26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 15 Ekim 2016 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Silah alımını konuştular’ Kremlin sözcüsü, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Rusya’dan hava savunma sistemi satın alma olasılığını görüştüklerini söyledi. Rusya Başkanlık Sözcüsü Dimitri Peskov, ‘yakın bir zamanda’ gerçekleştiğini söylediği görüşmeyle il gili olarak “(İki lider) Türkiye tarafından böyle bir talep gelmesi durumunda, Rusya’nın sağlayabileceği çeşitli füze savar sistemlerini konuştular” diye konuştu. Reuters haber ajansı, Peskov’un “yakın zamanda gerçekleşen görüşme” ifadesini kullanırken, Erdoğan ile Putin arasında hafta ba şında İstanbul’da toplanan Dünya Enerji Kongresi sırasında yapılan görüşmeyi kast ettiğini bildiriyor. Türkiye daha önce Çin’den de hava savunma sistemleri almayı düşünmüş ancak Çin’in 2013’te kazandığı uzun menzilli füze ihalesini geçen yıl iptal etmişti. ABD ve diğer müttefikle ri Türkiye’den, NATO’nunki ile uyumlu bir füze savunma sistemi kullanmasını talep ediyorlar. İki yıl sonra iptal edildiği açıklanan 3 milyar 400 milyon dolarlık bu anlaşma, Türkiye tarihinin en büyük savunma ihalesiydi ve ABD ile diğer NATO üyesi ülkeleri endişelendirmişti. AKP, KHK’lerdeTVUSETÖRUZİLLLMEENRADI yine bildiğini okudu 667 sayılı KHK’de değişikliğe izin vermeyen AKP, muhalefeti dinlemedi bile! KHK’leri Meclis’ten geçirmek istemeyen, ancak Başbakan Binali Yıldırım’ın liderlere verdiği söz nedeniyle ilk KHK’nin görüşme lerine ağır aksak başlayan AKP, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüş meler sırasında “muhalefetin eleş tirilerinin dikka te alınacağı” açıkla malarına karşın yi ne bildiğini okudu. OHAL kapsamında EMİNE KAPLAN çıkarılan ilk kararname olan 667 sayılı KHK’nin ilk bö lümünün görüşmelerinde muhale fet partilerinin önergeleri dikkate alınmadı. KHK’lere dokundurma yan AKP, daha sonraki KHK’lerle yapılan değişiklikleri de 667 sa yılı kararnameye taşıyarak OHAL uygulamalarını kalıcı hale getirdi. Önergelere ret TBMM Genel Kurulu’nda, önceki gün iki haftadır görüşmeleri süren 12 maddelik 667 sayılı KHK’nin birinci bölümünün görüşmelerinde ilk 3 madde kabul edildi. KHK’lerle ilgili olarak itirazların değerlendirilmesi için muhalefet partilerine komisyon kurulması önerisini götüren AKP yönetimi, 667 sayılı KHK’nin görüşmelerinde muhalefet partileriyle temasta bulunmazken, değişiklik önergelerini de dikkate almayarak kabul etmedi. Muhalefet partilerinin kabul edilmeyen önergelerinde “OHAL kapsamında darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde ‘hukuka uygun’ olarak tedbirler alınması” önerildi. Ayrıca FETÖ üyesi olduğu değerlendirilen Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay üyeleri ile hâkim ve savcılar ve Sayıştay meslek mensuplarının mahkeme kararı sonuçlanıncaya kadar açığa alınması, açığa alınanların maaşlarının dörtte üçünün ödenmeye devam edilmesi, meslekten çıkarmanın ise ancak mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren yapılması, aynı şekilde kamu çalışanlarının meslekten çıkarılmasına ancak mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra karar verilmesine ilişkin önerge verildi. Ancak bu önergeler kabul edilmedi. KHK’yi genişlettiler Söz konusu KHK’ye dokundurmayan AKP, 667 sayılı KHK’de daha sonra çıkarılan KHK’lerle yapılan değişiklikleri de buraya ekleyerek, diğer KHK’lerdeki hükümlerin ortadan kalkmasının önüne geçti. Buna göre, FETÖ’ye üye olduğu değerlendirilen Yükseköğretim Personel Yasası’na tabi personelin, YÖK Başkanı’nın önerisi üzerine YÖK Genel Kurulu’nun kararıyla; Devlet Memurları Yasası’na ve diğer mevzuata tabi her türlü kadro, pozisyon ve statüde istihdam edilen personelin ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında bağlı, ilgili veya ilişkili olunan bakan tarafından oluşturulan kurulun önerisi üzerine ilgili bakanın onayıyla; Uzman Erbaş Yasası’na tabi personel, ilgili kuvvet komutanın önerisi, Milli Savunma Bakanı’nın onayıyla; TSK’de istihdam edilecek sözleşmeli subay ve astsubaylar ilgili kuvvet komutanın önerisi ve Milli Savunma Bakanı’nın onayıyla kamu görevinden çıkarılması uygulaması 668 sayılı KHK’ye göre değil 667 sayılı KHK’ye göre yapılacak. İdamı savundu İdam tartışmalarıyla ilgili konuşan Erdoğan, “Milletim şu an parlamentoya teklif yapıyor, idam istiyor. Parlamento tartışmalı kararını vermeli. Parlamento ne karar verirse o olur” dedi. Erdoğan, Batı ülkelerinin kendisine yönelik "İdamı savunuyor" sözlerine "Evet savunuyorum" diyerek cevap verdi. Erdoğan toplu açılış töreni için Konya’ya gitti. Erdoğan’a eski başbakan Davutoğlu da eşlik etti. Millet ‘evet’ derse bu işi bitirelimtarbEmtaırşşedmlsoaağyajaılaann‘rr’eıı‘nnbfeaayrşiaeklnniaşidnkduleiımnnk’’ilk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkan adayı ‘Küfürlü şiir’ başlatılan operasyonlarla ilgili mağduriyet tartışmalarına tepki Hillary Clinton’ın seçilmesi halinde YPG’ye silah vermeye de itirazı reddedildi gösteren Erdoğan, “Kimse mağdur edebiyatı yapmasın. 241 şe vam edecekleri açıklamasına sert tepki göstererek, “Yazıklar olsun, yazıklar olsun! Senin mütte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kendisini hedef alan küfürlü şiir nedeniyle Mainz Savcılığı’nın Alman ko hidimizin yakınları, 2 bin 194 gazimizin yakınları mağdur. Cezaevindeki işkence iddiaları zinhar fikin biziz” dedi. Yeniden günde medyen Jan Böhmermann hak yalandır” diye konuştu. me gelen başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Erdo kında verdiği “soruşturmaya gerek olmadığı” kararına yaptığı iti Darbeci yetiştirdiler ğan, “2011’den itibaren bu so raz reddedildi. Alman hükümeti, Konya’da STK temsilcileriyle runun çözümünü de içeren yeni Türkiye’nin başvurusu üzerine so bir araya gelen Erdoğan, eski bir bir anayasa yapılmasını söylü ruşturma izni vermiş ancak savcılık Genelkurmay Başkanı’nın aske yoruz, nihai sözü ise millet söy soruşturmaya gerek görmemişti. ri liselerin kapatılmasını doğru leyecektir. Millet hazırsa mesele bulmadığını söylediğini açıkla yok. Milletim ‘Evet’ derse, baş şeyler yazıyor” dedi. Koalisyon dı. Erdoğan, “Ya paşam, ‘siz her kanlık sistemine adım atalım ve güçlerinin Suriye’de PYD’ye des halde darbecilerin yetişmesini bu iş bitsin” diye konuştu. tek vermesini eleştiren Erdoğan, istiyorsunuz’ dedim. Bu darbeci Konya’da toplu açılış törenin “63 ülke DEAŞ’ı halledemiyorsak ler bu liselerden yetişmedi mi? de konuşan Erdoğan, ABD eski biz bu işi bırakalım” dedi. Adamlar sadece FETÖ’cülerden Başkanı George Bush’un da da FETÖ soruşturmalarıyla ilgili oluşan lise oluşturmuş” dedi. nışmanlığını yapmış yazar Mic konuşan Erdoğan, “Bu FETÖ’cühael Rubin’in “Erdoğan’ın hayatı lerde gerçek anlamda pişmanlık Başarısızlar GATA’da nı kaybetmesine sebep olabilecek duyan çok az kişi olduğunu görü GATA’nın kapatılmasına yöne şiddette üçüncü bir darbe yaklaş yorum. Şimdi yeni uygulamalar lik eleştirilere yanıt veren Erdo makta” yazısına tepki gösterdi. geliyor. Birkaç hafta içinde adım ğan, “Tıp fakülteleri içerisinde en Erdoğan, “Neymiş, efendim birin atacağız. Tövbe kapısı herkese başarısız olanlar GATA’ya gidi ci darbe 1725 atlatılmış, 15 Tem açıktır. Gelsinler bildiklerini an yor. Niye? Tezgâh öyle kurulmuş muz, atlatılmış. Şimdi üçüncü latsınlar, devlet kolaylık sağlaya da onun için. Bizim düz doktorlar darbe gelecekmiş. Bir tane uka cak” diye konuştu. asker polis yaralanınca hizmet la kendini bilmez köşesinden bir Darbe girişiminin ardından vermez mi ya?” diye konuştu. Hazinedar: Bana saldırdıkları için... CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar partisi tarafından Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) sevk edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Hakkımda verilecek karar ne olursa olsun partime karşı aynı saygıyla, aynı özenle hareket edeceğimin bilinmesini istiyorum. Belediye başkanlığı kimliğimin hiçbir önemi yok. Ben CHP’liyim” dedi. Beşiktaş Belediyesi’nin iki hafta önceki meclis toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle YDK’ye sevk edildiğini dile getiren Hazinedar, partisinin önemli isimlerinin kendisine yönelik başlattığı saldırı kampanyasına cevap vermek için konuştuğunu söyledi. l İstanbul/Cumhuriyet Krizli başkentlere yeni büyükelçiler Dışişleri Bakanlığı’nda önemli görev değişiklikleri yapıldı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı’nda Feridun Sinirlioğlu’ndan boşalan koltuğa Müsteşar Yardımcısı Ümit Yalçın atandı. Yalçın, Rusya ile Türkiye arasındaki buzların erimesinde perde arkasındaki isim olarak biliniyor. Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım merkeze alındı, yerine Brasilia Büyükelçisi Hüseyin Diriöz getirildi. Diriöz’den boşalan koltuğa ise Bakanlık Genel Müdürü Ali Ka ya Savut getirildi. Bağdat Büyükelçisi Faruk Kaymakçı AB nezdinde Daimi Temsilci olurken, Kaymakçı’nın yerine Bakanlık İn san Kaynakları Dairesi Başkanı Fatih Yıldız getirildi. Öte yandan Dışişleri Bakanı Özel Müşaviri İlhan Saygılı Bern Büyükelçiliği’ne, Bakanlık Genel Müdür Yar dımcısı Evren Dağdelen Akgün Bangkok Büyükelçiliği’ne atandı. Türkiye’nin Avrupa Birliği nezdinde Daimi Temsilcisi İzzet Selim Yenel de merkeze alındı. l ANKARA/Cumhuriyet haber 5 Proje okulların amacı nedir?... Çağdaş bir toplum olmanın yolu eğitimden geçer. İyi bir eğitim yaratıcı insan yetiştirir. Temel ilke bilgili, birikimli, yetenekli, donanımlı bir insan yaratmaktır. Bilimsel eğitim yerine dindar bir kuşak yaratma peşinde olanlar, kafayı devletin okullarına taktılar. “Proje Okulları” adı konulan devletin okulları, artık imam hatip okullarına dönüştürülecek. Parasız olan bu okullara daha önce sınavla giriyordu öğrenciler. Aldıkları puana göre bu okullara yerleştiriliyordu. “Proje Okullar” kapsamındaki devletin eğitim kurumlarına bundan böyle düşük puan alan öğrenciler de girebilecek. Türkiye’yi “laik olanlarolmayanlar” diyerek ikiye ayıran bir düşünce yapısı, imam hatip modelini yaygılaştırıp “dindar” kuşak yetiştirmeyi öteden beri istiyordu zaten. İmam hatip okulları yetmedi, 8090 yıllık köklü, yerleşik devlet okullarına el attı, bir çırpıda 155 eğitim kurumu “Proje Okul” kapsamına alındı. Özgür Mumcu, gelişmeleri köşesinde yazdı. Mumcu’nun yazısının girişi aynen şöyleydi: “Memleketin bazı köklü liseleri var. Mezunlarının üniversite sınav başarısı yüzde 8090’larda. Öğrenciler bu liselere yüksek puanlarla girebiliyor. Öğretmenler de benzer bir şekilde sınavla bu liselerde görev alıyordu. ‘Proje Okul’ uygulamasıyla buna son verildi.” Peki, bundan sonra ne oldu? Okullara “bakan” onayıyla, müdür atanmaya başlandı. Çok sayıda öğretmen görevden alındı, yerlerine bilgi, birikim gözetmeksizin “dindar nesil” yetiştirmek için kural aramaksızın öğretmenler atandı... HHH Hükümetin önde gelen, önemli 155 devlet okulu “Proje Okul”, kapsamına alıp imam hatipleştirme çabasına öğrenci velilerinin verdiği tepki, ülke genelinde giderek yaygınlaşıyor. Norm fazlası gerekçesiy le donanımlı öğretmenler bu okullardan alınıp başka eğitim kurumlarına gönderiliyor. Veliler ve öğrenciler bu nedenle oturma eylemi yapıyor... Bu eylemler karşısında okul müdürleri ve yardımcıları, öğrenciler hakkında disiplin soruşturması açıyor. Öğrencileri devamsızlıkla tehdit edip “okuldan atarız” diyerek gözdağı veriyor. Öğrenci velileri “projeniz olmayacağız” karşılığını veriyor okul yöneticilerine. Anayasa Mahkemesi’nin proje okul yönetmeliğini askıya almasını istiyor... Bu çocuklar Türkiye’nin geleceği değil midir? Çocuklarımızın geleceği ve mağdur olmamaları için normal eğitimöğretime dönüş sağlanmalıdır. Çağdaş, bilimsel, laik, ücretsiz demokratik eğitim, yurttaşlar olarak hepimizin anayasal hakkı değil midir? Siyasal iktidar bu hakkı elimizden alıp bildiğini okuyor, bilimsellik ve laiklik rafa kaldırılıyor. Laik eğitimde asla proje olmaz, bilimsellik olur... Proje kapsamına alınan 155 okul başarılıdır. Onun için projeye falan gerek yoktur. Bu liselerde üniversite sınav başarısı yüzde 8090’larda. HHH Türkiye’nin proje değil laik eğitim sistemine gereksinimi var... Laik, çağdaş, bilimsel bir eğitim modeli. Ücretsiz demokratik eğitim sistemi. Tüm yurttaşlar için, çocuklarımız için eğitimle oynanmaması, hepimizin anayasal hakkı olan ücretsiz eğitimin imam hatipleştirilmemesi gerekir. Tüm liselerin imam hatipleştirilmesini açık açık söyleyen kimi okul müdürlerinin, yardımcılarının amacı, laik, çağdaş eğitim sisteminin defterini dürmek mi? Başarılı devlet liselerinin üzerinde estirilen fırtınanın nedenini ülkeyi yönetenler açıklamalı... Unutmayın, Türkiye üçüncü dünya ülkesi değildir... MHP’den CHP’ye çok ağır ithamlar MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başkanlık sistemi ile ilgili açıklamaları iki muhalefet partisini “birbirine düşürdü.” CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke’nin MHP’yi “yedek lastik” olarak nitelendirmesinin ardından dün gün boyu MHP’lilerden CHP’ye sert sözler ve ağır itham yüklü açıklamalar geldi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Böke’yi “PKK’nin hamisi” ve “anlayışı kıt, kaba şahsiyet” olarak nitelendirdi. Akçay, Böke’ye ve CHP’ye atfen şunları kaydetti: “Selin Sayek Böke bu açıklamalarıyla 15 Temmuz sonrası Türkiye’de oluşan atmosferi idrak edemediğini göstermektedir. Selin Sayek Böke bu atmosferi bozmak için birilerinden talimat mı almıştır? Yoksa PKK’nin, HDP’nin ve ABD’nin truva atı mıdır?” Böke için “siyaset kuklası” ni telendirmesinde bulunan Büyükataman ise “CHP’li Selin Sayek Böke, Genel Başkanımıza ve partimize izansızca laf atmaktadır. Kendileri PKK’nin ‘don lastiği’ oldukları için dünyayı öyle algılamaları ve partimize lastik yakıştırması yapmaları tamamıyla bilinçaltlarının dışavurumudur” dedi. Gök’ten cevap CHP’li Levent Gök ise MHP’ye, “Bu tartışmayı başlatan MHP’nin, bu tartışmayı bitirmek gibi de yükümlülüğü vardır. Böyle bir teklif Meclis’e geldiğinde, AKP’nin 330 sayısı olmadığına göre 330’u tamamlayacak mı tamamlamayacak mı sorusunu net şekilde kamuoyuyla paylaşması gerekir. CHP olarak, böyle bir teklif gelirse kabul etmeyeceğimizi, reddedeceğimizi ifade ediyoruz” diye seslendi. AKP: 15 Temmuz tatil olsun AKP, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gününün “Demokrasi ve Özgürlükler Günü” olarak tatil edilmesi ve Ankara’nın Kazan ilçesinin Kahramankazan olarak değiştirilmesine ilişkin kunun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. AKP Genel Başkanı Başbakan Binali Yıldırım ile AKP’li 100’ü geçkin milletvekili, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkın da Kanun’a 15 Temmuz gününün eklenmesi ve Ankara’nın Kazan ilçesinin adının ‘Kahramankazan’ olarak değiştirilmesine ilişkin kanun teklifine imza attı. Kanun teklifine göre, söz konusu yasada, “1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü ve 15 Temmuz günü Demokrasi ve Özgürlük Günü tatilidir” düzenlemesi yer alacak. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear