28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ Yavuz Işık Avrupa Hazır Beton Birliği’ne Türk başkan Türkiye Hazır Beton Birliği’nin (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Avrupa Hazır Beton Birliği’ne de (ERMCO) başkanlık edecek. 1991’den bu yana Avrupa Hazır Beton Birliği’nin (ERMCO) tam üyesi olan ve 2014’ten bu yana da Başkanlık Komitesi’nde yer alan THBB, şimdi Avrupa hazır beton sektörüne öncülük edecek. THBB Başkanı Işık, 24. Avrupa Hazır Beton Birliği toplantısında, 70 delegenin oylarıyla ERMCO Başkanlığı’na getirildi. 8 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Eğitimde Pazartesi 12 Eylül 2016 uçurum Ders zili 19 Eylül’de çalıyor. Türkiye’de geçen yıl aile başına yıllık 792 liralık eğitim harcaması yapıldı. Birleşik Kamuİş’e göre, en zengin 2 milyon 182 bin aile eğitim için 8 milyar 990 milyon lira harcarken; aynı sayıdaki en yoksul aileler ise 115 milyon TL harcıyor Birleşik Kamuİş, eğitim harcamalarında zenginle fakirin arasındaki uçuru mu ortaya koydu. Hazırlanan rapo ra göre, en zengin 2 mil yon 182 bin aile eğitim için 8 milyar 990 milyon lira harcarken; en yoksul 2 mil SİNAN TARTANOĞLU yon 182 bin aile ise sadece 115 milyon lira lık eğitim harca ması yapabiliyor. Eğitim için yapılan harcamada iki kesim arasında 78 katlık bir uçurum oluşuyor. Eğitime para harca mak, mutlu azınlığın ayrıca lığı haline geliyor. Eğitim ala nında gelir dağılımından kay naklanan eşitsizliğin, gelir dağılımını daha da olumsuz etkilemesi bekleniyor. Yeni eğitim öğretim yı lı 19 Eylül’de başlıyor. Birle şik Kamuİş, ilk ders zili ön Kırtasiyede Çin malı hâkimiyeti Türkiye’nin kalem, çanta, defter, kalemtraş, matara gibi okul ürünlerini kapsayan ithalatı yılın 7 ayında geçen yılın aynı döne mine göre, yüzde 42.4 artarak 45.4 milyon dolara yükseldi. Söz konusu ithalatın yüzde 25’lik bölümü Çin’den gerçekleştirildi. Temmuz ayı sonu itibarıyla Çin’den anılan ürün gruplarından 11.3 milyon dolarlık ithalat yapıldı. İthalata konu ürünler arasında en fazla ön plana çıkan ürün grubu boya kalemleri de dahil ol mak üzere, kurşunkalemler oldu. Bu ürün grubunda yılın 7 ayında gerçekleştirilen dış alım geçen yılın aynı dönemine göre, 2.7 katına çıkarak, 24.6 milyon dolara yükseldi. Söz konusu dönemde Çin’den 1.8 milyon dolarlık kurşunkalem ithal edildi. l Ekonomi Servisi cesinde, zengin ile fakirin eğitime yaptığı harcamayı araştırdı. Aradaki fark, gelir dağılımındaki adaletsizliğin, okullarda da kendisini hissettirdiğini ortaya koydu. Ayda 66 TL eğitime Raporun dikkat çeken kısımları şöyle: Devletin resmi rakamları, gelir dağılımındaki bozulmanın yansıdığı eğitim harcamalarındaki büyük adaletsizliğin Türk toplumunu “eğitimsizliğe” doğru sürüklediğini ortaya koyuyor. Türkiye toplamının iyi eğitilmiş bir azınlıkla kötü eğitilmiş ya da eğitilememiş bir büyük çoğunluk olarak ayrılmaya doğru ilerlediği gözleniyor. Eğitim alanında yaşanan eşitsizlik ise gelir dağılımının gelecekte daha da bozulması ya da en iyi ihtimalle bu bozuk halinin devam etmesi riskini artırıyor. Türkiye’de geçen yıl aile ba şına aylık 66 lira, yıllık ise 792 liralık bir eğitim harcaması yapıldı. Ailelerin eğitime yaptıkları aylık ve yıllık ortalama eğitim harcamasının bu kadar düşük olması, büyük bir çoğunluğun eğitim için tek kuruş para harcayamamasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla Türkiye’de eğitime para harcamak “mutlu azınlığın” ayrıcalığı haline geliyor. Yoksul aileler eğitim için ayda ortalama 5 lira lık harcama yapabiliyor. 78 kat uçurum Türkiye’deki eğitim harcamalarının yüzde 52.3’ünü en zengin yüzde 10’lik kesim gerçekleştiriyor. En yoksul yüzde 10’luk kesimin yaptığı eğitim harcaması ise yüzde 0.7’de kalıyor. Eğitim için yapılan harcamada iki kesim arasında 78 katlık bir uçurum oluşuyor. Yoksul aileler harcayabildikleri her 100 liranın sadece 40 kuruşunu eğitime ayırabilirken, en zengin yüzde 10’luk kesim ise 100 liralık harcamasının 4.8 lirasını eğitime harcayabiliyor. Türkiye’deki en yoksul yüzde 10’luk kesimdeki aileler 2015 yılında aylık olarak ortalama 1.095 TL harcama yaptılar ve bunun da en fazla 4 lirasını eğitime ayırabildiler. En yüksek gelire sahip yüzde 10’luk dilimdeki aileler ise aylık ortalama 7.151 lira harcadılar ve bunun 343 lirasını eğitime harcadılar. l ANKARA Sıfırdan dev holdingeAlarko Holding’in kurucusu İshak Alaton 89 YAŞINDA hayatını kaybetti Alarko Holding’in kurucusu ünlü işadamı İshak Alaton (89) hayatını kaybetti. Hürriyet internet sitesinin haberine göre Alaton, son dönemde yaşlılığa bağlı hastalıklar nedeniyle tedavi gördüğü hastaneden 9 Eylül Cuma günü taburcu oldu. Kalp yetmezliği nedeniyle dün Beylikdüzü’nde özel bir hastaneye kaldırılan Alaton, burada yaşamını yitirdi. Yoksulluk okutmadı Yahudi asıllı bir ailenin çocuğu olarak 1927’de İstanbul’da doğdu. 8. sınıfa, (kendi deyimiyle gri yıllara) kadar Şişli Terakki’de ve Saint Michel’de okudu. Yokluklar, sıkıntılar yüzünden liseden sonra okuyamadı. İshak Alaton, ailesine bakabilmek için bir şirkette getir götür işlerine başladı. İsveç Konsolosu ile tanışınca şansı değişti. Alaton, 1951 yılında İsveç’e giderek, iş hayatına Motala Lokomotif Fabrikası’nda kaynak işçisi olarak başladı. Bir yıllık kaynak işçiliği sırasında gece kurslarına giderek teknik resim öğrendi ve aynı fabrikada teknik ressam olarak iki yıl daha çalıştı. 1954 yılı başında Türkiye’ye dönen İshak Kılıçdaroğlu: Vatansever işadamı Alaton, aynı yıl Dr. Üzeyir Garih ile birlikte Karaköy’de Vefai Han’ın ufak bir yazıhanesinde Alarko Holding’in nüvesini oluşturan Alarko Kolektif Şirketi’nin kuruluşuna imza at CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hayatını kaybeden işadamı Alaton için Twitter’dan başsağlığı mesajı yayımladı. Kılıçdaroğlu mesajında, “Ülke miz için çok değerli hizmetlerde bulunan vatansever işadamı İshak Alaton’u kaybettik. Sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyorum” dedi. tı. 1954 yılında, Üzeyir Garih ve İshak Alaton’dan oluşan Alarko Holding’in iki kişilik kadrosu, apartman kaloriferi tesisatçılığı hizmeti ile Türk sanayi dünyasındaki ilk adımı gerçekleştirdi. TESEV’in kurucusu 7 bin çalışan 2.5 milyar TL ciro 1954’te, İshak Alaton ve Üzeyir Garih tarafından, bir kolektif şirket Alarko Holding’in temeli Karaköy’de ufak bir yazıhanede atıldı. 1973 yılında Alarko’nun halka açık bir holding olmasından beri üstlendiği Alarko Holding AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini 15 Mayıs 2015’te Alarko’yu birlikte kurduğu olarak kurulan ve 1973’te holdingleşen Alarko, toplam 24 kuruluşu, 7 bin çalışanı ve 2015 sonu itibarıyla 2.5 milyar TL merhum Dr. Üzeyir Garih’in oğ kombine ciroya lu Yönetim Kurulu Üyesi İzzet ulaştı. Garih’e devrederek “Alarko Hol ding Onursal Başkanı” un vanını aldı. İsveççe, İngi lizce, Fransızca ve İspan yolca bilen İshak Ala ton, Türkiye Sosyal ve Ekonomik Etüd ler Vakfı (TESEV) ve Açık Toplum Vakfı kurucularındandı. İshak Alaton Varlık Vergisi ödeyen baba Yoksul bir ailenin çocuğu olan Alaton, Varlık Vergisi konusunda kendi ailesinin yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: Ben 1942’de 15 yaşındaydım. Babama ödeyemeyeceği kadar büyük bir vergi çıkarıldı. Bütün servetinin 5 misliydi. İplik tüccarıydı. Dükkânı bütün içindeki mallarla mezatta satıldı. Osmanbey’de küçük bir dairemiz vardı. O satıldı, yalnız döşekler bırakıldı. Akabinde babam Sirkeci’deki kampa alındı. Elinde başka imkânları olmadığı iyice anlaşıldığında da Aşkale`ye taş kırmaya götürüldü. 10 ay da orada kaldı ve sonrada döndü. Bu arada benim de çalışmam gerekti daha lisedeydim. Dönüşü 1944 yılının başıydı. Orada iki kış ve bir yaz geçirdi ve tabii kalbi kırık ve morali kırık bir adamdı. Aşkale’den geldikten sonra o şok ve o büyük hüsran onu bir daha bırakmadı. Bir daha da morali yerine gelmedi ve kalbi kırık olarak öldü.” Alaton, kendisinin bunun üstesinden rahat geldiğini ve 15 yaşında sıfırdan başlayınca herşeyin kendisine büyük bir sınav gibi geldiğini vurgulamıştı. 12 Eylül Rejim partisi, rövanşizm yürütürken takvim gözetmeyi sever. Kritik nitelikli kimi politika ve icraatın, önceki on yıllarda kırılma yaratmış veya tarihsel kazanım olarak anılan olayların takvimlerine denk düştüğü sır değildir. 26 Ağustos’ta açılışı yapılan 3. köprü yakın örnek. Malum, “milli irade”, rejim partisi gözünde “eşittir” AKP seçmeni. “Milli irade” nezdinde güç devşirmeye yarayan 3. köprü açılış için, Malazgirt Zaferi ile Büyük Taarruz yıldönümünün seçilmesi rastlantı değildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın henüz başbakanken partisinin milletvekillerine “Sizler bugün 28 Şubat’ın son izini sildiniz” derken kastettiği 4+4+4 kanunu görüşüldüğü sıralarda, Meclis kulislerinde yasalaşma takviminin “inadına” 28 Şubat olacağı konuşuluyordu. Komisyon çalışmalarının kafa göz yaracak şiddette geçmesi, evdeki hesabı sadece bir ay sarkıttı. HHH 12 Eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu, AKP’nin takvim rövanşizminin en belirgin ve kalıcı örneği. Takvim rövanşizminin 12 Eylül durağı, AKP’lilerin sevdiği tabirle, hayata muhafazakâr ve din referansıyla bakmayan kesimlerde de muazzam bir “algı operasyonu” yarattı. Eşzamanlı yürüyen “tatlandırıcı” ise referandum sonucunda belirleyici rol oynadı. O “tatlandırıcı”nın adı 12 Eylül 1980 darbecilerinin yargılanmasını mümkün kıldığı söylenen düzenleme, yani kaldırılan geçici 15. maddeydi. O dönem iki generalin yargılanmasının darbeyle hesaplaşmak anlamına gelmeyeceğini söyleyenlerin sesleri cılız kaldı. Ve 2012 Nisanı’nda Ankara Adliyesi’nde ilk büyük duruşmasını izlediğim dava, 90’lı yaşlarına ulaşmış cuntacı iki generalin, telekonferans aracılığıyla yargılanıp müebbet hapse mahkum edilmeleriyle sonuçlandı. HHH Bundan 36 yıl önce “başarılı”(!) olmuş bir darbenin mağduru, on binlerce işkence, yargısız infaz, gözaltında kaybetme fiillerinin mağdur yakınları hâlâ adalet bekliyor. Anayasa Mahkemesi’nin “Bireysel başvuru hakkı tanınmadan önce kesinleşmiş işkence dosyalarına bakmam” dediğini iki ay önce İsmail Saymaz haberleştirmişti. O bireysel başvuru hakkı ki, 12 Eylül 2010 referandumunun ağır toplarından biriydi. Cezasızlık zaten bu ülkenin en ağır hukuk sorunlarından biriyken, güvenlik güçlerinin işkence iddialarına karşı duyarsızlık bunca yaygınken, yüksek mahkemenin bu kararı, pozisyon açısından işkence yapabilecek konumdaki kamu görevlilerini yüreklendirmekten (!) başka bir anlama gelir mi, belki fikri olan vardır. HHH Allah’tan 12 Eylül referandumunu darbecilerle hesaplaşmak üzerine kurmuş AKP’nin bugünkü karnesi, darbecilerin “başarılı” (!) olması durumunda yapacakları işleri hiç hatırlatmıyor. Ne akademisyenlerin üniversitedeki görevlerinden uzaklaştırılması, ne öğretmenlerin açığa alınması, ne belediyelere kayyım, ne de tutuklanan yetkin edebiyatçılar ve gazeteci meslektaşlarımız. Bu işlemlere konu olanların hiçbiri, mesleği hukukçuluk olan AKP Grup Başkanvekili’nin sözünü ettiği “av” gibi hissettmiyordur kendini, eminim. Hepsi, 12 Eylül referandumu sayesinde ve darbecilerle sonuna kadar hesaplaşılmış bir ülkenin hukuk devletinde, adil soruşturmalar ve kovuşturmalar sonucunda bu bayramı, sevdikleriyle mutluluk içinde geçirecekler!.. Küba’dan yatırım daveti Küba’nın Ankara Büyükelçisi Alberto Gonzalez Casals, Türk yatırımcılara çağrıda bulunarak, “Küba’nın ihtiyaç duyduğu her şey, Türkiye’de var. Türkiye ve Küba, inşaat ve enerji alanlarındaki işbirliği fırsatını kullanmalı” dedi. Casals, Türkiye ve Küba arasındaki ticaret hacminin yeterli olmadığını ve bunu artırmak için ihtiyaç duyulan adımların atılması gerektiğini söyledi. Casals, Küba’da yeni iş fırsatlarının yaratılmasına ihtiyaç duyduklarını belirterek, “Türkiye’de özel sektör temsilcileriyle görüşüyoruz. Ekonomi Bakanlığı ile de birtakım görüşmelerimiz oldu. Eylül ayında Türkiye İhracatçılar Meclisi ile Küba’daki iş fırsatlarına dair bir toplantı düzenleyeceğiz. Kasım ayında da Türk yatırımcılar Havana’da düzenlenecek bir toplantıya katılacaklar” diye konuştu. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear