22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 13 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER AKP’nin yardımlara getirdiği engellemeler, ‘akıllı yöntemler’le aşıldı Bağımsız kitabevlerini yaşatmalıyız Yozlaşmaya, çürümeye karşı insani olanı korumak; hayal gücünü sıradanın zincirlerinden kurtarmak için çırpınan iyi kitapların; bize geçmişten bırakılmış notların ve bizim geleceğe bırakacağımız işaretlerin buluştuğu, geçmişle gelecek arasında bugün köprüsünü sürekli ayakta tutmaya çalışan yerlerdir kitabevleri. Sadece geçmişle geleceği bağlamazlar birbirine, yazarla okuru da buluştururlar. Okuru yazara dönüştürebilen imrenişin, yazarı daha iyisini keşfetmek için yeni okumalara yönelten arayışın mekânlarıdır aynı zamanda. Tam da bu yüzden olsa gerek, gerçek kitabevleri hep birer tehdit olarak görüldü. Bugünkü kültürsüzleşme, içeriksizleşme salgınını tekelleşme dalgasıyla buluşturan gelişmeler birer hatıra değil sadece. Sonuçlarını bugüne etkileriyle yaşıyoruz. Taşranın nefes aldığı, gençlerin daha ileri ufuklarla tanıştığı mekânların yakıldığı, yıkıldığı, iflasa sürüklendiği örnekler dolu tarihimizde. Dolayısıyla, koronavirüs salgını baş göstermeden önce de sosyal bir etkileşim mekânı olarak kitabevleri, sahaflar zordaydı. Tekelleşmeye, zincir marketlere, tektipleştiren AVM dağıtım ağına, internet kitapçılığının indirim oranlarına, dijitalleşen ve akışı saniyelerle değişen gündem okuryazarlığına karşı bir direnişti onlarınki. Kolay değildi tutunmak. Ancak şimdi her şey daha da zor olacak. Virüs birçok alanı, sektörü olduğu gibi yayıncılık sektörünü ve elbette kitabevlerini de etkiliyor. Holding kitapçılığı bu süreçten büyük zararlarla çıkmaz; küçülmeye gitseler bile kapatmak zorunda kalmazlar. Aksine, küçük balıkların yutulduğu ortamın tekelleşmeye daha da yol açacağını öngörebiliriz. Oysa tekrar etmek gerek: Bağımsız kitabevleri birer sosyal etkileşim ve nefes alanıdır aynı zamanda. Her şeyin meta olarak görülüp satıldığı, ilişkilerin sadece satış üzerine kurulduğu “market” havasındaki ortamdan başka bir şeydir sözünü ettiğimiz. Gerçek kitabevi, sadece ticari mekân değildir, ilişkilerin ve etkileşimin de alanıdır. Okuruna ulaşamamış bir yazarı keşfetmenin, tanımadığımız insanlarla ortak dil geliştirmenin, beklemediğiniz bir anda sevdiğimiz bir yazarla karşılaşmanın, kitabevinin sahipleriyle, çalışanıyla demli bir çay içip dertleşmenin; kısacası, gündelik hayatta giderek yitirdiğimiz sosyallikleri kitaplar ekseninde kurabilmenin de mekânlarıdır kitabevleri. Yaşatılmaları zorunluluktur. Kütüphaneler, parası olsun olmasın herkesin her kitaba erişmesini sağlayan iktisadi kamusallığın model mekânlarıdır. Bağımsız kitabevleri, okudukları üzerine konuşmak, yeni dünyalara dair tavsiyeler almak, yeniden düşünmek isteyenlerin karşılaşmalarına dayalı kamusal ilişkilerin mekânlarıdır. Bu iki kamusallığı da korumalıyız, geliştirmeliyiz. İktisadi ve ilişkisel kamusallığı yayabilmeliyiz. Bir alanda başaramazsak, tüm ülkede ve her alanda nasıl başarabiliriz? Çözümler Kısa vadede yapabileceklerimiz belli: Gidemiyorsak bile birçoğu uzaktan, internet üzerinden de olsa kitaplarını listeliyor, siparişe imkân veriyor bugünlerde. Zincirlerden, tekellerden değil, bağımsız kitabevlerinden kitaplarımızı alabiliriz. Elbette kargo emekçilerine fazla yüklenmeden. İkincisi, “Askıda Kitap” uygulaması başlatabiliriz. Kitap aldığımızda, ihtiyacı olan bir kişi için de kitapçımıza bir kitap bağış parası bırakabilir ya da tavsiye ettiğimiz kitabı satın alarak askıya koyabiliriz. İşsize, öğrenciye, geçinemeyene kitap sunmak, paylaşmak; ihtiyaçlar ekseninde bir dayanışma modelidir. Kitabevleri bu dayanışmanın aracı mekânına da dönüşür. Böylece bağımsız kitabevlerinin bu süreci ayakta kalarak geçirmesini de sağlarız. Ancak bunlar elbette bu olağanüstü dönemin geçici, bireysel çözümleri. Çare elbette her alanda tekelleşmeye karşı kooperatifleşmedir. Yayıncılık ve dağıtım sektöründeki tekelleşmeye karşı birçok ilerici, bağımsız yayınevi virüsten önce Yayıncılar Kooperatifi’ni kurmuştu mesela. Kooperatif, üyesi yayınevlerinin kitaplarını doğrudan okurla buluşturmak adına İstanbul’da ve Diyarbakır’da birer kitabevi de açmıştı. Bu uygulama hem desteklenmeli hem de bağımsız kitabevlerini, sahafları içerecek şekilde geliştirilmeli. Hayat bunu dayatıyor. Bağımsız kitabevleri, sahaflar kooperatifleşmeli. Bu, biz kitapsever yurttaşlar için de zorunluluk. Virüse zayıf yakalanan ekonominin hali ortada. Maliyetler artıyor; zamlar yolda. Kitaplar bundan bağımsız değil. Gelirimiz erirken kitapların fiyatları artacak. Okurların kitaba daha az maliyetle erişme arzusu, tekellerin ve zincir sanal marketlerin indirim oranlarına yönelişi teşvik edecek. Öyleyse şimdiden bağımsız yayıncılar, kitabevleri, yazarlar, çevirmenler, yayınevi emekçileri ve okurlar lehine yeni bir dayanışma modeli geliştirmek, aracıları ve maliyetleri en aza indirmek ve kooperatif türü örgütlenmeleri geliştirmek zorunluluk. Bir yerde başarırsak, her yerde başarırız. Tezcan hakkında soruşturma İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Fatih Tezcan hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ile halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit’ suçlarından soruşturma başlattı. Atatürk’e hakaretten de yargılanan Tezcan, son günlerde darbe tartışmalarının ardından paylaştığı videoda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef almıştı. Kılıçdaroğlu’nun avukatı dün, Tezcan hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. l Haber Merkezi İyilik yasakları yendi İktidarın maske dağıtımındaki yetersizliğinin daha kötü sonuçlara yol açmasını, özellik dı, Aydın Efeler’de evlere gazete dağıtımı durduruldu. Adana Büyükşehir’in kurduğu sahra le büyük kentlerde, CHP’li bele hastanesi itibarsızlaştırılmaya diyeler önlüyor. Hem de tüm en SERTAÇ çalışılıyor.” gelleme ve yasaklara karşın... EŞ/ANALİZ Manzara şu: Hükümet il il, Yerel yönetimlerden sorumlu ilçe ilçe CHP’li belediyelerin CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit “halka dokunmasını” engellemeye ça Torun’la partili yerel yönetimlerin ça lışmış. Anlamak zor değil, “CHP’li lışmalarını değerlendirdik. belediyeler halkın yanında, başarılı ‘AKP eşittir engel’ olursa seçenek doğar”. Peki, yerel yönetimler engellendi Torun, hükümetin yerel yönetimle de ne oldu, CHP’li belediyeler elleri re getirdiği yasakları şöyle örneklen böğründe oturdu mu? dirdi, anımsamakta yarar var: Torun “Hayır” diyor ve sıralıyor: “Ankara ve İstanbul’da bağış kam “İyilik yapmaya, halkın derdine panyaları, Mersin’de ücretsiz ek koşmaya karar verdiyseniz bunun yo mek dağıtımı engellendi. Eskişe lu çok. Belediyelerimiz orta ve uzun hir Büyükşehir, Odunpazarı, Antal vadeli yatırımları erteleyerek halk ya Muratpaşa belediyelerinin aşev sağlığı ve gıda teminine yoğunlaştı. lerinin hesapları bloke edildi. Bur İyilik hastalıktan kat be kat hızla ya dur Belediyesi’nin gıda kolisi dağı yıldı. Ankara’da ‘iftarver.com’ adre tımı durduruldu. Kadıköy’de ‘Mo sine yarım milyonluk bağış yapıldı. ral TIR’ı ve Bando Ekibi’ yasaklan İzmir’de kurulan maskematikler hal kın maske ve dezenfektan ihtiyacını karşıladı. Ayrıca halkınbakkali.com üzerinden alınan gıda bağışları ihtiyacı olana ulaştı. Mersin’de ekmek sembolik bir ücretle halka dağıtılıyor. İstanbul ihtiyacı olan yurttaşların faturalarını ödüyor. Eskişehir’de büyükşehir her zamanki farkını ilçe belediyeleriyle birlikte ortaya koyuyor.” Torun, uzun uzun anlattı, CHP’li belediyeler 3 milyon 600 bin üzerindeki aileye ayni yardım yapmış, 179 bin aile ve işyerine nakdi yardım ulaştırmış. Dağıtılan kişisel korunma ekipmanı ve dezenfektan sayısı 28 milyonu geçmiş durumda... Gözden kaçanlar Ne kadar yazsak eksik kalacak biliyoruz. Ancak gözlerden biraz uzak olan bazı belediyeler var ki değinmek gerek. Ardahan Belediyesi tüm Doğu Anadolu’ya ücretsiz maske dağıtıyor. Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin ürettiği yıkanabilir maskelerden bir örnek Ankara’ya, bize kadar ulaştı. Haluk Bozdoğan’ın Tarsus’unu unutmayalım. Belediyeyi bir üretim tesisine dönüştürdü. Doktor Başkan ürettiği dezenfektan ve ekipmanı ücretsiz dağıtıyor. Türkiye’de ilk kez yaşlılara sağlık bilekliği dağıttı, sağlıkları kontrol altında... Denizli Bozkurt’un Eczacı Başkanı Birsen Çelik, ilçede her türlü önlemi planladı, uyguladı, virüsün ilçeye girmesini engelledi. Samsun Atakum’da Cemil Deveci, korona günlerinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı görkemli kutlayan tek yerel yöneticiydi... Peki, yerel yönetimlerin yardımlarının engellenmesine kamuoyu ne diyor? Sorunun yanıtını arkadaşımız Mahmut Lıcalı haberleştirdi: “Yapılan ankete göre halkın üçte ikisi engellemelere karşı...” İyiliğe devam... l ANKARA İYİ PARTIHDP POLEMIĞINDE TARAFLAR BIRBIRLERINE TEPKI GÖSTERMEYE DEVAM EDIYOR Akşener: Yan yana gelmeyiz Sancar: Derdiniz Saray masası Erdoğan yine IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN CHP’yi hedef aldı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yine CHP’yi hedef aldı. Erdoğan koronavirüs sürecine işaret ederek “Böyle bir dönemde dahi darbe çığırtkanlığından sağlıktaki başarılarımızı gölgelemeye çalışmaya kadar her yola başvuran karanlık bir zihniyetle karşı karşıyayız. CHP’nin başını çektiği gazete ve televizyonlardan, sosyal medyaya kadar azımsanamayacak bir alıcısı olan bu kesimin hamlelerini boşa çıkarmak, Cumhur İttifakı ve AK Parti’nin görevi. Meydanı bu faşist zihniyete bırakmayacağız. Bunların cüreti, sırtlarını her türlü kirli senaryoya balıklama atlayan bir kesime dayamış olmalarından geliyor. İcraatlarımızı anlatarak bu kesimi en azından ortada bir yere getirmeliyiz” dedi. Çelik: Biz başlatmadık AKP MYK sonrası açıklama yapan AKP Sözcüsü Ömer Çelik de darbe tartışmalarına ilişkin “Tartışmayı başlatan biz değiliz. Türkiye’nin darbe gündemi yok, herkesin bildiği siyasi odağın iflah olmaz darbecilik gündemi vardır. TSK’ya iftira atma söz konusu” dedi. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın dağıtılmak için satın aldığı ve içinde şair Sezai Karakoç’un solculara hakaret eden ifadelerinin yer aldığı kitabı savunan Çelik “Biz bundan gurur duyuyoruz” dedi. ‘Alevilerden özür dilenmeli’ HDP’Lİ HEYET GAZİ CEMEVİ’Nİ ZİYARET ETTİ Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in cenazesi sırasında polisin Gazi Cemevi’ne biber gazı atması ve maddi hasar meydana gelmesinin ardından dün HDP Eşgenel Başkanı Pervin Buldan, HDP milletvekilleri Zeynel Özen, Hüda Kaya, Musa Piroğlu ve HDP İstanbul il Eşbaşkanları Elif Bulut ve Erdal Avcı’nın da aralarında bulunduğu bir heyet Cemevi Başkanı Hıdır Karadaş ile bir araya gelerek geçmiş olsun dileklerini iletti. Buldan, “Cemevinde Alevi yurttaşlarımızın kutsal mekânına, iradesine büyük bir saygısızlık yapı larak saldırı gerçekleştirildi. Çünkü biz biliyoruz ki, Aleviler şahsında cemevlerine yapılan saldırı aynı zamanda Sünnilere, camilere yapılan saldırıdır. Çünkü camiler Sünniler için neyse cemevleri de Aleviler için o dur. HDP olarak hem hukuki hem de siyasi gelişmelerin takipçisi olacağız. Alevilerden mutluka özür dilenmelidir” ifadeleri kullandı. Gazi Cemevi’nden yapılan açıklamada ise saldırının 20 milyon Alevinin “Eşit yurttaş” olarak görülmemesinden kaynaklı olduğu belirtildi. l İç Politika YARGITAY BAŞSAVCI ADAYLARI BELIRLENDI Yargıtay Başkanlığı’na seçilen Mehmet Akarca’dan boşalan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı için Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nda oylama yapıldı. 355 Yargıtay üyesinin oy kullandığı seçimde Yargıtay 5. Ceza Dairesi üyesi Veli Dalgalı 88, 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil 77, 8. Ceza Dairesi Üyesi Alper Yükselen Bikirli 53, 14. Ceza Dairesi Başkanı Bekir Şahin 51 ve 11. Ceza Dairesi Başkanı Ali İhsan Öztekin 30 oy aldı. İlk oylamada en çok oy alan 5 üye sıralı liste halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacak. Erdoğan, 15 gün içinde adaylardan birini seçecek. l ANKARA / Cumhuriyet DENIZ FENERI’NI AKLAYAN ISIM En çok oyu alan Veli Dalgalı, Ankara Savcısı olarak görev yaparken Deniz Feneri yolsuzluğunu soruşturan savcılar Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulhavap Yaren’in görevden almasının ardından dosyaya atanmıştı. Dalgalı’nın arasında bulunduğu 3 savcı, Deniz Feneri soruşturmasında örgüt ve dolandırcılık suçlarına takipsizlik kararı vermişti. Adaylardan Eyüp Yeşil ise 16. Ceza Dairesi’nin başkanı olarak 15 Temmuz darbe ve FETÖ davalarına bakıyordu. ABB BAŞKANI YAVAŞ’TAN SAĞLIK HAMLESİ Polatlı içme suyu boru hattı için ihaleye çıkılıyor ASKİ’nin altyapı yatırımları ru yolu görüp üzerine düşeiçin borçlanma talebinin, ni yapmak zorunda” dedi AKP ve MHP’li üyelerin oyla ği ve Gerede’den Polatlı’ya rıyla Ankara Büyükşehir Be su verilecek olan hattın İve lediye (ABB) Meclisi’nde er dikSincan etabının yapı telenmesinin ardından ABB mı için “ihale edin” talima Başkanı Mansur Yavaş hare tı verdiği öğrenildi. Polatlı su kete geçti. Yavaş’ın talima hatlarının ve arıtma tesisi tıyla 70 kilometrelik Polatlı nin yenilenmesi için gerek hattının 30 yılı aşkın süredir li olan kredi talebi 2019’da yenilenmeyen ve bir kısmı ABB Meclisi’ne gelmiş, Plan asbestli olan boru hatlarının ve Bütçe Komisyonu’nda uy yenilenmesi için ihaleye çı gun görülmesine karşın AKP kılacağı öğrenildi. Yavaş’ın ve MHP’li üyelerin oylarıy bürokratlara, “Toplum sağ la reddedilmişti. Son Meclis lığından önemli bir şey yok. toplantısında ise acil kre Ben vatandaşıma asbest di talebi yine AKP ve MHP li borudan su içiremem. oylarıyla ertelenmişti. Herkes er ya da geç doğ l ANKARA / Cumhuriyet İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in “Bize aracı gönderen, ‘Şurada kiminle çalışalım? Nasıl yapalım’ diye fikrimizi merak eden parti” sözlerine yanıt verdi. Akşener, “PKK ayrılıkçı, silahlı terör örgütü. Biz bu konuda çok netiz. PKK, FETÖ, IŞİD, El Kaide, PYD, YPG her ne kadar terör örgütü varsa, onlarla legalillegal, indirektdirekt, sevgi veya saygı anlamında bir duruşu olan yapılarla yan yana gelmemiz mümkün değildir. Ne benim ne arkadaşlarımın HDP’ye ‘Biz nerede, ne yapalım,’ diye soru sormuşluğumuz resmi, gayri resmi yoktur” dedi. İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu da sosyal medyadan “İYİ Parti’ye dönük iftira kampanyasının hududu yok galiba! Sırrı Bey’in aklı Dolmabahçe görüşmelerine gittiyse, bilsin ki İYİ Parti daha kurulmamıştı. HDP’ye fikrini soranlar mevcut iktidardı. Karıştırmasın. Kandil’e birilerini gönderip siyaset belirleyenler ve ortakları bize ahkâm kesemez” ifadelerini kullandı. Önder: Aracılar açıklasın Önder ise “İddianı ispatla” çağrılarına yanıt verdi. Önder “Aracılar, isterse kendilerini ve konuşulanları açıklayabilir. Bu görüşmelerin seçim ya da aday gündemli/zamanlı olmadığını söylemem borçtur ama. Bu akıllarla değil siyaset yapmak, 5 yaşındaki çocuğa bir bardak süt bile içiremezsiniz. Bizimle görüşmek değil, görüşmemek ayıptır” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da İYİ Parti’nin suçlamalarına ve Akşener’in “memleket masası’ önerisi yaparken HDP’yi dışta tutmasına tepki gösterdi. Sancar, “Derdiniz memleket masası değil de Saray’da oturacağınız bir masaysa buna muhalefeti alet etmeyin. Açık davranın. İYİ Parti muhalefette ise iktidardan farklı olduğu yanları ortaya koymalı. Mesela ‘İktidar kutuplaştırıcı politika izliyor, dışlayıcı ve ayrıştırıcı üslubu var’ diyorlar. Oysa bize karşı iktidarın yaptığı şeyin aynısını yapıyorlar. O zaman zihniyet olarak iktidarla çok yakın İYİ Parti” dedi. l İç Politika ÇAKIRÖZER: Patronlar için emekçiyi harcama Salgına yakalanan çalışanın tazminat davası açmasını engelleyen ve hayatını kaybedenlerin ailesini gelir bağlanma hakkından mahrum bırakan 7 Mayıs tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) genelgesinin iptal edilmesi çağrısında bulunan CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi. Nisan ayında hayatını kaybeden işçilerin yüzde 47’sinin Covid19 hastası olduğunu söyleyen Çakırözer, “Devlet salgın döneminde hem insanları çalıştırıyor, hem de salgına yakalananlar için sorumluluğu üstlenmiyor. Daha da vahimi sağlık çalışanları için bile bunun iş kazası olarak görülmemesi. Bu genelge emekçimize büyük vefasızlıktır. Devlet, patronların kurtulması için emekçileri harcayıp üç kuruşun hesabını yapmamalıdır” dedi. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear