26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Pazartesi 6 Mart 2017 Kongre’ye Fillon’dan gövde gösterisi Fransa’da 23 Nisan’daki cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu yaklaşırken Cumhuriyetçiler’in adayı Francois Fillon dün Paris’te Eyfel Kulesi yakınlarında yarışa devam edip etmemesi açısından kritik bir miting yaptı. Eşi ve oğullarının çalışmadıkları işler den devletten 900 bin avrodan fazla maaş almalarını sağlama iddialarının ardından anketlerin ilk turda eleneceğini gösterdiği Fillon’un mitingine on binlerce merkez sağcı seçmen katıldı. Fillon eşi Penelope’u mecliste sekreteri yapmakla hata ettiğini, ancak suçlu olmadığını savundu. Eşi de suçlamaları reddetti. dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: ZARİFE SELÇUK havale etti 7 Kislyak Parker Parker’a elçi daveti... ABD Başkanı Trump’ın yakın ekibinin, Rusya’nın ABD Büyükelçisi Sergey Kislyak ile henüz göreve gelmeden görüşmelerine ilişkin Washington’ı saran kriz halihazırda Trump karşıtı seslerin yükseldiği Hollywood yıldızlarının da gündeminde. Oyuncu Sarah Jessica Parker, kendisine ün getiren Sex and The City dizisindeki Carrie karakteri görüntüsü eşliğinde, Instagram’daki hesabından “Merak etmekten kendimi alıkoyamıyorum... Herkesle görüşen Rus elçi bir benimle mi görüşmemiş?” diye yazdı. Bu mesaja ise Rusya Dışişleri Bakanlığı ilgisiz kalmadı. Bakanlık sözcüsü Maria Zaharova Twitter’dan “Eğer Sarah Jessice Parker Rusya’nın ABD Büyükelçisiyle görüşmeyi çok istiyorsaher şey mümkün. Sergey Ivanovich mutlu olacaktır” dedi. Abe’nin 3. dönem planı Japonya’da iktidardaki Liberal Demokratik Parti, liderleri Başbakan Şinzo Abe’nin görev süresinin bir dönem daha uzatılmasına olanak sağlayabilecek kararı kabul etti. Parti içinde yapılan liderlerin görev süresine yönelik mevzuat değişikliği, bu koltuk için daha önce iki dönem üst üste olabilecek şekilde 3’er yıllık liderlik imkânı kuralını yine üçer yıl olmak üzere bu kez üç döneme çıkarıyor. Gerek ülkede savunma bütçelerine yönelik artışların, gerekse yaşanan felaketlere karşın nükleer enerji politikasından vazgeçmeyişi ile muhalefetin eleştirilerinin merkezindeki Abe’nin (62) ise Abe LDP liderliği koltuğundan eski mevzuata göre gelecek yıl eylül ayında ayrılması gerekiyordu. Aynı tarih Abe’nin başbakanlık görevinin de son dönemi. Parti kararı Abe için bir dönem daha LDP’nin liderliğini sürdürme ihtimali yaratıyor. Böylelikle de yeniden genel seçimlere adaylığını koymasında engel kalmadığı belirtiliyor. 2012’den bu yana iki dönemdir başbakanlık koltuğunda oturan Abe’nin seçilmesi halinde iktidarını 2021’e kadar sürdürebileceğine işaret ediliyor. Obama’yı geçen yıl Trump Tower’daki görüşmelerini dinletmekle suçlayan Trump, ‘kanıt göster’ çağrıları üzerine Kongre’den soruşturma istedi ABD Başkanı Donald Trump, selefi Barack Obama’ya yönelttiği telekulak suçlamalarını kanıtlaması istenince “susmanın” yolunu buldu. Kongre’den telekulak soruşturması talep eden Trump, soruşturma tamamlanıncaya dek yönetim olarak bu konuda yorum yapmayacaklarını duyurdu. Öncesinde Trump, kampanya merkezi olan New York’taki Trump Tower’da telefon görüşmelerinin Obama’nın emriyle yasadışı biçimde dinlendiğini “öğrendiğini” tweetlemiş, “Nixon/Watergate” benzetmesi yaparken Obama’dan “kötü ya da hasta herif” diye söz etmiş, ancak iddialarını destekleyen hiçbir kanıt göstermemişti. Cumhuriyetçiler tepkili Eski başkanın sözcüsü “Beyaz Saray’dan hiçbir yetkilinin adalet bakanlığının bağımsız soruşturmalarına müdahale etmemesi temel kuraldır. Dolayısıyla Obama bir ABD vatandaşınının dinlenmesi emri vermemiştir. İddialar tamamen yanlıştır” yanıtını verirken bazı Cumhuriyetçi senatörler de Trump’tan kanıt göstermesini istedi. Senato İstihbarat Komitesi zaten Rusya’nın 2016 başkanlık seçimlerini Trump lehine etkileyip etkilemediğini araştırıyor. Trump iddiaların Obama yönetiminin kampanya dönemin KARŞITLARI İLE YlemAeNniDn hAedŞefLinAdeRkIileÇrinA“TyaIbŞaTnI Kaliforniya eyaletinin solculuğuyla meşhur Berkeley kentinde Trump taraftarlarıyla karşıtları arasında çatışmalar yaşandı. ABD bayrağı ve Trump logoları taşıyan grup ile siyah giyimli grup ellerinde sopalarla birbirlerinin başlarına vurarak çarpıştı, yaralananlar oldu. Olayları uzun süre seyreden polis daha sonra araya girip 10 kişiyi gözaltına aldı. de soruşturma yetkilerini kötüye kullanmasından kaynaklandığını iddia ederek bunun da soruşturma kapsamına alınmasını talep etti. Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer “2016 seçiminden hemen önce potansiyel siyasi motifli soruşturma haberleri son derece endişe verici” dedi. İstihbarat Komitesi’nin Cumhuriyetçi üyeleri ise tepkiliydi. Marco Rubio “Ben hiç kanıt görmedim. Beyaz Saray suçlamaların gerisinde ne olduğunun cevabını vermek zorunda”, Susan Collins “Ellerindeki kanıtları istihbarat servisine verse daha iyi eder” dedi. ABD yasalarına göre Başkan dinleme talep edemiyor ya da emredemiyor. Sadece federal mahkeme, din cı bir gücün ajanı” olduğundan şüphelenmek için geçerli sebep olduğuna hükmederse ilgili teşkilata dinleme yetkisi veriyor. Ancak yabancı ajanları dinlerken telefonun diğer ucunda Trump ve ekibiyle karşılaşma ya da yabancıları elektronik takibin elde edilen verilerinden Trump Tower’ın dijital verilerinin çıkması söz konusu olabilir. Ökalüçmışd..e. n Suriye ve Irak’ta çatışmaların arasında sıkışıp kalan sivillerin durumu her geçen gün ağırlaşıyor. Irak ordusu hava muhalefetiyle son iki gündür yoğunluğunu azalttığı IŞİD’e yönelik Musul operasyonuna yeniden hız verdi. Kentin batısına yönelik taarruzda dün itibarıyla IŞİD’in 4 cephesinin hedef alındığı kay dedildi. Bölgede çatışmalar şiddetlenirken kimi bölgelerden yoğun dumanlar yükseldi, sivillerin çoluk çocuk kaçış çabaları objektiflere yansıdı. BM, bir haftada Musul’un batısından kaçan sivillerin sayısının 45 bini aştığını duyur 66 bin sivil yerinden oldu Fırat Kalkanı kapsamında TSKÖSO’nun El Bab’ı alıp Mınbiç’e yönelmesi ve diğer güçlerin buna karşılık veren operasyonları sebebiyle BM’ye göre 66 bin sivil yerinden yurdundan oldu. BM İnsani Yardım Koordinasyon Merkezi, Suriye’nin kuzeyinde yaşanan şiddetli çatışmalar nedeniyle evlerini terk eden sivillerin ülke içine dağıldığını belirtti. El Bab ve Tadif’ten yaklaşık 40 bin, El Bab’ın doğusundaki yerleşim birimlerinden de yaklaşık 26 bin kişi kaçtı. Bunların çoğu çoluk çocuk kamyonetlere doluşarak Mınbiç’e gitti. SDG, kontrol noktalarında sıkı aramadan geçirerek sivilleri kente alıyor. Ayrıca muhaliflerin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye ordusunun IŞİD’in elinden Halep vilayetine bağlı Hafsah’ı almak için yürüttüğü operasyonda 30 bin sivilin evlerini terk ettiğini duyurdu. du. Musul’un IŞİD’den alınmasına yönelik Irak güçlerinin 17 Ekim’de doğu yakasından başlattığı operasyon geçen aydan beri batı yakasında devam ediyor ve bugüne değinki en şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Musul’da toplamda 200 binden fazla kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Öte yandan, Irak Maliye Bakanlığı’ndan bir yetkili ülkenin altyapısına yönelik projeler için Britanya’nın kendilerine 12 milyar dolarlık bir borç paketi oluşturması yönünde uzlaşıldığını duyurdu. ‘Türkiye istenmiyor’ Palmira’da müzik sesleri Suriye ordusunun Rus güçlerinin desteğiyle IŞİD’den kurtardığı antik kent Palmira’daki Roma tiyatrosundan önceki gün yine müzik sesleri yükseldi. Genç müzisyenlerin de yer aldığı mini konser yoğun güvenlik önlemleri arasında, çoğu asker sayılı dinleyicinin katılımıyla gerçekleşti. Tarihi sahnede “Geri dönüyoruz, ah aşk, geri dönüyoruz” şarkısını seslendiren 15 yaşındaki Angel Dayaub, AFP’ye verdiği demeçte “kimse bizi buraya gelip oyun sahnelemekten, şarkı söylemekten engelleyemez” diye konuştu. IŞİD’in şarkı söylenmesine, müzik aletleri çalınmasına yönelik nefretine işaret ederek “onların atıldığı her yere gidip müzik yapıp, şarkı söylemek istiyorum” dedi. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un hazırlayıp sunduğu, Başkan Donald Trump’ın ekibinin değerlendirmeye aldığı IŞİD’le savaş planında en öne çıkan seçenek Rakka’nın kurtarılması için ABD’nin daha fazla asker göndermesi ve Suriyeli Kürtlerin silahlandırılması. Pentagon’un Türkiye’yi Rakka’da istemediğine işaret eden Washington Post gazetesi, ordunun en tercih ettiği seçeneği şöyle aktardı: “ABD’nin (YPG’nin anabileşeni olduğu) Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) iliştirdiği 500 Özel Kuvvetler askerinin sayısının artırılması, saldırı helikopterle ri, topçu güçleri gönderilmesi. ABD askerlerinin doğrudan muharebeye girmese ABD güçleri geçen yıl Rakka çevresinde SDG güçleriyle birlikte görüntülenmişti. de ön cephede daha fazla işbirliği yapması ve daha fazla karar yetkisinin bulunması. 50 binden fazla adamı olan SDG’nin doğrudan silahlandırılması. Rakka planının onaylanması, Ankara’nın terörist addettiği Suriyeli Kürtlerin Amerikan silahlarından mahrum bırakılması ve Rakka operasyonundan dışlanması talebine kapıyı kapatır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bunun kabul edilemez olduğunu, TSKÖSO’yu Rakka’ya göndereceğini söylemişti. ABD’li yetkililer, Erdoğan’ın sert çıkışlarının 16 Nisan referandumuna ayarlı iç siyasi hesaplara dayandığı görüşünde.” ‘ePduetrinuEmruddouğ’an’ı ikna IŞİD karşıtı koalisyonun komutanı Stephen Townsend’ın çarşamba gü nü “YPG’nin Türkiye’ye tehdit oluşturduğuna dair hiç kanıt olmadığını söylerken Kuzey Suriye’deki tüm IŞİD karşıtı güçlerin kendi aralarında savaşmayı kesip IŞİD’e odaklanmaları çağrısı yaptığını” hatırlatan gazete “Suriye’de hiçbir şey beklendiği gibi gitmezken Rakka operasyonu yeni ittifaklar oluşturdu. Rakka’ya giderken Mınbiç’e saparak Türki ye ile Suriyeli Kürtler arasında çatışma çıkmasını önlemeye çalışan ABD güçleri, kendilerini aynı amaçla orada bulunan Rusya ve Suriye hükümet güçleriyle yan yana buldu... Son günlerde Mınbiç’te yaşananların savaşa kattığı yeni unsur, ya Amerikalıların Ankara ile doğrudan çatışmaya girmekten kaçınmasını sağlayacak ya da kentte buluşan çok sayıda gücü yeni bir çatışmaya sürükleyecek” dedi. Washington Post, “Rusya ile Şam hükümetinin Türkiye ile Kürtler arasında oluşturduğu tampondan ve Suriye hükümetinin Mınbiç’e yürümesi ihtimalinden ABD’li yetkililer mutsuz gözükmüyor. Bu, TSK ile cihatçı müttefiki ÖSO’nun Mınbiç’e yürümesini önlerken kalan YPG’lileri de Fırat’ın doğusuna itelerse ABD’li yetkililer tarafından olumlu sonuç vermiş kabul edilecek. ABD’li yetkililere göre Suriye ordusuyla hiç doğrudan çatışmamış Türkiye, Mınbiç’i Kürtlerin yönetmesindense Suriye hükümetinin yönetmesini tercih eder. Türkiye ile ilişkilerin düzelmesi için çalışan Rusya lideri Putin’in Erdoğan’ı geri adıma ikna etmesi umuluyor” diye yazarak ekledi: “Türkiye, güçlerini güneye çevirip Rakka’ya yöneltse bile dolaşmaları gereken zorlu coğrafya yüzünden ancak kurtarma operasyonu başladıktan epey sonra bölgeye ulaşmaları umuluyor.” Liberal enternasyonalciliğin sancılarıünyada 20’nci yüzyılın son on ve 21’inci yüzyılın ilk on senesinde Dbaşat değer haline getirilen ‘libe ral demokrasi’ çökmeye yüz tutuyor. ‘Ulus devlet’ fikri yeniden yükselişe geçerken, ‘evrensel değerlerin’ yerini kan bağı, ırk ve mezhepçiliğin alması kaygıları dorukta. Öyle ki, ‘liberal demokratik’ modelin arkasından ağıtlar yakılır olundu. ‘Liberal demokrasinin’ en önemli taşıyıcısı Amerikan hegemonyası kırılır, Avrupa savrulurken; yerini neyin alacağı kaygısı çoklarımıza yanlış sorular sordurtuyor. ABD’ye bakıp, karşısında Rusya’yı, Çin’i görüp, hatalı kıyaslamalarla ‘eşitleme’ mantığı devrede. “ABD’nin ‘ayrıcalıklı konumu’ sönümlenirse, ‘demokrasi’nin ‘d’sini barındırmayan ‘Rusya’ya mı kalacağız’” diye soranlar bile çıkıyor. HHH Önce arkasından ‘ağıtlar yakılan’ ‘liberal demokratik’ modele bakalım... Başlangıcı; Sovyetler’in çöküşü ve Balkanlar’ı kana bulayan ayrılıkçı savaşların sancıları eşliğinde, 1993’te Bill Clinton iktidarı olarak alabiliriz. Bu dönemde dünyada bölgeler arasındaki derin ve kategorik farklılık ve ayrımları ‘eşitleme’ çabasıyla savaşlar açıldı. Yugoslavya etnik, dinsel ve kültürel ayrımlarla lime lime edildi. ‘Demokrasi taşımacılığı’ Afganistan, Irak’a işgallerle, yakın zamanda Libya ve Suriye’ye ‘rejim değişikliği’ temasıyla yıkım götürdü. Aslında ‘tükettiğin kadar varsın’la özetlenebilecek bu neoliberal ekonomik zeminin zihin dünyasını ise ‘liberal enternasyonalci’, ‘kozmopolit’ akımın hegemonyası belirledi. ‘İnsan hakları, koruma prensibi (R2P)’ gibi ilkelere sarılanların sebep olunan yıkımlar karşısındaki riyakârlıkları takdire şayandır. Öyle ya, bu mücadele ‘herkesin aynı evrensel değerler altında aynı kalitede demokrasisi için verilmekteydi’. Kapitalist sistemdeki üretim ilişkilerine dair temel çelişkilere, mali sistemin hegemonyası eklenmişken; insanlığı ideolojilerden arındırılmış, sınıfsız ve sonsuz bir ‘özgürlük’ fikri etrafında birleştirmeye soyunan bir akıldı bu! Buradan bir ‘dünya devleti’ hayali kuranlar bile çıktı. HHH Talihin azizliğine bakın, bu düzen, bizatihi ‘demokrasiyi dilediği durakta ineceği tramvaya’ benzeten iktidar yapıları çıkarıverdi. Kusurlu da olsa demokratik ve modernleşmeci çerçeveyi bozacağım diye, Ortadoğu’da ‘yeryüzünde demokrasi fikrini tümden olumsuzlayan’ yahut sandığa indirgeyen otoriter siyasal İslam üretiliverdi. Bu yapılar şimdi ‘bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinlerci’ sistemin kaidelerini zorluyor. HHH Bu manzara karşısında ‘liberal enternasyonalci’, ‘kozmopolit’ akıl şaşkın. Oysa ABD’nin kadınlara otomobil kullanmayı çok gören Suudi monarşisiyle birlikte Suriye’ye ‘insan hakları ve özgürlük’ taşıma projesini ‘devrimci’ diye olumlayan onlardı. İdlib’de kadınları zorla çarşafa sokan El Kaide emirliğinin nüvelerini başlarını örtüp ziyaret edenler de öyle. Batı’da sığınmacı akınıyla ‘kültür çatışmasının’ eşiğine gelip reaksiyoner sağ ile baş başa kalanları, Trump’ın ‘göçmen yasağı’ girişimine ‘tekbirli protesto’ ile yanıt verebiliyorlar. Solculuk adına ‘Aydınlanma’yı unutan, din ve vicdan özgürlüğünü ‘din özgürlüğüne’ indirgeyip ‘yerel değerler çıkmazına’ saplananlar da onlar. İslam âleminde Hıristiyanlık yahut ateizm propagandası yapmaya kalkışsalar, maazallah başları gövdelerinde durmaz. HHH İşin acıklı tarafı, ‘nerede hata yaptık’ diye sormak yerine ‘karşıt’ diye koydukları modellerle uğraşırlar. ABD sokaklarında popülist sağcı Trump’ı Putin’e ekleyip, faşizmle mücadelede 20 milyon insanını gömmüş Rusya’ya ‘faşist’ demeye vardıran şuursuzlar çıkar. Ukrayna’nın Sağ Sektör’ünü ‘demokrat’ ilan edebilirler. Bu kavram erozyonunda ‘popülizm’ her derde devadır, ‘emperyalizm’ mevhumu ağızlarda bir nevi sakız. Değme solcular bu konudaki derin külliyata başvurmaksızın örneğin Rusya’yı ‘emperyalist’ ilan edebilirler. Ama yazı uzadı. ‘Karşıt’ denilen nedir, ne değildir, onu da bir sonraki yazıya bırakalım. Barzani Ortadoğu’yu Yugoslavya’ya benzetti Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Ortadoğu’daki mevcut durumu “Çekoslovakya ve Yugoslavya’nın dağılmasına” benzeterek, “Doğu Avrupa halkları nasıl kendi devletlerine sahip olduysa Kürtlerin de kendi devletlerine sahip olma hakkı vardır” dedi. İtalyan La Stampa gazetesi, Erbil’de Barzani ile yaptığı mülakatı “Barzani: Irak artık bitti, biz Kürtler kendi devletimize sahip olacağız” başlığıyla yayımladı. Barzani, “Suriye’de Rojava bölgesi YPG savaşçılarının kontrolünde. Sizin özerkliğiniz onlar için de bir kurumsal model oluşturarak bir Suriye Kürdistanı’na yol açabilir mi” sorusunu da “Bu gerçekleşebilirdi ama maalesef fırsat kaçtı. Yanlış politikalar Suriyeli Kürtlerin geleceğini riske atıyor” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear