28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 3 Aralık 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 5 Erken seçim yoldaANKARA KULİSLERİNE GÖRE SON GELİŞMELER TARİHİ 2018’E ÇEKTİ Erken seçimi getirecek 3 neden şöyle sıralanıyor: l Ekonomideki kırılganlık l Rıza Sarraf davası l Kılıçdaroğlu ile yaşanan tartışma Ekonomideki kırılganlıkla sonuçları bununla ilişkilendirilen ABD’deki Rı za Sarraf davası ve içeriyi yeni den sertleştiren CHP Genel Baş kanı Kemal Kı lıçdaroğlu ile ya şanan yurtdışına para gerilimi, er ken seçimi Anka ra kulislerinin bir ERDEM GÜL numaralı gündemi haline getir di. Cumhurbaş kanı Tayyip Erdoğan’ın, sürekli seçimlerin 2019’da yapılacağı na yönelik açıklamasına karşın, AKP’deki parti içi operasyonlardan bu yana erken seçim olasılığı siyasi sohbetlerin önemli bir konusuydu. Ancak geçen haftadan itibaren, seçimin öne çekilmesi daha güçlü bir seçenek olarak konuşulmaya başlandı. n Ağırlaşan koşullar: Bunun başlıca nedenini daha çok dövizdeki gelişmeler çerçevesinde ele alınan ekonomideki belirsizlik oluşturuyor. Ekonomideki bu kırılganlığı, ABD’de yürüyen Sarraf davası ve bu davadan çıkabilecek sonuçların Türkiye’ye olası olumsuz etkilerinin daha da ağırlaştıracağı analizleri erken seçim beklentisini artırıyor. Sarraf davasından Türkiye’de doğabilecek bazı sıkıntıların ekonomide acil önlem gerektireceği konusunda genel bir görüş birliği bulunuyor. Ancak zaten bir süredir ekonomide bazı önlemler alınmaması durumunda tablonun daha da kötüleşeceği, Sarraf davasının ise katlamalı etkiler yapabileceği kaygıları dile getiriliyor. n Sert önlemler için: Ekonomide, “Daha fazla bu şekilde bırakılamaz” denilen gidişe, erken seçimin birinci nedeni olarak bakılıyor. Buna göre Sarraf davası sonuçları da görüldükten sonra ekonomiye bakılacak ve mümkün görünen en erken tarihte seçime gidilecek. Ekonomiye bu aşamada sert bir müdahalede bulunulamayışının, iktidarın önünde en geç 1.5 sene sonra yerel seçimlerin, 2 sene sonrada cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinin olmasından kaynaklandığı belirtiliyor. Seçimlerin öne çekilip kazanılması durumunda, çalışanlar ve geniş yığınlar aleyhine daha rahat kararlar alınabileceği, kemer sıkma politikalarının gündeme getirilebileceği görüşleri de seslendiriliyor. Bu görüşler çerçevesinde “Ekonomi 2019’u beklemez. Erdoğan da beklemez” görüşü seslendiriliyor. n Seçim kartı: Yine kulislerde erken seçimin, dış dünyaya yönelik de bir mesaj olabile Erdoğan, 2006 yılında Ani harabelerine giderken ziyaret ettiği aileye dün ikinci kez konuk oldu. Kılıçdaroğlu’na tehdit CHP liderine ‘Ya ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin’ diyen Erdoğan, ‘Kemal’i kurban edecekler’ ifadesini kullandı Kars’ta AKP İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Rıza Sarraf davasıyla ilgili “Sanal oluşturulan mahkemelerle o FETÖ denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man belgelerine yanıt veren Erdoğan, “Belge dedikleri kâğıtları gördükten sonra birileri bunu fena halde tongaya düşürmüş. CHP’nin hiçbir zaman bitmeyen adam harcama, adam ayağını kaydırma oyununa bu defa Kemal’in kendisini kurban edecekler, yazık. Siyasetçiysen hele bir de ana muhalefetin başındaysan ben buna ana hıyanet diyeceğim bunun başındaysan ağzından çıkana dikkat edeceksin iddianı ya ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin” ifadesini kul landı. Erdoğan gençlere de seslenerek, “Ben inanıyorum ki hiçbir zaman ne makamların ne paranın, ne pulun, ne beşeri bir gücün karşısında eğilmeyeceksiniz, Eğilirseniz hakkımız size helâl olmaz” dedi. Partisinin Iğdır kongresine katılan Erdoğan, burada da Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, Man belgeleriyle ilgili Kılıçdaroğlu’na açtığı 3 milyonluk davayı işaret ederek, “Buradan gelecek tazminatı da özellikle şu anda sıkıntıda olan hanım kardeşlerimize uygun konforlu korunma evlerini yapmada kullanacağız. Tıpta bu tür tiplere, kontrolsüz şekilde yalan söyleyen kişilerin teşhisini sordum, ne deniyor diye? Bir psikiyatr arkadaşım bunlara ‘mitomani’ denildiğini söyledi. Bizce bu zat artık siyasetin değil, psikiyatrinin konusudur. Allah bir an evvel şifa versin” dedi. l DHA / İHA ÇAVUŞOĞLU ABD YARGISINI FETÖ’CÜ İLAN ETTİ Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya’da Gazipaşa Kültür Merkezi’nin temel atma törenine katıldı. Çavuşoğlu, “Bugün FETÖ’nün, Amerika’da neler yapmaya çalıştığını biliyoruz. FETÖ’nün Amerikan kurumlarına ve yargısına nasıl sızdığını biliyoruz. FETÖ Türkiye’deki Amerikan misyonlarına da sızmıştır. Amerikan yargısına da, kongresine de, tüm kurumlarına sızmıştır. FETÖ’yü kim kullanıyor, o da ayrı bir şey. FETÖ başkasını mı kullanıyor yoksa başkaları FETÖ’yü mü kullanıyor? Bunu da milletimiz çok iyi biliyor” diye konuştu. l DHA ceğine işaret ediliyor. Buna göre erken seçim, ABD’de Sarraf davası ya da başka bazı Türkiye’ye yönelik suçlamalara, AB ülkelerinden aynı yönde gelebilecek eleştirilere karşı eldeki bir kart özelliği taşıyacak. Erken seçimle dış dünyaya, “Ben bana yönelik tam tartışmalarla ilgili halkım ne diyorsa ona bakarım. Kararı sandıkta o verir. Sandıkta aynı zamanda sizin bize yönelik suçlamalarınız da oylanacak. Halk bana oy veriyorsa başka ülkelerden gelen ithamların bir önemi yoktur” mesajı verilecek. Aynı zamanda erken seçim kararı alındığı için Türkiye’ye yönelik dışarıdan gelecek suçlamaların ertelenmesi ya da gevşemesi öngörülüyor. n Kılıçdaroğlu ile sertleşme: Erken seçim ola sılığını artıran gelişmelerden biri de içeride Kılıçdaroğlu ile girilen yurtdışına para gönderme tartışmasının getirdiği sertleşme olarak görülüyor. AKP’nin bu sertleşen polemiği, erken seçimi AKPCHP kutuplaşması şeklinde oyları toparlamaya yönelik bir kampanya olarak yürüteceği belirtiliyor. n MHP’yi ittifakla ikna Kulislerdeki bu erken seçim beklentisini bozacak tek istisna olarak MHP’nin erken seçime karşı oluşu gösteriliyor. Ancak bunu bozan gelişme de bu hafta içinde hızla gerçekleşti. MHP Lideri Devlet Bahçeli, önce barajın düşmesini, ardından ise yasal düzenlemesi yapılacak ittifaklarla seçime gidilmesini istedi. Erdoğan da kurmaylarını toplayarak başta par tiler ittifakı olmak üzere uyum yasaları çalışmalarını hızlandırdı. Önümüzdeki günlerde AKPMHP ittifakını yasal hale getiren uyum yasaları düzenlemesinin Meclis’e gelmesi bekleniyor. Kulislere göre AKPMHP ittifakına, 16 Nisan referandumunda ‘evet’ blokunda yer alan BBP de katılacak. Yüksek Seçim Kurulu’nun yapısını yeniden düzenleyen yasanın alelacele geçirilmesi de erken seçime hazırlık işareti olarak görülüyor. Erken seçimin tarihi konusunda ise AKP’nin şubat ayında gerçekleşecek olağan kongresinin start olacağı konuşuluyor. Bu kongreden sonra erken seçim sürecinin başlayacağı görüşleri seslendiriliyor. l ANKARA Bir tepki de Akşener’den İYİ Parti Genel Başkanı: Sizi en son Reza Bey kardeşiniz de kandırdı Partisinin Artvin İl Başkanlığı’nın açılışını yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Rıza Sarraf davasıyla ilgili AKP hükümetini eleştirdi. Akşener, “Kardeşim 26 yaşında bir dolandırıcı ile siz bu işi nasıl tuttunuz? Bu iş ortaya çıktığında bu 26 yaşındaki dolandırıcı olduğu anlaşılan şahsın hayırsever bir işadamı olduğunu en yüksek ağızdan nasıl söylediniz? Jet hızıyla üzerindeki soruşturmayı nasıl kapattınız? Cari açığımızı kapattığını nasıl iddia ettiniz? Hadi bunları geçtik. Siz nasıl bir devlet yönetiyorsunuz ki nasıl gayri ciddisiniz ki bu adam elini kolunu sallaya sallaya ABD’ye gidiyor ve itirafçı oluyor. Şimdi aynı şekilde ‘Hayırsever işadamı’ denilen şahıs ABD, CIA ajanı FETÖ’nün kriptosu. Bütün bunlar diyelim ki doğru, siz nasıl bir devlet yönetiyorsunuz? Siz nasıl bir hükümetsiniz ki sizi önüne gelen kandırıyor. Şimdi sizi FETÖ kandırdı, sizi bir ara Putin kandırdı, Obama, Merkel kandırdı. Sizi herkes kandırdı en son en mutemet adamınız Reza Bey kardeşiniz de kandırdı. Böyle bir devlet, hükümet yönetme Akşener, Artvin’de açıklamalarda bulundu. modeli olamaz. Bunun adı ciddiyetsizliktir. Amerika’da ortaya çıkan bu çirkinlik Türkiye’nin itibarını yurtdışında iki paralık etmiştir” dedi. ‘Ne enişteymiş’ CHP’nin açıkladığı Man Adası belgelerine ilişkin de Akşener, “Sahte, fotokopi, aslını isteriz, orayaburaya dağıtın falan. Bunların hepsi yapıldı. Orada çok ilginç bir şey var. Giden para deniliyor, Sayın Cumhurbaşkanı ‘Hayır onlar gelen para’ dedi. Görüyoruz ki, 2017’de bu Man Adası için bir kanun çıkarılmış. Soru şu: Bu paralar hangi şirket hangi iş yaptı da kazanıldı. Esasında bu paraların kaynağıdır mesele. Ahlaki olarak bir Cumhurbaşkanının oğlu, torunu, dünürü vs. vergi verilmeyen bir yere kazancını göndermesi gayri ahlakidir. Bu özel kalem bu 1.5 milyon doları nasıl kazandı kardeşim? Ne enişteymiş” dedi. Kendisinin FETÖ’cü olduğunu iddia edenlere tepki gösteren Akşener, ”Benim önerim önce sağlarına sollarına bakacaklar, sonra da aynaya. FETÖ’cüleri görecekler, PKK’lıları da görecekler” diye konuştu. l DHA Hoca ne yapıyor?.. Bir yandan şeriatçı ve ırkçı terör, öte yandan bir vurgun düzeni. Bir yanda beş yıldızlı otellerin salonlarında “kuş sütü eksik” iftar yemekleri, öte yanda Ümraniye’nin varoşlarında bile bile “zehirli mantar” yiyip can veren yoksul insanlar. Tam bir çelişkiler yumağı içindeyiz... RP lideri Necmettin Erbakan Çırağan Oteli’nde “adil düzen”den söz ederken İstanbul’u kuşatan varoşlardan insanlar “yardım paketlerine” saldırıyordu. RP yandaşı tekstil fabrikatörleri “iftar vakti” Çırağan Oteli’nde tarihle buluşurken “burjuva geleneklerini” harfiyen uygulayıp, birbirlerinin kulağına şöyle fısıldıyorlardı: “80 kilo peynir, çay, kuru fasulyeyi, Kasımpaşa’da dağıtıp da geldim...” Aynı saatlerde Fethullah Hoca’nın sık sık görüldüğü, avukatı Feti Ün’ün “kurban derisi” açık oturumu yaptığı Samanyolu Televizyonu, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerine iftar yemeği veriyordu. Nerede mi? Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tesisleri’nde... Acaba bu iftar yemeği bir rastlantı mıydı? Öyle ya daha dört gün önce Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Göztepe Kampusu’nda olaylar olmuş, şeriatçıırkçı bir grup, oruç tutmayan öğrencilerin üzerine bıçak, satır ve demir çubuklarla saldırmıştı. Sonuç? Sekiz öğrenci yaralanmıştı. Olayları protesto eden bir grup yurtsever, demokrat öğrenci ise polisler tarafından yerlerde sürüklenip coplanmış, daha sonra gözaltına alınmıştı. Gözaltında bir süre kalan ögrencilerden birisi anlatıyordu: “Bir süre polis merkezinde kaldık. Daha sonra salıverildik. Polis merkezinden ayrıldıktan 5060 metre sonra 5 kişinin saldırısına uğradık. Bize saldıran kişiler profesyoneldi...” Ne demektir profesyonel saldırgan? Bu işi meslek edinen kişi... Üstelik polis merkezinden 5060 metre uzaklıkta bulunuyorlar. Polis merkezinden çıkan kişilerin üzerine çullanıyorlar. Sizce ilginç bir rastlantı mıdır bu durum? HHH Samanyolu Televizyonu’nun iftar yemeği verdiği Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tesisleri’nde kimler yok ki? Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Yıldırım ve Samanyolu Televiz Tarihe not düşmek için 5 yonu yöneticileri, Zaman gazetesinin müdürleri, eski futbolcular, armatörler, oda yöneticileri vb. orada. Ama bir kişi eksik... Fethullah Gülen... Takım bu kez Marmara Üniversitesi’ni mesken tutmuş... Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali Özek bir de konuşma yapmış. Demiş ki: “İslam dinine hizmet edecek müesseseler kurmamız oruç gibi farzdır...” HHH Fethullah Gülen’in “iftar sofraları” beş yıldızlı otellerde, ilahiyat fakültelerinin tesislerinde görkemli bir biçimde sürüyor. Ankara’daki “Fethullah şov” pek ilgi görmedi. Çünkü Hoca, şekeri ve tansiyonu yükseldiği için İzmir’den kalkıp Ankara’ya gitmedi. Ama!.. Gazetelerin dili torba değil ki büzesin... Hoca’ya en yoğun saldırı şeriatçı basından geldi... Abdurrahman Dilipak’tan Atilla Özdür’e dek pek çok şeriatçı yazar Fethullah’ı eleştirdi. Bakıyoruz Fethullah Hoca’ya, yaşamından pek hoşnut. Hiçbir şeye aldırdığı yok. Medyaya övgüler düzüyor... Diyor ki: “Medyadan rahatsız olmam gibi bir vakıa, medyanın engin yelpazesi içinde bir sevgi, hoşgörü ve diyalog ortamı oluşturulması yolundaki gayretlere çeşitli vesilelerle verdiğim desteğe muvafık düşmemektedir...” Çok güzel... Oysa bizim merak ettiğimiz bir konu var... Fethullah Hoca’nın “haftalık dergisi” olduğu öne sürülen Aksiyon’daki MİT raporu... Acaba hoca, MİT raporunu önceden mi öğrendi? Öğrenince de soluğu Tansu Çiller’in Başbakanlık Konutu’nda mı aldı? Ardından da iki gazetedeki söyleşileri mi devreye girdi? Bir başka önemli konu... Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’ndeki şeriatçıırkçı grubun Fethullah Hoca’ya yakınlığı. Deniyor ki: “Bu grup hocaya çok yakındır...” Sahi kanlı olaydan dört gün sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde niye iftar yemeği verdi Samanyolu Televizyonu? İnanın meraktan çatlayacağız... Yoksa Marmara Üniversitesi’nde oruç tutmayanlar cezalandırılıp, oruç tutanlar ödüllendiriliyor mu? Bu yazı 27 Şubat 1995’te yayımlanmıştır. H.Ç. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear