28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 7 Mayıs 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Tescilli yoksulluk Sosyal Güvenlik Kurumu, geçen yıl 14.4 milyon yurttaşın yeterli geliri olmadığı için Genel Sağlık Sigortası primlerini ödeyemediğini ortaya koydu Gelirlerin bir türlü artırılamadığı ülke görüldü. Eğitim, yakacak, evde bakım, yoksulluk ay de, yurttaşların en lığı gibi yardımlar temel hizmetleri bile alamayacak kadar yoksullaştığı belirlendi. OLCAY BÜYÜKTAŞ da göz önüne alındığında muhtaçlık yardımlarına gereksinim duyan Sosyal Güvenlik Kurumu yurttaşların 30 milyon (SGK) verileri geçen yıl 8 civarı olduğu biliniyor. milyonu aşkın yurttaşın ge İzmir Tabib Oda lirleri düşük olduğu için Ge sı üyesi Dr. Ergün De nel Sağlık Sigortası’nı (GSS) mir ve İstanbul Tabip ödeyemediğini, 6.4 milyonu ler Odası Yönetim Kunun da aylık 468 lira geli rulu Üyesi Dr. Güray ri olduğu halde, sağlık sigor Kılıç’ın yaptığı çatası primlerini ödeyemediği lışmaya göre, 20 il ni ortaya koydu. Yani sade de nüfusun en az ce sağlık verileri gözönüne yüzde 19’u yoksul alındığında yoksul yurttaş luk nedeniyle sağ sayısının 14 milyonu aştığı lık primini ödeyeme di. 27 ilde ise seçmenin en az 14.4 milyon yüzde 19’u aynı şekilde sağlık primlerini ödeyemedi. muhtaç Borç ödeyemiyorlar Bazı illerde yoksul yurttaş Sosyo ekonomik durumu iyi olmayan ve GSS borcunu ödeyemeyen muhtaç yurttaş sayısının 14.4 milyona ulaştığı görüldü. Sağlık hizmeti alabilmek için yatırması gereken primleri ödeyen yurttaş sayısı fazlalaşınca hükümet yeniden yapılandırmalardan birini daha yapmak zorunda kaldı. Bazı illerde, herhangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, SGK’den gelir ve aylık almayan, 18 yaşını doldurmuş ve öğrenci olmayan, aylık geliri asgari ücretin üçte birinden az olan ve GSS Primleri Devlet tarafından ödenenlerin yani yoksulların sayısı bazı illerin toplam nüfusunun yüzde 3040’ını, seçmen sayısının da yüzde 6070’ni geçtiği görüldü. ların sayısının illerin toplam nüfusunun yüzde 3040’ını, seçmen sayısının da yüzde 6070’ini geçtiği görüldü. SGK verilerine göre 2017’de herhangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, SGK’den gelir ve aylık almayan, 18 yaşını doldurmuş, öğrenci olmayan ve aylık geliri asgari ücretin üçte birinden, ki bu 2017 için 468 lira idi, az olan 8 milyon yurttaş saptandı. 6.4 milyon vatandaşın ise aylık gelirinin asgari ücretin üçte birinden fazla olması nedeniyle GSS primi ödemesi gerektiği, ancak prim borcunu ödeyemediği belirtildi. 2017’de GSS primlerinin devlet tarafından ödenenlerin sayısının toplam il nüfusuna (yüzde 44.2) ve il seçmen sayısı oranına (yüzde 80.8) göre Ağrı ilk sırada yer alırken, kişi bazında 686.231 ile Şanlıurfa ilk sırada yer aldı. Milyoner sayısı 146 bine dayandı Hesabında 1 milyon lira veya üzeri parası olan mudi sayısı, mart sonu itibarıyla 2017’ye göre 7 bin 9 kişi artarak 145 bin 989’a yükseldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, geçen yılın sonu na göre 7 bin 9 kişi artan milyonerlerin toplam mevduatı 954 milyar 294 milyon liraya çıktı. 2017 sonunda milyonerlerin toplam mevduatı 909 milyar 979 milyon lira seviyesinde bulunuyordu. Milyoner başına düşen ortalama mevduat da 6 mil yon 537 bin lira olarak hesaplandı. Yurt içinde yerleşik milyonerlerin sayısı yılın ilk çeyreğinde 2017’ye kıyasla 5 bin 728 kişi artarak 132 bin 697’ye ulaşırken, toplam mevduatları da 868 milyar 425 milyon lira oldu. Kayı, kliniği Afrika’ya açtı Yem fiyatına kur darbesi Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TürkiyemBir) Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Karakuş, bu yıl dünya borsalarında yem fiyatlarının önemli ölçüde arttığını belirterek, “Bunun yanı sıra dövizdeki artış da sektörümüzü olumsuz etkiledi. Yem fiyatlarını yüzde 15 artırdık” dedi. Karakuş, Türkiye’de yem üretiminin 22.5 milyon ton olduğunu dile getirerek, sektörün arpada, buğdayda ve mısırda yaklaşık yüzde 90 kendine yetmesine rağmen, yağlı tohum küspelerinde büyük oranda yurtdışına bağımlı olduğunu söyledi. Karakuş, geçen yıl 10 milyon ton civarında yem ithal edildiğini anlattı. l Ekonomi Servisi Altın hesabı rekor kırdı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, bankalardaki altın hesapları ilk çeyrekte 24 milyar 773 milyon lira seviyesinde gerçekleşti. Böylece altın hesapları, rekor seviyeye ulaşılan geçen yıl sonundan daha yüksek bir seviyeye çıktı. Bu rakamın 24 milyar 168 milyon lirası yurtiçi, 605 milyon lirası ise yurtdışı yerleşiklerin hesaplarından oluştu. Yurtiçinde altının gram fiyatı yıla başladığı 158.8 lira seviyelerinden yükselişe geçerek ilk çeyreği yüzde 6.1’lik artışla 168.5 liradan tamamladı. Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı ise 1.303 dolardan 1.325 dolara çıktı. l Ekonomi Servisi Türkiye’de 49 klinikte hizmet veren Kayı Holding, Kenya ile yurtdışına açıldı Alpaslan Korkmaz, Nyeri’deki radyoloji merkezi ile ilk defa bölgenin MR ve görüntüleme cihazlarıyla tanıştığını söyledi. Kayı İnşaat’ın ana faaliyetleri arasında endüstriyel inşaatlar, ofis binaları, alışveriş merkezleri, otel, hastaneler bulunuyor. Kayı İnşaat bugüne kadar 500’ün üzerinde proje yi tamamladı. Hedef 20 ülke Kayı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Alpaslan Korkmaz, Nairobi’de düzenlediği basın toplantısında sağlıkta markalaşmayı amaçladıklarını belirterek, gelecek dört yılda klinik hizmetlerini en az 20 ülkeye yaymayı ve 50 civarında klinikte hizmet vermeyi amaçladıklarını söyledi. Şu anda yurtdışında dört klinikte hizmet verdiklerini dile getiren Korkmaz, son 7 yılda ise 10 hastane inşaatı da yaptıklarını aktardı. Korkmaz, “5 yıl önce Cezayir’de Hollandalı ve dünyanın en büyük şirketlerinden Simed ile askeri hastane ihalesini kazandık. Bir yıl sonra Simed iflas etti ve biz işi tek başımıza yürüttük. Bu yıl temmuz ayında bu hastaneyi teslim edeceğiz. Buradaki deneyimlerimiz sayesinde ikinci askeri hastane ihalesini de kazandık, onun da inşaatının yüzde 50’si bit ti. Şimdi ülkedeki üçüncü askeri hastane ihalesini de 17 şirket arasında kazandık. Biz medikal işini bir paket halinde sunuyoruz” dedi. Yeni pazarlar Korkmaz, Kayı Medikal’in gelecek dönemde Afrika’da Senegal ve Fildişi Sahili, Orta Asya’da Kazakistan, Güneydoğu Asya’da Vietnam, Balkanlar’da Bosna ve Hersek, Romanya ve Sırbistan’da hizmet vermeye başlayacak yeni merkezleriyle sağlık konusundaki hizmet ağını genişletmeyi hedeflediğini söyledi. Holding’in ilk kamu özel ortaklığı projesi Gaziantep Entegre Sağlık Kampüsü. Hastane 2 bine yakın yakın yatak kapasitesine sahip olacak ve 2020’de hizmete açılması planlanıyor. Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik şirketi ara sında yer alan Kayı Holding sağlık alanındaki yatırımla ra ağırlık verdi. Gelecek 5 yıl da holding cirosu nun yüzde 50’sini sağlıkta yapmayı hedefliyor. Enerji alanın daki yatırımlarını askıya alan Kayı, 2011’de Ka ŞEHRİBAN KIRAÇ Alpaslan Korkmaz yı Medikal’i kurarak, klinik hizmetler, entegre sağlık çözümleri ve kamu özel ortaklığı yatırımlarına ağırlık verdi. Holding, radyoloji, rad yoterapi, sterilizasyon, fizik te davi rehabilitasyon, nükleer tıp ve laboratuvar hizmetleri ala nında lider olmayı amaçlıyor. Türkiye’de 49 hastanede hiz met veren Kayı Medikal, Maisrtkiayoorlumzak 2017 itibarıyla, bu hastanelerde 100’ün üzerinde ekipmanla yılda 3 milyon KimtdsoltdtarSeyıedzöaaynraeKutlslğaaddaearoıatiağeenımazjoklluemdamacintaishrlr.tckğy.rınlnaeraıcdkh6aaSc4keıaemEoladzaukğııcilnüimaybk0nylağarrla.bveaıeltaağtuıbozıeüle0niOnaeakanainnncH.znlucyşırclızanıememi.aarbkA”jamsoeinüe,ihtçıraGğlnrdlneidmdlıh“koladağirjhaıanzdlııBeizdireyennzeidsöliürlmvarviızooiaaoıdnldşıueryertvenein.oetlbstiaüdgna.inamdneÜdac.yettşnyuitİü’tesczükineiefdüaçuleağdüınıznaairirinklkzüyomnbnauz,Ajiulığacfynemiydianudhlc2.aunbrlülloaciairteapciaAia0heylaeçrigvıiulvylyüfrarluçie1myıi5iyectaaödıno71mnıyasman0cta,f0idad’ertmaleyvpdşdaıpsya’dglılenduvaıituraafıtena6al5ıunüöıudyiarerrlmar0izaıakınmsoyen.lnaıl üzeri tetkik teşhis, 80 bin üzeri seans da radyoterapi tedavisi yaptı. Kenya’da bir ilk Kayı Medikal, ilk yurtdışı yatırımını ise Kenya’da yaptı. Kenya’nın başkenti Nairobi ve Nyeri şehirlerindeki iki hastanede (Consolata Hospital Mathari ve Avenue Hospital Parklands) iki ayrı radyoloji merkeziyle hizmet veriyor. Nyeri’deki radyoloji merkezi bölgedeki ilk radyoloji merkezi olma özelliğini taşıyor ve diğer şehirlerden de buraya hasta geliyor. Bu yıl içinde yine Nairobi’de bir radyoterapi merkezini daha açacak olan Kayı, Tanzanya Darüsselam ve Uganda’nın Masaka şehirlerinde de radyoloji merkez leri işletiyor. l NAİROBİ ekonomi 9 İnce ve bir momentum fırsatı CHP bu kez, ortaya, “yapışkan statüko” dışına taşan bir cumhurbaşkanı adayı koydu. Muharrem İnce, öncelikle CHP tabanının Laik Cumhuriyetçi duyarlıklarına hitap ediyor; “hayır” oylarını konsolide etmeyi amaçlayan bir hat izleyecek gibi görünüyor. Ancak, İnce’nin burada durmak istemediği, kapsayıcı olmayı arzuladığı da anlaşılıyor. İnce, kampanya boyunca kendisine yönelecek simgesel şiddete, fazlasıyla cevap vermeye kararlı olduğunu da hemen gösterdi. Bu duruş, güçlü bir iradenin varlığına işaret ediyor. Bunlar, AKP’de temsil edilen siyasal İslamın liderliği açısından beklenmedik bir durumdur. Gül’ün adaylığını önledikleri için şimdi ne kadar dövünseler azdır. Korku işte böyle vahim hatalar yaptırıyor. İnce’nin, adaylığının, bu korkuyu derinleştirdiğini adeta bir özgüven sorunu yarattığını daha şimdiden görebiliyoruz. İndirilme korkusu Bu korkunun, akılda yarattığı istikrarsızlığı, AKP liderliğinin açıklamalarından, yandaş basının yorumcularından izlemek olanaklı. 16 yılda kurdukları statükoyu zorlayan bir muhalefetle karşılaşmak, AKP liderliğinde, yandaş basında adeta yaşamsal bir risk olarak algılanıyor. İttifak pratiğini önce kendileri başlatanlar, şimdi muhalefet partileri arasındaki sınırlı ittifakı, dış mihrakların “proje ittifakı” olarak niteliyor, daha dün “parantezi kapatmaktan” söz edenler, muhalefeti geriye doğru bakmakla, intikamcılıkla suçluyor. Kendileri, daha baştan yola, Türkiye partisi olarak değil, Sünni, erkek ve Türk olmayan herkesi dışlayan, ötekileştiren dar bir “ideoloji partisi” olarak çıkmıştı. Şimdi, en azından din, mezhep ve kadınerkek ayrımı yapmayan CHP’yi Türkiye partisi olmaktan çıkıp dar bir ideolojinin partisi olmakla suçluyorlar. Bu sırada, liderleri, OHAL altında gidilen, mühürsüz oylarla seçim kazanılan, Meclis’i işlevsizleşmiş bir Türkiye’de, bir parlamenter demokrasiymiş gibi yapma çabasını bir kenara bırakarak “indirilmekten” söz ediyor. Parlamenter demokrasilerde kimse bir yere çıkmaz, kimse bir yerden indirilmez. Bütün vatandaşlar eşittir varsayımıyla yapılan seçimlerde, kaybedenler görevi, kazananlara devreder, muhalefete geçerler. Ancak kendini, toplumda herkesten yüksek bir yere çıkmış, özel bir konuma sahip, hep konumda kalmayı kutsal hak, adeta Allah’ın lütfettiği bir kimlik (Şef, Reis, Sezar, Tiran vb.) gibi gören birileri ‘indirilmekten’ söz edebilir. Besbelli ki iktidarın söylemi dağılmaya başlamıştır! Tükenme ve momentum İktidarın aklına, demokratik seçimlerde dile getirilen haklara, özgürlüklere, refaha, ekonomik büyümeye, istihdama, sosyal güvenliğe ilişkin vaatlerin yerine, öncelikle “Yavuz Sultan Selim Köprüsü mü, Marmaray mı, Avrasya Tüneli mi, Kanal İstanbul’mu, 3. havalimanı mı?” gibi şeylerin gelmesi, halka ideolojik gevezeliklerden başka vaat edecek bir şeylerin kalmadığının, bir siyasi tükenmenin kanıtıdır. Bu tükenmişlik, özgüven sorunu, gerek “dörtlü ittifak”, gerek Demirtaş’ın adaylığı, CHP’nin başkan adayının güçlü çıkışları, siyasal İslamın liderliğinin, kendince kurduğu oyunun bozulmakta olduğunu, bir karşıt momentum yaratma olasılığının, çok uzun bir zamandır ilk kez gündeme geldiğini düşündürüyor. Şimdi muhalefetin birinci çabası bu momentumu, özellikle halka açık toplantılarda, sokaklarda, meydanlarda, sosyal medya platformlarında, partililerin ve taraftarların tabandaki çabalarıyla korumak ve güçlendirmek olmalıdır. Başarılı olunduğu ölçüde diyalektik bir ilişki şekillenecektir. Söz konusu, momentum güçlendikçe, iktidarın seçimleri kazanmak için yapmaya hazırlandığı hilelerin getireceği riskler de artacaktır. Belki de AKP, kimi riskleri artık alamayacaktır. O zaman bu seçimlerde normalleşmeye bir az olsun yakınlaşma şansı yakalanabilir. O zaman da AKP’de temsil edilen siyasal İslamın iktidarının sonuna giden yolun başlangıç noktasına gelinebilir. İktidarını ilahi iradenin lütfu olarak görmeye alışmış bir aklın, bu durumda, maraza çıkarması yüksek bir olasılıktır. Böyle olasılıklara da şimdiden hazırlanmaya başlamak gerekir. Şirket gelirleri düşecek ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley, tarihin en uzun ikinci boğa piyasasının yakında sona ereceğini ve ayı piyasasının yolda olduğunu belirtti. Ayı piyasasının hisseler üzerindeki etkisinin hissedilmeye başladığını kaydeden Morgan Stanley, şirket gelirlerinin bu yılın ikinci yarısında gözle görülür şekilde azalmasını beklediğini bildirdi. Banka stratejistlerinden Mike Wilson, müşterilere gönderdiği notta, “2018’de gelirlerin kalitesinde ve organik büyümede bir kötüye gidiş yaşanmasını bekliyoruz" dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear