26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 15 Mart 2016 4 Umar 10Ekim 2015’te Ankara Garı önünde 102 kişinin ölümü, 246 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan canlı bomba terörü üzerine en yetkili kişi şöyle buyurmuştu: Bize tek başına iktidar verseydiniz böyle olmazdı. Halkın AKP’ye tek başına iktidarı verdiği, 1 Kasım seçimlerinin ardından yine Ankara’da biri 29 öbürü henüz 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan iki intihar bombası olayı daha meydana geldiğine göre, iktidarın 10 Ekim ertesinde önerdiği umar, gerçek bir çıkar yol değildi. Öyle ya! Olsaydı eğer, AKP tek başına iktidarı ele geçirir geçirmez olayların arkası kesilirdi. Oysa olaylar artarak sürdüler. Türkiye asimetrik bir savaşa gırtlağına kadar batmıştır. Artık devletin kalbi Ankara, metropol İstanbul, turizm merkezleri Antalya, Bodrum, her yer ama her yer, Sur, Şırnak, Cizre, Yüksekova ve Halep’tir. Yani her yer cephedir ya da cephe olmaya, her an, aday. Artık “Çanlar kimin için çalıyor” demek anlamsız; çanlar hepimiz için çalıyor. Türkiye çok yönlü bir terörün saldırısı karşısında. Bundan, bugünden yarına sıyrılmasının imkânı yok. HHH Terör karşısında iki yol tutmak mümkün. Birincisi sert tepki göstermek, şiddete şiddetle yanıt vermeye kalkmak. Terörün yarattığı ortamdan yararlanarak toplumun üzerindeki baskıyı biraz daha artırmak, demir yumruklu bir iktidar modeliyle sorunların üzerine şiddetle gitmek. İkinci yol ise, soğukkanlılığı ve sabrı davranışın merkezine yerleştirerek, terörün üzerine kararlılıkla gidip bir yandan polisiye önlemleri aksatmadan eksiksiz alırken, öte yandan toplumsal dayanışmayı, kimseyi dışlamayacak biçimde artırırken, terörü bahane olarak ileri sürülebilecek gerekçeleri ortadan kaldırmak, büyük bir demokratik ulusal birlikteliğin ortamını oluşturmaya çalışmaktır. Tarihte toplumlar, benzeri durumlarla karşılaştıklarında, her iki yolu da denemişlerdir. Yaşanan tecrübeler bize göstermiştir ki, birinci yolun, uzun erimde çıkışı yoktur. Gerçi geçmişte bu yolu deneyip kısa erimde sonuç almış görünenler çıkmıştır. Örneğin Hitler, gerçek failinin kim olduğu hiçbir zaman ortaya çıkmayan Reischtag yangınını bahane ederek, kendi diktasını kurmuştur, ama onun bu iktidarının Almanya’ya ve dünyaya nelere mal olduğu ve nasıl sona erdiği de unutulmamalıdır. Demek ki, Türkiye’de de tırmanan terör karşısında, onu kişisel ve keyfi iktidarı pekiştirmek, özgürlükleri daha kısmak, basının vidalarını sıkmak, baskıyı artırmak, bunlara karşı çıkanları ötekileştirip dışlamak ya da olayı başkanlık sisteminin bahanesi olarak kullanmak yolu tutulmamalıdır. HHH Toplumlar zıvanadan çıktıkları ortamlarda, sağduyuyu çılgınlık olarak görüp olmayacak dua olarak nitelerler. Onun için şimdi kalkıp da “keşke şu anda Türkiye büyük bir koalisyon ile yönetilseydi” demeyeceğim. Zaten böyle bir şeyin, Çankaya Beştepe koalisyonunun da birbirlerinin gırtlağına sarılmaya can attıkları bu ortamda mümkün olmadığının farkındayım. Meczuba sağduyu telkin etmek bilgelik değil. Belki şimdilik teklif edilecek tek şey iktidarın Meclis’i toplantıya çağırması ve böylelikle çözümü milli iradenin temsilcileriyle toplumsal mutabakatta aradığını ilan etmesidir. Meclis’in toplanması, teröre karşı alınacak kısa ve uzun vadeli önlemlerin müzakeresiyle, bu konuda bir ulusal program oluşturulmasının yolunu açabilir. Yapılacak yalnız bu değil. Aynı zamanda Kürt sorununun çözülmesi yolunda hangi adımların atılabileceği konusunda da, siyasal partiler kendi programlarını kamuoylarının da katılımıyla belirlemelidirler. Unutmamak gerekir ki, Kürt sorunu hem Kürtlerin hem de Türklerin ortak sorunudur. Bütün bunlar yapıldığı zaman da, terör sorununun bugünden yarına çözüleceğini sanmasın kimse! Ama bunlar da yapılamaz ise, toplum terörden de daha tehlikeli bir yapısal sorunla karşı karşıya demektir ki, sonu çözülmeye kadar gider. haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: YALÇIN ERZAN Teröre yeni tanımErdoğan, yeni bir Terörle Mücadele Kanunu çağrısı yaptı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kızılay’da 37 yurttaşın yaşamını yitirmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada, terör ve teröristin tanımının yeniden yapılması gerektiğini vurgulayarak, yeni bir Terörle Mücadele Kanunu çağrısı yaptı. Erdoğan, “Elinde silahı olan teröristle, unvanını ve kalemini teröre destek olma noktasında kullananların arasında fark yoktur. Unvanının milletvekili olması, gazeteci olması, STK yöneticisi olması, o kişinin aslında bir terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. Tetiği çeken terörist olabilir ama teröristin amacına ulaşmasını sağlayan bunlardır. Terör örgütlerine destek verdikleri için güvenlik güçlerimizce yakalanan kişilerin adliyenin bir kapısından girip, diğerinden çıkıp gitmesi tahammül edebileceğimiz durum değildir. Terör ve terörist tanımını yeniden yaparak Ceza Kanunu’na almalıyız. Bu mesele düşünce, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü değildir” dedi. ‘Hayvandan daha aşağı’ Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla sağlık çalışanlarına yaptığı konuşmada saldırının farklı olduğunu belirterek “Kızılay’daki eylem, şu veya bu kesime değil, doğrudan toplumun tamamına yönelik bir saldırıdır” dedi. Dünyadaki ve Türkiye’deki birtakım çevrelerin bir dönüm noktasında olduğunu kaydeden Erdoğan, “Ya bizim yanımızda olacaklar ya da teröristlerin yanında yer alacaklar. Bu işin ortası yoktur” dedi. Erdoğan, “Bugün bize en alçak, sinsi, insanlık dışı yöntemlerle saldıranlar, inanın bana bedel ödeme günü geldiğinde hayvandan daha aşağı konuma düşecekler ama yine de kendilerini bekleyen akıbetten kurtulamayacaklardır” dedi. ‘Göçer’i dinlemeyiz olur’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Arkadaşlar arayıp “Etkinliği iptal mi edelim” diye sordular. Teröristleri mi sevindireceğiz? Ferhat Göçer’i dinlemeyiz olur” dedim” diye konuştu. Bu açıklama sosyal medyada büyük tepkiye neden oldu. l ANKARA / Cumhuriyet KURTULMUŞ: ÖRGÜT KONSORSİYUMU VAR Kızılay saldırısı gündemli Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Kızılay saldırısının Merasim Sokak saldırısından farklı olduğunu iddia ederek “Seyir halinde bir araç. Plakası itibarıyla hiçbir problem olmayan bir araç” dedi. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün 5 aydır vekâleten yürütülmesi ile ilgili olarak Kurtulmuş, “Emniyet müdürü vekil diye sorumlulukları az bir emniyet müdürü yok karşısınızda” ifadelerini kullandı. Kurtulmuş ayrıca saldırganlardan birinin kadın olduğunu ve kimliğinin tespit edildiğini, ancak ikinci erkek şahsın kimliğinin henüz tespit edilemediğini açıkladı. Kurtulmuş, “Örgütler arasında konsorsiyum oluşuyor, örgütler taşeronlar kullanıyor. Bütün bu bağlantılar ortaya çıkarılmaya çalışılıyor” dedi. SÜRPRİZ TOPLANTI MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından önceki gün yaşanan patlamadan yaralı kurtulanları İbni Sina Hastanesi’nde ziyaret eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, ardından sürpriz bir şekilde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na çıktı. Perşembe günü, devlet günü görüşmeleri beklenmeden pazartesi akşamı terör gündemi ile görüşülmesi dikkat çekti. Davutoğlu, hastane çıkışında yaptığı açıklamada “Terör örgütü anlamında tespiti müteakkip, silahlı kuvvetlerimiz Kuzey Irak’ta kapsamlı bir operasyon yürüttü” diyerek PKK’ye işaret etti. Çankaya Köşkü’den ayrılan Davutoğlu’nun konvoyu patlama yerinden geçmedi. Kaynağı tespit edildi: Hain saldırının kaynağı açık bir şekilde tespit edilmiştir. 11 gözaltı yapıldı, bütün ağ ortaya çıkarılıyor. Bilgileri paylaşırken teenni ile davranıyoruz. Bir tanesinin kesin terörist olduğu belli. Diğerinin de yardım eden terörist olduğu noktasında ciddi bulgular var. Fedakârlığa hazırız: Gelecek nesillerin yüreğinin yanmaması, bu ülkenin bekasının sağlanması için hepimiz fedakârlık yapmaya hazırız. Bahçeli’ye teşekkür: Alınacak tedbirlerin hepsinde hükümetin yanında olduklarını ifade ettiller. Teşekkür ediyorum. Bu siyasi görüş meselesi değildir. İnsanlık meselesidir. Dileriz ki ortak tavırda bütün partiler buluşur. “Katil devlet” diye, Başbakan olarak bana “katil” diye seslenenlerin ortak tavır konusunda samimi bir değişim olacağı inancımı kaybettim. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear