26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 9 Kasım 2016 4 teslim olmayız EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Kalem kitap yasak Tutuklanan gazetemiz yazar ve yöneticileri Silivri 9 No’lu Cezaevi’ne yerleştirildi Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, Cumhuriyet Vakfı Yö No’lu Cezaevi’ne sevk edildiler. 5 Kasım günü tutuklandıktan sonra Si livri Cezaevi’nde geçici koğuşlara ko yor. Tutukluların haftada 1 gün, 1 saatlik avukat görüş hakkı var. Avukatların müvekkilleriyle tek başlarına görüşmeleri ise haftada bir gün kapalı görüş, iki haftada bir de açık görüş yapabiliyor. Aile görüşü, eş, anne, baba, kardeş, çocuk ve Bugün açıklanıyor... Tayyibizm! netim Kurulu üyeleri Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Hakan Kara ve Musa Kart ile nulan yönetici ve yazarlarımız, dün “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği” iddiasıyla yargılanan kişilerin tutulduğu 9 ne de izin verilmiyor. Biri avukatın yanında, biri de tutuklunun yanında duran iki gardiyanın dinlediği görüşmeler, görün dede, büyükanneyi kapsıyor. Ayrıca, Silivri 9 No’luda kalan tutuklulara, uzun bir süre, Cumhuriyet, Evrensel ve Birgün ga T BRÜKSEL ürkiye son 15 yılda nereden nereye geldi? Ya da daha cengâverce bir soru: Cumhuriyet Kitap Genel Yayın Yönet No’lu Cezaevi’ne sevk edildiler. Silivri 9 tü ve sesli olarak kaydediliyor. Avukatın zeteleri verilmedi. Cezaevinde, 3 Kasım RTE, 15 yılda Türkiye’yi nereden meni Turhan Günay, Silivri Cezaevi’nde No’luda, OHAL başladığından itibaren ki savunma amaçlı tuttuğu notları bile ce Perşembe gününden itibaren Halk TV iz nerelere sürükledi? 5 gündür tutuklu. Yazar ve yöneticile tap, kalem ve mektup alınıp gönderilme zaevinden çıkarması yasak. Notlar, in lenmesine izin verildi. Cumhuriyet gaze AKP demek, RTE demek. rimiz, örgüt üyeliği ile suçlanmadıkla sine izin verilmiyor. Tutuklular, yalnızca, faz hâkimliğince kontrol edildikten son tesi de perşembe gününden itibaren tu Akıl ve izan sahibi vatandaşların artık tek rı halde, genellikle FETÖ üyeliği iddia cezaevi idaresinin izin verdiği kitapların ra eğer ‘uygun görülürse’ avukatın adre tuklulara verildi. l CANAN COŞKUN / korkusu kaldı: sıyla yargılananların tutulduğu Silivri 9 yer aldığı kütüphaneden yararlanabili sine postalanıyor. Tutuklular, aileleriyle İSTANBUL “RTE eşittir TC olmasın yeter!” Ama ne yazık ki, dünyanın gözünde bu Düşünceyi yargılamak “eşitlik” çoktan sağlandı... Avrupa’dan Uzakdoğu’ya, ABD’den Rusya’ya dünyanın geneli için artık “TC eşittir RTE”dir. Elbette arada ülkemize sempatiyle bakan ülkeler var... İtiraf etmeli ki bu da yine RTE sayesinde... Ancak bunlar devede kulak ve cürmü ka isteyenlerin yöntemleri dar yer yakabilecek ülkeler. Bu acı gerçeğin faturasını turizm sektörü müz ödemeye başladı bile. TC’nin, pardon RTE’nin bu süreçte bir “mucize” sergilemesi gerekiyor. Yoksa, dış politikadan, dış ticareti mize önümüze ulusal güvenliğimizden, ül kenin birlik ve bütünlüğü için çıkarılacak faturaların yükünü Türk’ü, Kürt’ü, Boşnak Gazetemizin tutuklu avukatları, savcılık sorgusunda hukuk dersi verdi ve Arap’ı, Sünnisiyle, Alevisiyle bu millet ödeyecek. HHH CANAN COŞKUN Cumhuriyet’i sindirme operasyonunda tutuklanan Cumhuriyet Vakfı YönetimKurulu üyeleri Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör, savcılıkta hukuk dersi verdi. Gazetemiz avukatlarından Bülent Utku, savcılıkta verdiği ifadede, Cumhuriyet gazetesinin laik, demokratik ve insan hakları çizgi ADALET VE ÖZGÜRLÜK NÖBETİNE ULUSLARARASI DESTEK RTE buraya kendi başına gelmedi. Harici ve dahili “bedhahların” yardım ve desteğiyle geldi. ABD ve AB’nin önde gelenleriyle bizim kendi yerli ileri gidenlerimiz soyut bir liberal demokrasi aşkıyla, RTE’nin önünü açtılar.. Cumhuriyetin kurucu değerlerine, laikliğe, toplum için ortak bir payda olan, Atatürkçü ilkelere karşı sistemli bir mücadele yürüttüler. Sözde dostane gayriresmi görüşmelerde sürekli yineledikleri tek şey vardı: “Sizin en büyük sorununuz devletiniz! sinde yayın yaptığını vur Devlet sizde hükümetlerden güçlü. guladı. Gazetenin bu çizgi Oysa tam tersi olması, hükümetlerin sinin Türkiye’de ve dünya güçlü olması şart. Demokrasi için, adalet da herkesçe bilindiğine vur için, kalkınma için hükümetiniz devletten gu yapan Utku, “Objektif bir Bülent Utku yayın çizgisi izler. Bu yayın çizgisi gazeteciliğin yayın il kelerinde de açık ve net bir şekilde yazılmış tır. Cumhuriyet gazetesinde çalışan herkes bu ilkelere uygun davranmak, yazmak, çizmek durumundadır. Bu nedenle bunun tersi iddia lar boşlukta kalmaya mahkumdur” dedi. Utku kendilerine yöneltilen ithamların akıl, mantık ve hukukla hiçbir ilgisi olmadığına dikkat çe Hukuk devleti vurgusu daha güçlü olmalıdır.” Devlet derken kastettikleri Türk Silahlı Kuvvetleri’ydi. Zaten TSK de, her 10 yılda bir “topa girmesi yüzünden” zaten hep “makul şüpheli” idi. Ama halkın gözünde en güvenilir ve saygın kurum TSK idi. Çünkü Mehmetçik’in ordusuydu. Laik Cumhuriyetin, Atatürk ilkelerinin en güçlü temsilcisi ve bekçisiydi. HHH kerek, “Yapılmak istenenin gazetecilik anlayışımızın yargılanması olduğu apaçık ortadadır. Bu yönteme yabancı değiliz. Yıllardır düşünceyi yargılamak, halkın haber alma hakkını engellemek isteyenlerin kullandığı yöntemdir, tanıdıktır” dedi. İHD, TİHV, İstanbul Tabip Odası, KESK, ÇGD ve DİSK Basınİş’in, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin önündeki meydanda başlattığı “Adalet ve Özgürlük Nöbeti”nin beşincisi dün gerçekleştirildi. Eylemde konuşan TİHV İstanbul Şu Yıl 2003. RTE iktidarının ilk yılı. Yarım asırdır âdet olduğu üzere Avrupa Parlamentosu yine bir “Rapor” görüşüyordu. Hollandalı Hıristiyan Demokrat milletvekili Ooslander Türkiye’nin kurtuluş reçetesini şöyle açıklıyordu: “Türk Devleti’nin temel felsefesi olan Ke Özgürlüğümüz gasp edildi be Başkanı Ümit Efe, iyi hekimlerin, gazetecilerin, eğitimcilerin yargılandı malizm, ülke bütünlüğü için ne ölçüsüz bir endişe kaynağıdır. Devletçilik ve ordu Cumhuriyet Vakfı Yöne ğını dile getirerek, “Birçok uluslarara nun güçlü rolü, dine karşı çok katı tutum tim Kurulu üyesi avukat Mustafa Kemal Güngör ise haklarındaki soruşturmayı yürüten savcı Murat İnam hakkında “FETÖ üyeliği” iddiasıyla 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendiğini anımsattı. Güngör, “Bir terör sanığı tarafından M. Kemal Güngör suçlanmamızın hiçbir inandırıcılığı yoktur. Adil yargılanma hakkımız ihlal edilmiş durumdadır. Öz ‘Cüppesinde düğme arayanlara teşekkür’ Özgür Gündem davasında yargılanan Şebnem Korur Fincan sı kurum temsilcisi sınırları aşarak desteğe geldi” dedi. Eyleme katılan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Program Direktörü Lucie Morillon, bugün (dün) yargılanan Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin’e destek için geldiklerini söylerek, “Gazeteciler, akademisyenler yargılanıyor. Basın üzerinde çok fazla baskı var. 142 gazeteci hapiste. Kaygılıyız” diye konuştu. İşkence Mağdurları İçin Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi Genel Sekreteri Victor Madrigal Borloz, demokrasinin ve çoğulcu lara dayalı olan Kemalizm Türkiye’nin AB’ye katılımına köstek oluşturuyor.” HHH Bugün Avrupa Komisyonu yeni bir rapor daha açıklayacak. “AB’den zehir zemberek tespitler!” “Bugüne kadar ki en ağır rapor!” “Yargıya ve medyaya baskılar yerden yere vuruluyor!” HHH AB, RTE’nin gösterdiği kadar da insafsız değil. Hatta ve bilakis, fazlasıyla şefkatli. Yarın açıklanacak “İlerleme Raporu”nun gürlüğümüz hukuksuz olarak gasp edilmiştir” dedi. Güngör savcılık sorgusunda kendisine gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve gazetemiz eski Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın Twitter paylaşımlarının gösterilmesine üzerine, “Bazı tweet’lerle ilgili bilgim sorulmuş olup bunlar hakkında da hiçbir bilgim olmadığı için yanıt vermedim. FETÖ ile ilgili olarak bazı yayınlar hakkında bilgim sorulmuş olup bu yayınları takip etmediğim için bu konularda da herhangi bir bilgim yoktur” diye konuştu. RapoR, usulsüzlük yok diyor Önder Çelik Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Önder Çelik, 2 Nisan 2013’teki Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu seçiminde aday olduğunu belirterek herhangi bir şekilde tarafına etkide bulunan kişi veya kişiler bulunmadığını söyledi. Çelik, seçime yapılan itiraz sonucu Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce seçimlerin tekrarlanmaması cı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin, hâkim karşısına çıktı. Kapatılan Özgür Gündem gazete zamana kadar altına imza attığım 10 si ile dayanışmak amacıyla baş bini aşkın haberde hiçbir zaman buna latılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönet dair bir suçlamadan hareketle hakkım menliği” kampanyasına katıldıkları da değil dava tek bir soruşturma dahi için 10 gün tutuklu kalan Türkiye İn yürütülmemiştir” dedi. san Hakları Vakfı (TİHV) Genel Baş Fincancı ise savunmasına ilk kez ce kanı Şebnem Korur Fincancı, Sınır zaevi deneyimi yaşadığı için, “Cüp Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye pesinde düğme arayanlara teşekkür temsilcisi Erol Önderoğlu, gazetenin borçlu olmalıyım” diyerek başladı. Ce tutuklu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızıl zaevlerindeki hak ihlallerine ilişkin ça kaya hâkim karşısına çıktı. lışmalarını anımsatan Fincancı, “Teşek İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkeme kür etmiyorum. Tam tersine, bir insan si’nde dün görülen duruşmada Fincan hakları eylemini, bir dayanışma eylemi cı ve Önderoğlu hazır bulunurken, Ah ni ‘terör örgütü propagandası’ olarak met Nesin yurtdışında olduğu için ka niteleme fütursuzluğu nedeniyle ve gö tılamadı. Duruşmada savunma yapan revlerini kötüye kullandıkları için heye Önderoğlu, mahkemelerde 20 yılı aş tiniz huzurunda haklarında suç duyuru kın gazeteci davalarını izleyerek haber sunda bulunuyorum” dedi. Beraat tale leştirdiğini ve ilk kez sanık olduğunu bini reddeden mahkeme duruşmayı 11 vurguladı. Önderoğlu muhalif medya Ocak 2017’ye erteledi. nın susturulduğunu anımsatarak, “Bu l İSTANBUL / Cumhuriyet luğun çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Hukuk devletinin prensipleri derhal yerine getirilmeli” dedi. REDDRESS Direktörü Carla Ferstman, ‘Türkiye’de adalet, özgürlük ve barış için mücadele eden insanlarla bir arada olmasının onur olduğunu’ dile getirdi, bu değerlerin burada yargılanmasının bir utanç kaynağı olduğuna dikkat çekti. Özgür Gündem davasında yargılanan TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise iktidarın tarihi değiştirmeye çalıştığına ama beceremediğini söyledi. Nöbete, “Dağın Kadın Hali” ve “Devrimin Rojava Hali” kitapları nedeniyle yargılanan ETHA editörü, yazar Arzu Demir de katıldı. Demir, “Bu davalar sadece benim meselem değil, sadece ben yargılanmıyorum. Ama iyi ki yazmışım, yine olsa yine yazarım” dedi. İnsan Haklartı İçin Hekimler Örgütü’nden Donna McKay ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da katıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet İKİ KİTABI NEDENİYLE YARGILANIYOR Demir’e 7.5 yıl hapis istemi içeriğini duyunca, halkımız şoka girmesin diye, günlerdir ufuk ufak sızdırıp alıştırıyorlar.w RTE’nin ilk yılında, sorun “Kemalizmdir!” demişlerdi. Bu sefer de belli ki, “Tayyibizm” diyecekler! Ama asıl sorun kendilerinin Türkiye’yi nereye koyacaklarını bilememeleri!.. Can Dündar’a Altın Victoria ödülü Alman Dergi Yayıncıları Birliği Altın Vic toria ödülünü “Yılın Avrupalısı” kategorisinde Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz’a, “Basın Özgürlüğü” kategorisinde gazetemiz eski genel yayın yönetmeni ve yaza rımız Can Dündar’a verdi. Önceki gece Berlin’deki ödül töreninde konuşan Schulz, Türk hükümetine muhaliflere zulmetmeyi bırakma çağrısı yaptı. AP Başkanı, yönünde bir rapor sunulduğunu anımsatarak 18 Şubat 2014’te seçimin tekrarlandığını ve yönetimin oluşturulduğunu kaydetti. Bu seçimin Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce detaylı bir denetimden geçtiğini belirten Çelik, “Yapılan seçimlerin usulüne uygun olduğu yönünde karar verilmiş ve mali denetimde herhangi bir usul ETHA Editörü Arzu Demir, iki kitabı nedeniyle açılan iki ayrı davada, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Demir’in ‘Dağın Kadın Hali’ kitabı şı savunma yapmaları için avukatlara süre tanıdı, duruşmayı 19 Ocak’a erteledi. Demir, “Devrimin Rojava Hali” kitabı nedeniyle açılan davanın dün kanlık hayaline kurban edilmemiş olsaydı, bu kitap yasaklanmayacaktı. Ben gazetecilik yaptım, gittim, gördüm ve yazdım. Gazetecilik suç değildir” dedi. Demir’in avukatı Ali “Kim basın özgürlüğünü baltalarsa o demokrasiyi öldürmüş olur. Ve şu anda Türkiye’de yaşananlar sadece endişe verici değil, aynı zamanda kabul edilemez” vurgusu yaptı. Schulz, Erdoğan’ın adını zikretmeden, “Ankara’daki iktidar sahiplerini yolların süzlük olmadığı bir rapora bağlanarak vakfa nedeniyle yargılandığı davada du görülen ikinci duruşmasında savun Koç ise Basın Kanunu’na göre da dan geri dönmeye çağırıyorum” diye konuştu. iletilmiştir. Vakfa yönelik iddia ve suçlamaların tamamı gerçek dışıdır. 1924 yılında Mustafa ruşma savcısı esas hakkındaki görü ma yaptı. Demir, iki kitabının da si va şartının oluşmadığını belirterek, şünü açıkladı. Savcı Ömer Karakaya, yasi gelişmelerin mağduru olduğu “Kitabın basım tarihi Temmuz 2015. Paris’ten fahri hemşerilik nişanı Kemal Atatürk tarafından kurdurulan gazetemiz içinde geçen yaklaşık 30 yıllık çalışma hayatım boyunca bu Fethullahçı yapı ile yazarlar ve haberler ile sürekli olarak mücadele edilmiştir. Cumhuriyet, bu yapının en büyük tehlike olduğunu ilk anlatandır” dedi. Demir’in 11 kadın PKK üyesini anlattığı kitabıyla örgüt propagandası yaptığını savunarak, 7.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, mütalaaya kar nu belirterek, “Eğer çatışmalar yeniden başlamamış olsaydı, İmralı Adası’nda yürütülen görüşmeler, Türk ve Kürt halklarının barış umudu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baş Dava ise 2016 Mayıs’ında açılıyor” dedi. Mahkeme heyeti, mütalaasını sunması için dosyayı savcıya göndererek, davayı 19 Ocak’a erteledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Can Dündar’a dün Paris Belediye Meclisi’nde düzenlenen törenle Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun elinden fahri hemşerilik nişanı verildi. Dündar, “Aslında ödüllendirilen, basın özgürlüğü için verdiğimiz mücadele. Bu nişanı, hapisteki meslektaşlarım adına alıyorum” dedi. C MY B tanahme www.ah
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear