26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Diken üstünde UEFA finali Manchester’daki saldırının ardından bu akşam İsveç’in başkenti Stockholm’de oynanacak UEFA Avrupa Ligi finali için kırmızı alarm verildi. Manchester United ile Ajax’ın karşı karşıya geleceği final için kentte adeta sıkı yönetim ilan edilirken terörle mücadele ekipleri, helikopterler ve zırhlı araç ların desteği ile Stockholm’ü abluka altına aldı. UEFA, Manchester’da düzenlenen terör saldırısı nedeniyle duyulan derin üzüntüsünü dile getirirken “Final için yapılan planlarda, terör riski göz önüne alınmıştı. Yetkililerle yaptığımız görüşmeler sonucunda, finalin hedef alınacağına dair belirli bir istihbarat bulunmamaktadır” açıklaması yaptı. Manchester United takımı dün kurbanlar için saygı duruşunda bulundu. Çarşamba 24 Mayıs 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ÇOCUKLAR HEDEFTİ 13 Britanya’nın Manchester kenti önceki gece kanlı eylemle sarsıldı. Manchester Arena’da bir pop konseri sırasında gerçekleşen IŞİD’in üstlendiği intihar saldırısında aralarında çocukların da olduğu 22 kişi yaşamını yitirdi, 59 kişi yaralandı. Yaralılar arasında durumu ağır olanların bulunduğuna, can kaybının artabileceğine işaret ediliyor. Terör bu kez yüzünü Manchester’da gösterdi. Halihazırda IŞİD ve diğer cihatçı saldırılara karşı diken üstünde olan Britanya’da terörün adresi özellikle genç hayran kitlesi olan ABD’li şarkıcı Ariana Grande’nin konserine ev sahipliği yapan yaklaşık 21 bin kişi kapasiteli Manchester Arena’ydı. Grande’nin konserinin bitmesinin, salondan çıkışların başlamasının ardından yerel saatle yaklaşık 22.30 civarlarında (TSİ: 00.30) fuaye alanında şiddetli bir patlama yaşandı. Konserin izleyicileri ise çoğu çocuk, gençlerle, aileleriydi. Britanya’nın çeşitli bölgelerinden konser için Manchestar’a gelenlerin olduğuna da işaret edildi. Konser alanının dışında ise çocuklarını çıkışta almak için bekleyen aileler vardı. Görgü tanıkları dehşet anına ilişkin patlamanın etkisiyle metrelerce uzağa fırlayan bedenler gördüklerini anlattı... Panik içinde dışarıya çıkmak isteyenler kadar, dışarda sevdiklerinin akıbetini öğrenmeye çalışanların görüntüleri olay sırasında çekilen cep telefonu kayıtlarına da yansıdı. Minik Saffi yaşamını yitirdi Güvenlik güçleri, ambulanslar olay yerine giderken acı haber de çok geçmeden duyuldu. Aralarında biri 8 yaşında olmak üzere çocuk ve gençlerin de bulunduğu en az 22 kişi yaşamını yitirmişti. 59 yaralının arasında 16 yaşından küçük 12 kişinin olduğu da açıklandı. Konsere birlikte gittiği annesi ve kardeşi yaralanıp hastaneye kaldırılırken kendisi kayıplar listesine konulan Saffi Rose Roussos adındaki 8 yaşındaki kız çocuğundan da günün ilerleyen saatlerinde umutları söndüren haber geldi. Küçük çocuk yaşamını yitirenler arasındaydı. Kimliği açıklanan kurbanlar arasında Lancashire kentinden 18 yaşındaki üniversite öncesi Georgina Callander da var. IŞİD’den tehdit Britanya vahşi saldırıyla sarsılırken güvenlik güçlerinin ilk bulguları eylemin ev yapımı içinde şarap HABER ALMA ARAYIŞI... Manchester Arena’daki yakınlarından haber alamayan onlarca kişi saldırının ardından oluşturulan danışma merkezlerine koştu. Birçok aile çocuklarını bulmak için televizyon kanallarına ve sosyal medyaya başvurdu. Twitter’da açılan #MissingInManchester (Manchester’dakayıp) etiketine binlerce mesaj atıldı. Terörün adresi bu kez Britanya’nın Manchester kentinde bir konser alanı oldu. IŞİD kanlı eylemi üstlenirken çocuk ve gençlerin ilgi gösterdiği konserde patlayan bomba 22 kişiyi hayattan kopardı Dehşeti yaşayanlar, kurban yakınları için danışma merkezleri kurulurken Britanya genelinde “teröre karşı yıkılmayacağız” mesajları verildi. nel ve çivi parçalarının olduğu bir patlayıcı düzenekle, intihar eylemi şeklinde gerçekleştiği. Eylemin bireysel mi yoksa hücre işi mi olduğunun araştırıldığı belirtilirken dün gündeme 23 yaşındaki bir şüphelinin gözaltına alındığı bilgisi düştü. Ardından ise IŞİD saldırıyı propaganda yayını Amak’tan üstlendi. “Halifeliğin askerlerinden biri kalabalık alana bomba yerleştirdi” ifadeleriyle, yeni saldırılar düzenleyeceği tehdidinde bulundu. Ancak bunun intihar eylemi olup olmadığı konusunda ayrıntı vermedi. Bir başka IŞİD kaynağı da Telegram üze rinden saldırıyı üstlendi. Ancak iki mesaj arasındaki farklılıklara dik kat çeken uzmanlar saldırının arkasında IŞİD’in doğrudan olmayabileceğine, “yalnız kurt” olarak görülen, cihatçılardan etkilenen birinin gerçekleştirmiş olabileceğine değindi. Barbarca... Britanya Kraliçesi İkinci Elizabeth, saldırıyı “barbarca” olarak tanımladı. Buckingham Sarayı’nda da dün bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saldırı tam da IŞİD’e yönelik Irak ve Suriye’de ki kaleleri Musul ve Rakka’ya yönelik nihai operasyon adımları sürerken gerçekleşti. Daha önce Avrupa, IŞİD’in izlerinin olduğu Paris, Nice, Brüksel, St. Petersburg, Berlin ve Londra saldırı larıyla sarsılmıştı. Manchester saldırısı, Temmuz 2005’te arkasında Kaide izleri olan Londra’da metro ve bir otobüste gerçekleşen SSALDIRGAN LİBYA ASILLI aldırının ardından Londra’da dün Başbakan Therasa May li derliğinde “Kob ra” olarak bilinen acil güvenlik toplantısı yapıldı. May, saldırıyı çocukları ve genç leri hedef alan hastalıklı bir eylem ola rak niteledi. “Tehdit seviyesi ciddi ola rak değerlendirilmeye devam ediyor. Bu da yeni bir terör saldırısının gerçek leşmesinin kuvvetle muhtemel olduğu nu gösteriyor” dedi. Britanya polisi in tihar eylemcisinin kimliğini Manchester doğumlu Libya asıllı 22 yaşındaki Salman Abedi olarak duyurdu. Abedi’nin ismi nin güvenlik güçlerince bilindiği de iddi alar arasında. Ayrıca Abadi’nin babasının Manchester’daki Libya toplumu arasında tanınan bir isim olduğu, cihatçıla ra karşı muhalefetiyle öne çıktığı da gelen bilgiler arasında. 56 ölü, 700 yaralının olduğu inti har saldırılarının ardından ülke de yaşanan en kanlı eylem. Ge çen mart ayında da bir saldırgan, Londra’nın merkezindeki köprü May de bir otomobili yayaların üzeri ne sürmüş, 4 kişi hayatını kaybetmişti. Kampanyalar askıda Ülke genelinde güvenlik önlemleri artırılırken dün gün içinde önce Londra’da bir metro girişinde, daha sonra ise Manchester’da bir AVM’de şüpheli paket olduğu, silah sesleri duyulduğu iddiaları üzerine alarma geçildi. Ancak kısa zamanda bu ihbarların doğru olmadığı anlaşıldı. Öte yandan 8 Haziran’da erken genel seçimlere hazırlanan ülkede gerek iktidardaki Muhafazakârlar gerekse muhalefetteki İşçi Partisi, kampanyalarını askıya aldıklarını duyurdu. İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon da dün başlatacağı seçim kampanyasını iptal etti. Saldırının ardından ülke içinde ve dışında resmi kurumlarda bayraklar yarıya indi. ABD’li şarkıcı Ariana Grande, saldırı sonrasında “yıkıldım... kalbimin en derininden çok ama çok üzgünüm, kelime bulamıyorum” tweeti attı. ANKARA’DAN TEPKİ ‘Ortak cevap omuz omuza mücadele’ Kanlı eylemin ardından Türkiye dahil dünyanın pek çok ülkesinden taziye, beraberlik mesajları yükseldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, terör saldırısını şiddetle kınadığını belirterek “İngiltere devletinin ve İngiliz halkının acısını paylaşıyoruz. Terör örgütleriyle mücadelesin de tüm ülkeler gibi İngiltere’nin de yanında olduğumuzu burada ifade etmek isterim” dedi. Başbakan Binali Yıldırım da temaslarda bulunduğu Gürcistan’da yaptığı açıklamada “Saldırıyı en kuvvetli ifadelerle lanetliyoruz. Terörün ne demek olduğunu iyi bilen ülkeyiz. Terörden en fazla bedel ödeyen ülkeyiz. Dolayısıyla baştan beri söylediğimiz bir şey var. Terör küresel bir tehdittir. Dolayısıyla terörle mücadele de küresel olmalıdır. Teröristlerin bir kısmını kötü, bir kısmını daha az kötü diye bir kategoriye tabi tutarsak terörle mücadelede zafiyet devam eder” diye konuştu Dışişleri Bakanlığı da, “İnsanlıktan çıkmış varlıkların ve odakların düzenlediği bu tür kalleşçe saldırıların vahşeti ile acısını maalesef çok iyi bilip hisseden ülkemiz ve halkımız adına Birleşik Krallık ile halkına en derin taziyelerimizi sunuyoruz. Terör belasına karşı bu belayı üreten her türlü çevrenin kökünü her yerden kazımak için yakın dostumuz ve müttefikimiz Birleşik Krallık’la birlikte yürütegeldiğimiz kararlı ve etkin mücadeleyi omuz omuza sürdürmeye devam edeceğiz” açıklaması yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Twitter’da “Terör bir kez daha masum insanların yaşam tarzını hedef aldı. Manchester’daki saldırıyı lanetliyor ve İngiliz halkına başsağlığı diliyorum” dedi. l ANKARA (Cumhuriyet) İsrail arası Batı Şeria ziyareti Seçim kampanyasında İsrail yanlısı bir profil çizen ancak Beyaz Saray’a geldikten sonra bu imajı biraz yumuşatan ABD Başkanı Donald Trump, ilk yurtdışı ziyareti turu çerçevesinde dün Batı Şeria’ya giderek “Ortadoğu sorununun çözümü için elinden geleni yapacağı” mesajını verdi. ‘Bir umut’ mesajı Trump, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın Beytüllahim kentinde bir araya geldi. Trump, Abbas ile yaptığı ikili görüşmeden sonraki açıklamasında teması “bir umut” olarak nitelendirirken hem Abbas’ın hem de önceki gün görüştüğü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun kendisini bir ABD Başkanı Trump, Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Abbas ile görüştü. barış anlaşması için çalışmaya hazır oldukları konusunda temin ettiklerini söyledi. Abbas ise iki devletli çözüme bağlılığını bir kez daha yineleyerek, “Barışın sağlanması ve İsrail ile tarihi bir barış anlaşması yapılması için işbirliğine hazır olduklarını” dile getirdi. Protesto düzenlendi Hem Batı Şeria, hem de Gazze’de ise Donald Trump’ın ziyaretini protesto edenler vardı. Trump Ortadoğu ziyaretinin son gününde Yad Vashem Holocoust Müzesi’ni ziyaret etti, burada da barış mesajı verdi. Ancak bir yol haritası sunmamasının yanı sıra iki devletli çözümden bahsetmemesi endişeli yorumlara neden oldu. Trump’ın ilk olarak Riyad’dan başladığı gezisinin İsrail ve Filistin durağından sonraki ayağı Vatikan. Trump, kendisine yönelik izlediği politikalara ilişkin sert eleştirileriyle bilinen Papa Françesko ile bir araya gelecek. Suriye’de IŞİD’den bombalı saldırılar Suriye dün başkent Şam’ın güneyindeki ve hükümetin kontrolü önceki gün tamamen ele geçirdiği Humus kentindeki bombalı saldırılara sahne oldu. Saldırıları IŞİD üstlendi. İlk saldırı Humus’un El Zahra ilçesinde gerçekleşti. İki saldırgan güvenlik güçlerinin ateş açması üzerine araçtaki bombaları patlattı. Saldırıda en az dört kişi hayatını kaybetti, 30 kişi yaralandı. İkinci patlama ise başkent Şam’ın güneyinde, Şii türbesi Seyyide Zeynep’e giden yol üzerinde meydana geldi. Yine bir kontrol noktasında polis patlayıcı bulunan bir araca ateş açtı, aracın infilak etmesi sonucu bir kişi öldü. Britanya genelinde güvenlik önlemleri artırıldı. ‘EZİK ŞEYTANLAR’ Saldırıya Britanya’nın yakın müttefiki ABD’nin Başkanı Donald Trump’tan da sert tepki geldi. Trump, “Çok sayıda genç, güzel ve masum insan, hayatın keyfini çıkarırken, ezik şeytanlar tarafından öldürüldü... Onlara canavar demeyeceğim. Çünkü bu benzetme onların hoşuna gidecektir. Onlar bunun güzel bir isim olduğunu düşünür” ifadelerini kullandı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Böyle neşeli bir pop konserinin, insan öldürmeye mekân seçilmiş olması akıl almıyor” derken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırıyı kınayarak “İnsanlık dışı bir suç” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan kınama, taziye mesajı geldi. Papa Françesko da “barbarca saldırı” diyerek derin üzüntü ve kınamasını dile getirdi İran da saldırıyı kınarken Batı’nın, özellikle ABD’nin Tahran’ı hedefe oturtarak Sünni Körfez ülkeleriyle güvenlik işbirliğine tepki gösterdi. “Yapay müttefiklerinin bu tür terör tehditlerini ortadan kaldırmayacağı” görüşünü dile getirdi. Kılıç bileyenler itidal kuşananlar Hafta sonunda Ortadoğu’dan dünyaya pek tuhaf görüntüler yansıdı. Bir köşesinde petrole dayalı yapay modernleşmesiyle çöl krallığı Suudi Arabistan’da, Bedevi dansları eşliğinde ‘kılıçlar bilendi’. Diğer köşede Türk uygarlığının geleneklerini de taşıyan İran İslam Cumhuriyeti’nde kadınlı erkekli insanlar sokaklarda siyasi iradelerinin sandığa yansımasını kutladılar. Neoliberal düzen, işleyişi icabı hep işine gelen yere ‘demokrasi promosyonunu’ mesele edinmişken, doğal olarak ABD’nin başındaki Donald Trump; ahalisine petrodolarlarıyla ‘yeiçyat’ vizyonu sunan mutlak monarşiye ‘ihtiyaç duyduklarını’ sundu. 110 milyar dolarını yok edici silahların oluşturduğu 350 milyar doları aşan enerji ve yatırım anlaşmalarına imza attı. Ucunda ‘önce Amerika’nın istihdamını canlandırmak bulununca, erkeklerden oluşan hanedanlık mensuplarıyla kılıç dansı Allah’ın emri oldu, dünya için de eğlence çıkardı! Ardından yıllarca bölgedeki tüm seküler modernleşme süreçlerinin altını oymuş mezhepçi, cihatçı Selefi/Vahhabi ideolojinin membaı değilmişcesine, Riyad’da ‘Aşırılıkçı İdeolojiyle Savaş için Küresel Merkez’ açılışını yaparak ‘eğlenceyi sürdürdü’. ‘ArapABD zirvesindeki’ mesajlarının içi, hele de entelektüel Obama düşünülürse bekleneceği üzere boştu. Zaten dün Manchester’da kanları akıtılan gencecik insanlar ‘açılışın’ üzerine tuz biber oldu. Trump’ın sunduğu silahların promosyonu ‘Sünni NATO’su fikri ise hayata pek zor geçebilir görünüyor. Yine de daha fazla kan akmasını sağlama ‘fırsatı’ yarattığı aşikâr. Hele baş hedefe konulan İran olunca... İşte o İran’dan ‘tehdit ve aşağılamayı’ dışlarken, ‘itidal, diyalog ve barış’ mesajlarının yükselmesi tarihin ironisi! İranlılar dünyaya açılmayı vaat eden Hasan Ruhani’ye ikinci fırsat verdiler. İslam Cumhuriyeti’nin devlet aklının jeostratejik tehditlere bakıp içine ne kadar sindirdiği bir seçim sonucu, doğrusu kestirmesi güç. Lakin neoliberal Ruhani, dört sene önce dağınık sağ muhafazakâr adaylar karşısında yüzde 51 ile seçilmişken bu kez peygamber soyundan Seyyid İbrahim Reisi altında toplaşmış rakip cephe karşısında yüzde 57’yi buldu. Yüzde 70’i aşan katılım oranıyla sandığa küskün Yeşil Hareket’in reformcu kitlesini arkasında topladı. Aslında Batı’daki trendin devamı olarak ‘reaksiyoner popülist dalgayı kırdı’ desek yeridir. Herkes sonuca şaşırdı. Ben de beklemiyordum. Belki kısmen 2009 seçimini Tahran’da izlemekten ötürüdür, jeopolitik kaymaları dikkate alan İran müesses nizamının Ruhani’yi en azından ikinci tura zorlayacağını düşünmüştüm. İranlıların seferberliği yanılttı. Fakat Ruhani’nin ikinci seferinde zorlanacağını söylersem, yanılacağımı zannetmiyorum. Her meselede son sözü söyleyen dini lider Hamaney, her zamanki gibi Ruhani değil lakin İran halkını kutlamakla yetindi. Bir de yeni cumhurbaşkanından alt sınıflara odaklanması ile yolsuzluk ve sosyal hastalıklarla mücadele etmesini istedi. Düşünce ve ifade özgürlüğünü geliştirmek, kadınlara ayrımcılığı kaldırmaktan söz eden; yargıyı, devlet televizyonu, Devrim Muhafızları şirketleri gibi tekellerle, vergi ödemeyen İslami vakıfları eleştiren Ruhani’nin en başta işsizlik olmak üzere ekonomiyi düzeltme vaadini tutması kolay olmayacak. Kendisine ‘kılıç bileyen’ ABDKörfezİsrail ittifakı varken, salt ekonomiyi açacağı umuduyla AB’den gelen ‘gönülden tebrik’ ne kadar işine yarayacak? Dünya güçleriyle 2015’teki nükleer anlaşmayı bir adım öteye taşıyabilmesi ve ABD ile insan hakları ve füze programı da dahil olacak şekilde diplomatik bilek güreşine tutuşmak için bile Hamaney’in onayına ihtiyacı var. Karşısında da ‘bilenen kılıçlar’. Ahok temyize gitmeyecek Endonezya’da “İslama hakaret” suçlamasıyla iki yıl hapis cezasına çarptırılan Cakarta’nın Ahok lakabıyla tanınan eski valisi Basuki Tjahaja Purnama, temyiz başvurusunu geri çekti. Purnama’nın karısı Veronica Tan, basın toplantısında gözyaşları arasında eşinin mektubunu okudu. Eski vali mektupta, affetmeyi öğrendiğini belirtirken bu kararı ülkenin iyiliği için aldığını yazdı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear