26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 25 NİSAN 2019 PERŞEMBE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER mak için “82 milyonla ittifak yapa cağız” diyor RTE. Peki, ama nasıl? Duyan var mı? 23 Nisan günü, Meclis’ten HDP Ayrıntılar temsilcisini dinlemeden ayrılırken O ses Türkiye (!)aşlığa adını veren televizyon programı berbat bir şarkı yarış Bması! Ülkeyi vasatlığa, bayağılığa alıştırmakla görevli yapımcısı, popüler kültürün şifrelerini çözmüş, dönemin ruhuna uygun biçimde yansıtıyor ekrandan. İleride tarihi belge olarak anı söyledikleri acaba “barış” içeren cümleler miydi Erdoğan’ın? Dedi ki; “Kılıçdaroğlu’nu niye arayayım. Söyleyeceğimi söyledim zaten.” Bakın bakalım sosyal medya açıklamasında herhangi bir “iyi dilek” temennisi, “geçmiş olsun” vurgusu var mı? İnsanlar, bırakın dile getirmeyi aklından geçirirken cumhurbaşkanını eleştirmeyi tutuklanıyor bu ülkede! Cumhuriye lacaktır her yayın! tin kurucu partisinin genel başkanına Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimi yumrukla saldırı yapılıyor, saldırgan sırasında “yakın o evi” diye kendinden serbest bırakılıyor! geçerce bağıran kadın “o ses”tir, yazık ki “Türkiye”dir! Sakın “ne ilgisi var?” demeyin. Bir kere pisliğin içinde yaşamaya başladınız mı, artık orada lekesiz kalmak olası değildir!   Elbette milyonlarca insan lanetledi saldırıyı, toplumun duyarlı önemli bir kesimi isyan etti; ancak sadece 23 Nisan günü olanları düşününce, saptamamın ne derece yerinde olduğunu göreceksiniz; “Küçükçekmece’de dört yaşında çocuğa tecavüz”, “metroda bir kadının üstüne boşalan adam” ve “pişman” olduğunu söyleyen “Kılıçdaroğlu saldırganının salıverilmesi!” Hepsi aynı gün yaşandı ve “o ses” şöyle dedi: “Çocuklarınızı striptizci gibi salarsanız ortaya, elbette erkeğin nefsi uyanır.” “Kadınla erkeğin aynı toplu taşıma aracında bulunması bu tür saldırılara zemin hazırlıyor.” “İnsanlar hassas oldukları için protesto hakkını kullandı.” Ürkütücü kriz! Yeni kavram: “Demiri Soğutmak!” Eminim yine buna kanmak isteyenler olacaktır, herkes kendinden sorumlu, zaman eğriyi doğruyu ortaya koyuyor. Biz asıl meseleye bakalım; bu gereksinimin nedeni tamamen iktisadidir. Acil para ihtiyacı var, borcunu ödemek için borç arıyor AKP. Toplumsal desteğini yitirdiği süreçte, söylem olarak “yumuşak” görünmek istiyor! Gerçek tersidir: Gerilim, sertlik, kutuplaşma alabildiğine sürüyor. “Kucaklaşma” dedikleri, “gelin bizimle birlikte yüzün bu bataklıkta ve birlikte boğulalım” demektir. Şimdiden CHP içinden birileri bakanlık düşü görüyorsa “aman” diyeyim. Davutoğlu ile süren “istikşafi görüşme süreci” aklımızda. “Bu iş olmaz” dediğimizde, kimlerin avucunu ovuşturduğunu biliyoruz. AKP bu krizin gerekçesidir, bedelini yüklenmelidir. Bu uyarı şurada dursun. (Özel bir Davutoğlu yazısının da zamanıdır ayrıca.) Türkiye ittifakı “O Ses”i “Sivas 93”ten tanıyoruz. Omzuna çocuğunu almış baba: “Bak bu gördüğün cehennem ateşi” diyordu. Yıllar süren dava sürecinde kimlerin avukatlık yaptığını, hangi mecralarda kimin ne türden kalem oynattığını ve siyaset sahnesinde nasıl rol üstlendiklerini de iyi biliyoruz. Dünyanın başka yerinde asla görülmeyecek biçimde, zamanaşımı(!) gerekçesiyle düşen davanın ardından, “hayırlı olsun” dendi.   Meşruiyeti iyice tartışılır “başkanlık düzeni”, artık iyice çıkışsız görünüyor. Zor dönemeçlerde devreye giren “danışmanlar ordusu” yeni söylem peşinde. AKP, MHP ile çıktığı yolda sürekli kan kaybediyor. “Cumhur İttifakı”nın direksiyonunda Bahçeli var. Her sözünde bunu anımsatıyor. Bu engeli aş Birbirinden farkı yok! Erdoğan’ın haklı olduğu bir konu var, onun da altını çizmeliyim. Meslek gereği tüm yazılan çizilenleri takip ediyorum. Yurtdışında ahkâm kesen FETÖ ekibine dikkat etmek gerek. Kendilerini demokrasi kahramanı olarak sunan, mağduru oynayarak sorumluluktan kurtulmaya çalışan bu ekibi unutmayalım, tanıyalım. Kolayca kılık değiştiriyorlar. Tüm kurumlara nasıl sızdıklarını ve halen güçlü olduklarını gözden kaçırmamak gerekir. “O Ses”in kim olduğunu anlamak pek o kadar da kolay değil. Şu Perinçek’in son günlerdeki performansına baksanıza! NOT: 27 Nisan Cumartesi saat 15.00’te Hatay Kitap Fuarı’ndayım. Önce söyleşeceğiz, ardından kitaplarımı imzalayacağım. Değerli dostlarımı beklerim. ÇHD’lilerin gerekçeli kararında Soma’da avukatlık yapmak suç olarak gösterildi Mağduru savunmak suç Ayrıntılar Ayrıntılar Soma davasının avukatlığını yapan ve 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ÇHD Genel Başkanı avukat Kozağaçlı ve 17 avukat hakkında gerekçeli karar yazıldı. Berkin Elvan, Dilek Doğan, Hasan Ferit Gedik, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça davaları da suçlama konusu yapıldı. Soma katliamının en üst düzey sanığı durumunda olan Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın tahliye edilme sine tepkiler devam eder ken, Soma davasının avu katlığını yapan ve 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptı rılan Çağdaş Hukukçular SEYHAN AVŞAR Derneği (ÇHD) Genel Başkanı avukat Selçuk Koza ğaçlı ve 17 avukat hakkın da verilen hükmün gerekçeli kararı ya zıldı. Kozağaçlı’nın Soma faciası son rasında Soma’ya gittiğinin belirtildiği gerekçeli kararda Kozağaçlı’nın mağ durları direnişe yönlendir lar gerekçeli kararda yer al diği aktarıldı. Ayrıca karar dı. Kamuoyunun yakından da Kozağaçlı’nın ÇHD Genel takip ettiği, savunmanlıkla Başkanı olmasının DHKPC rını ise HHB üyesi avukatla terör örgütü ile organik bağ rın üstlendiği Berkin Elvan, içine girip hiyerarşik yapısı Dilek Doğan, Hasan Ferit Ge na dahil olduğunun göster dik, Nuriye Gülmen ve Se gelerinden biri olduğu öne mih Özakça davaları da suç sürüldü. lama konusu yapıldı. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla KHK ile kapatılan ÇHD Kozağaçlı ÇHD başkanlığı suçlama konusu ve Halkın Hukuk Bürosu “Bağımsızlık Demokrasi (HHB) üyesi 6’sı tutuklu 18 avukata Sosyalizm İçin Yürüyüş” isimli dergi ceza yağdırılan davanın gerekçeli ka nin farklı sayılarının incelendiğinin be rarı yazıldı. lirtildiği gerekçeli kararda, bu dergide Kararda, etkin pişmanlık hükümle yer alan bilgiye göre ise Kozağaçlı’nın rinden yararlanarak yüzlerce kişinin Tutuklu Aileleri ve Yardımlaşma ve tutuklanmasına neden olan Berk Er Dayanışma Derneği’nin (TAYAD) can ve gizli tanıkların verdiği beyan Ankara’da düzenlendiği bir etkinliğe lar hükme gerekçe olarak gösterildi. katılan isimler arasında yer olduğu ak Tanık beyanlarında Halkın Hukuk Bü tarıldı. Ayrıca kararda Kozağalı’nın ka rosu (HHB) üyesi avukatların ikiye ay tıldığı sempozyumlar, basın açıklama rıldığı, birinci grupta yer alan avukat ları ve paneller verilen hükme gerekçe ların yakalanan gözaltına alınan örgüt olarak gösterildi. Kararda ayrıca hakla mensuplarıyla alakalı yasal süreçleri rında hüküm verilen avukatların mü takip ettiği, ikinci grupta yer alan avu vekkilleriyle yaptıkları görüşmeler de katların ise kamuoyunda öne çıkan da terör örgütüyle bağlantılı olduklarına valarla ilgilendikleri şeklindeki iddia delil olarak gösterildi. l İSTANBUL Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 4. duruşmada hâkim karşısına çıktı ‘O mektup Erdoğan’ın elindeydi’ Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bu gönderme saiki başlı başına 7 Haziran seçimleriyle doğrudan bağ lunduğu davanın görülmesine de lantılıdır. AKP’nin 7 Haziran’da tek vam edildi. Sincan Cezaevi Kampu başına parlamentodaki çoğunlu su duruşma salonunda görülen du ğu ve hükümet olma kudretini yi ruşmaya SEGBİS ile bağlanan De tirmesinden sonra bir grup savcı mirtaş, 2011 yılında Diyarbakır’da nın harekete geçmesi sonrasında katıldığı bir yürüyüşle ilgili 7 Ha hazırlanan fezlekelerden biridir” di ziran 2015 seçimlerinin ardından Meclis’e gönderilen fezlekeye iliş Demirtaş ye konuştu. Erdoğan’ın seçim sürecinde kin savunma yaptı. ki mitinglerde kendisinin “biz Öca Hakkındaki 15 nolu fezlekenin, 8 Nisan lan heykelini dikeceğiz” dediği videoları iz 2011’de yapılan bir yürüyüşle ilgili olduğu lettiğini dile getiren Demirtaş, şu iddialar nu, bunun hazırlanma tarihinin ise 7 Hazi da bulundu: ran 2015 seçimlerinden 3 ay sonra olduğu “Ben ‘Öcalan’ın heykelini dikeceğiz’ de nu belirten Demirtaş, “Dolayısıyla Diyarba diğim günde Erdoğan’ın elinde İmralı’dan kır Savcılığı’nın bu fezlekeyi parlamentoya Öcalan tarafından yazılmış 2 tane mek tup vardı. İmralı çözüm sürecini başlatan mektuplardı. Ben orada ‘yakında barış gelecek, barışın mimarlarından biri olarak da Öcalan’ın heykeli dikilecek’ dedim sembolik olarak. Halk arasında kullanılacak bir deyimdir bu, heykeli dikilecek insana denir ya. Bakın öylesine kullandığım bir söze o dönem Erdoğan dahil kimse itiraz etmiyor. Aradan 7 yıl geçiyor, Erdoğan bir seçim kampanyasında videoyu miting miting dolaştırıp ‘bakın Apo’nun heykelini dikecekmiş, bunlar bilmem kiminle ittifak yapmış, bunlar böyle’ diyecek kadar küçülebiliyor. Zihniyet komplocu. Tuzak kurma üzerine. Bunlara elini veren kolunu kaptırıyor. En yakın yoldaşları bile bu halde. Resmen utanç duydum.” l ANKARA/Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear