28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 7 Mayıs 2018 TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Manifesto’ Manifesto sözcüğüne çok güçlü bir siyasal içerik kazandıran olgu, bilindiği gibi, K. Marx ve F. Engels’in bundan tam 170 yıl önce, 1848’de yazdığı Komünist Manifesto’dur. Dini, toplumun bilinçlenmesini engelleyen uyuşturucu sayanların yazdığı Manifesto, kapitalizmin emperyalizme geçiş aşamasını çok gerçekçi bir biçimde çözümlüyor ve çok iddialı ve kararlı bir yaklaşımla işçi sınıfının iktidar yolunu aydınlatıyordu. İlginçtir, Soğuk Savaş yıllarında ABD’nin büyük desteğiyle komünizm düşmanlığı yaparak beslenip büyüyen ve 2002’den bu yana bu ülkeyi yöneten Siyasal İslamcılar, son günlerde, bu topuma umut dağıtmak amacıyla manifesto sözcüğüne sarılıyor. AKP kaynaklı kafa karışıklığı! AKP’nin, kuruluşunda savunur göründüğü demokrasi ve özgürlük gibi değerlere yeniden bir dönüş yapacağı uzun bir süredir dillerdedir. Daha somut olarak dün yapılan İstanbul il kongresinde bir manifesto açıklanacağı günler öncesinden kamuoyuna yansımıştı. (Abdülkadir Selvi, İşte Erdoğan’ın açıklayacağı manifesto, Hürriyet, 1 Mayıs). AKP’nin fiziğini ve ruhunu çok iyi izlediği bilinen Selvi’nin Yeni sistemin ruhu ve söylemi olacak dediği manifestonun içeriğiyle ilgili yazdıkları şöyleydi: (İçinde) “Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok refah olacak. Türkiye’ye daha çok demokrasiyi, daha çok özgürlüğü, refahı ve huzuru AK Parti getirecek. AK Parti’den başka bunları sağlayacak bir güç yoktur. Muhalefetin Türkiye’ye daha çok demokrasi, daha çok özgürlük ve daha çok huzur, refah getirmek gibi bir projesi var mı? Muhalefetin bu haliyle bunları sağlaması mümkün mü?”  Aslında bu sözlerin ipuçları çok önceden 28 Nisan’da yapılan İzmir mitinginde verilmiş, seçim propagandasının daha çok demokrasi ve tam bağımsız adalet alanlarında yoğunlaştırılacağı vurgulanmıştı. Bir taraftan da Genelkurmay Başkanı bir eski Cumhurbaşkanı’nı adaylıktan vazgeçmesi için görevlendirilmişti. Yerseniz! Muhalefetin demokrasi ve özgürlük konusundaki görüşlerini bir başka yazıya bırakarak manifestocu AKP’ye, demokrasi, özgürlük ve refah üçlüsüyle bakalım. Çağdaş parlamenter demokrasinin doğumunda, vergileri ve harcamalarıyla bütçe hakkının özel bir yeri ve önemi vardır. AKP’nin oluşturduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS) denilen rejimde, bütçe hakkı Meclis’in elinden alınmış; yasama, yürütme ve yargı, devletin işleyişinin karşılıklı denetim ve dengesini sağlayan birer erk olmaktan çıkarılmış ve tek kişide toplanmıştır. Böyle bir yapıya demokrasi denemez. AKP, özgürlükçü olamayacağını yaptıklarıyla kanıtlamıştır. Özgürlüklerin temelinde düşünce ve ifade özgürlüğü vardır; basın yayının yüzde 90’ını yandaş basına dönüştüren; bilimsel araştırma özgürlüğü tanımayarak üniversiteyi yolunmuş kuşa çeviren ve günümüzde özgürlük alanlarının başında gelen iletişimi koyduğu yasaklarla sınırlayan bir anlayış mı daha çok özgürlük sözü veriyor?! Hangi refah? Emeği iyice sendikasızlaştıran; OHAL ile grevleri de engellediğini övünerek açıklayan; işsizliği dayanılmaz boyutlara taşıyan ve bütçeden seçim rüşvetleri dağıtan AKP ile bu topluma refah gelmez. Dahası, barışı, kaçak yapılara yasallık kazandırmak olarak anlayan AKP’nin gündeminde gerçek barışın yeri yoktur. Barışın olmadığı yerde özgürlükler de çok sınırlı kalır; hukuk buharlaşır; ekmek değil silahlanma öne çıkar; doğruluk, dürüstlük erdem gibi toplumsal yaşamın ahlaka dayalı bağları da kopar. AKP’nin demokrasi, özgürlük ve barıştan o kadar uzaktır ki, açıklamalarına giydirdiği sahte Manifesto kılıfı bile onu kurtaramaz. Cumhuriyet gazetesi olarak 94. yaşımız kutlu olsun. 7 Mayıs 2018 SAYI: 33815 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:06 03:56 04:26 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:48 13:07 16:58 05:35 12:51 16:41 06:01 13:14 17:02 Akşam 20:13 19:55 20:15 Yatsı 21:48 21:27 21:44 haber/yorum 13 CHP Ankara Milletvekili Sayın Şenal Sarıhan her hafta ülkemizdeki insan hakları ihlallerini derler, medyaya iletir. Her açıdan övgüye değer bu çalışmanın kimi medya kuruluşlarının canını sıktığı kesindir. Ana muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının sözlerini, toplantılarını görmezden gelen medya kuruluşlarının insan hakları ihlallerine yer vermeyeceğini, duyurmayacağını hepimiz biliyoruz. Öyle de oluyor zaten. Nisan ayının son haftasındaki insan hakları ihlallerini Sayın Sarıhan derledi ve iletti. Ama ben de burada bu köşede bu uzun ihlaller listesinin tamamına yer veremeyeceğim. Kuşkusuz yandaş medyanın sansürcü tutumuna katkıda bulunmak için değil, insan hakları ihlallerinin bir haftalık dökümünün bile bir tam gazete sayfasına sığmayacak kadar çok olmasından. Neyse ki Cumhuriyet bu hak ihlallerini günü gününe duyuruyor. Sarıhan’ın listesinde 30 Nisan’a kadar olan ihlaller yer alıyor. Mayısın ilk haftasında da ihlaller durmadı hatta hız kazandı, Örneğin Ankara’da aylardır süren “işimi geri istiyorum” eylemine destek veren emekli Sayıştay hâkimi 75 yaşındaki Perihan Hanım darp edildi. Sayın Sarıhan’a çok değerli çabası için teşekkür ediyorum. Uzun listenin özeti şöyledir: Cumhuriyet gazetesinin yayın politikasının yargılandığı davada gazetecilere ceza yağdı. Heyet, 541 gündür tutuklu bulunan Akın Atalay’ın tahliyesine karar verdi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 8. duruşmada Dosyayı karara bağlayan mahkeme, gazetecilere 2 yıl 6 ay ile 7 yıl 9 ay arasında hapis cezaları verdi. Mahkum edilen tüm gazeteci, yazar ve yöneticilerin yurtdışına çıkışlarının da yasaklanmasına karar verildi. Bu hafta hapis cezası alan bir diğer gazeteci de İsmail Küçükkaya oldu. Küçükkaya ve avukat Fidel Okan’a, 1 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan 11 medya kuruluşunun devlet tarafından el konulan mal var İnsan Hakları İhlallerine Medyada Yer Yok lıklarını satışa çıkardı. Türkiye’nin köklü üniversiteleri bölünerek 15 yeni üniversite açılması kararına tepkiler sürüyor. Pek çok üniversitede öğrenciler ve akademisyenler eylem yaparken çok sayıda öğrenci gözaltına alındı. İstanbul’da 2013’teki Nevruz kutlamasında yaptıkları konuşma nedeniyle eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in örgüt propagandası suçlamasıyla yargılandığı davada, Demirtaş ve Önder hakkında 5’er yıla kadar hapis cezası istendi. Diyarbakır Nevruz’unun  kutlandığı alana girmek isterken üzeri yarı çıplak olmasına rağmen “canlı bomba şüphesi” iddiasıyla polisin açtığı ateşle vurularak öldürülen Kemal Kurkut davasında Kurkut’u vuran ve müebbet hapis cezası ile yargılanan polis Y.Ş’nin tutuklanma istemi yine reddedildi. Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 19921996 yılları arasında 22 kişinin öldürülmesine ilişkin Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya devam edildi. 9 sanığın yargılandığı davada tek bir sanık bile duruşmaya katılmadı. Diyarbakır’da 2006 yılında çıkan olaylarda 8 yaşındaki Enes Ata ve 14 yaşındaki Mahsum Mızrak’ın ölümüyle ilgili açılan davada, olası kast sonucu ölüme neden olmak” suçundan ömür boyu hapis istemiyle yargılanan 3 sanık polis sabit delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat etti. Mersin’de Tarsus 3 No’lu Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan sistemik lupus eritematozus hastası Halime Gülsu’nun ilaçlarının verilmemesi nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi. İHD’nin verilerine göre, cezaevlerinde 1154 hasta tutukludan 402’sinin durumu her geçen gün ağırlaşıyor. Bunlardan biri de 78 yaşındaki hasta tutuklu Sisê Bingöl için yapılan denetimli serbestlik başvurusu geçtiğimiz günlerde reddedildi. İstanbul Zeytinburnu’nda bulunan Merkezefendi Karakolu’nda gözaltında tutulan Ceyda isimli trans kadının tarım ilacı içerek intihar girişiminde bulunduğu ileri sürüldü. İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, trans kadınların kendisini polis olarak tanıtan bir kişi tarafından tehdit edildiğini ve ardından gözaltına alındığını açıkladı. CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Twitter hesabı üzerinden paylaştığı videoda Şanlıurfa’nın Harran ilçesine bağlı Aydınlar Mahallesi’nde arazi anlaşmazlığı sonucu çıkan kavgada gözaltına alındığı öğrenilen kişilerin, elleri kelepçeli şekilde jandarma ekiplerince tekmetokat ve coplarla darp edildiği görüldü. 1 hafta içerisinde meydana gelen iş cinayetlerinde 13 işçi yaşamını yitirirken, 8 işçi de yaralandı.  Tıp fakültelerinden mezun oldukları halde güvenlik soruşturması nedeniyle atamaları yapılmayarak devlet hizmeti yükümlülüğünden muaf tutulan hekimlere özel sektörde çalışmalarının yolu da kapatıldı. Ekonomi sayfanızı zenginleştirin Cumhuriyet gazetesi okuruyum. Gazetenin tüm içerik ve yazarlarını zevkle takip etmekteyim. Ancak, EKONOMİ sayfası haber, röportaj ve yazar eksiği olduğunu düşünüyorum. Bir işadamı olarak, sadece siyasi ve kültürel konularda değil, iş hayatı, ül ke ve dünya ekonomisi içeriklerinin zenginleştirilmesinin gazeteye olan talep ve tirajı kesinlikle artıracağını daha farklı kesimlerden okuyucu kazanacağını düşünüyorum. Yaşasın Cumhuriyet!.. Taner Özgül KISA KISA Spor yazarlarınız tarafsız olamaz mı! Gazetenizin çok eski okuru olarak bir yorum yapmak isterim. Demokrasiyi, insan haklarını sonuna kadar savunmak ve bu konuda taraf olmak zorundasınız. Ama spor sayfanızda tarafsız olmalısınız. Fanatik Besiktaşlı yazarınız tek yanlı yorumlarıyla bazı okurlarınızı üzüyor. email adresi de olmadığı için kendisine iletemiyoruz. Vedat Sertoglu Yanlışlara dikkat çekmek görevimiz İyi günler. Cumhuriyet gazetesini severek takip ediyorum ama son zamanlarda haber içeriklerinde çok fazla yazım yanlışı, yanlış kelime kullanımı ve harf eksiklerine denk geliyorum. Eminim siz de görüyorsunuzdur fakat bunu bildirmiş olmak, gazeteye destek olmak okur olarak benim borcumdur. Hataların düzeltilmesi umuduyla iyi günler diliyorum. Furkan Özcan ‘Sayın’ demek zorunda mısınız? Siz de çok iyi bilirsiniz ki ‘sayın’ sözcüğü ‘saygı duyulan’, ‘saygıdeğer’ kimselere yöneltilen bir hitap sözüdür. Bu bilgi doğrultusunda, yazarlarınızdan Özgür Mumcu’nun bütün yazılarında defalarca ‘sayın Erdoğan’ kalıbını kullanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu zat, kendisinin de aralarında bulunduğu basın mensuplarının, hatta bütün toplumun ifade özgürlüğünü yok etmek için elinden geleni yaparken bir mensubunuzun böyle davranmasını Cumhuriyet gazetesinin sorumlularından biri olarak nasıl açıklayabilirsiniz? Saygılarımla... Şahin Tekgündüz Okur Temsilcisi’nin notu: Eleştirinizden yararlanarak bir konuyu tekrar açıklığa kavuşturma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Birincisi: Ben gazetenin Ombudsmanı, Okur Temsilcisiyim, yani gazetenin yönetimi ile bir ilgim yok. Görevim, gazetede gördüğüm hataları yanlışları ilgililere iletmek, okurlardan gelen eleştirileri bu köşede ya da doğrudan yazıişleri sorumlularına duyurmak. İkincisi köşe yazarlarını okur temsilcisi olarak eleştirme hakkına sahip değilim, zaten bunu doğru da bulmuyorum. Yazarlarımızın genel yayın politikası, kısaca “laik demokratik cumhuriyet”i savunmak diye özetlenebilir ama yazılarını tam bir özgürlük içinde yazmaları gazetenin temel ilkelerindendir. Kuşkusuz okurlar ya da farklı düşünenler yazabilir, eleştirilerini yazarlara iletebilirler. Yazarların eposta adresleri yoksa okurlar gazete yazıişleri aracılığı ile yazarlara ulaşmayı deneyebilirler. Yaşama değil ölüme izin HDK sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na acı gününde TTB Başkanı Raşit Tükel de destek verdi. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Tutuklu yargılanan Prof. Dr. Hamzaoğlu, hasta olmasına rağmen görmesine izin verilemeyen yaşlı annesini dün ‘izinle’ toprağa verdi Barışı savunan basın açıklaması nedeniyle tutuklanan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, İzmir’de yaşamını yitiren annesi Saliha Hamzaoğlu’nun cenaze törenine katıldı. Tedavi gördüğü Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde yaşamını yitiren annesinin cenazesi için izinli olarak İzmir’e gelen Hamzaoğlu, Hacı Ahmet Tatari Camisi’nde ikindi namazı sonrası düzenlenen törende “jandarma eşliğinde” yerini aldı. Cenazeye HDK Eşsözcüsü Gülistan Koçyiğit, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP’li yöneticiler, EMEP İzmir İl Başkanı Emine Uyar, Hamzaoğlu’nun öğrencileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı. Hamzaoğlu, taziyeleri cami bahçesinde kabul etti. Deran bebeği unutmadı Gazetecilerin sorusu üzerine kısa bir açıklama yapan Hamzaoğlu’nun sözleri, jandarma tarafından kesildi. Hamzaoğlu, önceki gün tahliye edilen Ayşe Öğretmen (Çelik) ve bebeği Deran’ın bile barış istediği için hapse atıldığını anımsatarak “Ayşe Öğretmen ve bebeği bile içeri atılmışken daha ne söylenebilir ki?..” diyebildi. Saliha Hamzaoğlu, Urla Zeytinalanı Mezarlığı’nda toprağa verildi. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Feribot battı 4 kişi son anda kurtarıldı Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesi Ağdaş köyü ile Adıyaman’ın Gerger ilçesi arasında yük ve yolcu taşıyan Şaban Aslan’a ait feribot, iki gün önce yağış ve fırtına nedeniyle battı. Üzerindeki traktör ile sulara gömülen feribottaki 4 kişi son anda kurtuldu. Traktörün sudan çıkarılması için yetkililerden yardım istendi. Traktör, iş makinesi tarafından çekilerek sudan çıkarıldı. Traktörü kurtarma anı ise çevrede toplanan vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Cüngüş ve Gerger ilçe sakinleri, baraj gölünün üzerine araçların da geçebileceği bir köprü inşa edilmesini istedi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear