24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR 3.6240 4.5 kuruş 8 ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY AVRO 3.8210 8.3 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 10.85 0.01 puan 76.386 242 puan 919.55 20.82 lira 137.30 3.15 lira Cuma 6 Ocak 2017 OHAL uygulaması sonrası iş cinayetleri yüzde 9 arttı İSİG’in yaptığı çalışmaya göre OHAL’in ardından iş cinayetlerinde artışlar gözlendi. İş güvenliği ve çalışma koşullarının daha da kötüleştiği belirtildi Grev ve işçi eylemlerinin çok daha rahat ertelendiği bir ortam sağlaya Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının ardından çalışma koşullarını ve iş güvenliğinin daha kötüleştiği ve iş cinayetlerinin de daha fazla arttığı ileri sürüldü. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), OHAL uygulamasının ardından iş kazalarından ölümlerde artışlar olduğuna dikkat çekti. İSİG’den yapılan açıklamada, OHAL ilanı sonrası zaten kötü olan işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının daha da kötüleştiği savunularak OHAL ilanından sonra iş kazalarının yüzde 9 artış gösterdiği vurgulandı. İSİG açıklamasına göre, aralık ayında en az 141; 2016 yılının tamamında da en az 1970 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi. 96’sı göçmen İSİG’in her ay medya yazılı, görsel, dijital medyayı takiple ve işçilerin yakınlarıyla emekmeslek örgütlerinden gelen bilgilerle düzenli olarak yaptığı derlemeye göre 2016 yılının Aralık ayında en az 141 işçi yaşamını yitirdi... Ölümlerin “iş cinayeti” olarak adlandırıldığı raporda, geçmiş yılların işçi ölümlerine de yer verildi. Buna göre, 2013 Aralık ayın da 112; 2014 yılının aralık ayında 127 ve 2015 yılının Aralık ayında en az 137 işçi yaşamını yitirdi. Raporda 2016 yılının Aralık ayında ölümlerin en çok inşaat, taşımacılık, tarım, belediye ve metal işkollarında yaşandığı; nedenlerinin de trafik/servis kazası, yüksekten düşme ve ezilme/göçükler olduğu kaydedildi. Ölenlerin 1’i çocuk, 5’i kadın ve 5’inin de göçmen olduğu iş kazaları en çok İstanbul, Bursa, Adana ve Antalya’da yaşandı. Açıklamada, 2016 yılında toplam 1970 işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Rapora göre 2016’da yaşamını yitiren 1970 işçinin 1682’si işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 210’u çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 78’i esnaftan olmak üzere 288’i kendi nam ve hesabına çalışanlardan oluştu. 2016 yılında Türkiye’nin 81 ilinde de iş kazası yaşanırken bunların yarısı 11 şehirde yoğunlaştı. İş kazalarında yaşamını yitirenlerin en az 96’sı göçmen işçi olarak çalışıyordu. Patron lehine İşçilerin örgütlenmesi zaten Türkiye’de birçok şekilde engellenmeye çalışılırken bu durumun OHAL’le birlikte iyice keyfileştiğine dikkat çeki len raporda, “Yani devletin tepesinin ifade ettiği ‘halka ve işçilere OHAL yok’ söylemi sadece sözde kaldı. OHAL koşulları patronlar lehine ve işçiler aleyhine devam etmektedir” değrelendirmesi yer aldı. Geçen ayki raporda Birleşik Metalİş’in etkinliklerinin OHAL gerekçesiyle engellendiğinin hatırlatıldığı açıklamada, bu sefer de Petrolİş Sendikası’nın Türkiye Petrolleri’nin özelleştirilmesi sürecine karşı Enerji Bakanlığı önünde yapacağı eylemin engellendiği, Batman, Adıyaman ve Trakya’dan gelecek işçi otobüslerinin yola çıkarılmadığı bilgisi verildi. l Ekonomi Servisi Asil Çelik’te 18 Ocak’ta greve çıkma kararı alındı Bursa’da faaliyet gösteren Asil Çelik firması yönetimi ile Birleşik Metalİş Sendikası arasında süren toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, sendika 18 Ocak’ta greve gitme kararı aldı. Asil Çelik, grev kararını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirdi. DİSK’e bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası ile Asil Çelik A.Ş. arasında 7 Eylül 2016’da başlayan toplu iş sözleşmesi ve kasım ayındaki arabuculu sürecinden sonuç alınamayınca fabrika çalışanları ve sendika yöneticileri Asil Çelik’te grev kararı aldı. Bu karar geçen 16 Aralık günü mesai saati sonrası Birleşik Metalİş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Bursa Şube Başkanı Ayhan Ekinci ve işciler tarafından iş yerine asıldı. Serdaroğlu, fabrikada 60 gün içinde greve gidilebileceğini açıkladı. Süreç devam ediyor Bu karar şirket yönetimi tarafından KAP’a bildirildi. KAP’a yapılan açıklamada, “Şirketimiz ile Birleşik Metalİş arasında yürütülmekte olan Toplu İş Sözleşmesi sürecinde Birleşik Metalİş Sendikası’nın grev kararı alarak 16 Aralık 2016’da işyerlerimizde ilan ettiği, 16.12.2016 tarihli Özel Durum Açıklaması ile kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. Birleşik Metal İş, 30.12.0216 tarih ve 375 sayılı kararı ile işyerlerimizde 18 Ocak 2017 itibarıyla grev kararının uygulamaya konulacağını ilan etmiştir. Yasal süreç devam etmektedir” denildi. Asil Çelik’te bine yakın kişi çalışıyor. l Ekonomi Servisi BES’e 2.2 milyon kişi otomatik olarak katıldı Bireysel emeklilik sistemine otomatik katılımlar başladı. Çalışan sayısı bin ve üzeri olan işyerlerinde çalışan tahmini 2.2 milyon kişi 1 Ocak itibarıyla sisteme katıldı. Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri M. Akif Eroğlu, kademeli olarak katılımın sağlanacağı sisteme 1 Ocak itibarıyla 2.2 milyon kişinin katıldığını tahmin ettiklerini söyledi. 1 Nisan’da öngörülen 4 milyon kişiyle rakam 4 ayda 6.2 milyon kişiye ulaşmış olacak. Fon 60 milyar lira 23 Aralık 2016 Emeklilik Gözetim Merkezi verilerine göre 6.6 milyon kişi Bireysel Emeklilik Sistemi’nde yer alıyor. SGK verilerine göre, 2017 içerisinde otomatik katılım vasıtasıyla 45 yaşını doldurmamış özel sektörde ve kamuda çalışan yaklaşık 7.7 milyon kişi sisteme dahil olacak. Sistemin fon büyüklüğüyle ilgili konuşan Eroğlu, “2003 yılında hayata geçen bireysel emeklilik sistemi 60.2 milyar TL fon büyüklüğüne ulaştı. Bu miktarın 53 milyar TL’si katılımcı fonlarından, 7.2 milyar TL’si Devlet Katkısı fonlarından oluşmaktadır. Otomatik katılım bu tutarı artıracaktır” dedi. l Ekonomi Servisi CHP milletvekili Gaytancıoğlu, Türkiye’de 26 milyon dönüm arazi boşken un ithalatının yapılmasının nasıl mümkün olduğunu da sordu. Türkiye unu da ithal eder oldu Bir zamanların tahıl deposu Türkiye dışarıdan un ithal eder hale geldi. İthalat 17 kat artarken Bosna’dan 9 ayda 35.3 milyon kg un ithal edildi. Makarnalık durum buğdayı unu için Bosna’ya 11.1 milyon dolar ödendi. MUSTAFA ÇAKIR Bir zamanlar tahıl deposu olan Türkiye uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle dışarıdan un ithal eder hale geldi. Doğrudan gelir desteğinin de etkisiyle milyonlarca dönüm arazi ekilmediği için boş kaldı. Un ithalatı 17 kat arttı. Bosna Hersek’ten 9 ayda 35 milyon 303 bin 110 kg un ithal edildi. Karşılığında 11.1 milyon dolar ödeme yapıldı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun soru önergesini yanıtladı. Gaytancıoğlu, Bosna Hersek’ten yapılan un ithalatının bir yılda 17 kat gibi ciddi bir oranda arttığını, bitkisel yağlar ve mısır ithalatında da geçmiş yıllara oranla ciddi artış olduğuna dikkat çekti. Un ithalatında Macaristan, Hollanda, Sırbistan ve Slovakya’daki bazı firmaların Bosna Hersek kanalıyla Türkiye’ye un getirerek haksız rekabet sağladığına ilişkin iddiaları da anımsatan Gaytancıoğlu, “Ülkemizdeki un fabrikalarımız un satmakta zorlanırken, Bosna Hersek aracılığıyla ülkemize başka ülkelerden unun gümrük vergisi ödenmeden haksız kazançla gelmesi kamuoyunda birçok tartışmaya neden olmaktadır. Türkiye’deki un fabrikalarında 1.1 liraya mal olan unun 96 kuruştan gelmesine izin verilmesi ülkemiz un sanayisini ve çiftçileri olumsuz etkilemektedir” dedi. Neyse ki usulsüz değil Önergeyi yanıtlayan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ithalatçı firma isimleri ve firma bazlı ithalat bilgileri hakkın da “iş sırrı” kapsamında olduğu gerekçesiyle bilgi vermedi. Yanıta göre Bosna Hersek’ten 1 Ocak 2016 30 Eylül 2016 döneminde 145 bin 558 dolar değerinde 506 bin kg makarnalık (durum) buğday unu ithal edildi. Bunun yanı sıra 11 milyon 29 bin 543 dolar değerinde 34 milyon 797 bin 110 kg “adi ve kaplıca (kızıl)” buğday unu ithalatı da yapıldı. Tüfenkci, firmaların mevcut serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde herhangi bir usulsüzlüğe başvurmadan ve gümrük mevzuatını ihlal etmedikleri takdirde mevcut tercihli vergi oranlarından yararlanarak ithalat yapma hakkına sahip olduklarını belirtti. Tüfenkci, “Bu nedenle mevzuatta kendilerine tanınan imkanlardan faydalanarak yasal ticaret yapan ithalatçıların haksız kazanç elde ettikleri düşünülmemektedir” dedi. l ANKARA Torba anayasa nasıl oylanır? Üç gün kaldı. Toplumda kabul görmediği için “başkanlık” denilemeyen anayasa değişiklik teklifi, bu pazartesi TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. “Cumhurbaşkanlığı sistemi” diye kamuflajlı bir isimle sunulan teklif Yunan tragedyalarını hatırlatan bir özelliğe sahip. Öyle bir kanun teklifi ki bu, Meclis’ten geçtiği anda, ilk icraatı kendisine varlık kazandıran yasama organını etkisizleştirmek olacak. Genel kurul salonunda verilecek her “evet” oyu, Meclis’i kâğıt üzerinde organ haline getirecek yola bir taş daha döşeyecek. HHH Bilen biliyor; Meclis denetimini bitiren, bütçe hakkını cumhurbaşkanına devreden teklif, aslında 21 madde olarak hazırlanmıştı. Anayasa Komisyonu’nda 18 maddeye düşürüldü. Fakat sürpriiz... Bu teklif gerçekte 18 maddeden oluşmuyor. 18 madde, bir görüntüden ibaret. Değişiklik yapılan maddeleri tek tek saydığınızda, toplam 51 maddenin değiştirildiğini görüyürsunuz. Yazıyla elli bir... Bitmedi. Aynı zamanda anayasanın 21 maddesi de yürürlükten kaldırılıyor. Yazıyla yirmi bir... Ve bütün bunlar, kanun teklifindeki sadece iki madde içine yazılarak yapılıyor. Bugüne dek milyonlarca insanın hayatını, kurumların işleyişini, vergi oranlarını, ne yiyip ne içeceğini, zeytinlerinin nasıl kesileceğini torba kanunlarla düzenleyen AKP, sonunda torba anayasayı da gerçekleştirmiş bulunuyor. Konu, kim olduğu meçhul bazı gemi sahiplerine vergi avantajı sağlayan son Torba Vergi Yasası görüşmelerinde gündeme geldi. 4 Ocak 2016 akşamı, Meclis Genel Kurulu’nda yani. CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel dedi ki: “Torba maddeyle anayasa değiştiren demokratik bir ülke ilk defa görülecek. Madem anayasa değiştiriyorsunuz usulüne uygun olarak değiştirin. Usulüne uygun olarak değiştirmediğiniz bir anayasanın daha sonra geçerliliği ve korunma güdüsü ne şekilde sağlanacak? Elbette ki sağlanamayacak.” Temizel, Anayasa Mahkemesi’nin denetim sürecine dair, kritik bir hatırlatmada bulunuyor. Anayasa değişikliklerinde, teklif ve oylama çoğunluğuna uyulup uyulmadığına bakıldığını söyleyen Temizel şöyle diyor: “Oylama çoğunluğuna bakacaksınız değerli arkadaşlar. Maddeleri torbanın içerisine atmış şekilde anayasayı toplu olarak oylayarak değiştiremezsiniz, bunu yapamazsınız. Bunu yapmaya kalktığınız takdirde, anayasanın temel ilkelerini değiştirmiş oluyorsunuz. Dolayısıyla, anayasada değiştirdiğiniz bütün maddelerin hepsinin teker teker burada gelip, görüşülüp oylama yapılması lazım. Çoğunlukla oylama, çoğunluğa uyulma olayı bu anlama gelir anayasalarda.” Tek tek oylama lazım Açmak gerekirse, 18 madde gibi görünen anayasa değişiklik teklifinde, bir madde içinde sayılarak değiştirilen 51 madde olduğu için, hepsinin tek tek oylanması ve gerek/yeter oyu bularak kabul edilmesi gerekiyor. Terör örgütlerinin saldırı alanı haline gelen, ekonomik durgunluk belirtileri artan ülkemiz, şimdi kanun yapma tekniğine aykırı bir anayasa değişikliği eşiğinde. Yazıyı Meclis tutanaklarından yine Temizel’in sorusuyla bitirelim: “Gücümüzü ülkenin sorunlarını çözme konusunda yoğunlaştırmak yerine, demokratik bir cumhuriyet olan ülkemizde, iktidar ve yetkilerini Cumhurbaşkanında toplamak için düzenlemeler yapıyoruz.(...) Daha önce belki yüzlerce kere soruldu ama yine sormadan da duramıyoruz; şu anda devlette yönetim erkini elinde bulunduranların dolaylı ve doğrudan kullanmak isteyip de kullanamadığı hangi yetkisi kaldı, hangi yetki eksik?” Açlık sınırı 1.546 lira Bu ay yapılan araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1546 TL olarak belirlendi. MemurSen açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Buna göre Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1546 TL, yoksulluk sınırı ise 4 bin 369 TL olarak belirlendi. MemurSen Konfederasyonu tarafından her ay düzenli olarak “açlıkyoksulluk” sınırı araştırılıyor. Araştırmada aralıkta kasıma göre gıda madde fiyatlarında ortalama yüzde 3.27’lik bir artış yaşandığı gözlendi. Aralık ayında en fazla artış yüzde 60.01’le patlıcan, yüzde 53.14 artışla yumurta, yüzde 34.71 artışla kabak, yüzde 28.29 artışla yeşil soğan, yüzde 26.89 artışla sivri biber, yüzde 22,03 artışla salatalıkta yaşandı. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear