Catalog

SİGORTA ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 8 ARALIK 2020 SALI Elektronik cihaz sigortasında prim üretimi ekimde yüzde 67 arttı Nakliyeciler için yeni poliçeler geliştiriyorlar Tüm Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifleri Merkez Birliği bünyesinde bu yıl faaliyete geçen ve “mütüel sigortacılık” prensibiyle çalışan “TMT Karşılıklı Sigorta Kooperatifi”, yılın ilk 10 ayında 34.3 milyon liralık prim üretimi büyüklüğüne ulaştı. TMT Sigorta Genel Müdürü Dr. Levent Özer, Türkiye genelinde 4 bin taşıyıcı kooperatifi ve bu alanda çalışan 200 bin girişimci olduğunu hatırlatarak hedeflerini şöyle ortaya koydu: “Öncelikle kasko ve nakliyat branşında faaliyet göstermeye başladık. Ayrıca üyelerimizin ihtiyacı olan, özellikle nakliyat branşı altında çalışacak taşıyıcı mali sorumluluk sigortası bizim önemli ürünlerimizden biri olacak. Özel sigorta ürünleri ve makul fiyat temel prensibimiz.” Dr. Levent Özer ‘Müşteri memnuniyeti göz ardı edilmemeli’ Koru Sigorta Hasar Direktörü Tuncay Demirel, doğal afetlerin sektörü büyük oranda etkilediğine dikkat çekerek, hasara anında müdahale etmelerinde, saha ile sürekli iletişim halinde olmalarının etkili olduğunu belirtti. En önemli önceliklerinin doğru hasar ve maliyet ilkelerinin icrasında müşteri memnuniyetinin göz ardı edilmemesi olduğunu aktaran Demirel, şöyle devam etti: “Bu memnuniyeti olumsuz etkileyecek her eylem bizim ölçeğimizdeki şirketlerin büyümesinin önündeki büyük engeller arasında yer alıyor. Müşteriden kastımız sadece sigortalılar değil, trafik sigortasından mağduriyet yaşayanlar dahil acentelerimiz, eksperler, anlaşmalı kurumlar, tedarikçiler gibi tüm paydaşlarımızı kapsıyor.” Tuncay Demirel ‘Elektronik’ hızlandı Toplam prim üretimi ekim ayında yüzde 9.8 artarak 6.6 milyar lira, ilk 10 ayda da yüzde 21 artarak 65.9 milyar lira oldu. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) ekim ayı verileri, toplam prim üretiminin özellikle hayat branşı kaynaklı olarak yavaşladığını ortaya koydu. Ekimde toplam prim üretimi yüzde 9.8 artarak 6.6 milyar liraya çıktı. Bu kapsamda hayatdışı prim üretimi yüzde 19.1 artarak 5.6 milyar lira, hayat primi ise yüzde 23.7 düşüşle 995 milyon lira oldu. Hayatta prim, azalışa geçtiği eylülde de yüzde 11.2 düşmüştü. İlk 10 ayda ise toplam prim üretimi yüzde 21 artarak 65.9 milyar lira, hayatdışında yüzde 17.3 artarak 53.6 milyar lira ve hayatta yüzde 41 artışla 12.2 milyar lira oldu. ‘Alacak’ta düşüş Hayatdışının alt branşlarına bakıldığında, elektronik cihaz sigortası prim üretiminin aylık bazda yüzde 66.7 artışla 77.6 milyon lira, ilk 10 ayda da yüzde 25 artışla 615 milyon liraya çıkması dikkat çekti. Buna karşın alacak (kredi) sigortası prim üretiminin ayTSB yönetimi SEDDK’yi ziyaret etti. Toplantıda işbirliğinin güçlendirilmesi de konuşuldu. lık bazda yüzde 59.6 azalarak 9.8 milyon liraya inmesi, ticaretin zorlaştığı mevcut ortamda şaşırttı. Bu branşta 10 aylık üretim ise yüzde 10 artarak 231.2 milyon lira oldu. Yine ekimde, en büyük branşlardan zorunlu trafik sigortasında üretim yüzde 14.5 artışla 1.7 milyar lira, kaskoda yüzde 24.9 artışla 996 milyon lira oldu. Öte yandan TSB yönetimi, geçen hafta Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nu (SEDDK) ziyaret ederek güncel konularda görüş alışverişi yaptı. TSB’den yapılan açıklamada sektörle ilgili öncelikli konular hakkında bilgi verildi. Buna göre, Anayasa Mahkemesi’nin trafik sigorta genel şartlarındaki bazı maddeleri iptali sonucunda piyasada boşluk olmaması için gerekli düzenlemelerin yapılması, Mesafeli Satış Yönetmeliği’nin güncellenmesi, hayat sigortalarında çeşitliliğin artırılması, 18 yaşın BES’e dahil olması, kapsamlı gözetim altyapısı ile sektörün yakından izlenmesi gibi konularda çalışmalar yapılacak. ‘Tavan’ sürecek Ayrıca SEDDK, yayımladığı “2021 Yılında Uygulanacak Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Primlerine İlişkin Genelge ile, zorunlu trafik sigortasında tavan prim uygulamasının yeni yılda da devam edeceğini duyurdu. ENGELLILERE YÜZDE 5 EK KATKI PAYI VERECEKLER Anadolu Hayat Emeklilik’in, Dünya Engelliler Vakfı (DEV) işbirliği ile engelli bireyler için “DEV BES” planını hayata geçirdiği açıklandı. Bu plana göre yüzde 25 devlet katkısına ek olarak şirket tarafından ilk yıla özel yüzde 5 ek katkı payı verilecek. Resmi kayıtlara göre Türkiye’de özel durumu olan 5 milyon kişi olduğunu hatırlatan Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Yılmaz Ertürk, “Bundan sonra engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak yeni ürün tasarımlarına devam etmeyi amaçlıyoruz” dedi. Yılmaz Ertürk KONUT FATURALARINI KORUMA ALTINA ALACAKLAR MetLife Emeklilik ve Hayat, mevcut asistans paketini “Dört Dörtlük Plus Asistans”a dönüştürdü. Genel Müdürü Deniz Yurtseven’in verdiği bilgiye göre, Denizbank ve Odeabank aracılığıyla sunulan “Ödemelerim Güvende Ferdi Kaza Sigortası” bordrolu çalışan için istemdışı işsizlik, bordrolu olmayanlar için kritik hastalıklar risklerine karşı elektrik, su ve doğalgaz gibi düzenli fatura ödemelerini koruma altına alıyor. Yeni asistans hizmetine ise klima bakımı, kombi bakımı ve halı yıkama da dahil edildi. Deniz Yurtseven Rapora göre kömür kullanımı, arazi kullanımı kaynaklı emisyonlar hariç CO2 emisyonunun yüzde 40’ından sorumlu. Sigortacılar kömürden uzaklaşıyor Sivil toplum kuruluşları ile sosyal hareketlerden oluşan Insure Our Future (Geleceğimizi Sigortala) küresel ağı, sigorta şirketleriyle ilgili “Sigortacılık, Fosil Yakıtlar ve İklim Değişikliği 2020 Karnesi”nin dördüncüsünü yayımlandı. Karneye göre, sigortacıların kömürden çekilmesi, bu tür projelerin sigortalanmasını zor ve yüzde 40’a kadar daha pahalı hale getiriyor. Ancak sigortacılar petrol ve doğalgaz konusunda ise harekete geçmiyor Rapora göre, birincil sigorta pazarının yüzde 12.9 ve reasüransın yüzde 48.3’ünü temsil eden 23 şirket, kömür projelerine yönelik teminatlarını sonlandırdı ya da sınırlandırdı. Yine toplam yatırımları 12 trilyon dolar olan 65 sigorta şirketi, kömürü portfolyosundan çıkaran ya da yeni kömür yatırımı yapmamayı taahhüt eden politikalar benimsedi. CAN Europe (Avrupa İklim Eylem Ağı) Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz ise raporu şöyle değerlendirdi: Türkiye’ye eleştiri “Sigorta endüstrisi, ‘1.5 derece iklim hedefi’ ile tutarlı projeleri sigortalayarak sıfır karbonlu bir ekonomiye geçişi sağlamak için benzersiz güce sahip. Bu trendin çok uzağında kalan Sinosure gibi sigorta devleri için ise Türkiye hâlâ fosil yatırımlarının girebildiği birkaç ülkeden biri. Martta Türkiye Varlık Fonu ile imzaladığı anlaşmaya göre Sinosure, enerji, petrokimya ve madencilik sektörlerindeki projelerine 5 milyar dolara kadar sigorta desteği sunabilecek.” ‘İyi Yaşam’ için AxaFit yenilendi Axa Sigorta, müşterilerinin yanı sıra sağlıklı yaşam sürmek isteyen herkesin hizmetine sunduğu AxaFit mobil uygulamasını yeniledi. F. İşcan İcra Kurulu Üyesi Firuzan İşcan’ın verdiği bilgiye göre, “İyi Yaşam” uygulamasıyla kullanıcılar, günlük plan oluşturarak atılacak adım sayısı, tüketilecek su miktarı ve kişiselleştirilmiş egzersiz programı gibi özelliklerle hedefler belirleyebiliyor ve buna ulaşmak için istedikleri sıklıkta hatırlatma mesajları alabiliyor. Kullanıcılar ayrıca her ay belirlenecek bir konu ile sağlıklı yaşam konularında bilgilendirici videolara erişebiliyor. Uygulama kişisel karbon tasarrufu sonuçlarını da kullanıcılarına sunuyor. Tamamlayıcı sağlık büyük talep gördü Sompo Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Şenol Ortaç’ın verdiği bilgiye göre, Eylül 2019’da 1.2 milyon tamamlayıcı sağlık sigortası kullanıcısı varŞ. Ortaç ken, salgının da etkisiyle bu sayı geçen eylülde 1.6 milyonu geçti. Hastalıkların ve tedavi maliyetlerinin sigortanın önemini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Ortaç, “Pandemi gösterdi ki tamamlayıcı sağlık sigortası bir tercih değil aslında bir zorunluluk. Bugün itibarıyla 577 adede ulaşan özel hastanelerin kullanımı da her geçen gün artıyor. Sigortalı başına en fazla yatırım yapan şirket olarak, hızla büyüyen bu alanda son bir yılda sektör ortalamasının oldukça üzerinde büyüme gösterdik” dedi. AB’den ‘hafif yaptırım’ beklentisi Bu hafta gözler 1011 Aralık’ta toplanacak AB Liderler Zirvesi’nde ve buradan çıkacak Türkiye ile ilgili yaptırım kararlarında olacak. Ankara’daki beklenti yaptırım kararı çıkacağı ama bunun hafif sayılabilecek yaptırımlarla geçiştirileceği yönünde. Liderler Zirvesi öncesi, dün AB ülkelerinin dışişleri bakanları bir araya geldi. Bu satırlar yazılırken toplantıdan çıkacak metin belli olmamıştı. Bilgi aldığım AB uzmanları, dışişleri bakanları toplantısından çıkacak metnin Liderler Zirvesi’nde, birkaç değişiklik olsa bile büyük ölçüde karara bağlanacağı görüşündeler. AB Liderler Zirvesi’nden “yaptırım çıkmaması” ihtimali pek mümkün görünmüyor. Kaynaklarım ilişkilerin çok gerildiğini, AB’nin mutlaka yaptırım uygulamak istediğini söylüyorlar. Bu istekte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyleminin etkili olduğu konuşuluyor. AB yetkilileri, kendilerine dönük “stratejik körlük” gibi tekrarladığı popülist söylemlerin, Fransa Devlet Başkanı’na ağır sözlerinin hoşnutsuzluğu iyice artırdığını, “megafon diplomasisi yapmayın” diye uyarmalarına rağmen dinlenmediğini, bunun AB’deki rahatsızlığı büyüttüğünü her yerde dile getiriyorlar. “Türkiye’ye karşı sabrımızı Cumhurbaşkanı Erdoğan taviz olarak görüyor” diyen bir üst düzey AB yetkilisinin, “Cumhurbaşkanı’nın AB’nin yumuşak tavrı halinde bunu kendi kazanımı olarak göstermek istediğini, bunun AB tarafından görüldüğünü” Ankara’da anlattıkları belirtiliyor. AB ile iş yapan bazı iş insanlarının AB’deki kızgınlığa bakarak, ağır yaptırımlar beklenebileceği, Türkiye’nin canını acıtacak sektörlerde, örneğin denizcilik ve bankacılıkta bile yaptırım ihtimali bulunduğundan korktukları gözleniyor. Buna karşılık Ankara’daki hava, “Ne kadar kızsalar da mülteci krizinin de etkisiyle, AB’nin ağır yaptırımlar getirme ihtimali düşük” şeklinde. Bu nedenle AB’nin yaptırım kararı alması büyük ihtimal olarak gözüküyor ama Türkiye’nin canını çok acıtacak kararlar olmayacağı tahmin ediliyor. Kurum veya kişi bazında bazı yaptırımlar olabileceğini kaydeden bir AB uzmanı, bazı sektörler veya bu sektörlerin yetkililerine dönük şahsi yaptırımlar gelebileceğini söyledi. Ulaştırma ve enerji sektöründe faaliyet gösteren kamu kurumlarına dönük yaptırımlar olma ihtimalinden söz ediliyor. Yaptırım kararlarının Doğu Akdeniz’deki aramalara dönük olacağı beklentisini, örneğin bu işlerden sorumlu görülen TPAO’ya veya kurumun yöneticilerine dönük bir yaptırımdan mı söz ettiklerini sorduğumda aynı uzman “TPAO yöneticilerine dönük bir yaptırım kararı çıkabilir ve beklediğimiz yaptırımların en ağırlarından biri olur” dedi. Böyle bir kararın, bu aşamada aslında ağır bir yaptırım olmayacağını ama mevcut havayla kıyasladıklarında ağır kaçacağını belirtti. Yaptırımlarda ABABD koordineli çalışıyor Dışişleri Bakanlar Toplantısı öncesi yaşanan gelişmelere baktığımızda AB yetkililerinin yaptırım sinyalini güçlü biçimde verdikleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise ikircikli tutumunu sürdürdüğü gözleniyor. Dışişleri Bakanlığı’nın geçen haftaki açıklamasında, adalarla ilgili taleplerini sadece Meis’le sınırladığı bunun bir zeytin dalı anlamına geldiği ama ardından Cumhurbaşkanı’nın AB’ye dönük eski söylemini sürdürmesinin, işleri zorlaştırdığı konuşuluyor. Geçen hafta açıklama yapan AB Konseyi Başkanı Charles Michel, ekimde sorunları gidermek ve ilişkileri iyileştirmek için Doğu Akdeniz sorunu konusunda Ankara’ya el uzattıklarını ancak bu olumlu teklifin Ankara’nın provokasyonlarına son vermesi karşılığında yapıldığına dikkat çekti. “O zamandan bu yana olumlu bir gelişme yaşanmadığına ve Türkiye’nin tek taraflı davranmaya ve düşmanca söylemler kullanmaya devam ettiğini” söyleyen Michel, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri için “Artık bu kedifare oyununa bir son verilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Michel “Elimizdeki tüm imkânları kullanmaya hazırız” şeklinde konuştu. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise “Türkiye’den çok fazla olumlu sinyal gördüğümüz söylenemez. Özellikle Kıbrıs konusunda, sondaj konusunda, TürkYunan istikşafi görüşmeleri de ilerlemiyor” dedi. Bu arada AB’nin Türkiye’ye yaptırımlar konusunda ABD’nin yeni başkanı Biden ve ekibiyle koordineli biçimde çalıştığı belirtiliyor. Bunun Ankara’daki AB yetkilileri tarafından da dile getirildiğini kaydeden AB uzmanları, Liderler Zirvesi’nden çıkacak kararın ABD’nin de desteğiyle alınacağını söyledi. İş dünyası ve piyasalar AB Dışişleri Bakanları toplantısından çıkacak metin ve zirveden çıkacak yaptırım kararlarına odaklandı. Bunun günlük piyasa hareketlerini etkilemesi beklenirken, bunun da ötesinde “Türkiye’nin ekonomi ve hukuk alanında yapacağını söylediği değişim ve reformların geleceği açısından önemli olacağı” görüşü hâkim. Görüştüğüm büyük sermayeyi temsil eden iş insanları Türkiye’nin gideceği yolun Batı olması gerektiğini, Cumhurbaşkanı’nın bu gerçeği gördüğünü belirterek “AB ve ABD’den gelecek yaptırım kararlarının Cumhurbaşkanı’nın işinin ne kadar zor olacağını ortaya çıkarması açısından çok önemli olacağı” görüşündeler.