14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 3 10 AĞUSTOS 2020 PAZARTESİ 310/190 350/240 280/2 0 0 330/2 3 0 330/2 0 0 290/150 290/140 290/180 360/240 330/220 300/210 310/240 340/210 310/270 350/1 8 0 220/140 370/220 380/220 340/160 320/2 0 0 270/230 340/240 TARİHTE BUGÜN 1914: İngiliz donanmasından kaçan Alman zırhlıları Goeben ve Breslau, Çanakkale’den geçerek Osmanlı devletine sığındı. Satın alındığı açıklanan bu zırhlılara Yavuz ve Midilli adları verildi. 1920: İstanbul Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Sevr Antlaşması imzalandı. Otobüste Yolcular üstgeçidin ayağına çarpan şoförü kazadan önce 2 kere uyardıklarını söylüyor can pazarı 5 ölü, 3’ü çocuk 10 kişinin durumu ağır Karabük’ten İstanbul’a seyahat eden Metro Turizm’e ait yolcu otobüsü, Eyüpsultan Kuzey Marmara Otoyolu Çiftalan Mevkii’nde yoldan çıkarak üstgeçidin ayağına çarptı. Kazada otobüs şoförü Doğan Duygulu, muavin Ali Yaşar Sarali (37) ve yolcular Erdem Okçu, Mualla Sütçüoğlu (58) ve Satiye Çetinkaya hayatını kaybetti, 10’u ağır 25 kişi yaralandı. Durumu ağır olanların 3’ü çocuk. Otobüs şoforü Doğan Duygulu’nun uyuduğu ve kazadan önce kalp krizi geçirdiği iddiaları gündeme geldi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Uyudu iddiası Otobüste eşi, çocukları ve ablasıyla yolculuk eden Cemal Korkmaz (41) “Bir anda oldu. Ben de uyuyordum. Şoför uyumuş. O an kendimi yerde buldum. Hatırlamıyorum ama camdan çıkmışım” diye konuştu. Kaza yapan otobüste ablası Aynur Akman ile 4 yaşındaki yeğeni Taha Akmanda bulunan Erhan İşler, ablasından gelen telefonla hemen olay yerine gitti. Yerlerde fren izi olmadığını ve şoförün uyuduğunu iddia eden İşler, “Söylediklerine göre otobüsün daha önce 2 kere kaza geçirme riski olmuş. Gebze’ye gelmeden önce 2 kere uyarı yapılıyor şoföre. Şoförün uyuduğu ‘İDDIALAR ASILSIZ’ Hayatını kaybeden otobüs şoförü Doğan Duygulu’nun şoför arkadaşları Umut Sevindik ve Deniz Eroğlu, “Kesin likle uykusuz yola çıkmaz. Uykuya da yanıklıydı. Kalp krizi de olabilir. Bu işin 2 kişiyle yapıldığını herkes biliyor. Bu asılsız suçlamaları biz kabul etmiyo Yolculardan Cemal Korkmaz “Camdan çıkmışım. ruz” dediler. Otobüs şoförünün eniştesi Veysel Gezer ise “Şoförlüğü çok iyiy Şoförün uyuduğunu söylüyorlar” dedi. di. Evliydi. 3 çocuğu vardı. Aşağı yukarı 10 senedir uzun yol şoförlüğü yapıyor” söyleniyor. Uyarılara rağmen ediyordu, biraz da hızlı sürü ifadelerini kullandı. yola devam etmiş. Ve kaza olmuş” dedi. Aynur Akman ise özetle şunları dile getirdi: “Mola verdiğimiz yerde şoföre baktığımda yorgun görünüyordu. Kazadan yarım dakika önce kalp krizi geçirdiğini söylüyorlar. Gebze’de bir iki kere otobüs tekledi. Acele yordu. 3. köprüyü geçtikten sonra saat 06.05’te bir an İkazla uyanmış da otobüs sarsılmaya başla Kazada hayatını kaybeden Mualla dı. O an otobüs arazi kısmı Sütçüoğlu’nun yakını Mehmet Sütçüoğ na girmiş zaten. Her şey karardı yani bütün camlar patladı. Birkaç kişi camdan fırladı. O andan sonrasını hiç hatırlamıyorum.” lu ise “Görgü tanıklarından, artı buradaki hasta yakınlarından anladığımız, daha önce de 2 sefer uyarmışlar şoförü. İki sefer yolda hata yapmış. Uyumuş uyanmış yolcuların ikazıyla. Burada büyük bir ihmal var” diye konuştu. l Haber Merkezi Saniyeyle kurtuldular İstanbul Eyüpsultan’da Hasdal Kışlası önündeki yaya üstgeçidi dün sabah 08.30 sıralarında çöktü. TEM bağlantı yolu Kağıthane istikameti bir süreliğine trafiğe kapandı, araç kuyrukları oluştu. Yoldan geçen bir otobüs çöken üstgeçidin altında kalmaktan son anda kurtuldu. Otobüsteki yolculardan biri “2 saniye daha ileri gitmiş olsak üzerimize düşüyordu” dedi. İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada “Olay nedeniyle herhangi bir yaralı veya can kaybı yoktur” denildi. l Haber Merkezi Baba ve iki çocuğu boğuldu Kayseri Sarıoğlan’da ailesiyle birlikte Kızılırmak kenarına gelen Eyüp Çoban (14) ve Azra Çoban (10) kardeşler serinlemek için nehre girdi. Bir süre sonra 2 kardeş suda çırpınmaya başladı. Çocuklarını kurtarmak için suya giren baba İsmail Çoban (36) da çocukları ile birlikte suda kayboldu. Yurt taşlar tarafından sudan çıkarılan 2 kardeş ambulansla Sarıoğlan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Eyüp ve Azra, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Baba İsmail Çoban’ın cesedi ise sualtı arama ve kurtarma ekiplerince yaklaşık bir saat süren çalışmanın ardından su dan çıkarıldı. l AA/DHA Eren Erdem’in evine hırsız girdi CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem’in Kadıköy’deki evi ne önceki gün hırsız girdi. Evi nin balkonundan giren hır sız, Erdem’in cep telefonunu, tabletini, cüzda nını ve takıyı çal dı. “Cumartesi gü nü akşam saatle rinde Ankara’dan İstanbul’a dön düm” diyen Erdem, hırsızlık olayını Erdem şöyle anlattı: “Evde istirahat etmek için odama geç tim. Bu sırada evi havalandır mak için pencereyi açmıştım. Hırsız ya da hırsızlar, balkon ile pencerenin olduğu yerden girip cep telefonum ile cüzdanı mı almışlar.” l İç Politika redeyse bir ülke. Dü şünün İstanbul’un ekonomisi 130 ülke den büyük. Peki, onu yönetenlerin kafası bu vizyonda mıydı? Şöyle anlatalım… Erdoğan’ın 2017 yılında, yani sadece 3 yıl önce, dolar bir anda 3 li ‘sorumluyum’ rayı aşmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yine “dolar bozdurma kam dediği ihanet panyası” başlatmıştı. İBB de bu kampanyaya katıldı. Kasasındaki “Bir varmış bir yokmuş” diye başlıyoruz. Ardından duymak istediklerimizi ağzımızdan çıkarıyoruz. Masal, ejderhaları ya da perileri öğretmiyor. Bizim “iyi” bildiğimizin kazanacağı inancını büyütüyor. Anlatılanın gerçek olmadığı ise önemsiz bir ayrın 41 milyon doları bozdurdu. Ama şöyle bir sorun vardı. İBB’nin borcunun 6 milyar 400 milyon lirası o an itibarıyla döviz üzerinden dış borçtu. Bu kez yeniden dolar almaya başlayan İBB, aradaki kur farkı nedeniyle 18 milyon lira zarar etti. tı oluyor. “Dolar arttı” diyoruz. Üç gün de doların 6 lira 90 kuruştan 7 lira 35 kuruşa dayanmasını böyle anlatıyoruz. Oysa ABD’nin ekonomik savaş ilan ettiği Çin’in, soğuk savaşta olduğu Rusya’nın, hatta ekonomik ambargo altındaki İran’ın parası da Türk Lirası karşısında zirve yaptı. Haliyle doğru ifade “Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor” olacak. Yediğimiz domatesten arabaya koyduğumuz benzine kadar her şeyin fiyatının artacağını, daha da yoksullaşacağımızı gösteriyor. Türk ekonomisinin kötü yönetildiği, bunun bedelini de halkın ödediği gerçeğinin üstünü örtmeye çalışanlar ise masal anlatmayı sürdürüyor. Perdeyi kaldırmak için ise gerçeğin ucundan tutmak gerekiyor. Arabalarla kurulan saltanat Kamu kaynaklarını har vurup harman savurma o halde ki... Hazal Ocak’ın kitabından öğreniyoruz, 2019 yılına gelindiğinde belediyede çalışan sayısı 13 bin 655 kişi. Kiralanan araba sayısı ise 1717. Yani her 8 çalışana bir araba düşüyor. Belediyede 8 genel sekreter ve yardımcısı, 28 daire başkanı, 100 müdür, 29 müdür yardımcısı ve 478 şef bulunuyor. Toplandığında 643 “yönetici” sıfatlı insan ediyor. Bütün yöneticilere birer kiralık araç dahi verilse geriye binin üzerinde araba kalıyor. Belediye, hem bol bol araç kiralama ile yandaş sermayeyi zengin etti. Öte yandan fazla arabaları protokol imzaladığı yandaş vakıflara, projelere göndererek Taşı toprağı borçlu İstanbul Gazetemizin emektar muhabiri Hazal Ocak’ın “İhanet” kitabını okuyorum. Adını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İstanbul’a ihanet ettik, bundan ben de sorumluyum” sözünden almış. İstanbul’un taşıyla toprağıyla yağmalanarak nasıl tüketildiğini anlatıyor. Yerel seçimler 2019 yılının mart ayında yapıldı. İstanbul’da “bu sayılmaz” denilince haziranda bir kez daha yapıldı. Peki, 25 yıl boyunca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) yöneten yapı, kasayı nasıl teslim etti? Hazal Ocak’ın kitabından okuyoruz. Belediye 2018 yılını o günün parasıyla 22 milyar lira borçla kapattı. Her yıl bütçede verilen açık, 2018 yılına gelindiğinde 3 milyar 700 milyon liraya ulaşmıştı. Zira o yıl belediyenin geliri 18 milyar 400 milyon, gideri 22 milyar 100 milyon liraydı. “22 milyar liralık borç, 25 yılda milletin malını onlar için kullandı. Seçim sonrasında Yenikapı’da sergilenen araçlarla başlayan tartışma, kamu kaynaklarının nasıl heba edildiğinin resmiydi. Üstelik... 31 Mart seçimlerinden tekrarının yapıldığı 24 Haziran’a kadar el çabukluğuyla 517 araç iade edilmişti. Sergilenen 730 araç eklendiğinde fazladan yıllık kira gideri 35 milyon 750 bin lira, yakıt gideri ise 13 milyon 750 bin liraydı. Hazal Ocak, kitabında iki seçim arası apar topar elden çıkarılan araçların peşine de düşmüş: “Tam 104 tanesi lüks kategorisindeydi. 31 tane Opel Insignia, 15 tane Skoda SüperB, 37 tane Volkswagen Passat ve 18 tane de Caravelle, listede sıralanıyordu. Arabaların modelleri 2015 ile 2018 yılı arasında değişiyordu. Listede lüks araçların dışında 175 tane Renault Clio Sport, 57 tane de Renault Megane vardı.” yavaş yavaş birikmiştir” demeyin… Çünkü 2014 yılında 6 milyar dı. Sadece 4 senede neredeyse 4 katına fırladı. Üstelik, Ekrem İmamoğlu belediyenin başına geçtiği güne kadar, yani 2019 yılının ilk 6 ayında 22 milyardan 27 milyar liraya çıktı. Kısacası “artık bizden kimse hesap soramaz” diyenler yemelere doyamadı. Hani “faiz” diye nutuklar atıyorlar ya… Elbette borcun olduğu yerde faiz de oluyor. 2019 yılında belediye, İstanbullunun parasının 1 milyar liradan fazlasını faize ödemek zorunda kaldı. Üretmeden yağmalanan ekonomi Düşünün, belediye kaldırımları parsellemiş, araçları kiralayan İSPARK diye bir şirket kurmuş. Nasıl olmuş ise bu da zarar etmiş. Yani sokaklara araçlar bedavaya park etse kamu bütçesi daha rahatlayacak. Bu kadar akıldışına çıkmış bir sistemden söz ediyoruz. Hazal Ocak’ın İhanet kitabından İSPARK’ın arpalığa dönüşmesinin hikâyelerini okuyoruz. Her gün tıklım tıkış bindiğimiz metrobüslerin alımında bile iflas etmiş bir şirkete milyonlarca Avro kazandırıldığını okuyup öfkele Borç kimi zengin ediyor? Tabii mesele tahmin ettiğiniz gibi. Devletin malı deniz olunca, yiyen de tabii ki tanıdık müteahhitler ya da yandaş vakıflar oluyor. İhanet kitabından rakam verelim... 2016’da belediyenin müteahhitlere borcu 1 milyar 892 milyon iken, 2018 yılı sonun niyoruz. Söylemek istediğim açık... Türk ekonomisi masalları bir yana, 25 yıl aynı zihniyetin yönettiği İstanbul’un ekonomisinin nasıl batırıldığını hiç anlatmıyoruz. Oysa İstanbul’un hikâyesi, Türkiye’nin hikâyesi. Dürüst olsak, devlet mallarını sattık, kamu mülkiyetini yandaşlarımıza yağmalattık, millete ait varlı da 4 milyar 338 milyon lira oldu. ğı kendimiz için kullandık, üre 2019 yılına gelindiğinde beledi time dayanmayan bir ekono yeden alacaklı firmaların 500’den miyle sürekli tükettik diyeceğiz. fazla olduğu görülüyordu. Ama “ah şu dış güçler” ya da “bi Bir tüccar yapsa kara listeye ze operasyon yapıyorlar” diye an girer, 2018 yılı sonunda belediye latmak işimize geliyor. nin kasasında 102 milyon lira var Dikkat edin, Külkedisi’ni uçu ken, piyasaya verdiği çeklerin ve ran sihirli ayakkabıyı çalan dış ödeme emirlerinin toplamı 508 güçler masalını ya da Pamuk milyon liraydı. Prenses’i zehirleyen kötü kalp Dolardan bile zarar li lobiler masalını dinlerken uyumayın. Çünkü uyursanız, daha da İstanbul, bir şehirden fazla, ne yoksullaşırsınız. ICOPAL SHINGLE SİSTEM Avrupa’nın öncü shingle markası Icopal’in en yeni teknolojilerle ürettiği, zorlu hava koşullarına dayanıklı shingle ve tamamlayıcı sistem bileşenleri: Yağmur derelerinden, baca diplerine her ayrıntısı çözülmüş, estetik shingle çatı sistemi. bmigroup.com/tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear