Catalog

4 15 ARALIK 2020 SALI HABER Mucize beklerken Asgari (en düşük) ar ve hayâ duygusundan yoksun, asgari ücret görüşmeleri olayını izliyor musunuz? İzliyorsanız eğer, yüzünüz gülmekten mi buruşuyor, yoksa tiksintiden mi? Son sözü hükümet temsilcisinin söyleyeceği “müzakere(!)”nin en ilgi çekici yanının, en işçiden yana teklifin kabul edilmesi halinde bile “insan haysiyetine yaraşır” bir çözüme ulaşılmış olunmayacak olmasıdır. Kapitalizm “insan haysiyetine yaraşır ücret” kavramını artık içini boşaltarak anlamsızlaştırmıştır. Çalışanların çoğunluğuna uygulandığına göre, artık fiiliyatta neredeyse “ortalama ücret” olmuş olan asgari ücret tartışmaları bana her yıl “dalga boyu geçmiş, ha bir karış, ha bin karış” deyişini anımsatır. Öyle ya, hangi teklif kabul edilirse edilsin, ücretli için dalga zaten boyu aşmıştır. Onun aldığı ücret ile yaşaması bir mucizeyi gerektirir. Tıpkı, borcu borçla çeviren Türkiye’nin ekonomisinin ayakta durdurulabilmesi gibi... HHH Evet, Türkiye, Suriye batağı, Suriyeli sığınmacılar sorunu, AB ve ABD ile yaptırımlar konusu, daha bir türlü tanımını bile yapamadığımız (kimse de yapmak istemiyor) Kürt sorunu, Doğu Akdeniz’in enerji yatakları konusunda içine düşürüldüğü yalnızlık çukurunun yanı sıra bir de “ekonomik kriz”, daha doğrusu İlhan Kesici’nin düzelterek altını çizdiği gibi bir ekonomik buhran (bunalım) ile karşı karşıyadır. İlhan Kesici, Aytunç Ergin ile yaptığı söyleşide, pandeminin ardından gelmekte olan 1929’dakine benzer büyük bir ekonomik bunalımın her şeyi allak bullak edeceğini söylüyor. Türkiye, ürettiğinden çok üreyen ve tüketen bir ülke olduğu 1950’li yılların ikinci yarısından beri yapısal bir çıkmazın kör kuyusunda debelenmektedir. O tarihlerden bu yana yatırım oranları, üretkenliği düşük, ürettiğinden çok üreyip tüketen ülkelerden hiçbirinin çıkamadığı sürdürülebilir kalkınma modeli oluşturamama çukurundan kurtulamayan Türkiye’nin, büyük bir bunalıma gireceği görülüyordu. Popülist sağ iktidarlar, bu üretmeyen demokrasi modelini, bunalımı iyi kötü öteleyerek kendilerince sürdürdüler. Ama aydınlanmacı laik Cumhuriyetin bütün kazanımlarını silmek ve Cumhuriyetçilerle hesaplaşmak peşinde olan AKP’nin üretmeyen totaliter rejim modeliyle kaçınılmaz bir çıkmaza saplanmakta olduğu herkesçe görülmekteydi. AKP hakkındaki büyük yanılgılardan biri de önceleri iyi olan ekonomi politikasının sonradan bozulduğu düşüncesidir. Hayır, öyle değildi. Modelin iflası daha o zamandan belliydi ve gerekli uyarılar da yapılmaktaydı. Ama AKP girdiği çıkmaz yolda gözü kara ilerliyordu ve sonunda duvara tosladı. Şimdi Cumhuriyet tarihinin en kötü açmazıyla karşı karşıyayız ve bu durumdan nasıl kurtulacağımızı bilemiyoruz. Henüz doruğuna varmadığımız bunalımdan çıkmak için bir mucizenin gerekliliğini düşünürken, asgari ücretlileri görünce biraz umutlandım. HHH Evet, aranan kurtarıcı bulunmuştu: Asgari ücretli. Yapılacak iş basitti, asgari ücretliler içinden kendini ve ailesini o ücretle ve insan haysiyetine uygun biçimde geçindirebilen birini bulup, ekonomiyi tam yetkiyle ona teslim etmek. Asgari ücretle insanca yaşama mucizesini gerçekleştiren, elbette, üretmeden demokrasiye, el kesesiyle refaha ulaşmak ve borcu borçla çevirmek mucizesini de gerçekleştirebilir. Böylece ekonomimizi olduğu kadar, sosyal yaşamımızı uçuruma sürükleyecek kaotik despotizmin çıkmazından sıyrılmamız da mümkün olacak, bir anda iki mucize birden gerçekleşecektir. İyi de “mucize”nin gerçekçi tanımı şudur: “Koşulları oluşmadığı halde oluşması istenen ve gerçekleşmesi pek olanaklı görünmeyen sonuç”. Peki, bu durumda nasıl olacak?? Daha ne kadar bekleyeceğiz? Sular altında kalan kültür mirası Hasankeyf için ‘para’ savunması Parayı tercih etmişler SEFA UYAR Tarihin en eski yerleşim alanlarından biri olan Hasankeyf, Ilısu Barajı ve hidroelektrik santralı projesi ile sular altında kaldı. DSİ Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Kasap, Hasankeyf’in sular altında kalmasını “Paraya da ihtiyaç var” sözleri ile savundu. TBMM Deprem Komisyonu’nda, uzmanların dinlenilmesine devam edildi. Muhalefet milletvekilleri, DSİ Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Kasap’ın komisyona bilgi vermek üzere görüşmelere katıldığı kısımda, tarihin en eski yerleşim alanlarından biri olan, Ilısu Barajı ve hidroelektrik santralı projesi ile sular altında kalan Hasankeyf’i gündeme getirdi. Kasap, milletvekillerinin “Yaşama sadece ticari yönüyle mi bakacağız? Sulama ve enerji olarak mı bakacağız? Bir tarihi, insanlığı yok etmiyor mu?” eleştirilerine, barajın “mali getirisi” ile yanıt verdi. “Şu ana kadar, sene başından bu yana 1.9 milyar lira ülke ekonomisine katkı sağladı” diyen Kasap, “Yani Ilısu Barajı, harcadığımız parayı 6 sene içerisinde kendisi çıkarıyor. Gerçekten bu ülkenin bu paraya da ihtiyacı var. Bizim çok fazla kaynaklarımız, doğal kaynaklarımız yok” ifadelerini kullandı. Kasap, “bölgedeki eserlerin de en güzel şekilde, hiçbir zarar vermeden Yeni Hasankeyf’e taşındığını” savundu. l ANKARA Barajın, 1.9 milyar lira kaynak sağladığı savunuldu. KARAMOLLAOĞLU VE BABACAN GÖRÜŞTÜ: GENEL KURUL Otoyol ve köprü tartışması yaşandı Erken seçim beklemiyoruz Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a partisi için “hayırlı olsun” ziyaretinde bulundu. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin “Erken seçim gündemde miydi” sorusunu yanıtlayan Karamollaoğlu, “İleriki aylarda bu konu mutlaka konuşulacak. Herhalde erken seçim beklemediğimiz için gündeme gelmedi” dedi. Babacan ise 29 Aralık’ta büyük kongrelerini yapacaklarını anımsatarak “Mümkün olan en kısa sürede seçime hazır olmak istiyoruz” dedi. Devlet Bahçeli’nin, HDP’nin kapatılmasına yönelik çağrısı sorulan Babacan, “İyi yönetemeyince bir düşman arıyorlar. Karşıtlık üstünden giden bir siyaset var. Başkalarının işine gelmese de biz ifade özgürlüğüne önem veriyoruz” dedi. Asgari ücretin sorulması üzerine Karamollaoğlu, “Asgari ücretin açlık sınırında görüşülmesi yanlış. Limitin yoksulluk sınırı olması gerekir” dedi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un “Yoksulluk sorun olmaktan çıktı” sözünü de değerlendiren Karamollaoğlu, “Nerede yaşadığını anlamıyorum” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet Devam eden bütçe görüşmelerinde AKP’li vekilden tepki çeken sözler: Kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller! Devam eden bütçe görüşmelerinde CHP’li Engin Altay’ın “Millet aç, perişan. Midesine kuru ekmek giriyor” sözlerine AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin’in verdiği “O zaman aç değiller” yanıtı tartışmaya neden oldu. Genel kurulda dün Tarım ve Orman Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçeleri görüşüldü. CHP’li Engin Altay, bakanlara seslenerek “Teferruatı, teknik işleri boş verin. Millet aç, perişan. Evet, herkesin midesine bir şey giriyor, kuru ekmek giriyor” dedi. Bunun üzerine AKP’li Şahin Tin, “O zaman aç değil demek” ifadelerini kullandı. Tin’e tepki gösteren Altay, “Milletin midesine kuru ekmek giriyor sadece diyorum, beyefendi diyor ki: ‘O zaman aç değiller’. Tutanağı alacağım, milletten özür dileyeceksin” dedi. Tin ise Altay’ın “Midesine ekmek giriyor” dediğini savundu. Altay’ın ifadeleri tutanaklarda da “Kuru ekmek” olarak yazıldı. Biri hedef aldı, biri övdü Öte yandan bütçe görüşmelerindeki konuşmalarında AKP’li bakanların eski başbakan Bülent Ecevit hakkındaki sözleri dikkat çekti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ecevit’in politikalarını överek “Biz rahmetli Ecevit’in ruhuyla, Erbakan’ın, Türkeş’in ruhuyla hareket ediyoruz” dedi. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise Ecevit’i hedef alarak “Bu kürsüde bu ülkenin genç bir kadın milletvekiline had bildirmeye çalışanları hatırlıyoruz. Biz bu tablolar bir daha yaşanmasın diye buradayız” diye konuştu. Bakanlara yanıt vermek için söz alan CHP’li Altay ise Çavuşoğlu’nun ABD’nin Türkiye’ye ilişkin aldığı yaptırım kararlarına dair konuşmadığına dikkat çekerek “Sıkışınca başörtüsüne sarılıyorsunuz. Dışişleri Bakanı’nın 2 saat önce Türkiye aleyhine alınmış bir karara laf ettiğini duyamadım. Bu ayıp da bu partiye yeter. Biz diyoruz ki onlara ‘Hadi oradan’ deyin, zerre taviz vermeyin” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün Milli Eğitim ile Ulaştırma ve Altyapı bakanlıklarının bütçeleri görüşülerek kabul edildi. Görüşmeler sırasında Osmangazi Köprüsü ve İstanbulİzmir Otoyolu’nun maliyeti konusunda da tartışma yaşandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yapım maliyetinin 6.7 milyar dolar olduğunu belirterek “On beş yıl işletme süreci boyunca harcanacak bedel 13.6 milyar dolar. Buna karşın, garanti edilen bedel 12.9 milyar dolar” ifadelerini kullandı. Bakan Karaismailoğlu’nun tepki gösteren milletvekillerine “Beyninden konuş” demesi ise tepki çekti. CHP milletvekilleri, Karaismailoğlu’na “Milletin vekiline hakaret edemezsin” ve “Atanmışlar, seçilmişlere hakaret edemez” tepkisini göstererek özür dilemesini istedi. Karaismailoğlu ise tepkiler üzerine “Yanlış bir şey söylediğim zaman özür dilerim” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. AYTEN ÖZAKIN EMEKLİ MATEMATİK ÖĞRETMENİ AYDIN ÖZAKIN EMEKLİ VALİ DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. Dr. Tuncay Özbakır Dr. Turgay Özbakır BOLU DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. PERİHAN ÖZDİZDAR ANISINA HALE ÖGELAYÇA ÖGELCEREN ÖGEL