23 Mayıs 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 4 Kasım 2016 14 Bugün köşemi Cumhuriyet’e yıllarca emek vermiş, değerli dostum Yalçın Doğan’a bırakıyorum. (T24, 1.11.2016) Cumhuriyet gazetesinin sahibi Cumhuriyet Vakfı. Gazetenin yönetimini vakıf belirliyor. Vakıf yoluyla Cumhuriyet bağımsızlığını koruyor. Yaklaşık yirmi beş yıldır Cumhuriyet bu yapıyla yayın hayatını sürdürüyor. Bu açıdan sadece Türkiye’de değil, dünyada da örneği çok az görülen bir uygulama. Çalışanlar, yani yazarlar özgür, muhabirler özgür. Hangi eğilimde olursa olsun, siyasal iktidarlar karşısında dik duran bir gazete. Çünkü, vakıf. Bütün mesele vakıf. İlhan Selçuk’un önderliğinde gelişen bir model. Madem en sarsılmaz olan yer vakıf, gazeteyi susturmak için o zaman vakfı ele geçirmek gerek. Cumhuriyet Vakfı 2 Nisan 2013’te olağan seçime gidiyor ve yeni bir yönetim seçiliyor. Seçime iki kişi itiraz ediyor. İki kişi seçimi “usulsüz” buluyor. İkisi de Cumhuriyet’te uzun yıllar yöneticilik ve yazarlık yapmış olan Alev Coşkun ve Mustafa Balbay. Coşkun ve Balbay bu seçimle ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne şikâyette bulunuyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü, şikâyet üzerine müfettiş gönderiyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişleri 15 Mayıs 2015 tarihinde raporlarını yazıyor ve bu rapor Cumhuriyet’e tebliğ ediliyor: “2 Nisan 2013 tarihli Vakıf seçimleri yasaya uygundur ve usulsüz değildir.” Balbay ve Coşkun hızlarını alamıyor, dava açıyor. Çok çarpıcı, Vakıflar Genel Müdürlüğü mahkemeye sunduğu dilekçede, “davanın reddine karar verilmesini” istiyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü bile. Bu sürece rağmen, Alev Coşkun ile Mustafa Balbay hâlâ arayış içinde olmalı ki, 4 Ekim 2016, yani bir ay kadar önce Cumhuriyet bir başyazı ile yukarıda özetlediğim süreci aktardıktan sonra: “(...) Ölünceye kadar yönetimde bulunmayı kendilerine hak gören Cumhuriyet’in iki eski yöneticisi ve yazarı yeniden seçilmiş olmamanın etkisiyle iktidarın gazeteye müdahale etmesine zemin ve fırsat yaratmak için onunla işbirliği yapmaktadır”. Bu başyazı dün Cumhuriyet’e yönelik operasyonun habercisi gibi. Zaten başyazıda açıkça “müdahaleye zemin yaratmak için” ifadesi yer alıyor. Alev Coşkun, Mustafa Balbay şimdi mutlu musunuz? Operasyonla ilgili olarak başsavcılık da, 2 Nisan 2013 tarihli vakıf yönetiminin “usulsüz seçildiği” iddiasıyla, soruşturma başlatıldığını belirtiyor. Buna bir de “FETÖ ve PKK adına suç işlemek, 15 Temmuz darbe girişiminin öncesinde darbeyi meşru kılacak yayınlar yapmak” iddialarını ekliyor. Her ne kadar bu siyasi iddialar yer alsa bile, asıl hareket noktası 2 Nisan 2013 tarihli vakıf yönetim kurulu seçimlerindeki usulsüzlük iddiası. Ancak, bu iddia müfettiş raporuyla bir buçuk yıl önce çürütülmüş, üstüne üstlük, daha sonra açılan davanın reddini bizzat Vakıflar Genel Müdürlüğü istemiş. Hakkında gözaltı kararı çıkartan on altı Cumhuriyet mensubu Cumhuriyet Vakfı yöneticileri. Vakfın yöneticileri arasında gözaltı kararı verilen yazarlar da var. “FETÖ ve PKK adına suç işlemek” ve Cumhuriyet?.. Dünya âlem biliyor ki, Cumhuriyet gazetesi kurulduğu 1924 yılından bu yana “demokrasiyi ve sadece demokrasiyi savunan, sol liberal çizgide” yayın yapıyor. Bu nedenle askeri darbe dönemlerinde en çok kapatılan gazete. Bu nedenle yazarları en çok şehit edilen gazete. Bu nedenle son altmış, yetmiş yılda defalarca mali kıskaç içine alınmak istenen ve bun dan alnının akıyla çıkan bir gazete. Siyasi iktidarlarla hiçbir iş ilişkisi olmamış bir gazete. Türk yayın hayatının en köklü, en eski çınarı. Çünkü, bağımsız. Gözaltına alınan Hikmet Çetinkaya’yı, Aydın Engin’i, Güray Öz’ü, Murat Sabuncu’yu, Kadri Gürsel’i, Musa Kart’ı, Turhan Günay’ı ve diğer vakıf yöneticilerini ayrıca PKK ve FETÖ adına suç işlemekle bağlantılı kılmak, aklın alacağı şey değil. Sonuçta, muhalif bir ses daha susturulmak isteniyor. Başsavcılığın soruşturmayı Cumhuriyet Vakıf Yönetim Kurulu seçimini “usulsüz” bulmasına dayandırması üzerine, seçime itiraz eden iki kahramanından biri olan Alev Coşkun açıklama yapıyor: “(...) Cumhuriyet Vakfı’nda yapılan seçimle ilgili olarak hukuksal yollara başvurmuştuk. (...) Bu hukuksal yolu Cumhuriyet gazetesi ile aynı çizgide olan arkadaşla iki yıldır yürütüyoruz.” Başsavcılığın buradan hareket etmesi Alev Coşkun’u anlaşılan telaşlandırıyor, yazılı açıklama ihtiyacı duyuyor ama, itiraf ediyor. Balbay da “Cumhuriyet diktir” filan gibi bir tweet’le kendini kurtarmaya çalışıyor. O Alev Coşkun ki, zamanında CHP’de, Ecevit hükümetinde bakanlık yapan biri. Atatürk ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili kitapları ve makaleleri var. Cumhuriyet’te yöneticilik ve yazarlık yapmış. Cumhuriyet Vakfı’nda yönetimde bulunmuş. Senin neyine Alev Coşkun, Cumhuriyet’le bu kadar uğraşmak ve şimdi başyazıda vurgulandığı gibi, “iktidara fırsat yaratmak”, senin neyine? Şimdi mutlu musun? Şimdi istediğin gerekçeyi ileri sür, bu kadar insan gözaltına alındıktan sonra. Ve belki de dönen laflara göre, Cumhuriyet’e kayyım atanması söz konusu ise, mutlu musun şimdi? Ya sen Mustafa Balbay? Bütün varlığını Cumhuriyet’e borçlu olan sen, mutlu musun şimdi? Sen hapiste iken, aylığını Cumhuriyet ödemedi mi? Seni Cumhuriyet savunmadı mı? Hapiste olduğun halde, Cumhuriyet yine de yazılarını yayımlamadı mı? Şu anda milletvekili isen, bunu Cumhuriyet’e borçlu değil misin? Meclis’te CHP milletvekillerinin yanında otururken şimdi yüzün kızarır mı? Yok, Cumhuriyet Vakfı Başkanlığı, yok CHP Genel Başkanlığı adaylığı, hiç haddini bilmez misin? Alev Coşkun ve Mustafa Balbay, nedir bu hırs? Ayıklayın şimdi pirincin taşını. Marmara’da ByLock operasyonu İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Marmara Üniversitesi’nde görevli, aralarında doçent, yardımcı doçent ve araştırma görevlilerinin bulunduğu akademisyenlere yönelik FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ‘ByLock’ operasyonu düzenlendi. Operasyonda 12 akademisyen gözaltına alındı. Batmaz’ın kardeşi de tutuklanmış Darbe girişimini Adil Öksüz ile birlikte yönettiği belirtilen Kemal Batmaz’ın Erciyes Üniversitesi’nde (ERÜ) akademisyen kardeşi, Yakın Çağ Tarihi eski Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Şakir Batmaz’ın da FETÖ operasyonları kapŞakir Batmaz samında tutuklandığı belirtildi. 41 öğretmene ‘ByLock’ gözaltısı Konya’da FETÖ soruşturması kapsamında aralarında kadınların da bulunduğu 41 öğretmen gözaltına alındı. Öğretmenlerin “ByLock”u kullandığı belirtildi. Kırklareli merkezli FETÖ’ye yönelik 5 ilde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 18 öğretmen polisteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Jandarma’da 1218 kişi uzaklaştırıldı İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı’nda FETÖ/ PDY ile irtibatı olduğu değerlendirilen 1218 personelin görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada; açığa alınan personelden 419’unun subay, 604’ünün astsubay, 158’inin uzman jandarma çavuş, 28’inin uzman erbaş, 9’unun memur olduğu belirtildi. 10 15 23 SONUÇLARI 39 42 ve 48 6 BİLEN: 6 milyon 851 bin 836 TL (Devretti) 5 BİLEN: 8 bin 620’şer TL 4 BİLEN: 183.15’şer TL 3 BİLEN: 15.50’şer TL 4 KASIM 2016 SAYI: 33266 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.03 05.47 06.09 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.31 12.55 15.38 07.14 12.39 15.25 07.34 13.02 15.50 Akşam 18.06 17.53 18.18 Yatsı 19.27 19.12 19.36 Akademisyenlere veda KHK ile görevden alınan akademisyenler için yapılan eyleme öğrenciler, sendikalar ve siyasetçiler katıldı 29Ekim’de çıkarılan KHK ile görevden alınan İstanbul Üniversitesi öğ ne döndüğümüzde biz yine burada olacağız. Bütün bağımsız kurumlar ele geçirilmeye çalışılıyor. Bu kurumların karşısına İKDER gibi KHK ile kapatılan derneklerin kurulduğunu gördük. Bugün bunlar retim üyeleri için üniversitenin Be nun son ispatı OHAL bahanesiyle kapatılsa bile yöneticileri hâlâ rek yazıt Yerleşkesi önünde bir veda KHK’lerle 10 binden fazla kamu gö tör yardımcısı, afişleri hâlâ oku töreni düzenlendi. Akademisyen revlisi ihraç edilmesi. İsimlere bak lumuzun duvarlarında. Düne ka ler, öğrenciler ve sendikaların ka tığımızda iktidarın Türkiye’nin ile dar cemaati öven yayınlar yapan tıldığı eylemde yaklaşık 300 ki rici, demokrat, laik birikimlerini basın organları değil Cumhuriyet şi yer aldı. Üniversite önünde çok hedef aldığı görülüyor.” Gazetesi hedef alınıyor” dedi. sayıda çevik kuvvet ekibi de hazır bulundu. Üniversite Öğretim Üye Prof. Yeşildere, rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasıy ‘Başımız dik’ leri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere yaptığı açıklamada, 12 Eylül darbesinde üniversiteden uzaklaştırılan meslektaşlarının şu an kendileriyle birlikte olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Biz hâlâ üniversitedeyiz. Ama o siyasiler gitti. Darbeden daha kötü bir durumla karşı karşıyayız. Hukuksal düze la üniversitedeki akademik özgürlüğün kaybolacağını belirtirken, iktidarın darbe girişimini fırsata çevirmeye çalıştığını kaydetti. Yeşildere, “Bunlara karşı mücadeleye başladığımız ilk zamanlarda bu tasfiye hülyasındakilerin akıl hocaları FETÖ’cülerdi. İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti gibi köklü Eylemde ihraç edilen akademisyenlerden İÜ öğretim üyesi Sezai Temelli’nin mesajı da Yrd. Doç. Dr. Ahmet Bekman tarafından okundu. Eyleme, CHP’li Veli Ağbaba, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Esra Mungan, çeşitli üniversitelerden akademisyenler ve öğrenciler de katıldı. Kozmik kumpasta 14 kişi tutuklandı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kozmik Oda kumpas soruşturması kapsamında gözaltına alınan 27 kişiden 14’ü tutuklandı. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü soruşturma kapsamında geçen hafta gözaltına alınan 27 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından Ankara Adliyesi’ne getirildi. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, 10 kişiyi serbest bırakırken şüphelilerden 17’si tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Hâkimlik, şüphelilerden 14’ünün tutuklanmasına, 3’ünün adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi. “FETÖ üyesi olmak” ve “askeri casusluk” suçlarından yürütülen soruşturma dosyasında toplam şüpheli sayısının 135 olduğu, bunlardan 34’ünün FETÖ soruşturmaları kapsamında halen tutuklu bulunduğu kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI Özgür basın susturulamaz. Cumhuriyet bitirilemez. Hakan Kuntay Pendik /İstanbul [email protected] haber/yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY Yılların bir ‘Cumhuriyet’ okurundan Başta Ergenekon ve Balyoz olmak üzere “Kumpas Davaları”nı izlemek, suçlananların yanı başında olmak üzere kurduğumuz “Simgesel Eylem Grubu”ndan Nilüfer Dündar, pazartesi sabahı aradı: “Cumhuriyet’e operasyon yapılıyor, ‘Halk TV’yi açın!” dedi soluk soluğa. Biz bu kanalı izleyemiyoruz, ama kısa bir süre sonra, öteki kanallarda yer almaya başladı bir bakıma “Cumhuriyet’e Darbe” haberi, “onca yıllık” bir okur ister istemez gazetesiyle özdeşleşiyor, bütünleşiyor; gazetesiyle ilgili bu denli olumsuz bir haber duyunca, “aaa...olmaz!” dışında, insanın içinde gittikçe artan, dile getirilmesi zor bir “sızı” beliriyor... Kanalları izlemeyi sürdürürken, bir ara Cumhuriyet’in, Babiâli’deki binasını düşündüm; Nadir Nadi, H.V. Velidedeoğlu, İlhan Selçuk, Mehmet Kemal, Melih Cevdet Anday, Sami Karaören her günkü toplantıdalar; gazetede neler yazılacak toplantısı değil bu; ülkede yaşananlarla ilgili görüş alışverişi. Yine de bu toplantının oluşturduğu bir ortamda basılır gazete; kuşkusuz, laikliği çağdaşlığı hedefe koyanlarla, emek sömürücüleriyle, emperyalizmin ülke içindeki maşalarıyla kesintisiz bir savaşımı (mücadeleyi) sürdüren bir doğrultuda ve bir “Devrim Gazetesi” olmanın bilinci içinde. Özellikle bu bilincin yıpranması, geçerliliğinin yitirilmesi durumunda gazetenin gerçek sahibi olan “okurlar” devreye giriverirler, çünkü onlar “Cumhuriyet Okurları”dır. Ayrıca gazetenin “92 yıllık” tarihinde, karşı karşıya kaldığı tüm saldırılarda, kuşatmalarda, baskılarda gazetesinin yanında olan okuru, “31 Ekim Pazartesi” günü, “hukuku, adaleti” pervasızca çiğneyen bu saldırıda da gazetesinin yanındaydı; “24 saat” nöbette... Üstelik bu nöbeti tutanlar arasında, son dönemin Cumhuriyeti’ni eleştiren okuyucuların, dahası büsbütün uzaklaşanların da olması, “2002” yılında Fransa’da yaşananları anımsattı. O yıl yapılan “Cumhurbaşkanı” seçimine aday olarak katılan, ne ki ülkeyi başka bir Fransa’ya dönüştürecek olan ünlü “Le Pen”in, “2. tura” dek gelmesi karşısında, her renkteki “sol” birleşerek “J. Chirac”ın seçilmesini sağlamışlardı... Okurlarının ve destekçilerinin bu “eylem”ine, Cumhuriyet de, tutuklu yazarlarımızın köşelerini boş bırakarak bir bakıma “eylemsel” bir destek veriyor; çizerimiz “Musa Kart” da tutuklananlardan... Ayrıca, “Silivri Çadır Tiyatrosu”ndan sonra, “yargı”nın bu “2. gösteri”sini, Musa Kart şimdilik sözel olarak ortaya koydu: “Durum karikatürlerimden de komik!” diyerek, gerçekten de öyle “FETÖ’yü ve ‘PKK’yı eleştiren yüzlerce, binlerce karikatür çizdim!” diyor... Değerli dostlar, insan bu denli “maskaralık” karşısında yazıyı noktalayıp, “eylem”e koşmak istiyor; sanırım öyle yapmalı; Cumhuriyet’in bahçesinde olmalı, “eylem” de “yazı” da var “söz” de... Beykent Üniversitesi’nden almış olduğum geçici mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. SERHAT BİLGEHAN UÇAK C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear