26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 7 Ocak 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Ipsos: 2016’da ekonomi daha kötü olacak diyenlerin oranı yüzde 31. Deloitte: Türkiye’nin yeni bir büyüme hikâyesine ihtiyacı var. BoFA: Enflasyon yükselecek eopolitik riskler, içeride siyasi çalkantılar ile Doğu ve Güneydoğu’daki çatışmalar nedeniyle 2016 yılı da ekonomik anlamda kayıp yıl olarak değerlendiriliyor. Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün araştırmasına göre Türkiye’de yurttaşın en büyük sorunu ekonomi olmaktan teröre kaydı. Yılbaşı tatili dönüşü hafta başından bu yana gergin seyreden dolar yeniden 3 lirayı aşarak Ekim 2015’ten bu yanaki en yüksek seviyeyi gördü. Deloitte Türkiye, ‘2015 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu’na göre ise jeopolitik riskler, Fed kararlarının gelişmekte olan piyasalar üzerindeki baskısı ve içerideki politik tar 2016 umutsuzluk yılı J tışmalar Türkiye ile ilgili tahminde bulunmayı güçleştiriyor. Ipsos’un, 2015’te yaptığı Türkiye Barometresi araştırmasının sonuçlarına göre Türkiye’de vatandaşın en büyük sorunu yüzde 34 ile terör, yüzde 20 ile ekonomi. 2016 için kişisel ekonomik durumunun daha kötü olacağını belirtenlerin oranı yüzde 29 olurken yüzde 48’i aynı kalacağını açıkladı. Türkiye ekonomisinin 2016’da daha kötü olacağını belirtenlerin oranı yüzde 31 iken yüzde 42’si aynı kalacağını, yüzde 24 de daha iyi olacağını dile getirdi. Yurttaşın yatırım eğiliminde vadeli hesaptan döviz ve altına kayış söz konusu. Ipsos’un, 20 Kasım ile 7 Aralık arasında, 1870 yaş aralığındaki kişilerle yüz yüze yaptığı görüşmeler elde edilen araştırmaya göre yatırım eğilimi endeksi Kasım 2014’te 228 iken Aralık 2015’te 173’e geriledi. Deloitte Türkiye’nin raporuna göre, belirsizliğin hâkim olduğu 2015’te Türkiye’de yaklaşık 16.4 milyar dolarlık 245 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. İşlem hacminde bir önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 9’luk bir düşüş olurken, işlem adedinin son yıllara benzer seviyede gerçekleştiği görüldü. Özelleştirme işlemleri hem adet hem hacim olarak son on yılın en düşük seviyesini gördü. Türk yatırımcıların işlem hacmi bir önceki yıla göre yüzde 51 azaldı. Deloitte Türkiye Ortağı ve Finansal Danışmanlık Bölümü Başkanı Başak Vardar rapora ilişkin olarak “Politik belirsizlik, jeopolitik riskler, Türk Lirası’ndaki değer kaybı, hem tüketici hem de yatırımcı güveninin azalması gibi nedenlerle çok zorlu bir yılı geride bıraktık” dedi. 2016’da işlemlerin, üretim, enerji, yiyecekiçecek ve hizmetler sektörlerinin başı çektiği geniş bir sektör dağılımında gerçekleşmesi bekleniyor. Gerçekleşmeleri halinde, Milli Piyango, Köprü ve Otoyollar ve elektrik üretim santrallarının ihalelerinin önemli bir işlem hacmi yaratabileceği belirtiliyor. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Suudi usulü intihar uudi Rejiminin Yemen’le İntiharı” başlığının ardından da “Başlık güçlü oldu ama Ortadoğu’da durum böyle başlıkları çağırıyor” notunu düşmüştüm (31/03/15). Suudi rejiminin sorunları derinleşti, bir gelecek kaygısı başladı. Suudi rejiminin yeni yıla girerken gerçekleştirdiği, Şii din adamı Nemr’i de kapsayan 47 idam, bu kaygıların korkuya, giderek de paniğe dönüşmeye başladığını gösteriyor. Suudi rejimi, şimdilerde adeta “ölümden korkarak intihar etmeye çalışan” birine benziyor, hem de tüm Ortadoğu’yu da peşinden sürükleyerek... “Yemen bir karadeliğe dünüşebilir” derken (16/04/15), Suudi rejimi bir “karadelik” olmaya doğru gidiyor. Gerçekten de Suudi rejimi ekonomik, demografik, jeopolitik açılardan yaşamsal sorunlarla yüz yüze. Suudi Krallığı da, iktidara yapışmak isteyen tüm diktatörlerin yaptığı gibi, kaos yaratarak halkı bir “öteki” (orada Şiiler) nefreti üzerinden, korkutmayı, sindirmeyi, etrafında toplamayı planlıyor. Şiddet kullanmayı reddeden, özgür seçimler isteyen saygın bir Şii din adamını idam ederek, mezhep savaşları ateşine petrol dökmek başka nasıl açıklanabilir. Suudi rejimi, rakiplerini üzellikle de ABD’de yeni teknolojiye dayanan üreticileri piyasadan silmek için petrolün fiyatını düşürmeye başlamıştı. Ancak petrol fiyatı düşerken Suudi rejiminin gelirleri de düşmeye başladı. Bu gerilemeye Yemen savaşının ayda 6 milyar doları bulan (yıllık 70+ milyar dolar ediyor) maliyeti de eklenince, bütçe, krallığın tarihinde ilk kez 87 milyar dolar açık verdi. Rejim, IMF’ye göre beş yıl içinde döviz rezervlerini kurutabilecek bu açığı yönetebilmek için harcamaları kısmaya, su, elektrik, gaz gibi temel gereksinimlerin fiyatlarına verdiği desteği kaldırmayı, yabancı işçilere, kimi “hak etmeyen” vatandaşlarına yaptığı sosyal yardımları kısmayı planlıyor. Suudi Arabistan nüfusunun yarısından fazlası 25 yaşın altında; bunlardan 4.5 milyonu iş piyasasına girmeye hazırlanıyor. Bunlara iş bulabilmek için de ekonominin bugünkünden üç kat daha hızlı büyümesi gerekiyor. Nüfusun yaklaşık yüzde 15’i artık ikinci sınıf vatandaş olarak görülmeye katlanmak istemeyen Şiilerden oluşuyor. Ülkede 8 milyondan fazla yabancı işçi var. Tasarruf önlemleriyle bu demografik şekillenme birleşince de ortaya patlayıcı bir karışım çıkıyor. Rejimin etrafı, Irak, Suriye ve Yemen, hatta Sina Yarımadası’nda yaşanan savaşlarla çevrili. Yemen savaşı tam anlamıyla fiyasko, Suriye’de desteklediği güçler, Suudilerin etkisi, Rus uçaklarının saldırıları altında hızla eriyor. Rejim IŞİD’e karşı Sünni devletlerden oluşan bir cephe oluşturmaya çalışırken, IŞİD’in hedefi olmaya devam ediyor. Bölgede, kendine en büyük rakip olarak gördüğü, Şii İran rejimiyse, diplomasiyi iyi yönettiği, çok daha derin, zengin bir ekonomiye sahip olduğu için ABD, Batı ile ilişkilerini giderek geliştiriyor. Önümüzdeki aylarda, yaptırımlar kalkmaya başlayacak. Batı sermayesi İran’a girerken, İran petrolü de piyasalara dönecek. Şii din adamı Nemr’in idamından sonra ABD ve Avrupa basınında yükselen eleştiriler, ABD’nin İran’ı destekler izlenimi veren açıklamaları, Suud rejiminin yalnızlaşmakta olduğunu gösteriyor. Bu ortamda, ekonomik sorunların ortasında Suudi rejimi, ABD’nin, Batı’nın kendisini terk ettiğini düşünerek, panik içinde içeride baskıyı artırıyor, Şii düşmanlığını kışkırtıyor, dışarıda sonuçları belirsiz maceralara kalkışıyor. ABD ve Batı’da “bu rejim çökerse daha büyük bir felaket olur”, “bir şeyler yapmak gerekir” havası oluşuyor. Krallığı iyi bilen yorumcular, 80 yaşındaki krala, 30 yaşındaki oğluna karşı hanedanın içinden itirazların yükselmeye başladığını savunuyorlar. Suudi hanedanının “intihar ederek” ülkeyi bir “karadeliğe” dönüştürmesini engellemek açısından bir “rejim değişikliği” seçeneği olasılıklar içine girmeye başlıyor. Daha kötü olacak “S Enflasyon Yükselecek Bank of America Merrill Lynch (BofA ML), Türkiye için 2016 sonu enflasyon tahminini yükseltirken, 2016 için politika faizi beklentisini aşağı yönlü revize etti. BofA ML’nin Türker Hamzaoğlu imzası ile yayımladığı raporda, Türkiye’nin sürekli olarak yıl sonu enflasyon hedeflerini kaçırdığı belirtilirken, Merkez Bankası’nın (TCMB) sürekli olarak tek seferlik faktörleri neden gösterdiğine dikkat çekti. Geçen 35 yılda enflasyonun ortalama yüzde 8.0 ve son 10 yılda ortalama yüzde 8.3 olduğunu hatırlatan BofA ML, gelecek 510 yılda bunda bir değişiklik olacağına dair bir işaret görmediklerini vurguladı. BofA ML, 2016 sonu enflasyon tahminini yüzde 8.5’ten 9.0’a çıkardı. Banka, Davutoğlu hükümetinin teknokratları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi ekibi arasındaki görüş farklılıklarının yarattığı ‘siyasi baskı’ ortamında TCMB’nin politika faizini değiştirmekte çekingen davranacağını söyledi. TCMB’nin 2016’da politika faizini 50 puan artırmasını beklediğini belirterek, politika faizi tahminini yüzde 9.50’den 8.0’a indirdi. Yüzde 9 düşüş Ekonomik, demografik Dolarda kırmızı alarm Dolar/TL dün 3.01’i aşarak Ekim 2015 seviyelerine geri döndü. Dolar böylece psikolojik sınır kabul edilen 3 TL’yi de aşmış oldu. yuanın daha çok Çin’in zayıflamasına izin vetan ve İran arasındaki idam krizinin ardından artan Ortadoğu’daki jeopolitik riskler baskı yaratıyor. İç dinamiklerle ilgili ise analistler yakın dönemde gerekmesi halinde Merkez Bankası’nın sert para politikası adımları atacağı konusundaki endişelerin TL’nin dış şoklara karşı kırılganlığını artırdığına dikkat çekiyor. Başkanlık tartışmaları da siyasi belirsizlikleri artırıyor. ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan “Türkiye’nin gerek Ortadoğu coğrafyasına yakın olmarerek yavaşlayan ekonomisine dair endişelerin artmasına yol açmasının ardından, tüm gelişen ülke para birimleri değer kaybederken, iç dinamikler TL’nin en çok değer yitiren para birimlerinden biri olmasına yol açıyor. Dolar/TL en son 2 Ekim’de gördüğü 3.0145 seviyesine kadar yükseldi. Dolar, güne 3.0018 TL’den başlamıştı. Önceki gün ise 2.9915’i görmüştü. Gelişen ülke para birimlerinde Çin’in yanı sıra Kuzey Kore’nin nükleer testinin yanı sıra Suudi Arabissı nedeniyle jeopolitik risklere açık olması, gerekse de 2015 dış finansman yükü sebebiyle lira en çok etkilenen para birimlerinden biri. Merkez Bankası’nın sadeleştirme politikasına ilişkin belirsizlikler de TL’nin kırılganlığını artırıyor. Küresel piyasalardaki oynaklık TCMB’nin normalleşme adımını öteleme ihtimalini güçlendiriyor. Bu durumun hareket alanını kısıtlaması ve kurda volatilitenin artmasının faiz politikası açısından belirsizlik oluşturması Türk varlıkları üzerindeki baskıyı artırıyor” yorumunu yaptı. l Ekonomi Servisi Zor bir yıl oldu Merkez endişeleri Jeopolitik... Şirketler istedi elektrik zamlandı EMO, yeni yılla birlikte elektriğe gelen zammın, kur artışı nedeniyle ‘iflas’ resti çeken şirketlerle ilgili olduğunu savundu. lektrik Mühendisleri Odası (EMO), torba haline getirilen elektrik faturasındaki yeni yıl zammının enerji maliyetinden değil dağıtım şirketlerine yapılan aktarımlardan kaynaklandığını bildirdi. EMO, zamla birlikte mesken kullanıcılarından asgari tüketim gerçekleştirmeleri durumunda aylık 151.8 milyon, 1 yıllık ise 1.8 milyar lira fazladan tahsilat yapılacağına dikkat çekti. EMO, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nu, kamunun çıkarlarını korumak yerine, kamuoyunun bilgilenme hakkını yok ederek, elektrik faturalarına karartma uygulamakla suçladı. EMO açıklamasına göre, torba uygulamasıyla yapılan karartmalar şöyle: E Üretimde zorluklar yaşanırken ulaşımdaki aksamalar da meyve ve sebzede fiyatların daha da artmasına neden oluyor. Soğuk hava sebze ve meyveyi yaktı ılbaşından beri ülkeyi etkileyen soğuk hava üreticiyi ve tüketiciyi üzdü. Soğuk hava ve kar sebebiyle üretici hasat yapmakta gecikti ve ürün yetişme süresi uzadı. Üreticiden 3 liraya alınan sebze ve meyveler pazarlarda 5 liradan satıldı. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı (TZD) İbrahim Yetkin, tarım için yağışın faydalı olduğunu, fakat sera üretiminde bu durumun güçlüklere neden olabileceğini ve üretimde zorlukların yaşanacağını söyledi. Yetkin, Rusya krizinin etkisinin yeni yeni hissedilmeye başlanacağını anlattı. Türkiye’nin en önemli meyve sebze üretim merkezlerinden olan Antalya’da Rusya krizinin etkileri devam ederken soğuk havalarla birlikte Y sebze meyve fiyatları tavan yaptı. Halde dolmalık biberin fiyatı 5 liraya kadar çıktı. Domatesin fiyatı ise 3 buçuk lira oldu. Kabak, 2 lira 60 kuruş, patlıcan ise 3 lira 80 kuruştan satılıyor. Antalya Toptancı Hal Komisyoncuları Derneği Başkanı Cüneyt Doğan, “Hava sıcaklığı sıfırın altında eksi 67 derecelere kadar düştü. Bunun etkisi görülmeye başlandı. Salatalık, kabak, biber çeşitleri ve patlıcan fiyatları arttı. Artmaya da devam edecek. Kar nedeniyle ulaşım aksıyor ve ürünlerin gitmediği oluyor. Ürün gelmediği için de talep karşılanamıyor. Bundan dolayı fiyatlar yükseliyor” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Ulaşım aksıyor l “Dağıtım bedeli” adı altındaki kalem içerisine, dağıtım şirketlerinin gelir gereksinimine ilişkin hesaplamalarla belirlenen bedellerin yanında “kayıp ve kaçak bedeli, iletim bedeli ile sayaç okuma bedeli” de dahil edildi. l Enerji bedelindeki artış yüzde 3.7 iken, dağıtım bedelinde yüzde 10’u aştı. Bu da zammın maliyetlerden değil, dağıtım şirketlerine yapılan aktarımdan kaynaklandığını gösteriyor. Bu artış, dağıtım şirketlerinin bir süredir kurdaki artışı gerekçe göstererek, özelleştirme bedellerini ödeyememe durumlarına ilişkin olarak ‘iflas’ resti çekmelerinin etkili olduğunu ortaya koymaktadır. l Ekonomi Servisi EMO 1 yılda 1.8 milyar lira fazladan tahsilat yapılacağını açıkladı. KISA... KISA... keye giden havayollarının uçuş ekiplerine yönelik uygulamalarının havacılık kurallarına aykırı olduğunu ancak amaçlarının misilleme yaparak cevap vermek olmadığını belirtti. Yıldırım, 15 Ocak’ta demiryolu bilet ücretlerinde enflasyon oranında fiyat ayarlaması yapılacağını dile getirdi. l Ekonomi Servisi Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği ile Akademetre Research tarafından oluşturulan AVM Endeksi sonuçlarına göre, ciro endeksi Kasım 2015 döneminde 2014 Kasım ayı ile karşılaştırıldığında yüzde 10.5 artarak 189 puana ulaştı. l Multi Turkey, Yönetim Kurulu üyesi Hulusi Belgü’nün 1 Ocak 2016 itibarıyla şirketteki görevinden ayrıldığını duyurdu. Belgü, Multi Turkey’in projelerinde danışman kimliğiyle yer almaya devam edecek. l Forbes dergisinin ‘30 yaş altındaki en başarılı 30 kişi’ listesinde finans kategorisinden Goldman Sachs yöneticisi Türkiye kökenli Seda Arca da yer aldı. l 150 bin TL cezayı ödemedi Twitter U laştırma Bakanı Binali Yıldırım, sosyal paylaşım sitesi Twitter’a geçen ay kesilen 150 bin liralık ceza ile ilgili “Cezanın ödenmesi için tanınan bir aylık süre doldu, bundan vazgeçmeyiz. Gelişmelere göre hangi adımlar atılması gerekiyorsa atacağız” dedi. Öte yandan Yıldırım, Rusya’nın Türkiye’den bu ül C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear