25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 3 ŞUBAT 2019 PAZAR TASARIM: İLKNUR FİLİZ PAZAR YAZILARI Belçikalılar Mumcu okusaydı... “Belçika’daki İslam Kültür Merkezi’ndeki cami gerçekten çok görkemli... Suudi krallığı üstlenmiş caminin yapımını... Arsa tahsisini de Belçika Kralı yapmış.Geniş bir bahçe ve görkemli bir yapı. Cami bu yapının üst katında. Kristal avize insanın gözünü kamaştıryor. Çapı 40 metre olan bir daire düşünün. Bu büyüklükte, pırıl pırıl kristal. Ve avize Suudi Kralı tarafından camiye armağan edilmiş. Halılar, pencerelerdeki renkli vitraylar da öyle. Belçika ve Hollanda’da İslamcı akımların yayılmasında hükümetlerin katkısı var. 1974 petrol krizinden sonra Belçika hükümeti, Suudi Arabistan ile ilişkilerini iyi tutmak için İslam dinini ‘devlet tarafından tanınan din’ statüsüne almış. Bu tarihten sonra Suudiler İslamcı akım ve örgütlerin yönetimini üzerlerine almışlar. Brüksel’in en işlek caddelerinden birinde kurulan ‘İslam Kültür Merkezi’, yalnızca Belçika’daki değil Avrupa’daki Suudi kaynaklı İslamcı akımların da merkezi olmuş. İslam Kültür Merkezi, Kahire’deki ünlü Ezher Camii’nin modeline göre yapılmış... Suudi Arabistan hükümetinin öncülüğü ile kurulmuş...” Bu cümleler Uğur Mumcu’nun Rabıta kitabından. 2 bin kişinin namaz kılabildiği Büyük Cami, Brüksel’in tam göbeğinde, Av rupa Birliği kurumlarının olduğu ğına hediye etmiş. 1968’de semtin hemen yanında, Schuman Faysal, tüm finansmanı Meydanı’nın 300 metre arkasın üstlenmiş. Yine aynı yıl da başlayan 30 hektarlık meşhur Belçika hükümeti İslam 50. Yıl Parkı’nda yer alıyor. 1897’de Belçika’da dü ERDİNÇ UTKU Merkezi’ni Belçika’daki tüm Müslümanların tem zenlenen ve Osmanlı silcisi olarak kabul etmiş. İmparatorluğu’nun da aralarında bulun Bu yerin, Suudilere, 22 Mayıs 1967 yılında duğu 27 ülkenin katıldığı Brüksel Dünya Brüksel’de “l’Innovation” mağazası yan Fuarı’nda, 1889 Paris Fuarı’nın etkisinde gınında yaşamını kaybeden 251 kurba kalan Belçikalılar tipik egzotik evler ve bi nın yakınlarına Faysal’ın yaptığı mali yar nalar da inşa etmişler. Fuarda oluşturu dım nedeniyle bir jest olarak sunulduğu lan Tunus ve Cezayir semtlerinde Arap söylense de, bazı şom ağızlılar bu ödünün lar dolaştırılmış. Ressam Émile Wauters’ın Belçikalı FN Herstal şirketi tarafından Su 114x14 m boyutlarındaki dev “Kahire ve udilere satılan yüklü silah ve mühimmat Nil’in kıyıları” adlı panoramik resmini fuar karşılığı olarak verildiğini iddia ediyor. da sergilemek için geçici olarak inşa edilen, Ernest Van Humbeeck’in Arap tarzın Riyad’a veto da tasarladığı oryantal pavyon, daha son 16 Mart 2017’de, Belçika hükümeti Kral ra Tunuslu mimar Mongi Boubaker’ın da Boudewijn’in Suudi Arabistan’a sağladığı iresel dış yüzeyi büyük ölçüde koruyarak ayrıcalık anlaşmasını oybirliği ile iptal et içeride yaptığı değişikliklerle 1978 yılında meye karar verdi. Rabıta kontrolündeki İs Büyük Cami olmuş. lam Kültür Merkezi, 31 Mart 2019 tari Suudi Arabistan Kralı Faysal’ın 1967’de hi itibariyle camiden elini eteğini çekecek. ki Belçika ziyareti sırasında Kral 1. Bou Caminin geçici olarak Belçika Müslüman dewijn, 1897 yılında yapılan ve bakımsız Temsil Kurumu’na verilmesi düşünülüyor. lıktan viraneye dönen Van Humbeeck’in Brüksel’deki 22 Mart 2016’daki terör pavyonunu, cami ve Belçika İslamKültür saldırısını araştıran meclis komisyonu, ci Merkezi’nin merkezi yapılmak üzere Su hat çağrısı yapan bildiriler dağıtılan Büyük udi kraliyet ailesine kira almadan 99 yıllı Cami’nin, İslam’ın Suudi Arabistan’a özgü aşırı yorumları olarak nitelenen vahabizm ve selefizm gibi düşünceleri Belçika’da yaydığı, radikalizmin yuvası olduğu konusunda yeterince kanıt bulunduğuna karar verdi. Uğur ağabey bir dizi ekonomik, siyasal, dinsel yabancı kurumun şeriat zeminindeki ortaklıklarını ve bunların, ülkemizdeki uzantılarını, araştırmalarını Avrupa’da da yürüterek ortaya çıkardı. “Belçika’daki Türk imamlarının maaşlarının 1982’den 1984’e kadar Rabıta örgütünce ödendiğini”, önce Belçika’da başlayan bu uygulamanın, daha sonra Federal Almanya’da da devam ettiğini gelip yerinde araştırdı. Brüksel’de İslam Kültür Merkezi’nin müdürü, başimamı Abdullah El Ehdel ile görüşerek teyit ettirdi ve “1985 yılında 30 milyon Belçika Frangı yardım yaptık” ifadesini aktardı. Hatta El Ehdel, Uğur ağabeye “Belçika’da 155 cami var, hepsi de bizim denetimimizde” itirafında bulundu. Uğur ağabeyin 31 yıl önce yazdığını Belçika hükümeti daha yeni gördü ve Brüksel’in göbeğindeki Merkez Cami’yi Suudiler’den geri almaya karar verdi. Belli ki Belçikalılar onun kitaplarını okumuyor... Uğur ağabey yaşasaydı, sanırım Belçikalı yetkililere gür sesisiyle okkalı bir bonjour (günaydın) derdi! erdincutku@binfikir.be Güncellenen demokrasi Hemen her yıl bir ya da daha çok kez, Hollanda partileri kendi kurultaylarını yaparlar. Sosyal demokrat İşçi Partisi (PvdA) bu yılın ilk kurultayını ‘sHertogenbosch kentinde düzen ledi. Tüm parti üyelerinin katıldığı, izleyicile rin de bulunduğu demokrasi şenliği, senato ile Avrupa Parlamentosu’nun listelerinin onaylan masından sonra Alman sosyal demokrat lider Andrea Nahles’in (SPD) ve diğer PvdA liderleri nin konuşmalarıyla son buldu. Bütün tasarılar partinin dünyadan üyeleri nin katılımıyla oylandı. Üstelik tüm üyelerden gelen edemokrasi oyları daha belirleyici bir rol üstlendi. Parti yıllarca temsili bir demok rasiyle yönetildi. Parti birimlerinden ve bölge lerden gelen delegeler, yıllarca sosyal demok rat partinin gelişimine ve iç demokrasisine bi çim verdiler. Parti koalisyona girerken, hükü met programını onaylarken, seçimlerden ön ce ve bazen sonra da her zaman geniş katılım lı kurultaylarla karar verdi. 21. yy. başlarından itibaren teknik gelişime bağlı olarak salon oy lamaları elektronik sistem le yapıldı. Üyeler den gelen bir ta sarıyla, bilişim ve iletişim tek nolojilerinin uygun kullanımıyla, temsili demokra ORHAN SELİM BAYRAKTAR si yerine katılım cı ve çağa uygun yeni yapıların oluşturulma sı, edemokrasinin yaşama geçirilmesi kabul edildi. Bu, sosyal demokrasi için dev bir adımdı. Dünyanın her kıtasından parti üyeleri tasarı lar sundular, adaylık başvuru sistemleri tama men yenilendi. Enternasyonal bir katılım; parti deki eğilimlerin yalnızca ülke sorunlarıyla sınır lı kalmayıp, yaşanabilir bir dünya ve uzay hu kukuna kadar bir çok konuda yeni açılımları da gündeme getirmiş oldu. Temsili demokrasi ye rini edemokrasiye, daha şeffaf bir çalışmaya ve örgüte, denetlenebilir bir yönetim anlayışı na, güçlü bir etkileşime, karar alma süreçleri ne tüm üyelerin katılımına bıraktı. Bir anlam da siyasi inovasyon sürekli kendini yenileyerek güncel demokrasiyi şekillendirdi. Gündemde olan konuları geniş kitlelere yay ma, yeni tezlere ulaşma, kurultaya bizzat ka tılan üyelerin ve konukların da görüşleriyle bi çimlendirildi. Dokuz ayrı salonda yapılan top lantılarla partinin program başlıkları zengin leştirildi. Sözgelimi en çok katılımcının oldu ğu “Yoksulluk, borçlar ve temel gelir” tartışma sı yapılan salondu. İklim sözleşmesi, CO2 ver gisi, AB genişlemesi, iş alanlarının adil payla şımı, okullarda birlikte yaşamın öğretilmesi, ödenilebilir konutlar gibi konulardaki tartışma lar, geleceğe ışık tutacak çalışmalar olarak ye rini aldı. Kurultay canlı yayınla bütün partililer tara fından izlenirken, üyeler kendilerine gelen şif reli oy numarasıyla oylamaya katılabiliyor. Ba zen bir elçilik çalışanı, belki Güney Afrika’dan bir çiftçi, BM’de bir çalışan görevli, uluslarara sı görev yapan asker, doktor, mülteci görevlisi, Türkiye’den bir emekli partinin çizgisinde söz sahibi olabiliyor. Demokrasi inovasyonla güzel leşiyor. ‘PLASTİK MERMİ’ ÖFKESİ Fransa’da geçen yıl akaryakıt zamlarına tepki olarak başlayan, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron karşıtı protesto gösterilerine dönüşen Sarı Yelekliler eylemlerinin 12. haftasına polis şiddetine karşı öfke damga vurdu. Başkent Paris’in yanı sıra pek çok kentte düzenlenen gösterilerde, plastik mermi nedeniyle bir gözünü kaybeden, hareketin liderlerinden Jerome Rodriguez de dahil olmak üzere eylemlerde ya ralananlar anıldı. Hükümet ise polise saldırı halinde mahkemenin onay verdiği plastik mermilerin kullanılacağını açıklayarak göstericilere gözdağı verdi. Binlerce kişini katıldığı gösterilerde hükümetin istifası istendi. Başkanlık yarışında ilk raund Tarih 17 Ocak 2019 akşam saatleri... Endonezya’da nefesler tutulmuş ve Diğer aday Prabowo asker bir aileden. Kayınpederi Endonezya’yı 30 yıl boyunca herkes televizyonu, radyosunu açmış, yöneten diktatör Suharto. Doğu Timor’da internet ayarlarını yapmış merakla Beri savaşmış.1998’de ülkede çıkan ayaklan ta Satu kanalındaki programı bekliyor ma sırasında insan hakları ihlalleri, kaçıd du. Program konukları önemliydi. Gele rılan eylemci öğrencilere işkence yapıl cek beş yıl ülkeyi yönetecek, 17 Nisan ması ve “kayıp” vakalarıyla anılmakta. 2019’da yapılacak başkanlık seçiminin Pek çok kişi son seçimde Prabowo aktörleriydi. Seçim yeni olsa da aktörler kazanamazsa taraftarlarını sokağa çağı eskiydi. 2014’de rakip olan aday rıp olay çıkarmasından, hatta dar lar yine karşı karşıyaydı, maç be girişiminde bulunma yeniden oynanacaktı! Aday sından kazandığı takdirde lardan biri son seçimin ga ise 1998’de başlayan de libi Başkan Joko Widodo, mokrasi sürecinin nokta namı diğer “Jokowi”, diğe Gülseren lanıp, Endonezya’nın ka ri geçen seçimi az bir farkla Tozkoparan Jordan ranlık, diz boyu rüşvet ve kaybeden Prabowo Subian diktatörlüğe geri dönme to idi. “Jokowi”, asker ve po sinden korkuyordu. Neyse litik elitin dışından seçilen ilk başkan. ki Prabowo Subianto kazanamayacağını Başkanlık hevesini bir kez daha erte anlayınca seçimden çekildi. lemek zorunda kalan emekli General Gelenek olduğu üzere başkan ve yar Prabowo’nun 3. denemesi olacak bu. dımcı adayları halk önünde ilk kez bu İlk yenilgisi 2009’da almıştı. Bu kez de programda karşı karşıya gelip eteklerin kaybetmeye hiç niyeti yok. deki taşları dökeceklerdi. Nihayet prog Marangozluktan başkanlığa... ram başladı. 57 yaşındaki Jokowi 75 yaşındaki Endonezya Din Adamları Konseyi Sözcüsü Ma’ruf Amin’i yardımcı ola Jokowi, baba mesleği marangozlukla uğraşırken önce Surakarta bele rak seçmişti. Muhafazakâr, azınlık haklarından bihaber bu imamı seçmesinin diye başkanlığına gelmiş sonra da Cakarta’ya vali seçilmişti. Ardından baş kanlık merdivenlerini tırmandı. Halkın içinden, çalışkan, güleryüzlü imajıyla ta nınıyor. Ama diğer yandan uluslarası baskılara karşın uyuşturucu kaçakcıları na idam cezasından vazgeçmedi. Kaçak balıkçı teknelerinin batırılması kararlarının arkasında durdu. Widodo ile Prabowo Subianto. Endonezya’da son zamanda yaşanan depremlerden daha fazla sarsıntı yarattığını söylesek abartı olmaz. Ancak bu kararda, Prabowo’nun İslam dinini bir kez daha kampanya aracı olarak kullanması ve Jokowi’yi bu konuda yıpratmasının önüne geçme çabasının etkili olduğu söylenmekte. Diğer tarafta 67 yaşındaki Prabowo, Jakarta Vali yardımcısı, multimilyoner, gençlerin hayran olduğu 49 yaşındaki Sandiaga Uno’yu münasip görmüştü bu makama. ABD’de eğitim gören bu iş insanı Kanada’da çalıştığı şirket batınca ülkesine dönüp yoktan var etmişti mevcut başarı ve servetini... Yaklaşık iki saat süren program boyunca gergin anlar yaşandı. Adaylar insan hakları, rüşvetyolsuzluk ve terör konusunda adeta sorguya çekildi. Prabowo, bütçe açığı, Rupiah’ın değer kaybetmesi, işşizlik, ekonominin kötüye gitmesi, ülkedeki fakirlik ve gelir eşitsizliği, yargı sistemi ve yaygın yolsuzluğa karşı yeterli önlem alınmadığını ileri sürerek Jokowi’nin üstüne gittikçe gitti. Başkan Jokowi sakinliğine rağmen bu ataklar karşısında zaman zaman gergin anlar yaşadı. Üstelik yanında kendisine destek olması gereken Ma’ruf Amin’den de çıt çıkmıyordu. Akademisyen bir arkadaşım Jokowi’nin iyi bir konuşmacı olmadığını, yaptıklarını, hak ettiği gibi yeterince yansıtamadığını söyledi. Anketler Başkan Jokowi’nin önde gittiğini söylese de seçim bu hiç belli olmaz.... gjtozkoparan@hotmail.com ABD siyasi tarihinde belki de hiçbir başkan Trump kadar basınla “yalan” üzerinden tartışma yaşamamıştır. Trump seçim kampanyasından bu yana basını yalan haber yazmakla suçluyor, basın da Trump’ın söylediği yalanların günlüğünü tutup yıllara, aylara bölüp yayımlıyor. Hatta yalan rekoru kırdığı günleri sayıyla tarihe not düşüyor. Trump’ın en büyük siyasi rakibi muhalif basın. CNN, Washington Post ve New York Times’ı yandaşı işadamlarına satın aldırabilse gerçi işi önemli ölçüde çözecek ama ya aklına gelmiyor ya da patronların ihale işleri yok. Sadece yazılı ve görsel medya değil, en az onlar kadar etkili internet medyası da Trump’ın peşinde. Son günlerin en tartışmalı haberini “BuzzFeed” ad Yalan haber!lı internet haber sitesi ortaya attı. Trump’ın es savunuyor. Haber Kongre’yi de harekete ki avukatı Micha geçirdi. Tem el Cohen’i Kong silciler Mecli re’deki sorgusunda, si Adalet Komisyonu haberi araş Moskova’daki Trump tırma kararı aldı. Yasaya göre, Tower binasının ya YILMAZ POLAT Kongre’ye yalan söylemeye teş pılmasına ilişkin gi vik etmek federal bir suç. Şayet rişimler konusunda haber doğruysa Trump’ın işi zor. yalan söylemeye yönlendirdiğini yazdı. Trump her zamanki gibi iddialara sa Trump’ın Rusya soruşturmasını yürüten bahın erken saatlerinde attığı Twitter özel savcı Mueller’in ofisi haberin doğ mesajıyla yanıt verdi, medyayı yalan ha ru olmadığını bildirdi. BuzzFeed’in edi ber yapmakla suçladı. Muhalif basına ad törleri haberlerinin arkasında oldukları bile koydu. “Yalan haber’’ diyor. Medya nı söyledi. Haber doğru mu, değil mi tar yı “halk düşmanı” ilan etti. Başkanın en tışmaları devam ediyor... hararetli savunucusu Rıza Sarraf’ın da BuzzFeed haberde yanlış olan bilginin avukatlığını yapan Rudy Giuliani. Tele ne olduğunun açıklanması gerektiğini vizyonları dolaşıp eski arkadaşı Trump’ı aklamaya çalışıyor. Trump basına karşı kendince sert ön lemler alıp cezalandırıyor. Sözcü Sarah Sanders’a günlük basın brifingi yapmaması konusunda talimat verdi. “Artık podyuma çıkma” dedi. Bazı basın mensupları sözcüye kaba davranıyormuş. Trump muhaliflere karşı mutlaka başka önlemler de düşünüyordur. Ancak “mahkemelere talimat verip, dava açmak, sabahın bir saatinde gazeteciyi polislerle evinden aldırmak ya da tazminat davası açmak” gibi önlemler bulunmuyor. ABD’deki gazetecide böyle bir korku yok. Haber yalansa gazeteci itibar kaybına uğruyor, cezasını işyeri kovarak veriyor. Haber doğruysa siyasetçi “kandırıldım” deyip işin içinde sıyrılamıyor. ypolat@aol.com Sivrisinek vızıltısı Yaz gecesi, günün hararetini atıp uykuya çekilince, odanın sin si köşelerini dolaşan sivrisineğin bu haince gezinişini bilmeyen yoktur. Kalkıp şaplağı indireceksiniz ama ışık yanınca “kâfir” saklanacağı ye ri önceden hazırlamış olmalı; ara ki, bulasın. Ben böyle durumlarda, te peme çektiğim ince pikenin ucun dan ayak parmaklarımı uzatır, göz den çıkarıp yem yaparım; tavsiye ederim, işe yarıyor. Ontario Gölü kıyısındaki 500 bin nü fuslu Kingston kentini, eksi 30 de recelere varan buzlu kışın ortasında sivrisinek vızıltısı tuttu! Bir süreden beri kent tepesin de, bilhassa gece yarısı nı geçtikten hemen sonra, sa bah gün Mahmut ŞENOL ışıyana ka dar perva neli, pırpır denilen tarzda bir uçak dolaşıyor. Uçak her gece kentin üs tünde geziniyor; pike yapıyor, yük seliyor alçalıyor, biraz uzaklaşıp ya kınlaşıyor. Uykusu hafif olanlar için bir işkenceye dönüştü; geçen yılın kasım ayından beri hep böyle. Kula ğı dibinde davul çalsan işitmez olan lar için neyse, fakat gelgelelim kent bu, yaşlısı var, hastası var, bebek beşiği sallayanı var, o saatte eve dö nen sarhoşu var. Kentli birkaç gün sabırla bekledi, uçak gidecek nasılsa diye... Fakat her gece Kingston üzerinden eksik olmayan uçak, kâbusa dönüşecekti. İşin garibi şu ki, kimse uçağı göre miyor, arada bir görünür gibi olunan uçak tekrar sırra kadem basıyor, fa kat motor vızıltısı semada yankıla nıyordu. Sabah olunca, “Baki ka lan bu kubbede hoş bir sedadır!” di ye hayırla anılmayan bu uçak merak uyandırmaz mı; herkesin dilindeydi. Olsa olsa İHA’dır... Lynn Purvis adında Kingstonlu bir kadın The National Post gazetesine telefonda şikâyet ediyordu: “Biliyorsunuz, orada bir yerlerdedir fakat görülmüyor! Tıpkı sivrisinek gibi...” Belediye, Kanada Ulusal Dağ Polisi adıyla bilinen RCMP teşkilatı, Kanada ordusunun ilgili birimleri, dahası hem Ontario eyalet hükümeti ve federal hükümet şikâyetlere, başvurulara, söylentilere cevap veremez durumdaydı. RCMP’nin sessizliğini, “Bu olsa olsa bir insansız hava aracıdır (İHA), geceleyin keşif ve gözlem yapmaya gönderiyorlar” diye yorumlayanlar çıktı. Buna karşı olanlar bir İHA’nın bu kadar ses yapamayacağını söyledi; haklıydılar. Bazıları Kanada Hava Kuvvetleri’nin manevra ve tatbikatından bahsetti, Genelkurmay ne yalanladı ne doğruladı; havada kaldı! Yerel havalimanı yöneticilerine soru yöneltiyordu; “Bu gece havalanmış uçağınız var mı?” Havalananlar arasında şehrin tepesinde sabaha kadar dolaşanı yoktu! Peki, o zaman uçak nereden geliyordu? Gözler hemen Ontario Gölü’ne komşu ABD’ye çevrildi, fakat bir Amerikan casus uçağı geliyorsa illa her gece buraya mı gelirdi? Başka yer mi yoktu! ABD yetkilileri, hiçbir uçan kaçan şeyi Kanada üzerinde dolaştırmadıklarını yeminle bildirdi; içimiz rahat etti. Uzaylılar mı geldi? Bu kez, Alberta eyaletinin St. Paul kasabasından bir yorum geldi. Bu dolaşan olsa olsa keşfe çıkmış bir UFO’ydu. Hatırlanacaktır; 1960’larda St. Paul sakinleri uzaylılar gelsin diye kasaba meydanına bir UFO iniş pisti kurmuştu. St. Paul halkı, “Kingston uzaylıların yeni ilgi odağıdır” demekteydi. Bu arada, toplu halüsinasyon görüldüğü, daha doğrusu işitildiğini iddia eden sosyal psikoloji uzmanları ve akademisyenler de ortaya çıktı. Onlara bakılırsa, hiçbir radara yakalanmayan bu uçak, toplumsal şizofreni ve hayalden başkası değildi. Ne ki, kentliler henüz fotoğrafını çekememiş olsalar da geceleyin bu arsız misafir uçağını arada bir görmekteydiler. Çoğunluk tek motorlu olduğunu söylüyor, bazıları Pilatus PC12 tipi 2 motorlu olduğuna yemin ediyor. Kingston avcıları da “Eğer ceza almayacaksak, tek kurşunla düşürelim şu belayı” demeye başlayınca halkı sakinleştirmek belediyeye kaldı: “Uçaktır, aldırmayın, gelir gider.” Şimdi gece oldu mu, kâbus geri geliyor ve Kingston’ın tepesinde sivrisinek vızıldamaya devam ediyor. Bu doğaüstü görünen olaya bir yanıt elbette bulunacak. Ne var ki, o yanıt gelmeden bazı Hıristiyan çevreler, meseleyi farklı anlatmaya koyuldu. Bu tanrısal bir ses, bir çağrı olabilirdi. Tahmin edeceğiniz gibi, sözün kısası şöyleydi: “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!” senolasenola@gmail.com C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear