26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÇARŞAMBA 24 Mayıs 2017 AKILLI KUMAŞ Massachusetts Üniversitesi’nden bilim insanları, sporcunun, ter ve vücut ısısına göre şekil değiştiren canlı hücreleri kumaş üzerine işlemeyi başardı. Hücreler, sporcu terledikten sonra soğumaya baş ladığında kendini kapatıyor ve vücudun hava almasını engelliyor. Ter ve ısının yüksek olduğu anlarda ise hücreler ısıyı algılayarak genişliyor ve kumaşın nefes almasını sağlıyor. l İHA EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN LIGHT SİGARADA KANSER RİSKİ DAHA FAZLA Zararı hiç de hafif değil KURULUŞU 4 BİN 500 YIL ÖNCEYE DAYANAN PURUŞHATTUM 55 YILDIR KAZILIYOR Kristal ağırlık ABD’de yapılan bir araştırma, ‘light’ sigara içenlerin akciğer kanserine yakalanma riskinin, normal sigara içenlere oranla daha fazla olduğuna işaret ediyor. Filtrelerde bulunan deliklerin ciğerlere daha fazla duman çekilmesine neden olduğu belirtiliyor. Ohio Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya başkanlık eden Dr. Peter Shields, “Filtrelerdeki havalandırma delikleri, tütünün yanma şeklini değiştiriyor. Daha fazla kansero jen madde ortaya çıkıyor. Bu yolla duman, akciğerlerde adenokarsinomların sık görüldüğü bölümlere ulaşıyor” dedi. l BBC Türkçe MYANMAR 150HER GÜN ölü bebek Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Myanmar’da her gün 150 çocuk beş yaşına gelmeden yaşamını yitiriyor. Bu ürkütücü rakamlar UNICEF’in (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) dün açıkladığı rapordan. Yoklukla boğuşan ülkede özellikle çatışmaların yaşandığı bölgelerde sağlık hizmetlerine ulaşım çok zor. UNICEF Myanmar Ofisi Temsilcisi Bertrand Bainvel rapor ile ilgili “Bu alarm, ülkedeki reform çalışmalarından yararlanamayan çocukların fark edilmesi için bir fırsat” ifadelerini kullandı. Raporda, çatışmalardan etkilenen 2.2 milyon çocuğa daha fazla yardım götürülmesi, çocukların asker yapılmasına engel olunması da dahil olmak üzere çocuk haklarının korunması için çalışılması talep edildi. l Dış Haberler Google’dan ‘Suriye için Arama’ sitesi Teknoloji devi Google, Suriye ve mülteci sorununa dikkat çekmek için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) işbirliği ile özel bir site açtı. ‘Suriye İçin Arama’ adı verilen ve Searchingforsyria.org adresinden ulaşılabilen site, uydu görüntüleri, haritalar, videolar, fotoğraflar ve mültecilerin yolculuk hikâyeleri ile birlikte, yaşanan bu büyük krizin insani boyutunu gözler önüne seriyor. Google’ın arama trendleri ile UNHCR’nin doğrulanmış veri lerini bir araya getiren sitede, Suriye krizinin kronolojisinin yanı sıra “Suriye savaş öncesi nasıldı?”, “Suriye’de neler oluyor?”, “Mülteci kimdir?”, “Suriyeli mülteciler nereye gidiyorlar?” ve “Suriyeli mültecilere nasıl yardım edebilirim?” sorularına cevap veriliyor. Google’ın açıklamasına göre Google.org, bugüne kadar 800 binden fazla mültecinin acil yardım ve yaşamsal bilgi ve eğitim desteği almalarını sağlayacak programlara 20 milyon dolardan fazla bağış yapmış. l Ekonomi Servisi Yhoürrütuymüşseükrpibriinzei Antalya Kumluca’daki Gelidonya Feneri’nden Likya Yolu yürüyüşüne çıkan bir ekip, denizde aynı anda oluşan 7 hortumu görüntüledi. Hortumlardan 4’ü denize kadar inerken, 3’ü havada oluşup kayboldu. Hortumları görüntüleyen Tufan Çetiner “Yaklaşık yarım saat kadar sürdü. Ben hayatımda hiç böyle sahne görmedim, çok etkileyiciydi” dedi. l DHA İletişimcilerden festival İstanbul Bilgi Üniversite leri olmak üzere yenilikçi iletisi İletişim Fakültesi bünye şim, tasarım ve sanat üretimlesinde yer alan bölümlerin kat riyle ilgilenen herkese açık. Bu kısıyla bu yıl üçüncüsü düzen yıl “İletişim basittir, bu yüzden lenen iletişim festivali “Project de karmaşıktır” temasıyla kur03”, Eyüp’teki Santralistanbul gulanan Project 03, iletişimin Kampusu’nda ziyarete açık. birçok alanını kapsayan zenÖğrencilerin yıl boyu ürettikle gin bir programı ücretsiz olari projelerden “deneyimleyerek rak sanatseverlerle buluşturaöğrenme” anlayışı doğrultu cak. Festival, 2 Haziran 2017 sunda özel bir seçki sunan fes tarihine kadar takip edilebiletival, başta üniversite öğrenci cek. l Haber Merkezi Acemhöyük’te gündoğumu Anadolu’nun en eski yazısı Acemhöyük’te İ.Ö. 2250 yıllarına tarihlenen kristal ağırlıktaki işaretler çözülmeye çalışılıyor Sergen ÇİRKİN Arkeolog Anadolu’nun bilinen en eski yazılı belgesi, Aksaray ilindeki Acemhöyük kazılarında ele geçti. “Kaya kristalinden” bir parça üzerine kazınmış, tek satırlık bu yazıt; yalnız Anadolu’nun değil, Avrupa’nın da var olan en eski yazılı belgesi konumunda... Tuz Gölü’nün güney kıyısında kurulmuş olan Acemhöyük, Anadolu’nun en eski krallık merkezlerinden biridir. Bu merkez (800x700 m) boyutlarında bir tepe ve onu çevreleyen bir aşağı kentten oluşuyor. Tepe, söz konusu krallığın “akropolü” konumundaydı ve yönetici sınıf burada yaşıyordu. Tüccarların ve halkın yaşadığı aşağı şehir ise bir çeşit uluslararası pazaryeriydi. İlk kez 1962 yılında Prof. Dr. Nimet Özgüç’ün başlattığı Acemhöyük kazılarını, 1989’dan bu yana Prof. Dr. Aliye Öztan yürütüyor. Bir Ortadoğu metropolü Kuruluşu yaklaşık 4 bin 500 yıl önceye dayanan Acemhöyük’te, toplam 12 arkeolojik tabaka saptandı. Prof. Özgüç ve Prof. Öztan, yaptıkları kazılardan elde ettikleri sonuçları, yazılı tarihsel belgeler ile kıyaslayıp Acemhöyük’ün, antik “Puruşhattum” kenti olduğunu ortaya çıkardılar. Kente ilişkin ilk bilgiler, Akad Devleti’nin (Güney Irak) kurucusu Sargon’un zaferlerini anlatan “Şartamhari (Savaş Kralı)” tabletlerinde geçiyor. Tabletteki anlatıma göre, Puruşhattum’da çalışan tüccarlar, kentin yerel kralını büyük kral Sargon’a şikâyet ediyorlar. Bunun üzerine Sargon, Irak’tan Toros Dağları’nı aşarak Anadolu’ya girerek, kenti ele geçiriyor. Anadolu’nun bilinen en eski yazılı belgesi Eski Ortadoğu’da tüccarlar, değerli malların ölçümü için hassas bir biçimde hazırlanmış “ağırlıklar” kullanıyorlardı. Anadolu’nun önemli ticaret merkezlerinden biri olan Acemhöyük’te de değişik malzemelerden yapılmış, çok sayıda “ağırlık” bulundu. Ancak geçen yıl açığa çıkarılan bir örnek, kazı heyetinde ayrı bir heyecan yarattı. Çünkü bu ağırlığın üzerinde çivi yazılı bazı işaretler vardı. “Kaya kristalinden” yapılmış olan “ağırlık”, Erken Tunç Çağı’na ait bir yapının içinde ele geçti. Bu yapının bulunduğu ta Fildişi mobilya süsleri (Şahin ve antilop) Fildişi mobilya süsÜ (sfenks) Ağızları mühürlenmiş depo kapları Ortadoğu’nun gümüş kenti Kuzey Irak’taki Asurlu tüccarlar, günümüzden 4 bin yıl önce, Anadolu’da uluslararası pazarlar kurmuşlardı. Asurlu tüccarlar Anadolu’ya lüks kumaşlar ve kalay getiriyor, Anadolu’dan ise Asur’a gümüş götürüyorlardı. Yukarıda sözü edilen “ağırlıklar” işte bu tip alışverişlerde gümüş gibi değerli malların ölçümünde kullanılıyordu. Çivi yazılı tabletlere göre, Asurlu tüccarlar arasında Puruşhattum gümüşü oldukça ünlüydü. Pek çok tüccar, elde ettiği tüm kazancını iyi kaliteli Puruşhattum gümüşüne çevirerek Asur’a dönüyordu. Bu uluslararası ticaret sayesinde giderek zenginleşen Puruşhattum kralları, yaldızlı fildişi mobilyalarda oturuyor, kristalden ya da “obsediyen’den (volkanik cam)” yapma vazolar kullanıyor, ithal Mezopotamya kumaşından elbi ları”, binlerce yıl kolaylıkla ko seler giyiyorlardı. runabilmiştir. Günümüzün kargo Eski Ortadoğu’da tüccarları, gönderecekleri paketin üzerine etiketleri “Silindir mühürler” ve bunlara ait “mühür baskıları” eski Ortadoğu’nun ekonomi tarihi hakkında çok önemli bilgiler verirler. Çünkü ticareti ya bir parça yaş çamur yapıştırıyor ve bu çamura kendi isimlerinin yazılı olduğu mührü basıyorlardı. Bu baskılar, bir anlamda günümüzün “kargo etiketleri” görevini görüyordu. pılan malların çoğu, günümüze dek ulaşamamışlardır. Ancak söz konusu malların paketi üze 4 bin yıl öncenin süper güçleri rine yapıştırılan “mühür baskı Acemhöyük’te ele geçen mü hür baskıları, ken tin Ortadoğu ticare tinde ne denli işlek bir merkez olduğu nu gözler önüne seri yor. Bunlar arasında: Kuzey Irak’taki Asur kralı I. Şamşi Adad’a, Suriyeli bir prenses olan Nagihanum’a ve Kargamış kralı Aplahanda’ya ait ör nekler bulunuyor. Adı geçen tüm bu ki şiler, 4 bin yıl önce dünya ticaretini yürü ten süper güçlerdi... Kral Şamşi Adad’ın mühür baskısı baka, “Karbon 14” ölçümlerine göre İ.Ö. 2250 yıllarına tarihleniyor. Dolayısıyla, bu tabakada açığa çıkarılan bu kristal ağırlık, gerek Anadolu’nun, gerek tüm Avrupa’nın bilinen en eski yazılı belgesi durumuna geçiyor. Prof. Öztan, yazıtın okunma sına yönelik çalışmaların, çivi yazısı uzmanlarınca hâlâ sürdürüldüğünü belirtiyor. Ağırlık üzerindeki işaretlerin yeterince okunaklı yazılamamış olması, yazıtın çözümünü zorlaştırıyor. Bu nedenle yazıtın yerel bir Anadolu dilinde mi, yoksa dö nemin uluslararası dili olan Akatça mı yazılmış olduğu henüz anlaşılabilmiş değil... Ancak her ne olursa olsun 10,4 gr. ağırlığındaki bu küçük buluntu, “Anadolu’nun bilinen en eski yazılı belgesi” unvanını şimdiden kazanmış durumda... C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear