24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 19 Ekim 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY haber/yorum 13 Dünyanın en iyi okulları Türkiye’de Fransa’da sadece Moliêre, Victor Hugo gibi edebiyat devleri değil politikanın birçok önde geleni LouisleGrand lisesinde yetişmiştir. Britanya’daki Eton Koleji’nin mezunları arasından on dokuz başbakan çıkmıştır. Almanya’da Gymnasium Paulinum ve Dreikönigs Gymnasium gibi okulları bitirenler arasında devletin en önemli mevkilerinde çalışmış pek çok kimse vardır. Bizde de imamhatip okulları, bütün bu liselerin tümünden daha fazla başarı göstermiş, ülkeyi her konuda yönetebilecek en değerli elemanları yetiştirmiştir. Yeryüzünün başka hiçbir yerinde görülmemiş bu olguyu kavramak öyle kolay değildir, güçlü bir iman ve sıra dışı bir sezgi gerektirir. Bu her faniye nasip olmaz ama deneyelim: Öyle bir ülke düşünün ki yönetimin, yüksek eğitimin en önemli mevkilerine kadar her yere özellikle tek bir kaynaktan, mesela nalbantseyis yetiştiren okullardan mezun olanlar atanıyor: Bern elçiliğine dil bilen değil, at nallamasını öğrenen müşavir yollanıyor; ata vereceği arpayı neyle karıştıracağını belleyen, ulusal bilim merkezi yöneticisi oluyor. Bakanlarının çoğu, başbakanları, cumhurbaşkanları da aslında hem nalbanttır hem de seyis. Bunlar ülkenin her mahallesinde nalbant seyis okulları açıyorlar. Esprisi bol bir başbakan bir açılışta gençlere soruyor: En güç nallanan hangi hayvandır? Herkes bir şey söylüyor. Başbakan gerçeği açıklıyor: Katırdır! Katır, tırnağını yer. Bu nedenle tabanları çarpuk çurpuk olur, güç nallanır. Ya demek ki biz de katır tırnağı yememeliyiz! Verdiği cevaba en çok kendi gülüyor. Peki, nalbantseyis okullarına gitmeyenlere ne oluyor? Çok kötü şeyler oluyor: Onların gözlerine perde iniyor ve bu okullara gidenlerin, ülkenin ekonomisini dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri haline getirmekte olduklarını göremiyorlar; nalbantseyis mezunları, hangi beygire 8, hangisine 10.5 numara nal çakılacağını bir bakışta anladıkları gibi dış politikada da isabetle karar veriyor, böylece dünyanın en kuvvetli ülkelerini hizaya getiriyorlar. Bunlar gerektiğinde sadece tımar ettikleri atları değil dünyanın en babayani liderlerini tepeden tırnağa fırçalamaktan çekinmiyorlar. Gözlerine perde inmişler, bunları da göremiyorlar. Bunca açıklamadan sonra izlenmekte olan bu yolun mantığa ne kadar uygun olduğunu anladınız değil mi? Ben bu soruyu “Hayır” diye yanıtlamanızı dilerim! Ardından “Buradan belki öyle görünüyor ama ben konuya değişik açılardan ve uzaktan da bakmadan karar vermem!” derseniz ve dediğinizi yapar, gider bir de sınırların ötesinde durup bakar ya da burada oturur ama başka ülkelerin basınını da izlemeye başlarsanız ümidim katmerlenir. Mahrem imamın itirafları Erzurum’da FETÖ’nün “mahrem asker” yapılanmasında açılan davada örgütte müdür yardımcılığı görevi yapan eski öğretmen N.Y. itirafçı oldu. Tutuksuz yargılanan N.Y., bilgi belge mesulü olarak görev yaptığı örgüt içerisinde yapılanları tek tek anlattı.10 Temmuz 2010’da yapılan KPSS sınav soruları örgüt tarafından verilen N.Y’nin bu nedenle 2015 yılında tutuklandığını ve hakkında Ankara’da bir davanın olduğu iddianamede belirtildi. N.Y., “Bilgi belge mesulu görevini yürütüyordum. Bilgi ve belge mesulünün görevlerinden biri de menfi yani örgütün istemediği kişilerle ilgili bazı bilgilerin yine askeri personel vasıtası ile Genelkurmay Başkanlığı’na email ve mektup yolu ile ihbar edilmesi sağlanıyordu. Örgütün bu tür olayları örgüt üyesi olmayan birliklerdeki komutanların ceza alması ya da gönderilmesi için uygulanan taktikti” dedi. l DHA 19 EKİM 2017 SAYI: 33615 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.47 05.32 05.55 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.13 12.56 15.55 06.56 12.41 15.41 07.17 13.04 16.06 Akşam 18.26 18.12 18.37 Yatsı 19.46 19.30 19.53 Ehliyeti yok ama panzeri kullanıyor. Ve o panzerle 3 Mayıs gecesi iki küçük çocuğun ölümüne neden oluyor. Önceki gün mahkemede suçun kendisinde olmadığını, kendisini görevlendirenlerin sorumlu olduğunu söylüyor: “Önce AKP binasında görevliydim. Sonra TOKİ önünde görevlendirildim. MHP binası açılınca panzer aracına yine ben görevlendirildim. Emniyette 3 panzer aracı vardı, ancak belgesi olan 2 polis vardı. 3’üncü panzere emniyet müdürünün sözlü talimatı ile ben görevlendirildim. Daha önce Doçka eğitimi de almadım, ama kullanmak için görevlendirildim. Kursa yazılmıştım, ama belge almadan kaza meydana geldi.” Ona emri veren emniyet amiri, “Benden yetkili kişiler daha önce panzer kullanacak personel için liste yapmıştı. Panzer görevlisi, kurs olmadan kaymakam oluru ile görevlendirme yapılır. Daha önce de kaymakam görevlendirme yaptı. Sorumluluk emri verene aittir. Herkesin kurslu olup olmadığını öğrenemem” diyor. Yedi yaşındaki Muhammed ile altı yaşındaki Furkan öldü. Onları öldüren panzeri kullanan ve yapılan haberlerden dolayı “psikolojisinin bozulduğunu” söyleyen ehliyetsiz polis memuru tahliye edildi. Olay yeri Şırnak Silopi... Aynı gün bir kömür ocağında göçük oluştu. Önce yedi kişinin göçükten çıkarıldığı haberi geldi. Sıradan bir olaydı artık bu ülkede göçükler, onun için kimse ilk anda önemsemedi. Aniden ölü sayısı verilmeye başladı; önce dört, sonra altı, en sonunda da yedi. Artık haber değeri vardı! O kömür ocağı dört yıl önce tehlikeli olduğu için kapatılmıştı. Bakanlık kaçak işlem olduğunu söyledi. Ardından valilik aynı şeyi tekrarladı. Ne OHAL rahatça öldürür! hikmetse dün savcılık, “Kömür çıkartılmıyordu, hazırlık çalışmaları yapılıyordu” deyiverdi. Yedi kişi öldü, 18 yaşında bir genç ise bitkisel hayatta. Olay yeri Şırnak. Kent merkezine beş kilometre uzakta... Hani bölgeyi çok iyi bilen gazetecilerin Twitter’dan dedikleri gibi “kuşların bile kimliksiz uçamadığı” yerlerden biri... Ama o yerde ehliyetsiz polisler panzer kullanıp çocukları öldürebiliyor. Tehlikeli olduğu için kapatılan kömür ocakları rahat rahat çalışıp genç bedenlere mezar olabiliyor. Nasıl olsa kimse onlara kimlik, ruhsat, ehliyet sormuyor... Onlara sorulmayan her şey başkalarına fersah fersah soruluyor. Tunca Öğreten, Ömer Çelik ve Mahir Kanaat neredeyse 10 aydır tutuklular. 24 Ekim’de ilk kez hâkim karşısına çıkacaklar. Onlarla birlikte tutuk suz yargılanan Derya Okatan, Metin Yoksu ve Eray Sargın da... Olayı hatırlarsınız. RedHack, damatbakan Berat Albayrak’ın maillerini hack’lemiş ve yayımlamıştı. Bazı gazetecileri de onlara sormadan bir DM grubuna eklemişti. İşte bu gazetecilerin bazıları o emaillerin bir bölümünü haber yapmıştı. Bazıları ise yapmamıştı bile... Ama fark etmez. Ortada gazetecilik varsa hesap sorulacak bir suçlama yaratmada mahir olunan dönemlerden geçiyoruz ne de olsa: “Duruma göre devlet sırrı niteliğinde de olabilecek bilgileri manipüle ederek Berat Albayrak’ı ve onun şahsında hükümeti yıpratmak amacıyla yayımlamak..”, “RedHack hesabını Twitter’dan takip etmek”, “Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirmek”... Deniz Yücel de bu soruşturma kapsamındaydı. Ama ona bu konuyla ilgili tek bir soru bile sorulmadı, dosyası bu soruşturmadan ayrıldı. 27 Şubat’tan beri tek kişilik hücrede ve iddianamesi bile hazırlanmadı. AKP iktidarı OHAL’i çok sevdi. Çünkü bütün haksızlıklar, hukuksuzluklar OHAL örtüsü altında gerçekleştiriliyor. Geçen seçimlerden birinde AKP’nin seçim afişinde şöyle yazıyordu: “OHAL kalktı, baskılar bitti, köyümde özgürce yaşıyorum.” Bugünün AKP’sinin afişi daha farklı: “OHAL geldi, rahatça kaçak kömür ocağı işletip işçileri öldürebiliyorum, panzeri belgesiz rahatça kullanıp çocukların ölümüne neden olabiliyorum, istediğim gazeteciyi rahatça içeri atıp uyduruk iddianamelerle yıllarca süründürüyorum.” AKP’nin OHAL’i bu. Öz hakiki Süleymancılar Süleymancılar’a karşı Türk markasıyla domuz eti kullanılan sucuk üretimiyle gündeme gelen Almanya’daki Süleymancılar, başlayacak dava nedeniyle içlerindeki itirafçılarla karşı karşıya gelecek Türk markasıyla domuz eti kullanılan sucuk üretimiyle gündeme gelen Alman ya’daki Süleymancılar tarikatı, önümüzdeki günlerde bu ülkede başlayacak olan dava nedeniyle kendi içinden çıkan itirafçı mürit leriyle karşı karşıya gelecek. Do muz etinden sucuk üretip Süley mancılara ait camilerin marketle rinde sattıklarını, insan ve vergi kaçakçılığı yaptıklarını ve kural larına uymayan müritlerine cami yasağı konduğunu Süleymancıla rın eski müritlerinin ifadelerine dayanarak yazan Yeni Posta ga zetesi ile Süleymancıların arasın daki dava önümüzdeki günlerde Almanya’da görüle cek. Davada Süley mancılar tarikatın da uzun süre kal mış müritler tanık olarak dinlenecek. MİYASE İLKNUR Almanya’da mayıs ayında Süley mancıların “Yörük” markasıyla bir Alman firmasın da üretip kendilerine ait camile rin altındaki marketlerde satışını yaptıkları sucuklarda domuz eti kullanıldığı iddiası gündeme bom ba gibi düşmüştü. Tarikatın eski mensubu Zekai Işın’ın, tarikatın fason üretimi sucuklarda domuz eti kullanıldığını, Almanya’ya başka ülkelerden kaçak yollar dan müritlerini soktuklarını, em lak alım satımı ve kurban kesimi sırasında usulsüzlük ve vergi kaçakçılığı yaptıkları yolundaki idiaları Yeni Posta gazetesi günlerce manşetten duyurmuştu. Süleymancıların gazete hakkında açtıkları dava önümüzdeki günlerde görülecek. Alman mahkemesinin kabul ettiği dava için henüz gün verilmedi, ancak önümüzdeki günlerde vermesi bekleniyor. Bu dava nedeniyle Süleymancıların Almanya’daki merkezi VİKZ (İslam Kültür Merkezi) ile eski Süleymancıların hesaplaşmasına sahne olacak. Süleymancıların Almanya’da yayımlanan Yeni Posta hakkındaki açılan davada tanık olarak itirafçı Zekai Işın dışında tarikatta uzun yıllar mürit olarak kalıp, sonradan ayrılmış olan birçok isim tanık olarak dinlenecek. Tarikatın eski müritleri, Süleymancıların Almanya’daki merkezi VİKZ yöneticilerini, domu eti atıklarının kullanıldığı “Yörük” sucuklarını Müslümanlara “helal gıda” diye kandırarak yedirmek, KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Zekai Işın Tarikatın eski mensubu Zekai Işın, tarikatın fason üretimi sucuklarda domuz eti kullandığını açıklamış ve tarikatın vergi kaçırdığını söylemişti. kurban ve bağışlar karşılığında makbuz vermeyerek suiistimal yapmak, vergi kaçakçılığı yapmak ve bu nedenle ceza aldıklarını cemaatten saklamak, kurallarına uymayan ve kendilerini eleştiren müritlerine cami yasağı koymak, Kuran kursuna giden çocuklara ayda bir verilen eve gitme izinlerinin 910 kurbana denk gelen para karşılığında haftalık izne çevirmek, Almanya’ya kaçak yollardan insan sokmak, AKP’ye oy verenleri cemaatten atmakla suçluyorlar. Eski müritlerin itirafları Yeni Posta gazetesinde yer aldıktan sonra Süleymancıların merkezi VİKZ yönetimi, sucuklarda domuz eti kullanıldığı suçlaması ile insan kaçakçılığı suçlamasını reddederken, vergi kaçakçılığı konusunda gazetenin sorusuna karşılık, “O mesele halledildi” diye yanıt verdi. VİKZ yönetimi, itirafları yapan eski müritleri Zekai Işın’ın ruh sağlığının bozuk olduğunu iddia etti. behicak@yahoo.com.tr Nusayri din adamına evinde saldırı AKIN BODUR Hatay’ın Samandağ ilçesinde Nusayri (Arap Alevi) din adamı Şıh Yusuf Yılmaz 13 Ekim’de evinde saldırıya uğradı. CHP Samandağ İlçe Başkanı İbrahim Aydoğan ve Nusayri kanaat önderi Sedat Bilgin, bunun son dönemlerde Nusayri din adamlarına yönelik 6. saldırı olduğuna dikkat çekerek, saldırganların yakalanarak olayların aydınlatılmasını istedi. CHP Samandağ İlçe Başkanı İbrahim Aydoğan düzenlediği basın açıklamasıyla saldırıyı kınadı. Aydoğan, “Küçük Karaçay’da oturan din adamımız Şıh Yusuf Yılmaz, 13 Ekim Cuma günü kendi evinde saldırıya uğramıştır. Saldırıdan sonra plakasız motosikletlerle olay yerinden kaçan saldırganlar izlerini kaybettirmişlerdir. Yetkililerden olayı en kısa sürede çözümlemelerini, olayı gerçekleştirenleri ve azmettiricilerini bulmalarını bekliyoruz. Alevi din adamlarına yönelik yapılan bu saldırı 6. saldırıdır. Bu saldırılar Alevi toplumunda infiale yol açmaktadır” dedi. l HATAY Gezi savcısı 43 kez ByLock ile görüşmüş ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr Samsun’da FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklu yargılanan eski savcı Salih Çokal’ın, 165 günde 43 kez ByLock üzerinden görüşme yaptığı tespit edildi. Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Çokal’ın yargılanmasına dün devam edildi. Eski savcının, İzmir, Manisa ve Balıkesir’de cep telefonundaki örgütün şifreli haberleşme programı ByLock’a girişi yaptığı ve 165 günde, 43 kez görüşme yaptığı tespit edildi. Mahkeme heyetine ifade veren tutuklu sanık Çokal, “23 yıllık savcıyım. Adliyenin korosundayım. İnternet üzerinden müzik indirdim. Ben, ByLock indirmedim ve yüklemedim” dedi. Mahkeme heyeti, Çokal’ın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi. 13 yaşındaki çocuğa ceza istemişti 2013’de Gezi Parkı eylemleri sırasında Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı olan Salih Çokal, yola sprey boya ile yazdığı sloganlar nedeniyle 13 yaşındaki B.T.İ. için 6 yıla kadar hapis cezası istemişti. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear