28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 25 Aralık 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET haber 3 AIDS 90/0 0 160/9 0 170/1 0 0 80/6 0 60/ 1 0 170/1 0 0 110/4 0 100/7 0 90/ 2 0 20/ 5 0 20/ 7 0 70/5 0 10/ 5 0 110/1 0 50/ 5 0 80/5 0 140/2 0 130/5 0 120/5 0 80/4 0 artıyor50/40 120/6 0 Sağlık Bakanlığı 2016 yılı istatistiklerine göre, her aile hekimine 3 bin 267 kişi düşüyor, sezaryen oranı ise yüksek Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Araştırmaları Genel Müdür lüğü, 2016 yılına ait “Sağ lık İstatistikleri Yıllığı”nı ya yımladı. Verilere göre, bir aile hekimine düşen nüfus sayısı 3 bin 267’yi buldu. Obezite soru nunda ABD’yi takip eden Türkiye, en çok sezaryen yapılan ve an ŞEYMA PAŞAYİĞİT tibiyotik kullanan ülke ol du. 2002’den 2012’ye hem özel hastane hem özel yatak sayısı katla narak çoğaldı. Dikkat çeken sağlık ista tistikleri şöyle: Bebek ölümleri l Yıllara ve cinsiyete göre doğumda beklenen yaşam süresi kadınlarda 80.7 yıl; erkeklerde 75.3 yıl olmak üzere ortalama 78 yıla çıktı. l Türkiye’de 2016 yılında 13 bin 36 bebek ölümü yaşandı. Bin bebekten 14’ünün öldüğü Güneydoğu Anadolu Bölgesi en çok bebek ölümünün yaşandığı yer oldu. Gebeliğin yirminci haftasından doğuma kadar geçen sürede, yenidoğan bebeklerde, doğum sonrasında ve beş yaş altında en çok ölümün yaşandığı yerin yine Güneydoğu Anadolu Bölgesi olması dikkat çekti. Verem ciddi sorun l AIDS vakası, 2002 yılında 48 iken 2012’de 89’a MR ÇEKİMİ FAZLA l Kişi başı hekime yapılan müracaat sayısı 2002’de 74 milyonla 3.1 iken 2016’da 215 milyon ile 8.6’ya çıktı. l Türkiye uluslararası karşılaştırmada kişi başına düşen MR cihazını en çok kullanan ülke oldu. Antibiyotik kullanımı katlandı l Aile hekimleri tarafından antibiyotik ilaç içeren reçete oranı düşse de Türkiye, açık ara farkla en çok antibiyotik kullanan ülke oldu. 2016 yılında 103’e çıktı. Kızamık ve sıtma rakamları hızla düşerken tüberkülöz yani verem hastalığı, 12 bin 186 vaka ile ciddiyetini korudu. Meme kanseri l En çok görülen kanser türlerinde, erkeklere en çok trakea, akciğer ve bronş kanseri tanısı koyulurken kadınlara büyük oranda meme kanseri teşhisi konuldu. l On beş yaş üzeri kadınların yüzde 19.7’si ayda bir kendi kendine meme kanseri muayenesi yaparken, yüzde 60.6’sı bu muayeneyi hiç yapmadı. Kadınların yüzde 70.1’i ise hiç mamografi yaptırmadı. l 15 yaş üzeri bireylerde dünyada yüzde 30 ile ABD, yüzde 21 ile Macaristan obezite sorununun en çok yaşandığı ülkeler olurken, Türkiye, yüzde 20 oranla obezite sorunu yaşayan üçüncü ülke oldu. 17 yaş altı doğum l Sezaryen doğumların tüm doğumlar içinde oranı 2002’de yüzde 21 iken 2016’da yüzde 53’e çıktı. Uluslararası karşılaştırmaya göre ise Türkiye en çok sezaryen doğumun yapıldığı ülke oldu. l Türkiye’deki doğumların yüzde 1.27’lik kısmı 17 yaş ve altındaki çocuklara yaptırıldı. l ANKARA ‘ÖZELLER’ FIRLADI l Yıllara göre hastane sayılarında Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler 20022016 yılları arasında 774’ten 876’ya; aynı yıllarda üniversite hastaneleri 50’den 69’a yükselirken özel hastanelerin sayısı iki kattan fazla artarak 271’den 565’e çıktı. Özel hastane yatağı sayısı da 12 bin 387’den 47 bin 143’e fırladı. Hastane yatağı sayısının uluslararası karşılaştırmasına göre de Türkiye ortalamanın çok altında kaldı. HEYESLEMİ Çevrecileri kente almadılar Hayrola, ‘Yılbaşı haram’ fetvası yok mu?! Önceki gün Hürriyet’in Kelebek ekindeki yazısında Cengiz Semercioğlu gayet güzel yakalamış: Yılbaşına sayılı günler kaldı, ortada ne Noel Baba balonu patlatan var, ne de elinde satır, Noel Babayı sünnet etmeye kalkışan… Hatırlayın, geçen sene kafasına silah dayayıp sonra tekme tokat bir AVM önünde haşatını da çıkarmışlardı Noel Baba’nın (endişelenmeyin, tabii ki “şov” kabilinden!). Aynı doğrultuda ben de şu aralar bir boşluk hissetmekteyim! Her yılbaşı öncesi, kendimce kutlamanın bir parçası haline getirdiğim bir şeyin eksikliğini duyuyorum. Diyanet’in “yılbaşı fetvası”na bir karşıyazının!.. HHH Malum, yıllardır Diyanet İşleri Başkanlığı sokaktaki bir kısım zavallıyı da kışkırtırcasına, onların zorbalık düğmesine basarcasına, Noel’le “iltisak” (bitişme) içine sokarak “Yılbaşı kutlamak haramdır” diye fetva vermeyi de, hutbe yayımlamayı da âdet haline getirmişti. E, bizim için de her yıl aynı klişe cümlelerle, “Yılbaşı Noel değildir, biz İsa Aleyhisselam’ın (‘sözde’) doğum gününü kutlamıyoruz” diye yazmak âdetten olmuştu. Bakıyorum, son beş senedir her yılbaşı yazmışım böyle bir yazı; adeta bir “karşıfetva” niyetine!.. Hatta önceki başkana uzun uzun mektup bile döktürmüşüz (kitabıma da aldım onu; bkz. “Parti Cemaat Ta rikat: 2000’ler Türkiye’sinin DinbazPolitik Seyir Defteri”, Can Yayınları, 2017). HHH Ama işte hayrolsun ki bu yıl Diyanet’ten şu ana kadar bir hareket yok. Umarım biz de akıllarına düşürmeyiz fetvayı bu yazıyla!.. Aynı paralelde, ortalıkta Noel Baba’yı hacamat etme gösterisi yapan çakma cihatçılar da yok. Cengiz bunu açıklarken bir hayli kötümser. Diyor ki amaca ulaşıldı. Senelerdir her yılbaşında insanlara eşdost, hısımakraba beraberce neşeli, mutlu ve geleceğe umutlu bir geceyi çok görenler amaca ulaştı, yeni yıl heyecanı azaldı, ışıksız ve karanlık yılbaşılar yolumuza karşıcı oldu. Haksız sayılmaz. Yalnız bu açıdan bakınca en önemli etken olarak geçen seneki Reina katliamını da kaydetmek gerekir. Ve belki Diyanet’in bu yılbaşı sessizliğini de bununla açıklamak söz konusu olabilir. HHH Hatırlayalım, geçen sene 31 Aralığı 1 Ocak’a bağlayan gece ortalığı kan gölüne çevirenlerin bu eyleminden iki gün önce Diyanet hutbesi ortalıktaydı. Şöyle denmekteydi o hutbede: “Unutmayalım ki ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayri meşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz.” Bundan iki gün sonra ge len IŞİD katliamının ardından Diyanet bu defa en tepe noktasından katliamı kınadı, “Bu bir vahşet, dehşet, cinayet, katliam” dedi. Elbette herkes acı acı güldü. Yılbaşı zıtlaşmasının nerelere varacağı, geçen yıl böylesine korkunç şekilde deneyimlendi. HHH Kim bilir, belki Diyanet de bundan dolayı suskun bu sene!.. Belki ders çıkardı ve bıraktı artık yılbaşıyla uğraşmayı… Ama belki de yıllardır uğraşa uğraşa toplumda hem bezginlik, hem de dehşete öylesine yol açtılar ki ortalıkta, Cengiz’in dediği gibi yılbaşı heyecanı yok, dolayısıyla maksat hasıl oldu, artık fetvaya da gerek yok!.. Ne dersiniz, hangisi geçerlidir acaba?.. Ben yine de umudu diri tutmaya çalışayım!.. Ne yapılırsa yapılsın, mızrak çuvala sığmaz. Nasıl piyango haram diye bu yıl yine bas bas fetva basılsa da millet vazgeçmediyse bilet almaktan, yılbaşını da öyle ya da böyle kutlayan kutlayacak. Tabii buna karşı da bir “önlem” olarak 31 Aralığı 1 Ocak’a bağlayan gece Kur’an okumaya çağrı yapanlar var ki bu da ayrı olay… Bunlardan biri sosyal medyada, “Yılbaşı bu, tabii ki kutlamadan olmaz, elbette Kur’an okunacak” gibisinden laflar da etmiş. Demek ki nasıl Noel aslında Roma’da Mitraizm inancının etkisini kırmak için güneş tanrısı Mitra’nın doğum kutlamasının İsa’ya mal edilmesiyle şekil bulmuşsa, birileri de yılbaşını İslam’a mal etme yolunda Kur’an tilavetinin önünü açıyor. Bunlar yılbaşını kandile bile çevirir!.. Ne demeli, hay Allah müstahakınızı versin! Noel’iniz mübarek, yılbaşınız hayırlı olsun!.. Beraat gerekçesi: Sorguda bayıldı Diyarbakır’da, yeğeni G.S.’ye 8 yaşından 12 yaşına kadar cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan V.S.’nin (58) tutuksuz yargılanması tamamlandı. Mahkeme, sanık V.S.’nin beraatine karar verdi. Gerekçeli kararda, sanığın savcılık sorgusunda savunma yaparken sinir krizi geçirdiğine ve bayıldığına dikkat çekilerek “Somut, kesin, inandırıcı ve yeterli delil de bulunamadı” denildi. l DHA Taksim’de yorgun mermi dehşeti Taksim’de sokakta yürüyen Mısırlı turistin başına nereden geldiği belli olmayan ‘yorgun mermi’ isabet etti. Yaralanan 30 yaşındaki Zahide Muhammed Fadii hastaneye kaldırıldı. Yorgun merminin isabet ettiği üzerinde duran tim, olayla ilgili inceleme başlattı. Hastaneye kaldırılan kadının ise başından yara aldığı, bilincinin açık olduğu ve ameliyata alınacağı öğrenildi. Polis, olayla ilgili inceleme başlattı. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Çevreci grup kent girişinde güvenlik güçleri tarafından durduruldu. SAVAŞ KALKAN Tokat ve Yozgat’ta Çekerek Irmağı üzerinde inşa edilmek istenen 8 HES projesine karşı mücadele yürüten TokatYozgat Güçbirliği Platformu Tokat’a alınmadı. İl sınırında güvenlik güçleri tarafından durdurulan grubun, inşaat bölgesine geçişine izin verilmedi. İstanbul’dan gelen grup adına basın açıklamasını yapan Hüseyin Çelik, “Gelinen nokta göstermektedir ki siyasi iktidar suyumuzu patron ların emrine sunmakta. 40 kilometrelik Çekerek Irmağı ve verimli tarım arazileri elektrik üretme bahanesiyle sermayeye devredilecek. Siyasi iktidar, halkına “Yüzyıllardır halkın olan bu suyu artık şirketler kullanacak, susuz tarım yapın, hayvancılıktan vazgeçin, işinize gelmiyorsa buraları terk edin” demektedir. Bizim yaşam alanlarımızı yok eden, suyumuzu, toprağımızı elimizden almaya çalışan sermayeye HES projelerini yaptırmamak ta kararlıyız. Bu nedenle bizler buradan siyasi iktidara da sesleniyoruz. Ellerinizi suyumuzdan ve yaşam alanlarımızdan çekin! Bizler HES projelerini yaptırmamakta kararlıyız. Çünkü sermaye yoksul köylünün sadece suyunu değil toprağına da göz dikmiştir” dedi. Araştırmacı Cahit Koççoban, Zile’deki HES kazısında çıkan kalıntıların Roma dönemine ait olabileceğini ve bu alanda antik kent çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Kıyafetlerini yakarak ısınmışlar Bursa Uludağ’da yoğun sis ve tipi nedeniyle kaybolan amatör 5 dağcı, ekiplerin yaklaşık 5 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Yanla rındaki kıyafetleri yakarak ısındıklarını belirten dağcılardan Tufan Tombul (36) Mustafa Fıçıcı (36), Doğan Güz (36) ve Erşan Şentürk (38) yürüyerek ambulansa gelirken, fenalaşan Mehmet Ali Şişman (36) ise sedye ile taşındı. Beş kişinin sağlık durumu iyi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear