22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 8 ARALIK 2020 SALI KÜLTÜR 16CHP’de taciz skandalı yaratmak için yıl önceki röportaja sarıldılar Sabah gazetesi 2002 yılında yazılmış bir romanın kurgu yazarı olan Faruk Bildirici’ye verdiği röportajından, sankarakterinden, başka bir gazetede 2004 yılında yapılmış ki o röportaj kendilerine verilmiş gibi cımbızlanmış böröportajıyla birleştirip manşet çıkarıyor. Şebnem Bursalümler yer alıyor. Maksat CHP’yi taciz skandalıyla yıplı imzalı haberde yazar Nazlı Eray’ın o dönem Hürriyet YAZGÜLÜ ratmak olunca tarih devreye giriyor. ALDOĞAN Ekonomik kriz, pandeminin yükselişi, Merkez Bankası’nda para kalmayışı nasıl gündemden düşürülebilir? Biraz seks, biokumamış, uğradığınız tacizle ilgili konuşmak istiyorum dedi. Kitabı okumamış insanla ne konuşacağım? Konuşmadım” diyor. Nasıl oluyorsa raz taciz, biraz siyaset sosuna bulanmış haberlerle Ana Muhalefet Partio sipariş yazı sonra Şebnem Bursalı imzasıyla hazırlanıyor. si CHP’ye saldırarak. Bunun için her yol akla gelirdi de ünlü yazar Nazlı Bursalı yanıt vermiyor Eray’ın 2002 yılında yazdığı fantastik romanının da kullanılacağı düşünülemezdi. Nazlı Eray, fantastik kurgu romanlarıyla “Büyülü Gerçeklik” adını verdiği ekolün yaratıcısı, çok okunan bir yazar. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında yazdığı “Sis Kelebekleri” başlıklı kitabında aslında AKP’nin doğuşunu anlatıyor. Bütün kitaplarında yaptığı gibi başkahraman da hep kendisi. Güya Sinop Cezaevi’nde de yatıyor, bazen Marie Antoinette oluyor, bazen siyasetçi. Kahramanla yazar kimliği sık sık karışıyor, iç içe geçiyor. Bu kitap yayımlandığı sırada yazar CHP’de parti meclisi üyesi. Tam altı kez yüksek oylarla seçilmiş. Kitabın yayımlanmasından iki yıl sonra o dönem Hürriyet gazetesi yazarı olan Faruk Bildirici kendisiyle bir portre röportaj yapıyor. O röportajda Nazlı Eray, kadınların siyasette karşılaştıkları zorlukları anlatırken başından geçen tatsız bir olaydan da bahsediyor. Kurultay delegesi iken Anadolu’dan gelen bir üyenin kendisini öpmeye kalkıştığını anlatıyor. O şahıs sonra partiden dışlanmış, aradan 16 yıl geçmiş. Nazlı Eray’ın kitabı “Sis Kelebekleri”; Faruk Bildirici’nin röNazlı Eray portajındaki bölüm, Allah için titiz bir çalışmayla cımbızlanıp kurgulanarak Sabah Gazetesi’nin birinci sayfasına Şebnem Bursalı imzasıyla yerleşmiş, bir algı operasyonu yapılmış, Ana Muhalefet Partisi tacizci ilan edilmiş. Nazlı Eray şaşkın Bodrum’daki evinden telefonla ulaştığım Nazlı Eray, birdenbire gündem olmaktan ötürü önce şaşkın. Sonra kitabının ve kendisinin 18 yıl sonra yeniden gündeme gelmesini alaycı bir ironiyle karşılıyor. “Ben manşet olduğum için çok memnunum. Kitabım tekrar gündeme gelŞebnem Bursalı’yı Ankara’dan tanırım. Kendisiyle o dönemlerden arkadaşlığım da vardır, ama son yıllarda geçirdiği “evrimden” sonra görüşmüyoruz. Haberini konuşmak için arıyorum ama telefonunu açmıyor. Bu haber niye kültür sanat sayfasında yer alıyor diye merak ediyorsanız, bir köşe yazarı, siyasi algı yaratmak için Türk edebiyatının fantastik kurgu romanlarıyla tanınan, okurunun bile romanda hangisi gerçek hangisi değil, içinden çıkamadığı yazarının 18 yıl önce yazılmış kidi. Ayrıca belirtmeliyim, en iyi kita tabıyla 16 yıl önce bir başka gazebımdır. O dönemde ben CHP’de parti tedeki röportajından bir taciz iddiameclisi üyesiydim. O kisı çıkarıp yazarak tabımda her zaman yapmanşete çıkardıtığım gibi çeşitli karakğı için. Edebiyata terlere bürünüyorum. da yazık oluyor, Marie Antoinette bile gazeteciliğe de aloluyorum! Keşke onu da gı operasyonlayazsalardı” diye şakayrıyla kafası karıla karışık özetliyor koşan okura da. Bunuyu. “Şimdi baskısı binu tacize uğrayan le yok. Fantastik bir ro Nazlı Eray’ın Faruk Bildirici ile manı, üstelik okumadan, yaptığı söyleşinin kupürü. çocuklar için “Bir kereden bir şey anlamadan, partiyi köolmaz” diyen partülemek için kullanmak tinin savunuculaistediler. Beni pazar günü İzmir rı medya yapıyor. Gerçekten tacize Sabah’tan Fatih Ulaş aradı. Kitabı uğrayanlara da çok ayıp oluyor! Yerel MUĞLA’nın Bodrum ilçesinde kanun sanatçısı Aycan Adalı, ut, klarnet ve darbuka çasanatçılardan lan 3 arkadaşıyla koronavirüs nedeniyle evlerinden çıkmayan site sakinlerine moral için evlerikısıtlama nin bahçesinde konser verdi. Bodrum Belediyesi de Sanat Güneşi Zeki Müren’in 98’inci doğum konseri günü dolayısıyla belediye hoparlöründen şarkılarını çalarak sanatçıyı andı. l DHA DOĞUM GÜNÜNDE BİR KEZ DAHA ÖLMEK! Bugün Tiyatro Koopertafileri her pazartesi yaptıkları ve bu hafta konu başlığı “KÜLTÜR SANAT KURUMLARI KRİZ DÖNEMLERİNDE NASIL HAYATTA KALABİLİR?” olan programı Yerel ve Uluslararası boyutta çevrimiçi olarak başlatacak. Ülkemizde sorunlara çözümler aranırken, içimize acıtan ses Ankara Sanat’tan geldi. Onlara doğum günlerinde öl deniyordu! Asaf Çiğitepe (19341967) AST Kurucusu, Şair ve Tiyatro sanatçısı. Yıl 6 Aralık 1963. Onun öncülüğünde, İzmir Caddesi Ihlamur Sokakta tam 58 yıldır her türlü zorluğa rağmen ayakta kalan, direnen ama bu süreçte maalesef ki perdelerini kapatmak zorunda kalan Ankara Sanat. Bu dramatik ve kültürsanat hayatımızda açılan yaralardan biri olarak AST’den süzülenler: “Oysaki son dört yıldır Yeşim Dorman’ın oyunun replikleri ile son seslerini haykırıyorlar. Kapalı gişe oyunun; koltuklarına, perdesine, kordorlarına yapışan: ‘Neyi götürseydik ha!’ Erkan Yücel’in, Yaman Okay’in, Kerim Afşar’ın, Meral Niron’un oyunculuklarını mı? Timur Selçuk’un eşsiz oyun müziklerini mi? Rutkay Aziz’in sayısız oyun rejilerini mi? Uğur Mumcu’nun Sakıncalı Piyade’sini mi? Maksim Gorki’nin Ana’sını mı?Osman Şengezer’in harika dekor tasrımlarını mı? Onların kuliste yankılanan sesini mi? Bunca yıldır tiyatroyu yaşatan seyircilerini mi? Neyi alaydık ha! “Bir valize ne sığar ki!” Bizler için hiç de kolay geçmeyen bu süreçte, Ankara Sanat Tiyatrosu olarak 58. yılımızda varoluş çizgimizden hiçbir suretle ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz. Bundan sonraki çalışmalarımızı bizlere kucak açan Bilken Sahne’de devam ettireceğimiz bildirir, umutlu, sağlıklı, güzel günlerde tekrar birlikte olmayı dileriz.” Nâzım ve Genco Erkal’dan Kuvayi Milliye Destanı Genco Erkal, koronavirüse karşı alınan önlemlerle sahne sanatlarını durma noktasına getiren 2020 yılını Nâzım Hikmet’in başyapıtlarından “Kuvayi Milliye Destanı” ile kapatıyor. Destan, Yapı Kredi Yayınları tarafından hazırlanan özenli metinle birlikte Genco Erkal’ın görüntülü yorumunu içeren bir DVD eki eşliğinde sunuluyor. Bu “özel” kitabın bir başka özelliği de Erkal’ın DVD çekiminde “Kuvayi Milliye Destanı”nı ilk kez baştan sona yorumluyor olması. Geçen ekim ayında Nâzım Hikmet ve Genco Erkal’ı bir araya getiren bir başka olay yaşandı. Ankara Yenimahalle Belediyesi, Nâzım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’ndeki Büyük Salon’a Genco Erkal Salonu adını vermiş ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlaması için sanatçıyı bu salonda bir Nâzım Hikmet gösterisi sunmaya çağırmıştı. Erkal, aralarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bulunduğu izleyicilere, Nâzım’ın şiirlerinden derlemiş olduğu “İnsanlarım” oyununu sundu. Oyun “Kuvayi Milliye”den bölümler içeriyordu. Nâzım’ın destanı Cumhuriyet Bayramı’yla buluşmuştu. ‘Kuvayi Milliye’yi okuyunca allak bullak olmuştu “Nâzım Hikmet’ten okuduğum ilk kitap ‘Kuvayi Milliye’ydi” diyor Erkal: “60’lı yılların başı. ‘Onlar ki/ toprakta karınca,/ suda balık,/ havada kuş kadar/ çokturlar’ diye başlayan destan beni çarptı. Allak bullak oldum. Resmen titriyorum. Arkadaşlarla eve kapanıp yüksek sesle okuyoruz...” Yıllar içinde Nâzım’ın şiir dünyasıyla oluşan bağ, Genco Erkal’ın yaptığı tiyatronun da önemli bir boyutu olarak bugüne ulaşacaktı. Erkal’ın 45 yıldır sahne olayına dönüştürdüğü Nâzım çalışmalarının çoğunu bilirsiniz. “Kerem Gibi” I ve II, “İnsanlarım” ve (Tülay Günal ile) “Yaşamaya Dair” Erkal’ın yalnızca Nâzım’ın şiirlerinden oluşturup sunduğu oyunlardı. Çok oyunculu “Sevdalı Bulut” ve 2002’de İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali’nin “açılış oyunu” olarak sahnelerimizin seçkin kadın sanatçılarını bir araya getirdiği “Nâzım’a Armağan”; dahası, Fazıl Say’ın “Nâzım Oratoryosu”nda sunduğu “solo” bölümler; ve Nâzım’la başka yazar ve ozanları buluşturduğu “Her Gün yeni Baştan”, “Merhaba” I ve II ile “Nâzım ile Brecht Güneşin Sofrasında”... ‘Destan’da yalnız onların maceraları vardır Nâzım’ın “Kuvayi Milliye”si 1918’de başlar, Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesiyle noktalanır. “Başlangıç” ve 8 Bap’tan oluşan metnin tüm bölümleri ozan çeşitli hapishanelerde hükümlüyken yazılmıştır. Her Bap’ta öncelikle doğanın görüntüleri vardır; sonra işgal altındaki ülkenin toplumsalekonomik düzeydeki perişanlığı; sonra da perişanlık karşısında başlatılan umutlu savaşım; ardından, Kurtuluş Savaşı’nın akıllara durgunluk veren başarısında imzası olan yiğit Anadolu insanlarının öyküleri gelir. Karayılan, Kambur Kerim, Arhaveli İsmail, Manastırlı Hamdi Efendi, Reşadiyeli Veli Oğlu Memet, Kartallı Kazım, Süleymaniyeli Ahmet, Ali Onbaşı, Kadınlarımız ve daha birçokları bu öykülerin kahramanıdır. Genco Erkal bu yapıttaki “anlatıcı” yorumunu üç yaklaşıma dayandırmaktadır: Önce destansı (epik) bir uzaklıktan sanki gözleriyle görüntüleri seçmeye çalışırcasına baktığı durum ve olaylara, dizeler birbirini izledikçe yaşananlara birinci elden tanık oluyormuşçasına “dramatik” bir sıcaklık katmakta, öykünün izleyicisini soluksuz bırakan doruk noktasında ise bir masalcının bilgeliğiyle gülümseyerek burukluğu derinleştirmekte, bir başka deyişle, “pathos”a ulaşmaktadır. Olayların hem içinde hem dışındadır. Genco Erkal, “Kuvayi Milliye”yi sunarken katıksız bir destan anlatıcısıdır... CRR üç yıldız ile başlıyor Cemal Reşit Rey Konser Salonu (CRR) son kısıtlamalar dolayısıyla sahneden canlı yayımladığı ve YouTube’dan dinleyicilere ilettiği konserleri artık sanatçıların evlerine ulaşabilmesi için erken saatte çekip gene 20.00’de yayımlayacak. Bu şekilde yayımlanacak ilk iki konseri Veriko Tchumburidze (keman), Dorukhan Doruk (çello) ve Can Çakmur’dan (piyano) oluşan üçlü 9 ve 10 Aralık günleri art arda verecek. Üçlü 9 Aralık Perşembe günü 20.00’de L.v.Beethoven (17701827), “Trio Op. 1” eserini seslendirecek. Konser öncesinde CRR Genel Sanat Yönetmeni Cem Mansur, bu üç sanatçının da dünyaya açılmasını sağlayan Güher ve Süher Pekinel ile Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler (DSGM) projesini konuşacak. Üçlünün 10 Aralık Cuma günü vereceği ve gene 20.00’de yayımlanacak konseri öncesinde Cem Mansur bu kez projenin en başarılı yıldızları olan üçlüyle sohbet edecek. Ardından üçlü A. Dvorák (18411904), “Piyanolu üçlü ‘Dumky’ Op. 90” eserini seslendirecek. Bu iki konser de yayımlandığı tarihten itibaren 1 hafta boyunca YouTube kanalının aşağıdaki linkinden izlenebiliyor. https://www.youtube. com/channel/UCcB4QimHcOKEvmQawHLGQ/featured Ferzan Özpetek’ten ‘umutlu’ reklam filmi Yaşamını İtalya’da sürdüren usta yönetmen Ferzan Özpetek, İtalyan Bankası Unicredit için reklam filmi çekti. Yeni iletişim kampanyasının TV filmi için Ferzan Özpetek ile çalışan banka yetkili Ferzan leri, günlük hayattan iç içe geçen Özpetek dört öykünün anlatıldığı filmi İtalyan halkına Noel hediyesi olarak vermek istediklerini söylediler. Üç dakikalık reklam filmi ile 90, 45 ve 30 saniyelik çekilen TV spotları, pandemi kısıtlamalarının başladığı Mart 2020’den bu yana geçen süreyi değerlendiriyor. İddialar yalanlandı ‘Rexx Sineması’nda şu anda bir yıkım yok’ Kadıköy’ün simge sinı belirterek “Sinema korunsun, içeri yelim diye de etrafına levha koyduk” ye girişi önleyelim diye etrafına levha açıklamasını yaptı. Sosyal medya henema salonlarından koyduk” dedi. Kiracopulu, “Mart ayın sabından yaptığı açıklamada Kadıköy Rexx’te yıkım çalışmala da sinemayı boşalttık. Başıboş bıraka Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabarının başladığı iddia edildi. İddiaların mazdık. Bu nedenle korumak için bir şı da yaptığı açıklamada, “Mülk sahibi basına yansımasının ardından açıkla güvenlik şirketiyle anlaşmıştık. Pan vakıf ile temastayız. Elbette Vakıf, yama yapan mülk sahibi RumOrtodoks demi nedeniyle bunu karşılayamaz tırımcılarla da görüşüyor. Şimdilik şuVakfı’nın yöneticisi Konstandin Kihale geldik ve anlaşmayı iptal ettik. nu söyleyebilirim ki, şu anda bir yıkım racopulu, sinemada yıkım olmadığı Sinema korunsun, içeriye girişi önle yok” dedi. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear