 yılında “yüzde 2.090 artışla”, 11 milyar 500 milyon lira oldu! HHH Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi, 16 bakanlıktan şu 8’inin bütçelerini geride bıraktı! “İçişleri Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bursa Ulu Cami Dışişleri Bakanlığı, AB Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı…” Türkiye içinde polisi ve jandarmasıyla, “ terörle mücadele eden” İçişleri Bakanlığı’ndan da! Tarımcı Türk halkını kollayan Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan da! Türkiye’nin çıkarları için yurtdışında “dolarla mücadele eden” Dışişleri Bakanlığı’ndan da! Öteki bakanlıklara dilim varmadı! HHH Diyanet’in harcama kalemlerinde, “personel giderleri” ilk sırada! 2018’de, sayıları 170 bin olan bu görevlilere 6.6 milyar TL ödeyen Diyanet’in personel sayısı 2020’de 179 bine yükseldi... HHH Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı verilere göre, 1 Ocak 2020 itibarıyla Türkiye’de toplam 164 bin 594 doktor bulunuyor. Doktorların yüzde 61.4’ü Sağlık Bakanlığı’nda, yüzde 20.4’ü üniversitelerde, yüzde 18.2’si ise özel sektörde çalışıyor. Verilere göre, 101 bin 116 doktor, bakanlığa bağlı hastanelerde görev yapıyor. Türkiye’de bir doktor başına 498.2 kişi düşüyor. Bu sayının OECD ülkelerindeki ortalaması 341.3 olarak biliniyor. HHH Padişah Yıldırım Bayezid’ın, Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’da yaptırdığı “Ulu Cami” önemli bir mimari eserdir. Mimar Ali Neccar’ın yaklaşık üç yılda (1396 1399) yaptığı caminin öteki adı, “Camii Kebir”dir.. 20 kubbeli Bursa Ulu Cami, kapalı namaz kılma alanı bakımından, Osmanlı tarihinin en büyük camisidir… Bursalılar, “Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ulu Cami’de ne zaman hutbe okuyacak?” diye merak ediyorlar! “Gelirse, eksik olan kalkanını biz sağlarız!” diye de ekliyorlar! Herhalde hutbenin sonunda camide, Prof. Dr. Erbaş’la “Kılıçkalkanı!” canlandırırlardı! Trafiğe 15 can Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinden CiloSat Dağları bölgesine pikniğe giden, içinde ilçe milli eğitim müdürlüğü personelinin de bulunduğu minibüs, freninin boşalması sonucu şarampole yuvarlandı. Kazada ilk belirlemelere göre, 2’si milli eğitim müdürlüğüne bağlı memur, 1’i ücretli öğretmen, 1’i İŞKUR personeli, 2’si sivil toplam 6 kişi yaşamını yitirdi. Yaralanan bir kişi ise 3 bin 200 rakımlı bölgeye sevk edilen helikopterle Yüksekova Devlet Hastanesi’ne götürülerek tedaviye alındı. Bölgeye çok sayıda aramakurtarma ekibi sevk edildi. 6 kişinin cansız bedeni otopsi için Hakkâri Devlet Hastanesi’ne getirildi. Yaşamını yitirenlerin kimlikleri şöyle: “Aysun Er, Semra Varol, Çimen Özçük, Evin Yazgan, Savaş Bayram ve Meryem Renda.” Kazada hayatını kaybeden altı yurttaşın cenazeleri otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından dün toprağa verildi. TIR’a arkadan çarptı AnkaraKonya karayolu Kulu kavşağında meydana gelen trafik kazasında da 5 kişi hayatını kaybetti. Gurbetçi ailenin otomobili emniyet şeridinde park halindeki TIR’a arkadan çarptı. Araçta bulunan 5 kişi yaşamını yitirdi. İlyas Sağlam (75) yönetimindeki otomobil, GümüşhaneTrabzon Hakkâri’de minibüs şarampole yuvarlandı, kazada 3’ü milli eğitim personeli 6 kişi yaşamını yitirdi Hakkâri’deki kaza sonrası hastaneye gelen aileler uzun süre gözyaşı döktü. karayolunun Zigana Dağı mevkisinde karşı yönden gelen Recep Ali Çamkerten (37) idaresindeki otomobille çarpıştı. Sürücü İlyas Sağlam hayatını kaybetti. Aynı araçta bulunan Mustafa Ekşi (71) ile diğer otomobilin sürücüsü Recep Ali Çamkerten, eşi Sevilay (32) ve oğlu Taha Çamkerten (10) yaralandı. Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde Mustafa Durmuşer (26) idaresindeki otomobil, EmirdağÇaykarayolu Bolvadin Belediyesi Fen İşleri Şantiyesi karşısında devrildi. Kazada, sürücü ile Muharrem Durmuşer (27), Muhammed Türkaslan (27), Mehmet Said Ekici (26) ile Berke (22) ve Mahmut Varol (21) yaralandı. Durumu ağır olan Muharrem Durmuşer ile Afyonkarahisar Devlet Hastanesine sevk edilen Muhammed Türkaslan, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Telefonla konuşmak için durmuştu Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Gökçeli Mahallesi Karataş yolunda 01 HM 859 plakalı motosikleti kullanan, ismi öğrenilemeyen sürücü telefonla konuşmak içi yolun sağ şeridinde durdu. Bu sırada, Mustafa Işık kamyonet ile motosiklete arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklet ile üzerinde bulunan 2 kişi yaklaşık 100 metre ileri savruldu. Olay yerine gelen sağlık ekipleri bir kişinin öldüğünü belirledi. Yaralı bir kişi de hastaneye kaldırıldı. l Haber Merkezi EVLAT ACISI Denizli’de ikamet eden Suriye uyruklu 4 ki şilik aile bayram tatili için Salda Gölü’ne geldi. Göle kardeşleriyle giren 13 yaşındaki Hazeh Hamamı bir anda gözden kayboldu. Çocuğun cansız bedeni dün Antalya Jandarma Komutanlığı Su Altı Arama Kurtarma Timi’nce bulundu. Acılı baba Muhammed Hamamı, oğlunun tabutunu açarak onu son bir kez öptü. Çocuğun cenazesi Denizli’de toprağa verildi. l AA Baba ve kızı boğuldu Antalya’nın Aksu ilçesine bağlı Gök Atatürk Barajı Gölü’ne giren Abdulbadere Mahallesi’ndeki serada çalışan sit Nasır (19) boğuldu. Abdulbased Zaher (40), Aksu Çayı’na KAYSERI’deki Yamula Barajı’nda yü düşen kızı Doğa’yı (9) kurtarmak için zerken boğulma tehlikesi yaşayan 20 suya girdi. Baba ve kızı boğuldu. yaşındaki hentbolcu Harun Bostan, MALATYA’da, baraj gölüne giren Su kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. riyeli Ahmet El Barho (23) boğularak ZONGULDAK’ta serinlemek için deni hayatını kaybetti. ze giren Muzaffer Eliküçük(15) boğula ŞANLIURFA’nın Bozova ilçesinde, rak yaşamını yitirdi. l Haber Merkezi Su kuyusunda 4 kişi yaşamını yitirdi Adana’nın merkez Çukurova ilçesinde, su kuyusu açmak için kazı yapan Haluk Karahan’a yardım etmek için kuyuya giren oğlu Ömer Karahan, eşi Havva Karahan ve kardeşi Sefa Karahan hayatını kaybetti. Vali Süleyman Elban, “Su kuyusuna düşen bir kişi ile onu kurtarmak isteyen 3 kişi hayatını kaybetti” dedi. Ölümlerin metan gazı nedeniyle meydana geldiği düşünülüyor. Çöken duvarın altında ölü bulundu Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Şehit İbrahim Kundakçı Mahallesi’ndeki evinden öğle saatlerinde oyun oynamak için çıkan 10 yaşındaki Yusuf Efe Bekar, akşam eve dönmedi. Çocuk, evlerinin birkaç sokak uzağındaki kullanılmayan bir evin yıkılmış istinat duvarının altında ölü bulundu. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. l AA Çürük balkon Bina için yıkım faciası: 1 ölü kararı verilmişti Bahçelievler’de önceki gece daha önceden yıkım kararı bulunan 6 katlı bir binanın üçüncü katındaki dairenin balkonu henüz bilinmeyen bir nedenle çöktü. Çökme sırasında halı asmaya çıktığı öğreni len Erdoğan Kordon, beton parçalarıyla beraber düşerek ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan daire sahibinin yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği öğrenildi. Zabıta ekipleri, yıkım kararı bulunan binada halen kullanıldığı tespit edilen bir daire ile kahvehaneyi tahliye ederek mühürledi. Ekipler, binanın çevresini de demir bariyerlerle çevirdi. l DHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Milyonlar 1 ca yıldızdan, 2 yıldız kümele 3 rinden ve gaz 4 bulutlarından oluşmuş bağımsız uzay adası. 2/ Kâğıt 5 6 7 ya da metal 8 para üzerin 9 ÇEL İ KBAŞ ÖZÜT AF İ S K EM PRA F A E L E J İ COP L NA RMAN GO L İ N İ Ş ERGENE YA UR ANT E T EK İ N FARO deki kafa res mi... Eski Çin felsefesinde evrenin birliğini sağlayan düzen ilkesi. 3/ Notaların, ara ver meden birbirine bağlanarak çalınacağını an latan müzik terimi... Türkiye’nin plaka imi. 4/ Bir gıda maddesi... Kuran’da bir sure. 5/ “Ben Hakkın kuluyum” (Pir Sultan Ab dal)... Tavlada “üç” sayısı. 6/ Yavru, çocuk... İnanmış, aklı yatmış. 7/ Güzel kadın... Gi yiminde ve davranışlarında aşırı bir özenti içinde olan erkek. 8/ Kumaş üzerine yapılan bir tür işleme... İffet, namus. 9/ Kasımpatı çiçeğine verilen bir başka ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Koyun yatağı, ağıl. 2/ Doğanın neden ol duğu yıkım... Atılgan, gözü pek. 3/ Takımlar grubu, küme... Genellikle sevecen ve hüzün lü bir konu işleyen küçük lirik şiir. 4/ Tak vimli defter... Özbekistan’ın plaka imi. 5/ Eklembacaklıların örteneğini oluşturan or ganik madde... Sert tutumlu bir kumaş cinsi. 6/ Japonya’da bir kent. 7/ Dalaşı vardır... Abide. 8/ Satrançta bir taş... Göğün yedinci katında var olduğuna inanılan bir makam. 9/ Küçük mülkiyetin geliştirilmesini konu alan toplumsal öğreti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear