26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 6 Ocak 2017 haber Hayatımız sınav2 EDİTÖR:MÜNEVVEROSKAY/ELİFTOKBAYTASARIM:ŞÜKRANİŞCAN Eğitim ve iş alanında iyi bir gelecek hedefleyen yaklaşık 20 milyon kişi umudunu sınavlara bağladı. KPSS’ye başvuran 6 milyon yurttaş yüzde 1’in içine girebilmek için çabaladı MEB, ÖSYM ve Açık Öğretim Fakültesi tarafından Türkiye genelinde 2016 boyunca dü zenlenen sınavlara yaklaşık 20 milyon başvuru yapıldı. Eğitim ve iş alanında kariyer hedeflerini gerçekleştirmek is teyen milyonlarca vatan daş, takvimde hemen her hafta sonunu dolduran bir dizi sınavda ter dö kerken, ÖSYM’nin yap tığı 49 sınava, 49 gün DENİZ ÜLKÜTEKİN de 12 milyon, MEB’in 22 günde yaptığı 16 sınava 5 milyon, Açık Öğretim Fakültesi’nin 9 günde yaptığı 9 sınava yaklaşık 3 milyon kişi başvuru yaptı. ÖSYM, eYDS, YDS, ALES, YGS, LYS, KPSS ve 26 kurum sınavını, MEB TE OG, TEOG Mazeret, DPY, Sözleşmeli Öğretmenlik, müdür yardımcılığı, açık ortaokul ve lise ile motorlu taşıt sürü cü sınavlarını, Açık Öğretim Fakültesi kendi sınavlarını organize etti. Yüzde 1 umudu Eğitimci Alaaddin Dinçer’in yaptığı araştırmaya göre, yıl boyunca yapılan sınavların Türkiye çapında özellikle dar ve orta gelirli hemen her aileyi ilgilendiren bir hal aldığı ortaya çıkarken, özellikle işsizliğin artmasıyla, KPSS’ler milyonlar için öncelikli iş umudu haline geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ve ÖSYM’nin açıkladığı rakamlara göre geçen yıl için kamu personeli için açılan yaklaşık 60 bin kişilik kadro için 6 milyon 873 bin kişi başvururken, bu orana göre kamu personeli sınavlarına girenlerin ancak yüzde 1’lik bir kısmı iş sahibi olabiliyor. Büyük artış KPSS’de iki yılda bir yapılan ortaöğretim ve önlisans sınavlarında, 2014’e göre büyük artış yaşanırken, bunda her geçen yıl büyüyen işsizlik rakamları ve FETÖ soruşturmasında açığa alınan kamu personelinin yerine işe alınma umudu önemli rol oynadı. Buna göre 2014’te 1 milyon 828 bin 53 kişinin başvurduğu KPSS ortaöğretim sınavına geçen yıl 3 milyon 498 bin 284 ki şi başvururken yüzde 90’lık bir artış yaşanmış. KPSS önlisans sınavına ise 2014’te 827 bin 230 kişi başvururken, 2016’da 1 milyon 375 bin 10 kişi başvuruda bulunmuş. Bu alanda da yüzde 64 oranında bir artış söz konusu. Her iki alanda da kamu personeli için ayrılan alan oldukça kısıtlı olmasına karşın başvuruların çokluğu, işsizlik boyutlarını gözler önüne serecek nitelikte. Her yıl yapılan lisans sınavına ise 2015’te 1 milyon 539 bin 56 kişi başvururken, geçen yıl başvuran aday sayısı, 2 milyon 17 bin 34 kişiye çıktı. ‘Bilimsel eğitime meydan okuma, geçit vermeyiz’ Eğitim İş Genel Başkanı, inkılap dersinin kaldırılması ve din dersinin 1. sınıftan başlaması önerisine tepki gösterdi. Eğitimciler Birliği Sendikası’nın (EğitimBirSen) İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin kaldırılması ile din eğitiminin birinci sınıftan başlamasına yönelik müfredat önerisine sert tepki gösteren Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Genel Başkanı Mehmet Balık, “Bakanlığı uyarıyoruz! ‘Devrim Kanunlarının’ bir adım bile gerisine, geçit vermeyiz” dedi. Balık, “Siyasal iktidarın kadrolaşmasını yürüten, iktidarla birlikte eğitim politikalarına şekil veren ve sık sık karma eğitime son verilmesi tartışmalarını gündeme getiren Eğitim BirSen’in bu girişimi, Cumhuriyetle hesaplaşma adımlarının yeni bir parçasıdır. Atatürk ilke ve inkılaplarına, demokratik, bilimsel ve laik eğitime açıkça meydan okumaktır” ifadelerini kullandı. l ANKARA Sınavların, bireyin kariyer planlamasında her adımda karşısına çıktığını belirten Alaaddin Dinçer, bu durumun kimileri için yaşam boyu devam ettiğini söyledi. Dinçer şöyle konuştu. “İlkokulda başlayan bu maraton bazıları için neredeyse bir yaşam boyunca devam ediyor. İlkokulda sınıf geçme notu almak için yazılı ile başlayan sınav cenderesi, sekizinci sınıfın sonunda liseye gitmek için girilen TEOG ile ilk evresini tamamlıyor. Bu arada parasız yatılı mı okumak istiyorsunuz? Onun için de mutlaka bir sınava girmek zorundasınız. Birinci evresi liseye girme ile biten bu aşama, lisede de 4 yıl boyunca sınıf geçmek için yapılan yazılı sınavlar ile sürüyor. Arada yapılan üniversiteye girme hazırlık ve değerlendirme sınavları ise işin cabası. Üniversiteye girmek için YGS ve LYS’de başarılı olmak gerekiyor. Mezun olup diplomayı elinize aldığınızda tam rahat bir nefes alacakken, bir de bakıyorsunuz bir işe yerleşmek için de yeniden sınav. Ya arkadan gelen öne geçerse telaşı, sınavları hayatımızda vazgeçilmez kılıyor.” BATMANLI TEOG BİRİNCİSİ Hedefi Galatasaray Lisesi Batman Atatürk Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Simanur Beyaz, TEOG sınavında sorulan 120 sorunun tamamını doğru yanıtlayarak “Türkiye birincileri” arasında yer aldı. Simanur Beyaz, hedefinin Galatasaray Lisesi’nde okumak olduğunu söyledi. Pazarlamacılık yapan bir babanın 3 çocuğundan biri olan 13 yaşındaki Beyaz’ın, kendi imkânları ile hazırlandığı TEOG sınavında sorulan 120 sorunun tamamını doğru yanıtlayarak, büyük bir başarıya ulaşması Batman’da büyük bir sevinç yaşattı. Beyaz, başarısını öğretmenleri ve ailesine borçlu olduğunu belirterek, “Kitap okumayı çok seviyorum. Sınava hazırlık sürecinde bol bol soru çözdüm” dedi. l BATMAN/DHA kBuoğğualza’ırnı Martılarıyla ünlü İstanbul Boğazı’nın yeni konukları kuğular oldu. Kış ayı olmasına rağmen Beykoz Çubuklu sahiline gelen kuğuları vatandaşlar poğaça ve simitle besledi. Beykozlu yaban hayat fotoğrafçısı Berat Akkaş, “4 yıldır Ocak ayının ilk haftalarında Beykoz’a geliyorlar. Soğuk hava şartlarından kaçıp Beykoz’a sığınıyorlar. Geçtiğimiz senelerde 56 birey görünürken bu sene 11 birey geldi. Beykoz insanının misafirperverliği onların sayısını artırdı. Selfie çekenler bile var” dedi. l İHA Harekete geçtiler Türk Böbrek Vakfı çocuklarda obeziteye dikkat çekti Türk Böbrek Vakfı, Türkiye’de yapılan bilimsel araştırmalara göre 3 milyonun öğrencileri, temel egzersiz hareketlerini içeren videolar çekti. Obezitenin, böbrek hastalıkları, üzerinde obez yurttaşın bulunması ve bunla kalpdamar hastalıkları, şeker hastalığı gibi çok rın 1,8 milyonunu 18 yaş altındaki çocukların ciddi sağlık sorunlarına yol açtığına ve bu kam oluşturması gerçeğinden yola çıkarak, özellik panyanın amacının çocukluk ve gençlik obezi le çocuklarda obezitenin azaltılması ve önlen tesinin azaltılmasına yönelik olduğunu belirten mesi için harekete geçti. Timur Erk, tüm ciddi sağlık sorunlarının en te Vakfın, çocuklarda obezitenin önlenme mel sebebinin gelişme çağındaki beslenme ve si için başlattığı proje kapsamında “Çocuklar yaşam alışkanlıklarından kaynaklandığını söy ve Egzersiz” çalışması için ünlü oyuncu Wil ledi. Erk, “Çekilen filmin çocuklara obezite ile ma Elles ve Hasan Yalnızoğlu da destek ver mücadelede etkin faktörlerden olan çocuklar ve di. Yalnızoğlu’nun Şişli’de bulunan spor stüd gençlikte spor yapmayı özendirmek ve bir alış Elles ve Yalnızoğlu ile çekimlere katılan çocuklara “Sağlıklı yaşam gönüllüsü” olmalarından dolayı birer rozet takan Timur Erk, teşekkür plaketi takdim etti. yosunda kamera karşısına geçen Vakıf Başkanı Timur Erk, Wilma Elles ve UPS Spor Kulübü kanlık haline getirmek hedefimizdir” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Birlik ve beraberlik’ Ben çok zor, ama gerçekten çok zor yazı yazan bir insanım... Neyi yazacağıma, nasıl yazacağıma sancılı bir süreçten sonra zar zor karar veririm... Kimi zaman yazı bittikten sonra, konuyu ya da konuyu ele alış biçimimi beğenmediğim için, tümünü siler, bambaşka bir yazıya başlarım. Konuyu ve nasıl ele alacağımı belirledikten sonra bilgisayarın başına oturduğumda önce, içimden geldiği gibi serbestçe yazarım. Sonra o ilk müsveddenin üzerinden en az onon beş kez geçer, onu düzeltir, fazlalıkları atar, kısaltır, ifadeleri netleştiririm. Bu yeniden okuma ve düzeltme işini, araya zaman ve başka işler koyarak yaparım ki, yazıyı tekrar okuduğumda, eksiklerim, hatalarım hemen gözüme çarpsın. Uzun lafın kısası, sizin kimi zaman sadece başlığına bakıp geçtiğiniz, kimi zamansa birkaç dakika içinde okuyup bitirdiğiniz bir köşe yazısını ben saatlerce ve hatta kimi zaman günlerce uğraşarak yazarım. Son zamanlarda medya ve özellikle de Cumhuriyet gazetesi üzerindeki baskıların bu sancılı yazı yazma sürecini tam bir işkenceye dönüştürdüğünü tahmin edebilirsiniz. Bu yazıyı da üç kez yazdım, bitirdim, sildim, dördüncü kez yeniden yazıyorum... İlk metinde, “Birlik ve Beraberlik” isteyen devlet büyüklerimizin ve onların medyadaki tetikçilerinin çeşitli etnik, dinsel, siyasal, kültürel, meslekî gruplar için söyledikleri sözleri alıntılıyordum... Sonra da “Bu sözleri söyleyenler, topluma böylesine kin ve nefret dolu söylemlerle seslenenler, nasıl bir birlik ve beraberlik umut edebilirler” diye soruyordum. Fakat ne yalan söyleyeyim bütün bu sözleri bir arada, önce yazıp sonra da okuyunca, dehşete kapıldım, “Ben bu sözleri bu ortamda tekrarlayamam” dedim. İkinci yazıyı, medya tetikçilerini dışarda bırakarak sadece politikacıların çeşitli grupları eleştirirken söyledikleri sözler üzerine kurdum... Yine olmadı; daha doğrusu yine çok ayrıştırıcı, düşmanlaştırıcı, bölücü söylemler ortaya çıktı. Üçüncü yazıyı sadece toplumun aklında kalan çarpıcı eleştirel söylemler üzerinden yazdım... Tahmin edeceğiniz gibi o yazı da benim daima savunduğum barış, demokrasi ve insan hakları gibi kavramlara pek hizmet eder nitelikte olmadı. Şimdi bu dördüncü yazıyı, söylemler değil, eylemler üzerine yazdım. HHH EĞER GERÇEKTEN TOPLUMSAL “BİRLİK VE BERABERLİK” İSTİYORSANIZ: 1) Medyada nefret söylemi kusan tetikçileri susturun. 2) Sosyal medyada nefret yayan trolleri durdurun. 3) Muhalifleri tutuklamaktan vazgeçin. 4) Hapisteki yazarları, gazetecileri, politikacıları tahliye edin, davaları tutuksuz görülsün. 5) Hiçbir etnik, dinsel, siyasal, kültürel, meslekî grubu toptan suçlamayın, bunlar hakkında, dışlayıcı nefret söylemi kullanmayın. 6) Ve asıl, başta Anayasa değişikliği olmak kaydıyla, kendi çözümlerinizi topluma kanırta kanırta dayatmaktan vazgeçin; demokratik süreçleri işletin, uzlaşma ve danışma mekanizmalarını kullanın. 105 yaşındaki bisikletçi Fransa’daki SaintQuentinenYvelines Ulusal Velodromu’nda piste çıkan 105 yaşındaki Fransız bisikletçi Robert Marchand, bir saatlik parkurda pedal çevirerek tarihe geçti. Üç yıl önce 26,927 kilometrelik derecesiyle 100 yaş üstü kategorisinde rekor kıran Marchand, önceki gün kendisine ait rekoru geliştiremedi ancak 22,547 kilometreyle “105 yaş üstü kategorisinde bir saatte en uzun mesafe kateden bisikletçi” olmayı başardı. Rekor sonrasında AFP’ye konuşan Marchand, “Son 10 dakikada mesafemi gösteren afişi göremedim. Geçmiş yıllarda olduğu kadar iyi değilim. Buraya rekorumu kırmak için değil, 105 yaşına rağmen halen bisiklet kullanabildiğimi kanıtlamak için geldim” dedi. l Spor Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear