Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Çarşamba 12 Ekim 2016 6 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Büyük bir barış olsun diye yola çıkmışlardı. Kan dursun, insanlar ölmesin, Suruç bir daha kanamasın, İstanbul’a kıyılmasın. Oysa Suruç’u patlatanın kardeşi çoktan yoldaydı. Bombasını çoktan beline dolamıştı. Ankara Tren Garı... Ankara Tren Garı... Pencerelerinde üç dilde “Dışarı sarkmayınız” yazan savaşa direnmiş eski kara trenlerin yerine geçmiş elektriklilerin camları sarsıldı. Barış havaya uçtu. Rejimin adamları ellerini ovuşturdu. Rejimin adamları sahte gözyaşlarıyla bildik demeçlerini patlattılar, anketlerde yükselen oy hesaplarına daldılar. Barış olmadı. HHH Sonra uzun kış, sonra sıcak yaz geldi geçti. Barış gelmedi. İnsanlar yine toplandılar. Barış için güle oynaya memleketin dört bir yanından otobüslere doluşmuş, sevinç içinde türküler söylerken mavi siyah bir karanlığa düşmüş insanları anmak istemişlerdi. Böylece yarım kalan barış özlemi canlanacak, ölüp gidenler de unutulmayacaktı. “Olmaz, anmak yasak” dediler. Yine yerlerde sürüklendiler, yine biber Suskunluğun Derin Öfkesi gazı sıkıldı gözlerine. Demek ki barış istenmiyor, barışa izin yok bu ülkede. HHH Neden olsun ki? Savaşa gidiyoruz. Savaş hazırlıkları hızlandı. Her yerde savaş tamtamları çalıyor. Savaş kendi ağalarını, tüccarlarını, öngörüsüz politikacılarını Suriye’ye, Irak’a, Halep’e, Musul’a çağırıyor. Hesaplar Atlantik ötesinde, Washington’da, Kremlin’de yapılıyor. Küçük aşiretlerin alacak verecek defterle Saray’a iftar rinde boyuna savaş yazılıp çiziliyor. Toplanıyor, çıkarılıyor, bölünüp çarpılıyor, silinip baştan alınıyor. Musul’a kim önce girsin, Halep’i kim kurtarsın, Şam’a kim hükmetsin, petrolü kim çıkarsın, kim pazara sürsün. Sen de çıkmış “barış olsun” diyorsun. Kim dinler seni? HHH Seni dinlemezler. Seni gördüklerinde elleri bellerine gidiyor. Seni gördüklerinde bombalı yelekler gizli yerlerden çıkıyor, gizli adamlar giymeye başlıyor ölümlerini. Sesini duymak istemiyorlar; sesin çıkmasın diye izbandut gibi adamlar ağzını kapatıyor, boğazını sıkıyorlar. Sen konuşma diye yasak üstüne yasak geliyor. Yasalar hızla değişiklik tezgâhına konuluyor. Daha kolay, daha çabuk, daha hızlı yürüsün diye adalet. Seninki değil, çatışmalar muharebelere, muharebeler savaşlara dönüşsün diye gece gündüz uyumayanların adaleti. HHH Dinleyin, ey “adaleti” adalet sanan, ekmeği her gün biraz daha küçülen kardeşler. Kötülüğün karasına düşmeden, hainin iğvasına kapılmadan dinleyin. Kalbinizden kötülük geçmese de kötüye gidiyor işler. Dindar olduğunu söyleyen günahkârların eliyle yayılıyor kötülük. Çiçeklerin kokuları bile değişti, şehir yanıyor. Kundakçıların tenekelerinde her geçen gün biraz daha fazla ölüm birikiyor. Her gün biraz daha fazla yalan gözümüzün içine bakarak söyleniyor. Sizi yoldan çıkaran iftira yayılıp duruyor sokaklarda. HHH Aklın içinde kıvrılarak kendini var eden sonsuz suskunluk, şimdi şehrin orta yerinde edepsiz bir yıkıntıya dönüştü. Ankara Garı susuyor. Şehir, ışıkların ortasında gittikçe büyüyen bir kangrene, geceklerimizi çalan zengin hayatların dizi filmlerine benziyor. Ankara Garı susuyor. Barış öldü. Havada barut kokusu, süpersonik uçakların gürültüsü var. Şehrin pencerelerinin mavi kâğıtlarla örtülmesi yakındır. Her geçen gün biraz daha yaklaşan karanlığın sesini duymadınız. Size hep anlattılar gerçeğin öfkesini, dinlemediniz. Şimdi, hiç değilse şimdi, uçup gidenlerin sesini duyun. Bir kere olsun dinleyin onları. protestosu Cumhurbaşkanı’nın davet ettiği birçok Alevi kurumu iftara katılmama kararı aldı ERDOĞAN’DAN İBADİ’YE: Başbakan Binali Yıldırım’ın iftar davetini bir gün sonra iptal etmesi len bu kurumların tamamı dave rüz. Yoksa sadece görüntüyü kurtarmak te katılamayacağını belirtti. Ale için iftara gerek yok. Buna zamanımız da vi Dernekleri Federasyonu Ge yok” şeklinde konuştu. nin üzerinden 24 saat geçmeden Cumhurbaşkanlığı Genel nel Başkanı Rıza Eroğlu, “Bu davete katılmayarak birgün önce Gece yarısı davet Sekreterliği’nden iftar daveti alan MİYASE Alevi kurumları, daveti geri çe İLKNUR Başbakan’ın davetini iptal etmesinin rövanşını mı aldınız?” soru virdi. Dün akşam için Beştepe suna, şu yanıtı verdi: “Hayır rö Sarayı’nda planlanan iftar dave vanşla ilgisi yok, biz sorunları tine karşı Alevi kurumları ilk kez ortak mızın ve taleplerimizin görüşülmediği, refleks göstererek katılmama kararı al sadece Muharrem’den Muharrem’e iftara Cumhurbaşkanlığı’ndan iftar daveti alanlardan biri de eski ABF Genel Başkanı Yazar Ali Balkız. Davetten bir gün önce gece 00.45’te davet aldığını belirten Balkız, “Beni arayanlara Cumhurbaşkanımız gecenin bir yarısı davet yapılma dı. Köklü kurumlar katılmayınca katılım davet edilip kamuoyuna fotoğraf verilen yacağını, bunun nezaket kurallarına aydüşük oldu ve iftar basına kapalı olarak toplantıları anlamsız bulduğumuzu an kırı olduğunu bilir” dediğini, arayan gö Haddini bil, bildiğimizi okuyacağız gerçekleştirildi. Yemeğe bir gün öncesinden davet edilen kurumlar “Çok yoğunuz, zamanımız yok kusura bakmayın” diyerek daveti geri çevirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmiş yıllarda iftarına daha çok AKP’ye yandaş ya da tabela örgütleri davet edilirken bu kez her kanattan Alevi kurumları ve Alevi aydınları çağrıldı. Ancak davet edi latmak istedik. Sorunların çözümü için de yeniden toplanmalar da zaman kaybı. Her yıl Muharrem orucunda birlikte sofraya oturmak hiçbir sorunu çözmez.” Görüntü kurtarmak için Alevi Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Doğan Demir de “Biz sorunların görüşüldüğü bir davet alırsak düşünü revlinin “özür dileriz, çok yoğunuz” diye cevap verdiğini belirterek, “Toplantıya katılmayacağımı bildirdim” diye konuştu. Karacahmet Sultan Derneği Başkanı Muharrem Ercan da saraydaki iftara davet aldığını ancak gitmeyeceğini açıkladı. Ercan, “Muharrem nedeniyle çok yoğun olduğumuzu ve rahatsızlığım nedeniyle katılamayacağını bildirdim” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk askerinin Musul’un yakınlarındaki Başika kampından çıkmasını isteyen Irak Başbakanı Haydar el İbadi’ye sert yanıt vererek, “Sen benim kalitemde değilsin, haddini bil” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen “Avrasya’da İslam; Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi” temalı 9. Avrasya İslam Şurası’nda konuştu. Türkiye’nin IŞİD işgali altındaki Musul’a yönelik operasyona katılacağını söyleyen Erdoğan, “İşgalci Türk askeri Başika’dan çekilsin” çağrısı yapan Irak Başbakanı Haydar el İbadi’ye sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Sen benim kalitemde, kıratımda, seviyemde değilsin, haddini bil. Musul’da biz bildiğimizi okuyacağız. Başika Üssü’nü kurmamız için bizlere talepleri var. Bunların canlı kayıtları var. Bunlar televizyonlarda yayımlanacak. Şimdi diyor ki Başika’dan çekilin. Türkiye’nin ordusu sizden talimat almaz” dedi. 11 Eylül saldırılarının ardından Avrupa’da İslam karşıtlığının artarak devam ettiğini belirten Erdoğan, IŞİD’in Batı’daki ‘Müslüman düşmanlığını’ artırdığını vurguladı. Darbe girişimine ilişkin olarak ise Erdoğan, “FETÖ hem itikadi sapkınlığıyla, hem de eğitim ve ticaret yöntemleriyle Müslümanlar ve tüm dünya için DEAŞ kadar önemli bir tehdittir” dedi. l İSTANBUL YAKŞTIENEHIPNİKTDİ AN Bayrağa sarıp yolluyorlar Şemdinli saldırısıyla ilgili 23 gözaltı Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde geçen Pa zar günü PKK’lilerin Durak Jandarma Kont Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Kazan dağı bölge sında şehit olan 10 askerden Onbaşı Evren rol noktasına düzenlediği, 10 askerin şehit sinde önceki gün PKK’lilerin saldırısında şe Kara için Manisa’nın Alaşehir ilçesinde tören olduğu, 5 sivilin yaşamını yitirdiği saldırıyla hit olan Üsteğmen Murat Taylan Öncel, dün düzenlendi. Şehidin halası Meryem Kara tö ilgili operasyonlar sürüyor. Güvenlik güç Diyarbakır’da düzenlenen törenin ardın rende “Al bayraklara sarıp sarıp yolluyorlar. leri yaptıkları istihbari çalışmalar sonucun dan memleketine uğurlandı. Öncel için öğ Çare bulsunlar artık. Ölmesin artık gençleri da dün akşam birçok ev ve işyerine ope le vakti Ankara Kocatepe Camii’ndeki cena miz. Fakirlerin evlerinde hep bayraklar asılı” rasyon düzenledi. Yapılan operasyonlarda ze töreninde annesi Fikriye Saraç ve babası diyerek tepki gösterdi. 30 Eylül’de Şırnak bombalı saldırı ile ilgisi bulunduğu değer Hasan Öncel, eşi Bahtıgül, kardeşleri Sinan, Cizre karayolunda PKK’liler tarafından aske lendirilen ve çeşitli kaçakçılık olaylarına ka Umut ve Özgür taziyeleri kabul etti. Şehi ri konvoya düzenlenen saldırıda ağır yara rıştıkları ileri sürülen 1’i muhtar 23 kişi gö din 4 yaşındaki kızı Mina ise törene getiril lanan ve önceki gün Ankara GATA’da şehit zaltına alındı. 23 kişinin Emniyet’teki sor medi. Öncel, Cebeci Şehitliği’nde toprağa olan Uzman Çavuş Süleyman Gür (25) için gularının sürdüğü belirtildi. l DHA verildi. Şemdinli’deki bombalı intihar saldı Manisa’nın Salihli ilçesinde toprağa verildi. ‘Diyalog devreye girmeli’ IRAK’TAN YANIT GELDİ: Erdoğan, yangına benzin döküyor Irak Başbakanı Haydar İbadi, resmi Twitter hesabından Erdoğan’ın 15 Temmuz’da FaceTime üzerinden canlı yayına bağlanmasına atıf yapan bir çıkışta bulundu. İbadi paylaştığı mesajda, “Biz topraklarımızı video bağlantısıyla değil, halkımızın kararlılığıyla kurtaracağız” ifadelerini kullandı. Erdoğan’a bir yanıt da Irak Başbakanlık Sözcüsü Sa’d el Hadisi’den geldi. Başbakan İbadi’nin sözcüsü, “yangına benzin dökmekle” suçladığı Erdoğan’a “Açıklamaları sorumsuzca. Türkiye ile anlaşmaya çalışmanın artık yararı yok” diye çıkıştı. Hadisi, Fransız haber ajansı AFP’ye “Türkiye’nin verdiği tepki, yasalar ve güvenlikle ilgili bir meseleyi kişisel meseleye dönüştürdü. Öyle görünüyor ki Türkiye Irak’la sorununu çözmek konusunda ciddi değil” diye konuştu. Hadisi, Ankara’nın güçlerini geri çekmemesinin iki ülkenin güvenliğine olumsuz şekilde yansıyacağını ifade etti. AKP’Lİ Aktert’in öldürülmesi, hdp ve sivil toplum ÖRGÜTLERİ tarafından kınandı Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde AKP İlçe Başkanı Deryan Aktert, önceki akşam öldürüldü. Saldırıyı PKK üstlendi. Aktert, son 2 ayda öldürülen 4. AKP yöneticisi oldu. Geçen Pazar günü AKP’nin Van Özalp İlçe Başkanı Aydın Muştu, 14 Eylül’de AKP’nin Hakkâri milletvekili adayı Ahmet Budak, 13 Ağustos’ta da Şırnak’n Beytüşşebap ilçesinde AKP Gençlik Kolları Başkanı Naci Adıyaman PKK’liler tarafından öldürülmüştü. AKP Dicle İlçe Başkanı Aktert, önceki akşam Hani Yolu üzerinde kendisine ait akaryakıt istasyonuna gelen 78 kişilik PKK’li grubun otomatik silahlarla ateş açmasıyla öldürüldü. Evli ve 5 çocuk babası Deryan Aktert’in cenazesi dün Dicle ilçesine bağlı Yeşilsırt köyünde toprağa verildi. Törene, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, AKP Genel Başkan Yardımcıları Mehdi Eker ve Cevdet Yılmaz ile AKP milletvekilleri de katıldı. HDP tepki gösterdi HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tarafından yapılan yazılı açıklamada Aktert’in öl BÜYÜK GÖZALTI DALGASI Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, polis dün sabah Diyarbakır kent merkezi ve ilçelerinde çok sayıda adrese operasyon düzenledi. DBP İl Eşbaşkanı Hafize İpek, HDP İl eşbaşkanları Gülşen Özen ve Cebbar Leygara’nın da aralarında bulunduğu 55 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan HDP ve DBP yöneticileri, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Di yarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Gözaltına alınanların avukatları ile görüşmelerine de OHAL Yasası’na dayanılarak, 5 gün boyunca kısıtlama getirildi. Bitlis’te de Adilcevaz ilçesi ve Ovakışla beldesinde 7 HDP ve DBP yöneticisi gözaltına alındı. Gözaltı dalgası nedeniyle DBP ve HDP’liler DBP Diyarbakır binasında oturma eylemi gerçekleştirdi. l MAHMUT ORAL / DİYARBAKIR dürülmesi ve siyasi cinayetler kınandı. Açıklamada, “Bir siyasi partinin yöneticisi olmak hiçbir insan için suçlanma ve hedef alınma nedeni olamaz. AKP Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert’in ve ondan önceki siyasilerin katledilmesini kınıyoruz” denildi. Diyarbakır Barosu’ndan yapılan açıklamada Aktert’in öldürülmesi kınandı. Baro’nun açıklamasında, “Şiddetin devre dışı bırakıldığı, siyasetin ve demokratik kitle örgütlerin devreye girdiği, diyalog ve müzakerenin esas alındığı çözüm yöntemlerine acil ihtiyaç duyulmaktadır” denildi. l DİYARBAKIR Yüksekova’da 1 çocuk öldü Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde bir grup çocuğun bulup kurcaladıkları cisim patladı. Patlamada amca çocukları oldukları öğrenilen 1011 yaşlarındaki U. A. H. A. ve R. A. yaralandı. 3 çocuktan durumu ağır olan yaralı U.A. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Diğer yaralı çocuklar R. A. ve H.A’nın tedavisinin sürdüğü belirtildi. Olay yerine sevk edilen polis ekipleri, incelemelerde bulunurken, çocukların yakınları hastaneye akın etti. Şeytan tesettüre girer mi? İnternette hanidir tıklanma rekorları kıran Türkiye Gençlik Vakfı Kayseri Şubesi ve Kayseri Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi damgalı fantastik bir video var. Üç parçadan oluşan kısa film şeklindeki videoda her daim ve hayli alışık olduğumuz üzere yine kadın araçsallaştırılarak günah korkutmacası eşliğinde “takva”ya çağrı yapılıyor. İlk parçada tesettürlü bir genç kızımızı kanepeye rahat vaziyette oturmuş ve elindeki cep telefonuyla iştahlıca meşgul vaziyette izliyoruz. Bu arada ezan duyuluyor ama kızımız hiç istifini bozmadan telefonla takılmaya, arkadaşlarıyla yazışmaya devam ediyor. Annesinden gelen “Hadi namaza” çağrısını da geçiştiriyor. Ardından kızımızın suretindenmiş hissini de veren bir “dişi” varlık beliriyor onun yanında. Şeytan bu!.. Ve ona hırıl hırıl bir sesle, “Ne gereği var şimdi namazın?! Saate baksana, daha erken… Daha alışveriş yapacaksın, buluşacaksın. Namazın kazası var, ama onun yok” diyor. Yani dinibütün kızımızı kendisine uydurarak “takva”dan uzaklaştırmaya, “Masiva” (dünya) ile oynaşmaya kışkırtıyor. Böylece onu baştan çıkarmaya çalışıyor. Fakat elbette son anda imamhatiplilik ruhu imdada yetişiyor ve kızımız Şeytan’ın aldatmacasından sıyrılıp “Ben İmamHatipliyim, namazımı kılmalıyım, bunlarla uğraşmamalıyım” diyerek namaza duruyor. Fonda makamlıca yükselen “Bismillah”lar eşliğinde Şeytan acıyla inim inim inlerken filmin ilk kısmı tamamlanıyor. Diğer iki parçada da benzer formatlı kurmacalar yer almakta. İlkinde aynı tesettürlü kızımızı bir kafede ve karşı masada oturan iki oğlandan biriyle mahcup mahcup “kesişirken” görüyoruz. Kızımızın Şeytan’ı yine geliyor ve onu gidip oğlanla konuşmaya, bu fırsatı kaçırmamaya kışkırtıyor. Ama tabii sonuç, yine “Bismillah”lar eşliğinde “Ben İmamHatipliyim. Günaha bulaşmamalıyım!..” Ve Şeytan yine mafiş… Son parçada da tesettürlü kızımız bir mağazada etek bakıyor. İki seçenekten biri kısa etek. Şeytan onu bu defa da kısa eteği alması için tahrik ediyor. Kızımız bir an yine dünya zevklerine kayar gibi olsa da son anda yine “Bismillah”lar ve “Ben İmamHatipliyim, kısa etek giymem!..” Bu vasat propaganda malzemesinin internette paylaşım ve yazışım rekoru kırmasına neden olan en ilginç yanı, tesettürlü kızımızın Şeytan’ının da tesettürlü olması. Evet, yanlış duymadınız, karşımızda kararmış gözleri ve dudaklarıyla, kırmızı boynuzları ve peleriniyle, ama aynı zamanda başı örtülü, hatta kara çarşafa bürünmüş halde İslâmi “hicab” ölçülerini gözeten bir Şeytan var!.. İmamhatiplim Şeytan’ı tesettüre sokmuş, Allah’ın emrine, dinin farzına uydurmuş. Acaba neden böyle yapmış? Bunun üzerinde düşünmek durumundayız biraz. Aklıma hemen gelen, dindarmuhafazakâr camiada, özellikle mutaassıp kesimlerde sıkça dillendirildiğine tanık olduğum bir “sorun”: Genç kızların, kadınların tesettüre girseler de ne dinin kurallarına dikkat ettikleri, ne de amelleri bihakkın yerine getirdikleri yolundaki şikâyet… Onların kamusal alanda başörtülü ama (nispeten) “serbest” davranış sergilemelerinden duyulan rahatsızlık... Söz gelimi bir erkekten gelen şöyle bir değerlendirmeyi çok net hatırlıyorum: “Genç hanımlar ben başörtüsüyle gidebiliyorum artık her yere diyor, ama sen başörtüsü için mücadele verdiğin zamanlarda dudağında ruj yoktu! Yani kozmetiğe boğuldular. Mesela bir Müslüman kadın için namaz mı önce gelir, tesettür mü? Hiç kuşkusuz namaz önce gelir. Ama tesettürlülerin yüzde 8090’ı namaz kılmıyor. Ben ne anladım bu işten?..” Böyle olduğu için zahir, artık tesettürü kazıyıp altında Şeytan’ı buluyorlar! Belki filmdeki başörtülü Şeytan’ın izahı da bu… Ve eğer buysa demek ki “ikna odaları”nın tarihe karışması da, tesettürün üniversitelerden emniyet müdürlükleri ve müdirelerine kadar serbest hale gelmiş olması da “kesmiyor”. Kim bilir belki de “ikna odaları”nın kapıları tekrar, ama bu defa “İmamHatipliler” tarafından açılacak kadınlara. Elbette başlarını açmaları için değil. Başını kapamanın ötesinde kendilerini dünyaya da bir iyice kapamaları için!.. ‘Bombacılar Kızılay’da keşif yaptı’ Ankara Emniyet Müdürlüğü, cumartesi günü Haymana’da canlı bomba saldırısı hazırlığındayken ölü ele geçirilen ve 1990 doğumlu Sivas nüfusuna kayıtlı Mahide Ataş adına düzenlenmiş sahte kimlik kullandığı tespit edilen kadın saldırganın, kan örneği ve DNA sonuçlarına göre, 1985 doğumlu Siirt nüfusuna kayıtlı Leyla Basut olduğu kesinleşti. Ankara Valiliği, Haymana yolundaki patlamanın ardından yapılan parmak izi çalışmalarında ‘Harun Aslan’ adına düzenlenmiş kimlik bilgilerinin doğru olduğunun tespit edildiğini bildirmişti. Saldırganların, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Kızılay’da saldırı yapmayı planladıkları ve bu doğrultuda olay tarihinden önce keşif yaptıkları belirlendi. Cizre’de iki PKK’li öldürüldü Cizre’de PKK’lilerin “canlı bomba” eylemi hazırlığı yaptığı istihbaratı üzerine bir eve operasyon düzenlendi. Yaklaşık 2 saat süren çatışma sonunda 2 PKK’li öldürüldü. Suriye uyruklu 2 PKK’linin “canlı bomba” saldırısına hazırlandığı öne sürüldü. C MY B