26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 30 Ocak 2017 10 915 kaymakam, 183 rektör, 81 vali Artvin’in Borçka’sından Ertuğrul Örnek, Uşak’ın Ulubey’inden Ahmet Solmaz, Denizli’nin Beyağaç’ından Necdet Özdemir... Kaç etti? Üç... Evet, baştan say üç; sondan say üç. Hadi bunlara “Devlet Ebed Müddet” deyip Devlet Bahçeli kontenjanından katılan Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit’inden Oğuz Cem Murat’ı da ekleyin. Etti dört... Yuf yani... Yuf ki yuf!.. Türkiye’nin 919 ilçesinden topu topu dört milli ve yerli kaymakam “Ben varım lan, sen de var mısın” kampanyasına katılıp referandumda “evet” diyeceklerini açıkladılar. Peki, geri kalan 915 kaymakam ne oluyor? Not edilmediklerini sanıyorlarsa fena halde yanılıyorlar. Bu saatten sonra “Ben de varım lan, ben de varım valla” diye naralansalar bile adlarının yanına bir çentik atılmıştır, haberleri olsun... HHH Peki, valilere ne diyeceğiz? 81 vilayetin 81 anlı şanlı valisinden bu satırların yazıldığı dakikalara kadar tık yok. Yuf yani. Yuf ki ne yuf!.. Vali bu be; boru değil vali, vali... Hem bu devletin (Hani “tek millet, tek bayrak, tek devlet” tekerlemesindeki devlet var ya işte o devletin) valisi olacaksın, hem referandum kampanyasına “Eveeeeeet... Cumhurumu boş ver ama başkanıma eveeeeeet” naraları ile katılmak için ağırdan alacaksın. Tek tek not edildiniz. Adlarınızın yanına kocaman bir çentik atıldı. Elinizi çabuk tutup dilinizi dörtnala kaldırmazsanız o çentik ikiye, üçe çıkar. Üç çentik bir “yok vali” yapar. HHH Gelelim üniversitelere... Bu ülkede üç beş büyük kentte birikmiş üniversiteleri 14 yıllık iktidarımızda 118 üniversiteye çıkardık. Bunlara 65 vakıf üniversitemizi de ekleyin. (Aslında vakıf üniversitesi biraz daha fazlaydı ama FETÖ’cü olanlarını ayıkladık. Şimdi kılçıksız 65 vakıf üniversitemiz var.) 118 devlet, 65 de vakıf. Ne etti? 183!.. 81 vilayeti olan bir memlekette 183 üniversite. Ne kadar övünsek yeridir. Övünüyoruz da... “Yav bunların çoğu yüksek lise bile değil. Üniversiteli işsiz oranı ilkokul mezunu işsizlerin oranını çoktan solladı” diye çatal dilleriyle zehir saçanlara elbette kulak asmıyoruz. Ancak 183 üniversitemizin tepesine oturttuğumuz 183 rektöre ne diyeceğiz? İçlerinden sadece dördü, evet tıpkı kaymakamlar gibi sadece dördü “Ben de varım; valla billa ben de varım. Cumhurumun başkanına söyleyin ben de evet diyenlerdenim” deme cesareti gösterebildi. Adnan Menderes Üniversitesi’nden Cavit Bircan, Düzce Üniversitesi’nden Nigar Demircan Çakar, Artuklu Üniversitesi’nden Ahmet Ağırakça ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Peyami Battal. O kadar. Önden say dört. Sondan say dört... Peki, geri kalan 179 rektöre ne oluyor? Üniversitelerindeki öğretim üyelerinden yeterli oy alamamalarına rağmen onları tutup rektör koltuğuna oturttuk ve onlar memleket bu en zor geçitteyken susuyorlar... Aha da buradan ilan ediyoruz. 179 rektör, 915 kaymakam, 81 vali ayağa kalkın ve itiraf edin: FETÖ’cü müsünüz, PKK’li mi? Ayhan Bilgen serbest bırakıldı HDP Sözcüsü ve Kars milletvekili Ayhan Bilgen Ankara Esenboğa Havalimanı’nda dün sabah gözaltına alındı. Bilgen, sosyal medya hesabından “İstanbul’a gitmek için geldiğim Esenboğa’dan az Ayhan Bilgen önce gözaltına alındım. Diyarbakır’a götürüleceğim söyleniyor” paylaşımını yaptı. Diyarbakır’da yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Bilgen, uçakla Diyarbakır’a götürüldü. Bilgen, savcılıkta verdiği ifadeden sonra tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, Bilgen’i adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağıyla serbest bıraktı. Bilgen, serbest bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamada referandum çalışmalarının engellenmeye çalışıldığını söyledi ve dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin olarak “Bu belki de başkanlık hesabı çok önceden başladığı için, bizim çalışma yapmamız engellenmek için yapıldı” dedi. Bilgen’in, HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun 68 Ekim Kobane olaylarına ilişkin değerlendirmeleri nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi. l Yurt Haberleri haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ÜSTÜ KAPATILAN KADIN AVUKATA DARP OLAYINDA ÇARPICI DETAY Suçlanan başkan ifade bile vermedi SEYHAN AVŞAR İnşaatİş Sendikası avukatı Sevinç Sarıkaya’nın Esenyurt Belediyesi’nde dövülmesiyle ilgili, takipsizlik kararıyla kapatılan soruşturmada, Başkan Necmi Kadıoğlu’nun ifadesi bile alınmadı. Şüpheli olarak ifadesi alınan iki başkan yardımcısı ise Sarıkaya’nın hakaret ederek Başkan’ın üzerine yürüdüğünü öne sürdüler. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, müşteki ve tanık olarak dinlenen Çetin Macit, Esenyurt Belediyesi’nin ortaklığındaki, RDS Reform İnşaat şirketinde 7.5 ay çalıştığını, alçı boya ustası olduğunu söyledi. Kendisiyle birlikte 17 işçinin 91 bin 200 lira alacağının verilmediğini belirterek, sendikadan yardım istediklerini ve oturma eylemi yaptıklarını belirten Macit, avukatın darp edildiği günü şöyle anlattı: “Eylemin 5. gününde Başkan’ın çağırmasıyla makamına gittik. Başkan, ‘sendikayla görüşmem’ dedi. Avukatımıza ‘Defol çık o...’ diye ha karet etti. Avukatımızla dışarı çıkarken, kapı önünde Başkan birden avukatımızın yüzüne tokat attı. Defalarca vurdu. Avukatımızı korumaya çalışırken korumalar da bize vurdu. Bir gün sonra anlaştık, paramızı aldık.” ‘Saçından tutup vurdu’ Olayın diğer şikâyetçisi sendika Başkanı Mustafa Adnan Akyol da Başkan’ın, işçilerle görüşeceğini söylediğini, avukatı ve kendisini hakaret ederek odasından kovduğunu belirtti. Avukat Sarıkaya’nın da işçilerin talebi üzerine geldiğini söylediğini ifade eden Akyol, “Başkan, avukatımıza ‘o... defol’ dedi. Dışarı çıkarken, birden yumruk attı. Saçını tutup, vurmaya devam ederken küfür ediyordu. Biz müdahale ettik, korumalar da bize saldırdı” diye konuştu. ‘Başkan medenice sordu’ Başkan Yardımcısı Emin Batmazoğlu, şüpheli olarak alınan ifadesinde, “Başkanımız, son derece medeni bir şekilde, şahıslardan kendilerini tanıtmalarını istemiştir. Hangi sendikanın üye si olduklarını, yetkileri olup olmadığını sormuştur” dedi. Sevinç Karakaya’nın ise Başkan’a ‘Başkan efendi sen kim oluyorsun, bunları soracaksan bizleri niye çağırdın, hırsız’ diye hakaret ettiğini, Başkan’ın üzerine yürüdüğünü, diğer işçilerin de Başkan’a saldırdıklarını öne sürdü. Şüpheli Başkan Yardımcısı Yunus Balta da Batmazoğlu ile bir bir aynı ifadeyi verdi. Balta, “Başkanımız, bu olaylardan sonra her şeye rağmen, müteahhit firma ile görüşerek işçilerin paralarının ödenmesini, mağduriyetlerinin giderilmesini sağladı” dedi. Darp edilen işçilere dava Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Esenyurt Belediye Başkanı ve yardımcıları hakkında, “basit yaralama” ve “hakaret” suçundan takipsizlik verdi. Ancak, İnşaatİş Sendikası Başkanı Mustafa Adnan Akyol hakkında, darp edildikleri olay nedeniyle, 2015 yılında “kamu malına zarar vermek” suçundan dava açıldığı ortaya çıktı. Başkan yardımcıları ifadelerinde, Macit ve Akyol için, “Oturdukları koltukları Başkan’a doğru iterek saldırmaya çalıştılar” demişlerdi. HDP’ye büyük gözaltı Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından geçen 3 ayda 26 vekil gözaltına alındı, eş genel başkanların da aralarında bulunduğu 12 vekil ise tutuklandı TBMM’de kabul edilen dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi ile başlayan yargılama sürecinde HDP’li 26 milletvekili gözaltına alındı, 12’si tutuklandı. TBMM’de geçmişe dönük bir defaya mahsus milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasından sonra haklarında soruşturma ve davalar bulunan milletvekillerine yönelik başlatılan yargılama süreçlerinde 4 Kasım 20016 tarihinden itibaren HDP’li 59 milletvekilinden 26’sı gözaltına alındı. HDP’lilere yönelik başlatılan yargılama süreçlerinde 4 Kasım’dan beri aralarında partinin eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile grup başkanvekilleri İdris Baluken ile Çağlar Demirel’in bulunduğu 12 milletvekili tutuklandı. Tutuklanan milletvekillerinden HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik 2 ay tutuklu kaldıktan sonra 4 Ocak’ta tahliye edilirken, HDP’’in yurtdışında bulunan Şırnak milletvekili Faysal Sarıyıldız ile Van milletvekili Tuğba Hezer için ise yakalama kararı çıkartıldı. Tutuklanan HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ile milletvekilleri İdris Baluken, Çağlar Demirel, Besime Konca, Ferhat Encü, Nihat Akdoğan, Selma Irmak, Nursel Aydoğan, Gülser Yıldırım ve Abdullah Zeydan halen cezaevinde bulunuyor. 4 Kasım’dan başlanarak değişik tarihlerde gözaltına alınan 14 HDP milletvekili ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Adli kontrol ile serbest bırakılan milletvekilleri şunlar: Sırrı Süreya Önder, Ziya Pir, İmam Taşçıer, Ayşe Acar Başaran, Alican Önlü, Pervin Buldan, Emin Adıyaman, Nimetullah Erdoğmuş, Osman Baydemir, Ahmet Yıldırım, Hüda Kaya, Meral Danış Beştaş, Altan Tan ve dün gözaltına alınan Ayhan Bilgen. l DİYARBAKIR / DHA HDP: İrademizi kıramazsınız HDP MYK, partili milletvekillerinin art arda gözaltına alınmasına tepki gösterdi. HDP MYK’nin açıklamasında “ErdoğanAKPMHP ittifakı bu tutumuyla referandum çalışması yapmakta, ‘hayır’ diyen vekillerimizi hukuksuz gözaltılarla taciz etmektedir. Yargı ile AKPMHP ittifakı eşzamanlı ve eşfikirli çalışmaktadır. Parti Sözcümüz gözaltında iken, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un ‘hukuki bir süreç vardır’ açıklaması suçu üstünden atma nafile çabasından başka bir şey değildir” görüşü belirtildi. Açıklamada, yargı kararlarının keyfi ve intikam amaçlı olduğu belirtilerek, Rehin alma, tutuklama ve gözaltılarla bizlerin siyasi iradesini kırmayı ve değiştirmeyi sağlayamazsınız. Referandumda ‘hayır’ çalışması yapmamızı tehditle, şantajla engelleyemezsiniz” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet 46 yıllık faili meçhul Şerafettin Atalay MEHMET MENEKŞE Amasya’daki evinin önünde katledilen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay, 46. ölüm yıldönümünde mezarı başında anıldı. Memüdede Mezarlığı’ndaki anmaya, TÖS ve TÖBDER eski başkanı Ali Şimşek, Şerafettin Atalay’ın kardeşleri Mustafa, Yavuz, Abdurahman Atalay, yeğeni Sosyal Haklar Derneği Kurucusu ve Genel Sekreteri Avukat Şerafettin Can Atalay, TİP kurcusu ve genel merkez yöneticisi Can Açıkgöz, TİP kurucularından Naci Eren’in oğlu Bahri Eren, CHP Amasya Merkez İlçe Başkanı Ali Kilci ve dava arkadaşları katıldı. Anmada konuşan Şerafettin Atalay’ın kardeşi Yavuz Selim Atalay, cinayetin faillerinin hâlâ bulunamadığını ve adaleti beklemeye devam ettiklerini söyledi. Türkiye’nin geçmişten bugüne içine düştüğü olumsuz koşullar dan demokrasi ile çıktığına vurgu yapan Mustafa Atalay da demokrasi çağrısı yaparak, “Bizler için Şerafettin Atalay’ın anısını yaşatmaya çalışmanın, derin tarihsel kökleri olan bir davaya bağlılığın simgesi olması gibi bir anlamı var. Bugün ülkemiz için tarihi bir karar anı. Ya baskı ve yıldırma dalgasının esiri olacağız ya da bir soluk alıp kaçınılmaz sonuçlarını daha önce defalarca yaşadığımız bu yoldan uzak duracağız.” l AMASYA KURGU DOLU YAZIYA CEVABIMIZDIR Cumhuriyet Gazetesi’nin 26 Eylül 2016 tarihli nüshasının 10. sayfasında, “Cevap Ve Düzeltmeye Cevabımız” başlıklı yazı ile bir kez daha Müvekkil Hilal Kaplan’ın hakları zedelenmiştir. İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/1959 D. İş ve İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/3734 D. İş sayılı kararları ile Cumhuriyet Gazetesi aleyhine tekzip kararı verilmiş ve tekzip metni Cumhuriyet Gazetesi tarafından kanunen yayınlanmak zorunda kalınmıştır. Ancak ne var ki, Hakimlik kararları uyarınca yayınlanan tekzip metninin hemen yanında yine Müvekkil hakkında seviye yoksunu, çirkin ifadeleri içerir bir yazı daha yayınlanmıştır. 1. TEKZİBE KONU YAZIYLA ADETA MAHKEME KARARLARI İLE DALGA GEÇİLMİŞTİR: Tekzibe konu yayında, gazetecilik mesleğinin etik değerlerini yok etme pahasına, Müvekkil Hilal KAPLAN’a CEVAP VE DÜZELTME yine hakaret edilmiş ve bunun yanı sıra adeta Mahkeme Kararları ile dalga geçilmiştir. Cumhuriyet Gazetesi, cevap ve düzeltme metni yayınlama adı altında, Müvekkil’e yönelik hakaretlerini bir kez daha yineleyerek, Mahkeme Kararları ve kanun hükümleri ile adeta dalga geçercesine ve bunları yok sayarcasına seviye yoksunu bir yayın daha yapmıştır. Tekzibe konu yazının başlığı dahi, tekzip kurumuna aykırılığı apaçık gözler önüne sermekte, Müvekkil’i çirkin sıfatlarla betimleme ve kişisel itibarını zedeleme amacını açıkça ortaya koymaktadır. Böylesine düzeyi düşük ve gazetecilik etiğinden uzak bir yazıyı kaleme alanları ve yayınlayanları kınıyoruz. 2. CUMHURİYET GAZETESİ’Nİ EN AZINDAN MAHKEME KARARLARI’NA VE KANUNLARA SAYGIYA DAVET EDİYORUZ: Cumhuriyet Gazetesi’nin yapmış olduğu yayı nı kınadığımızı kamuoyu ile paylaşırız; Cumhuriyet Gazetesi’ni en azından Mahkeme kararlarına ve kanunlara saygıya ve gazetecilik yapmaya davet ediyoruz. Cumhuriyet Gazetesi, artık insanları hedef göstermekten, karalamaktan, kurgu dolu haberler yapmaktan vazgeçmeli, gerçek gazetecilik yapmalıdır. Bu ve benzeri gerçek dışı haber ve yazılara ilişkin, Müvekkil’in hukuken sahip olduğu hakları sonuna kadar kullanarak takipçisi olacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır. Tekzibe konu yayında yer alan gerçek dışı bilgi ve açıklamaları; kötü niyetli ve hayali senaryoları; kısacası gazeteciliğin etik değerlerine yakışmayan bu yazıyı yayınlayan gazetenizi kınıyor, asılsız suçlamalara karşı cevabımızı kamuoyuna saygıyla sunuyoruz. Hilal Kaplan Vekili Av. Fatih Savaş C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear