Catalog

DUNYA FARC sözünü tutuyor: ‘Çocuk gerillalar’ serbest Kolombiya’da Marksist gerilla örgütü FARC sürecine başlatılmaları öngörülüyor. Kızılhaç, ile hükümetin 52 yıllık savaşını bitiren tari ilk etapta FARC’ın eğitim kampındaki sekiz hi barış anlaşmasının ardından normalleşme çocuğun psikolojik ve fiziksel muayene için için somut adımlar atılmaya başlandı. Anlaş merkezlerine getirildiğini duyurdu. Ardından ma çerçevesinde FARC bünyesindeki “çocuk çocukların UNICEF’in kabul merkezine, en soaskerlerin” serbest bırakılıp topluma uyum nunda da ailelerine teslim edileceği belirtildi. Pazartesi 12 Eylül 2016 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: ZARİFE SELÇUK Çekinceli ateşkes 7 Medvedev ile Putin önceki gün İlmen Gölü’nde gezintiye çıkıp yemek yedi. Rusya’nın dediği oldu Batı medyası, Obama yönetimi tarafından kabul edilmesi 14 saat alan Suriye anlaşmasını Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “diplomatik kazanımı” olarak yorumladı. Fransız haber ajansı AFP, Moskova’nın ayladır Washington’a “cihatçıları gel beraber vuralım” çağrısı yaptığını ama iki ülkenin savaşta zıt tarafları desteklediğini ve Pentagon’un Esad’ı güçlendiren Rus operasyonlarıyla işbirliğinin kendilerine ters düştüğünü söylediğini hatırlattı. Son anlaşma ise Obama yönetiminin Ruslarla askeri koordinasyona boyun eğmesini sağladı. AFP’ye konuşan siyasi analist Fyodor Lukyanov, “Bu, Rusya için başarıdır, çünkü bu anlaşma için çok uzun zaman çalıştılar ve sonunda anlaşmayı imzalattılar” dedi. Lukyanov, “Rusya’nın rejime baskı yapması çağrısı üzerinden Suriye hükümetinin dolaylı yoldan bu anlaşmaya dahil olması, Esad etkeninin var olduğunu ve bu konuda elden bir şey gelmediğini dolaylı yoldan kabul etmektir. Esad’dan kurtulmanın imkansız olduğunun göstergesidir” diye konuştu. Sunday Times gazetesi “Suriye ateşkesi Putin’i Ortadoğu’nun iktidar belirleyicisi yaptı” başlığını attı. Anlaşmaya göre IŞİD ve Nusra’ya ABD ile Rusya’nın birlikte saldırı düzenleyeceğine dikkat çeken ve bundan Pentagon’un rahatsızlığını aktaran gazete, Batı destekli silahlı grupların çoğunun Nusra ile iç içe geçtiğini ve Rusların Amerikan istihbaratıyla onları vurabileceğini belirtti. Haftar, petrol terminallerini aldı Kaddafi sonrası iç savaşın yaşandığı Libya’da 2015’te uluslararası toplumca desteklenen seçilmiş hükümetin genelkurmay başkanı atanmış general Halife Haftar, isyan edip petrol terminallerini bastı. Aralık 2015’te BM kararıyla Tobruk’taki seçilmiş hükümetle Trablus’taki İslamcı hükümetin kurduğu ulusal mutabakat hükümetini tanımayan Haftar, ekonomik açıdan büyük önem taşıyan petrolün limanlardan ihracı öncesi depolandığı tesisleri ele geçirdi. Haftar’ın Libya Ulusal Ordusu isimli güçleri Sider, Ras Lanuf ve Brega’daki terminalleri ele geçirdiklerini, Zueytina ile Ecdebiya’da direnişle karşılaştıklarını duyurdu. Ras Lanuf ve Sidra’dan günde 700 bin varil petrol naklediliyor. Fransa yeni saldırı bekliyor Fransa Başbakanı Manuel Valls, İslamcı terör saldırısı tehdidinin en yüksek seviyede olduğunu söyleyerek “1350 kişi gözaltında, 293 kişinin bir terör örgütüyle doğrudan bağlantı olduğundan şüphe ediliyor” dedi. İstihbaratın 15 bin kişiyi yakın izlemeye aldığını belirtip “Yeni saldırılar, masum kurbanlar olacaktır. Fransız halkına bu gerçeği söylemek benim görevim” diye konuştu. Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere de ülkede güvenliği tehdit eden radikal İslamcı militan sayısını 520 olarak açıkladı. Bunun ülke tarihindeki en yüksek rakam olduğuna dikkat çekti. Suriye ateşkes anlaşmasını Esad, İran, Hizbullah kabul etti. İsyancı gruplar çekincelerine karşın uyacaklarını ABD’ye iletti ABD ile Rusya’nın Suriye’de işbirliği yapması ve bugün Kurban Bayramı’nın başlamasın Halep’te cihatçıların kontrolündeki bölge büyük yıkım yaşıyor. dan itibaren ateşkes uygulanması na yönelik anlaşmayı Suriye hüküme ti onayladığını duyurdu. Suriye hükü meti saflarında savaşan İran ve Hiz bullah da destek açıkladı. Şam’ın bilgisi dahilinde Suriye resmi haber ajansı SANA “Suriye hükümeti anlaşmayı onayladı. Halep’te insani sebeplerden çatışmalar kesilecek” duyurusu yaptı. SANA, “Anlaşmanın amaçlarından biri Suriye için gerekli siyasi çözümlere ulaşmak. Anlaşmanın tamamına Suriye hükümetinin bilgisi dahilinde ulaşıldı” dedi. Ahrar soru işareti O sırada AnkaraRiyad destekli muhaliflerin Yüksek Müzakere Komitesi’ne henüz anlaşma ulaşmamıştı. Anlaşmayı temkinli karşıladığını duyuran Komite, metni ve uygulanma mekanizmalarını inceledikten sonra resmi yanıt vereceğini söyledi. Ardından Reuters “Suriyeli isyancı grupların anlaşmadan derin endişeleri olduğunu, ama ateşkeste olumlu işbirliği yapacaklarını ABD’ye mektupla ilettiğini” duyurdu. Endişeleri hükümet kuşatmasındaki bölgelerin görmezden gelinmesi, hükümetin anlaşmayı ihlallerine yönelik takip ve cezalandırma mekanizması kurulmaması, ateşkeste Suriye savaş uçaklarına uçuş yasağı getirilmemesi ve Nusra hedef alınırken Şii milislere laf edilmemesi olarak sıralandı. Anlaşma ABD ile Rusya’nın IŞİD’in yanı sıra Nusra’ya (yeni adıyla Şam’ın Fethi Cephesi) karşı da birlikte mücadele etmesini içeriyor. Nusra’nın kardeş örgütü Ahraruş Şam, haber ajanslarına anlaşmayı hâlâ inceleyip tartıştıklarını söyledi. Şii haber kaynakları ise Ahrar sözcüsü Ebu Yusuf Muhacir’in “Esad’ın lehine ve kabul edilemez” sözlerini de aktararak Ahrar’ın ateşkesi reddettiğini iddia etti. ABD’nin eğitdonatından geçip tanksavar füzelerini almış ÖSO’ya bağ ‘Türkiye’ye baskı yapılmalı’ Independent gazetesinin Ortadoğu uzmanı Patrick Cockburn, ABD ile Rusya’nın Suriye’de sahadaki vekillerine ve bölgesel dostlarına baskı uygulaması gerektiğini belirtti. Cockburn, Rusya’dan muhaliflere hava saldırılarını ve sivilleri vurmayı kesmesi için Esad’a baskı yapmasını isteyen ABD’nin Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’a baskı yapma kabiliyetinin de önemli olduğunu vurguladı. Bu ülkelerin Nusra ve bağlantılı Selefi cihatçı gruplara yeniden saldırıya geçmeleri için para ve silah vermesinin önlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Ateşkesi memnuniyetle karşıladığını söyleyen Türkiye’nin kuzey Suriye’de gücünü yaymasını sağlayan silahlı grupları zayıflatmasının olası gözükmediğine dikkat çekti. Ateşkesi alkışlayan açıklamalar yapan ülkelerin aslında anlaşmanın başarısız olması için can attığı ve sabote etmek için de ellerinden geleni yapacakları uyarısında bulundu. lı 13. Bölük’ün lideri Ahmed Saud “Ateşkesin bizi daha fazla öldürmek için askeri bir kapan olduğu hissine kapılıyorum” diye tweet’ledi. İran: Takip sistemi kurulsun İran Dışişleri sözcüsü Behram Kasımi, ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladıklarını duyururken, ateşkesin teröristler tarafından suiistimal edilmemesi için takip sistemi kurulmasını istedi. Daha önceki ateşkeslerde teröristlerin sınırlardan geçtiğini, para ve silah alıp daha da güçlendiğini hatırlatan Kasımi, sınırlarda geniş çaplı ve çok sıkı gözetim mekanizması talep etti. Hizbullah, Suriye hükümetinin ateşkes kararına tümüyle uyacağını, ama IŞİD ve Nusra gibi Kaide bağlantılı gruplarla savaşmaya devam edeceğini açıkladı. Ateşkes öncesi bombardımanda patlama yaşandı. Nusra’nın ele geçirdiği İdlib ile yarısı cihatçıların kontrolündeki Halep’te Suriye hükümeti ve Rusya’ya mal edilen hava saldırıları düzenlendi. Muhaliflerin Gözlemevi’ne göre önceki gün İdlib’de 13’ü kadın, 13’ü çocuk 62 kişi, Halep’te önceki gün 12’si sivil 30 kişi, dün de 6 sivil öldü. 11 Eylül anmasında Clinton fenalaştı ABD’de 11 Eylül 2001 saldırılarının 15. yıldönümünde kurbanlar törenlerle anıldı. Ülke tarihinin en büyük terör saldırısında yaşamını yitirenler için başta New York ve Washington olmak üzere pek çok bölgede saygı duruşunda bulunuldu. Çoğu S. Arabistanlı hava korsanlarınca kaçırılan dört uçakla yapılan saldırılarda 3 bine yakın kişi ölmüş, Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kuleleri de yıkılmıştı. New York’ta ilk uçağın çarptığı saatte “sıfır noktasında” yapılan törene ABD başkanlık yarışının iki rakibi Donald Trump ve Hillary Clinton da katıldı. Ancak Clinton törenden erken ayrıldı ve baygınlık geçirir gibi gözüktüğü görüntüler ABD’de gündemin başına oturdu. Aralık 2012’de evinde düşen ve daha sonra hastaneye kaldırılıp kafasındaki kan pıhtılaşması için tedavi gören Clinton’ın sağlık durumunu Trump diline dolamıştı. Dün kendi başına ayakta duramayan, koluna girmelerine rağmen yalpalayan ve minibüsün kapısına kapaklanan Clinton, kızının evine giderek dinlendi. “Sıcaktan rahatsızlandığını” söyleyen Demokrat aday, evden çıkışta etrafa gülücükler saçtı ve el salladı. Güney Kore’nin Kuzey’i yok etme planı Soğuk Savaş sırasında SovyetlerÇin destekli Kuzey, ABD destekli Güney olarak ikiye ayrılan Kore’de kardeşler birbirini ortadan kaldırma planı yapma noktasına geldi. Kuzey Kore’nin Güney’deki Amerikan askeri varlığına nispet geçen hafta 5. nükleer silah denemesini yapması üzerine Güney Kore çok cüretkâr bir gözdağı verdi. Güney’in kamusal haber ajansı Yonhap’a konuşan askeri bir kaynak, “Kuzey’in nükleer saldırı işaretleri göstermesi durumunda” başkenti Pyongyang’ı “yok etme” planlarının ol duğunu söyledi. BBC’nin Seul muhabiri Steve Evans da, “Güney’in Kuzey’e saldırma planı, cuma günkü denemenin ardından meclise sunuldu” dedi. K. Kore lideri Kim, silah denemelerini takipte. Yonhap’a konuşan Güney Koreli yetkili, planı “Pyongyang’ın her yeri balistik füzelerle ve yüksek patlayıcı mermilerle tamamen yok edilecek” diye aktardı, Kuzey yönetiminden isimlerin saklandığı bölgelerin öncelikle hedef alınacağını söyledi. “Şehir küle dönecek, haritadan silinecek” dedi. Kuzey Kore Dışişleri sözcüsü ise ABD’nin Kuzey Kore’yi meşru nükleer güce sahip ülke olarak tanımasını istedi. Sözcü ABD’nin Kuzey Kore’ye daha fazla yaptırım tehdidiyle “Anlamsız, son derece gülünç” diye alay etti. Votka, pizza, ateşkes... G20 zirvesi sonrası Suriye diplomasisi hareketlendi. ABD ve Rusya liderlerinin zirvede “uzlaşamadıkları” beyan edilmiş olunsa da sahada “husumetlerin aşamalı olarak durdurulmasına” dayandırılan “askeri ve siyasi koordinasyon anlaşması” nihayet çıktı. Bayram arifesine denk gelmesi tesadüf olmasa gerek. Anlaşmanın, Cenevre’de 13 saat bekleşen gazetecilere pizza ve votka eşliğinde sunulmasını ise iki ülke kamu diplomasisinin becerisine yazmalı. HHH Suriye’de bunca ateşkes gömülmüşken, bu seferkinin de işe yarayacağı pek şüpheli. Ama Suriye’de bir yandan işbirliği yapıp diğer yandan birbirlerine çelme takmaya çalışan iki büyük gücün resmi beyanlarının satır aralarını okumaktan yorgun düşsek bile, bu sefer “savaşın bitebilmesi umuduyla” bir nebze iyimser bakabiliriz. Anlaşma için önce “şeytan ayrıntılarda gizli” demeli. Zira detayları “sabotajlara mahal bırakmamak” için açıklanmıyor. Sızıntıları biliyoruz. Özetle: l Bugün başlayan “ateşkes” ilk 48 saatte tutarsa bir haftaya (bayram sonuna) uzayacak. Çatışma bölgelerine insani yardım ulaştırılacak. Anlaşma Halep’in doğusundaki kuşatmayı kırma çabası boşa çıkan El Kaide’nin mümessili Nusra Cephesi (cilalı yeni ismiyle Fetih Şam Cephesi) ile cihatçıların bulunduğu güneybatısı ile Halep’in kuzeybatısındaki Kastello yolunu içeriyor. Bu bölge askersizleştirilecek ama tabii kim, neyi, nasıl, orası meçhul. l Bu süre zarfında ABD’nin “ılımlılık” atfederek desteklediği gruplar Nusra’dan ayrılacaklar. Ve ABD, hem Nusra hem de ayrılmayanlara Rusya ile birlikte Ortak Uygulama Merkezi’nin koordine ettiği askeri eylemlere girişecek. l Hep olduğu üzere, Suriye ordusu Halep ve Şam’da kazanımlar elde etmekteyken gelen ateşkes, Suriye Hava Kuvvetleri’ni “IŞİD’e operasyonlarla” ve Lavrov’un ifadesiyle “uzlaşılan yerleri vurmakla” sınırlandırıyor. Yani egemenlik hakları toptan Rusya’ya teslim. Karada ise ateşkes ihlallerine yanıt seçeneği açık. HHH Şam yönetimi anlaşmayı onayladı, İran olumladı. Muhalefet ise “ABD sırtımızdan bıçakladı” modunda. İroniktir ki, artık işi El Kaide’yi “Sünnilerin temsilciliğine” yükseltip işi desteğe vardırmış Amerikan ana akım medyası da... Peki, Nusra olmadan hükümleri geçmeyen ve ateşkesleri hep yeniden gruplaşıp silahlanma fırsatı kılmış cihatçı gruplar ne yapacak? Bazıları Türkiye’nin operasyonuyla Cerablus’a çekilmiş olsa da kalanlar var. Al Arabiya’ya bakılırsa Ahrar şimdiden bölündü. Haklılar da. Bu kez yan çizmezlerse, Amerikalıların BM’nin bu yıl başlarında IŞİD ve Nusra ile birlikte “terör listesine” almaya çalışıp Suudiler ve Türkiye’den veto yediği grupları vurması icap edecek. HHH Anlaşma gizli yanlarıyla, bir yandan Obama ile Putin’in pazarlıklarının derinliğini, diğer yandan ABD’nin zafiyetlerinin tezahürü. Bu bağlamda Türkiye’nin Fırat Kalkanı owperasyonunu B planı/fırsat görme sebeplerine işaret ediyor. Kanaatimce bu Obama/Kerry’nin 8 Kasım’dan itibaren resmen “topal ördek” pozisyonuna düşmeden önce Suriye sahasını en azından “hal yoluna koymak” için son hamlesi. “Şahin” Hillary Clinton’ı bekleyen Washington’da öfkeyle karşılanması şaşırtmıyor. HHH 15 Temmuz darbe girişimini “dönüm noktası” kılmayı başarmış Türkiye’ye gelince... Suriye Kürtlerini engelleme ajandası eşliğinde bir o tarafa, bir diğer tarafa “dirsek atarak” beş yıldır ilk kez “zekice hamleler” yapıldığına şüphe yok. Sorun Ankara’nın Suriye sahasında kendine açtığı alanı, ateşkes eşliğinde nasıl kullanacağında. Rusya ve İran ile gizli anlaşma iddialarına rağmen kanımca rejim değişikliği ajandası gömülmüş değil. “Rakka ve Musul’a karadan müdahil olma” arzularının beyanı hâlâ “bataklığı havuz sanıp atlama” hevesinin işareti. “Suriye’de, Irak’ta, Libya’da oynanan oyunu da bozacağız. Dünyanın her yerinde oynanan oyunları bozacağız...” cümlelerinin iç tüketim değeri bir yana, TSK iki süper gücün Suriye/Irak sahasında kara ordusu haline gelecek değil ya... Yani inşallah. Katalan referandumu baki İspanya’da Katalonya Özerk Bölgesi Başkanı Carles Puigdemont, 1 yıl içinde bağımsızlık referandumu düzenlemeyi vaat etti. 11 Eylül Katalan Ulusal Günü’nde (Diada) konuşan Puigdemont “Katalonya’nın özerk bölge olarak son dönemlerini yaşadığını, siyasi ve teknik koşullara göre 1 yıl içinde referanduma gidileceğini” söyledi. Ardından düzenlenen bağımsızlık yanlısı gösterilere 1 milyona yakın Katalan katıldı. C MY B