Catalog

DUNYA GAZZE’DE ATEŞ DİNMİYOR Gazze’de dün düzenlenen protestolarda bir Filistinlinin daha İsrail ateşi sonucu başından vurularak hayatını kaybettiği, en az 10 kişinin yaralandığı duyuruldu. Yaralananlar ara sında AA için çalışan kameraman Muntasır es Savvaf’ın da olduğu haberi gündeme yansıdı. Es Savvaf’ın eylemleri takip ettiği sırada İsrail askerlerinin attığı gaz kapsülünün ayağına isabet ettiği belirtildi. Salı 25 Eylül 2018 İsrail’e hava ayarıSkuorniyRueuş’ylsaeynadS,ır3ıy0o0r dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 Suriye ordusunun füze savunma sistemlerinin geçen hafta bölgede saldırı düzenleyen İsrail uçakları tarafından kalkan olarak kullanıldığı belirtilen Rus uçağını düşürmesi sonrası Moskova’dan önemli bir hamle geldi. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, daha önce İsrail’in talebi üzerine sevkıyatı askıya alınan S300 hava savunma sistemlerini iki hafta içinde Suriye’ye göndereceklerini duyurdu. Şoygu, “Modern S300 hava savunma sistemi 250 kilometreden uzaktaki hava saldırı araçlarını önleme ve birkaç hava hedefini eşzamanlı olarak imha etme kapasitesine sahip” dedi. ‘Engelleyeceğiz’ 2013’te İsrail’in talebi üzerine, sevkıyata hazır hale getirilmesi ve Suriyeli askerlere eğitim verilmesine rağmen Şam’a S300 sevkıyatını durdurduklarını da sözlerine ekledi. “Ancak bugün durum değişti ve bu bizim yüzümüzden olmadı” diyen Şoygu, S300’lerin Suriye’nin hava savunma kapasitesini belirgin şekilde artıracağını vurguladı. Şoygu, Rusya’nın Akdeniz havzasındaki Suriye’ye komşu bölgelerde faaliyet gösteren ve Suriye topraklarındaki tesislere saldıran savaş uçaklarının navigasyon, radar ve hava iletişim sistemlerini engelleyeceği sözleriyle de dikkat çekti. Putin: İsrail yüzünden Öte yandan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i aradığı, görüşmede “Suriye’deki Rus birliklerinin güvenliğini sağlamak için Moskova, uçağının düşürülmesinin ardından Tel Aviv’in muhalefetine karşın Şam’a yeni füze sistemi gönderiyor Gözler, AnkaraMoskova arasında İdlib’e yönelik silahsızlandırılmış bölge uzlaşısının yaşama nasıl geçeceğinde. Halep’te silahlı muhalifler İdlib’e uzanan güzergâhta eller tetikte bekliyor. ek önlemlerin ve hava savunma sistemini güçlendirme konularının ele alındığı duyuruldu. Rusyaİsrail krizinde dün yeni bir gelişme de Putin’in İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefon görüşmesi yapması oldu. Kremlin’in açıklamasında, Putin’in, Netanyahu’ya Rus uçağının düşmesinin ana sebebinin İsrail Hava Kuvvetleri’nin eylemleri olduğunu söylediğine işaret edildi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov da S300 sistemlerinin Suriye’de konuşlanmasındaki amaçlarının askeri personellerini korumak olduğunu, üçüncü bir ülkeyi hedef almadıklarını belirtti. Moskova’nın sert söylemine ise İsrail’den yanıt gecikmedi. Netanyahu’nun Putin’i “Suriye’ye PARİS, ‘SÜREGİDEN SAVAŞ’ UYARISI YAPTI göndereceği sistemin sorumsuz ellere geçme tehlikesine karşı uyardığı” belirtildi. İsrail’in güvenlik ve çıkarları için kendini savunmayı sürdüreceği vurgulandı. ABD’den uyarı Rusya’nın Suriye’de S300 füze savunma sistemi konuşlandırmasına karşı çıkan İsrail, hava saldırılarının Esad hükümetine tehdit oluşturmadığını savunurken özellikle Hizbullah’a silah sevkıyatını önlemek için hava saldırılarının gerekli olduğunu sıklıkla dile getiriyor. Öte yandan Rusya’nın, Türkiye, Hindistan ve Çin’e S400 hava savunma sistemleri satmasına özellikle ABD’nin muhalefeti ve yaptırımları da biliniyor. ABD Ulusal Güvenlik Danış Rusya ve Türkiye arasında Suriye’nin İdlib bölgesiyle ilgili varılan silahsız bölge uzlaşısıyla ilgili bir açıklama da Fransa’dan geldi. Fransa Dışişleri Bakanı JeanYves Le Drian, Birleşmiş Milletler’in (BM) bu anlaşmaya destek vermesini istediklerini kaydetti. “Diplomasi savaş mantığından üstün gelmeli” diyen Le Drian, politik süreç olmadan Ortadoğu’nun “süregiden savaş” tehdidiyle karşı karşıya olacağını kaydetti. Fransız bakan, barış süreci için ön koşul olarak yeni anayasanın hazırlanmasını, sığınmacılar dahil tüm Suriyeli vatandaşların katılımıyla seçimlerin yapılmasını ve tarafsız siyasi havanın oluşturulmasını gösterdi. Öte yandan, uzlaşı ile ilgili gözlerin çevrildiği Nusra bağlantılı Heyet Tahrir el Şam örgütü anlaşmaya katılıp katılmayacağına dair kararını önümüzdeki günlerde açıklayacağını duyurdu. manı John Boltoni ise Rusya’nın Suriye’ye S300 göndermesinin WashingtonMoskova hattında gerilimin artmasına neden olacağını, bu nedenle Kremlin’in kararını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Bu arada, Russia Today’e konuşan İngiliz gazeteci Martin Jay, “Tüm bahisler kapandı. Rusya, İsrail’e kimin patron olduğunu, artık saçmalık kabul etmeyeceğini gösteriyor” yorumu yaptı. Kavanaugh’a yeni itham ABD’de bir kadın daha Başkan Donald Trump’ın Yüksek Mahkeme üyeliğine aday gösterdiği yargıç Brett Kavanaugh’a cinsel saldırı suçlamasında bulundu. Kavanaugh’ın Yale Üniversitesi’nden arkadaşı olduğu belirtilen Deborah Ramirez, New Yorker dergisine açıklamasında yurttaki bir parti sırasında yargıç adayının kendisini taciz ettiğini savundu. Geçen hafta da Christine Blasey Ford, 1982’de Kavanaugh’ın cinsel saldırısına uğradığını anlatmıştı. Ford, perşembe günü Senato’da ifade vermeyi kabul etmişti. Yale Üniversitesi’nde dün bir grup öğrencinin Kavanaugh karşıtı eylem yaptığı haberleri ABD medyasına yansıdı. Trump ısrarlı Trump ise adayını savunmayı sürdürüyor. “Kavanaugh seçkin bir insan. Ne olursa olsun arkasındayım” diye konuştu. ABD’de tartışmalı yasalar konusunda son sözü 9 üyeli Yüksek Mahkeme söylüyor. Bu nedenle üyeliklerin onayına büyük önem veriliyor. Pekin’den siyasi partiye yasak Çin’in egemenliğindeki Hong Kong’da ilk kez bir siyasi parti yasaklandı. Hükümet, özel idari bölge statüsündeki Hong Kong’un Çin’den ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesinden yana olan Hong Kong Ulusal Partisi’nin (HKNP) kapatılmasına karar verdi. Karara gerekçe “ulusal güvenlik” gösterildi. Partinin yasaklanması insan hakları savunucuları tarafından eleştirildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Pekin ve Hong Kong yönetimlerini özerk bölgedeki özgürlükleri kısıtlamakla suçladı. Navalny yeniden gözaltında Rusya’da “protesto kanunlarına karşı geldiği” gerekçesiyle 30 günlük hapis cezasına çarptırılan muhalefet lideri Aleksey Navalny, dün bir kez daha gözaltına alındı. Yakınları Navalny’nin başkent Moskova’da hapishaneden çıktıktan hemen sonra güvenlik güçleri tarafından polis merkezine götürüldüğünü duyurdu. Sabıka kaydı gerekçe gösterilerek mart ayındaki seçimlere katılması yasaklanan Navalny, Moskova yönetiminin emeklilik reformunda değişiklik yapılması için protesto çağrılarıyla biliniyor. Kurbanlar için dün binlerce kişinin katılımıyla cenaze törenleri düzenlendi. İran, SuudiBAE cephesini suçladı İran’da Huzistan eyaletine bağlı Ahvaz kentinde geçen cumartesi günü gerçekleştirilen, 25 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından Tahran’dan sert çıkışlar sürüyor. Kurbanlar için dün cenaze törenleri düzenlenirken İstihbarat Bakanı Mahmud Alevi, saldırının birçok failinin yakalandığını duyurdu. Yaşamını yitirenlerden birinin cenaze törenine hükümet adına katılan Alevi, saldırının arkasında kim varsa hepsini tespit edeceklerini kaydetti. Öte yandan saldırıya ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. Sosyal medya üzerinden yayınlanan görüntülerdeki 3 kişinin IŞİD üyesi olduğu öne sürüldü. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ise Ahvaz kentindeki askeri geçit törenini hedef alan saldırıyı gerçekleştirenlerin “Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından fonlandığı nı, ABD tarafından desteklendiğini” söyledi. İranIrak savaşının yıldönümü çerçevesinde gerçekleştirilen geçit törenine yönelik silahlı saldırıda 69 kişi de yaralanmıştı. Arap milliyetçisi El Ahvaziye örgütü ile IŞİD saldırıyı üstlenmişti. Ancak El Ahvaziye önceki gün internet sitesinde yayımlanan açıklamada “biz yapmadık” diyerek, İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Güçleri’ni işaret etmişti. Sandıktan muhalefet çıktı Hint Okyanusu’ndaki turistik ada ülkesi Maldivler’de önceki gün yapılan devlet başkanlığı seçiminlerinde, muhalefetin adayı İbrahim Muhammed Salih, oyların yüzde 58.3’ünü alarak zaferini ilan etti. Yenilgiyi kabul etti Ülkede basını ve bireysel özgürlükleri baskı altında tuttuğu gerekçesiyle eleştirilerin odağında olan Devlet Başkanı Abdulla Yamin Abdül Gayyum, yenilgisini kabul ettiği konuşmasında, “Maldivler halkı ne istediğine karar verdi. Seçimin sonuçlarını kabul ediyo Salih yanlıları sevinç gösterileri yaptı. rum” ifadesini kullandı. Muhalefet, Pekin’e yakınlığıy la bilinen Gayyum’un sonuçları tanımayacağından, ülkenin geleneksel destekçisi Hindistan ve Çin arasında nüfuz savaşının patlak vermesinden endişe ediyordu. Seçimin bir gece öncesi muhalefet liderinin ofisine polis operasyonu yapılması da endişeleri artırmıştı. Gayyum’un şubat ayında Yüksek Mahkeme’nin bazı siyasi tutsakları bırakma kararını tanımaması, ülkede tansiyonun yükselmesine sebep olmuştu. Hükümetin mahkeme kararını tanımamasının ardından ülkede halk sokaklara dökülmüştü. Hükümet karşıtı gösterilerde güvenlik güçleri ile protestocular arasında çıkan çatışmaların ardından Devlet Başkanı, ülkede 15 günlük olağanüstü hal ilan etmişti. New York’taki BM Genel Kurulu toplantıları çerçevesinde ABD Başkanı Trump, dün uyuşturucuyla mücadele konulu oturumda konuşma yaptı. Trump’a ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Halley de eşlik etti. Kim’le yeni zirveye hazırlık Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurulu çerçevesinde dün düzenlenen oturumlara katılan ABD Başkanı Donald Trump’tan Pyongyang’a diyalog mesajı geldi. Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jongun ile ikinci bir zirvenin yakında yapılacağını söyledi. “Bildiğiniz gibi Kim JongUn ikinci bir görüşmenin yapılmasına ilişkin mektup yazdı, güzel bir mektup, biz de bunu yapacağız” ifadesini kullandı. Bu çerçevede ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun detaylar üzerinde çalıştığını belirtti. Trump ile Kim, 12 Haziran’da Singapur’da bir araya gelmiş, zirvenin ardından iki lider Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılması konusunda anlaşmaya varmıştı. Ancak ilerleyen süreçte ABD tarafı Kuzey Kore’yi nükleer programından vazgeçmemekle suçlamıştı. Geçen hafta ise Güney Kore ile Kuzey Kore arasında liderler düzeyinde zirve gerçekleşmişti. BM Genel Kurulu toplan tıları çerçevesinde 193 ülkeden, 130’u aşkın devlet, hükümet başkanları düzeyinde katılımla İran, Suriye ve Kuzey Kore başta olmak üzere göçten iklim değişikliğine uyuşturucu konusuna varan pek çok madde masaya yatırılıyor. New York’ta 18 Eylül’de alt düzeyde başlayan toplantılar dokuz gün sürecek. Liderlerin kürsü konuşmaları ise bugün itibarıyla başlıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Trump ile İran dosyasını ve ABD ile Avrupa arasındaki ticaret savaşını görüşeceği de gündeme yansıdı. BM’de dün apartheid rejimine karşı mücadelesiyle tarihe geçen eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela’nın heykeli nin açılış töreni de vardı. Maassen krizi şimdilik duruldu Almanya’nın Chemnitz kentindeki aşırı sağcı gösterilerle ilgili açıklamaları nedeniyle iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın başkanlığından alınarak İçişleri Bakanlığı müsteşarlığına getirilen HansGeorg Maassen’e ilişkin kriz çözüldü. Maassen’in bakanlığa müsteşar olarak atanması “terfi” olarak yorumlanmış, koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’den görev değişikliğine sert tepki yükselmişti. Maassen’e ilişkin karar, SPD Genel Başkanı Andrea Nahles’in talebi üzerine koalisyon ortakları tarafından hafta sonunda yeniden müzakere edildi. Hıristiyan Sosyal Birlik lideri ve İçişle ri Bakanı Horst Seehofer, Hıristiyan Demokrat Birlik ve Başbakan Angela Merkel ile SPD lideri Nahles ile görüştükten sonra, Maassen’in müsteşarlığa atanması kararının gözden geçirildiğini ve uluslararası konularda İçişleri Bakanlığı bünyesinde özel danışman olacağını açıkladı. Maassen’in maaşının artmayacağı da belirtildi. Chemnitz, bir Alman vatandaşının bıçaklı saldırıda yaşamını yitirmesi olayına ilişkin iki göçmenin gözaltına alındığının basına sızdırılması üzerine aşırı sağcıların ve ırkçılık karşıtlarının gösterilere sahne olmuştu. Maassen’den ise “ırkçılara kalkan” yorumlarına neden olan açıklamalar gelmişti. Roma’dan göçmen karşıtı bir adım daha İtalya’da aşırı sağ, popülist hükümet, ülkeye sığınma hakkı verilen kişi sayısının azaltılmasını, göçmenlerin gözaltı süresinin uzatılmasını ve başvuruları kabul edilmeyen sığınmacıların daha hızlı sınır dışı edilmesini öngören yeni kararnameyi onayladı. Belgeye “Salvini Kararnamesi” ismini de takan İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, Facebook’tan yaptığı paylaşımda, bunun oy birliğiyle kabul edildiğini duyurdu. Salvini ile basın toplantısı düzenleyen Başbakan Giuseppe Con Conte Salvini te ise “Geri gönderme sistemini daha etkili hale getiriyoruz” dedi. Kararnameye göre, suç işleyen göçmenlerin vatandaşlığı iptal edilebilecek. Sığınmacılar için ise “sosyal tehlike” görülen durumlarda veya mahkumiyet söz konusu olduğunda iltica başvurusu durdurulabilecek. ‘LİBYA’DA BARIŞI ENGELLEDİLER’ Norveç’in 2011’de Libya’daki askeri müdahaleye katılmasına ilişkin bir rapor, ülkede yeni tartışmaların başlamasına sebep oldu. Sputnik’in aktardığına göre, ülkenin müdahaleye katılma kararını mahkum eden devlet soruşturma komisyonu raporu, dönemin Dışişleri Bakanı Jonas Gahr Store’un, Libya lideri Kaddafi ile muhaliflerin temsilcilerini Oslo’da buluşturup anlaşmaya varmasını sağladığını, ancak ABD, İngiltere ve Fransa’nın anlaşmayı desteklemeyi reddettiğini vurguluyor. Raporda ayrıca, Norveç’in askeri müdahaleye Libya’da neler olup bittiğini bilmeden katıldığının da altı çiziliyor. C MY B