21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 7 Ocak 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Parti Meclisi’ne kadın ve genç takviyesi Kafatasçı zihniyet... CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, PM’de değişiklikler yapmaya hazırlanıyor. Kadın ve genç kotasından giren isimlerde değişiklik bekleniyor HP’nin kritik 35. Olağan Kurultayı için liste pazarlıkları alevlenmeye başladı. Bugüne kadar sık FIRAT sık değişim ve yeniKOZOK lenme mesajları veren Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 60 kişilik PM listesinde köklü değişiklikler yapması bekleniyor. CHP Lideri’nin bu çerçevede kadın ve genç kotalarından giren isimler konusunda önemli değişiklikler yapacağı, PM’den MYK’ye taşıyacağı isimler konusunda da bazı radikal kararlar alacağı belirtiliyor. Kılıçdaroğlu’nun üstünü çizeceği isimler yerine bazı sürpriz takviyeler yapacağı belirtiliyor. Bu çerçevede kulislerde konuşulan iki isimden biri Bartın’da katıldığı ön seçimden çok az farkla ikinci sırada çıkan, seçilmesi mümkün olmamasına karşın 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde yoğun bir kampanya yürüten 26 yaşındaki Aysu Bankoğlu. Diğer isim ise 7 Haziran’da Denizli’den seçilen ancak 1 Kasım’da Meclis dışında kalan bir diğer genç isim olan Gülizar Biçer Karaca. 7 Haziran’da Erzincan’dan vekil seçilen ancak, 1 Kasım’da koltuğunu kay haber 5 C beden Erdoğan Özyalçın’ın da PM’ye girebileceği belirtiliyor. Kılıçdaroğlu’nun bu dönem Meclis dışında kalan, İstanbul örgütü tarafından sevilen Kadir Gökmen Öğüt’ü de bir kez daha PM’de değerlendirmek istediği kulislerde konuşulanlar arasında. Milletvekili adaylığı için RTÜK üyeliğinden istifa eden, Kahramanmaraş’ta partinin oylarını yüzde 24 artırmasına karşın seçilemeyen Ali Öztunç’un da PM için Genel Başkan’dan onay aldığı belirtiliyor. Parti kulislerinde, Kılıçdaroğlu’nun akademik camiadan da bazı sürpriz isimleri düşündüğü konuşuluyor. O isimlerden biri Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Mehmet Karlı. Genel seçimlerde adaylık için adı geçen, çalışmalarını ABD’de sürdüren stratejist Cenk Sidar’ın da listeye girebileceği belirtiliyor. PM üyesi olmayan bazı milletvekillerinin de PM’de yer almasına kesin gözüyle bakılıyor. Aylin Nazlıaka, Öztürk Yılmaz, Oğuz Kaan Salıcı, Utku Çakırözer, Seyit Torun ve Uğur Bayraktutan’ın Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almaları bekleniyor. l ANKARA Anayasanın hendeği başkanlık tartışması CHP Sözcüsü Haluk Koç, partisinin MYK toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, AKP’nin yeni anayasa tartışmalarını başkanlık sistemi ekseninde yürütmesine tepki gösterdi. Koç, “Ne idüğü belirsiz başkanlık tartışmaları, yeni anayasa yapılması konusunda kazılmış bir hendektir. Kimi ilçelerde hendek kazıyor, kimi de yeni anayasa çerçevesi ortaya koyarken” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’na seslenen Koç, “Başkanlık sistemini savunuyoruz dediğiniz anda maalesef siyasi figüranlığı kabul Vekil takviyesi etmiş oluyorsunuz” diye konuştu. Memura cuma namazı için mesai düzenlemesi konusuna değinen Koç, cuma günleri ibadet etmek isteyenlere bugüne kadar engel çıkartılmadığını vurgulayarak düzenlemenin “gündem değiştirme” amacıyla getirilmiş olabileceğini söyledi. Koç, “Türkiye İsral’e muhtaç hale geldi’ sözleri var. Koç, düzenlemenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İsrail’e muhtacız” sözlerinin yarattığı tartışmadan sonra yapılmasına dikkat çekti. l ANKARA / Cumhuriyet Kamu da temizlenmeli Erdoğan, HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki isteğini bir adım daha ileri taşıdı, başkanlık konusunda her ülkeden faydalanacaklarını vurguladı umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanlarının dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili ısrarını sürdürdü, bir adım da ileri taşıdı. Erdoğan, “Kamu kurumları içinde görev yapanlardan terör örgütünün yanında yer alanların süratle ayıklanmasına ihtiyaç vardır” dedi. Saray’da 18. kez muhtarlara seslenen Erdoğan şunları söyledi: Bıçak kemiğe dayandı: Hendeği kazan ile hendeği savunanın hiçbir farkı yoktur. Bıçak kemiğe fazlasıyla dayandı. Şu anda yargılanıyorlar, yargılananların sayısı da artacak. Siyasi partilerin kapatılmasına karşıyım. Herhangi bir siyasetçinin suçunun bedelini kurumsal olarak değil, şahıs olarak kendisi ödemelidir. Milletvekilliği dokunulmazlığı, terör örgütüne perde olmak için getirilmiş bir imtiyaz değildir. Parlamentonun harekete geçmesi şarttır. Üniversitler, okullar, hastaneler başta olmak üzere, kamu kurumlarında görev yapanlardan terör örgütünün yanında yer alanların süratle ayıklanmasına ihtiyaç vardır. Hitler örneği savunması: Parlamenter sistem diktatör üretmez diyenler var. Hitler örneğini vermiştik. Şahsıma hücum etmeye kalktılar. Almanya parlamenter sistemle yönetiliyordu. Buna rağmen Hitler gibi bir diktatör musallat oldu. Siyasi partilerimiz ve Meclisimiz kendi üzerine düşeni yaptıktan sonra nihai kararı verecek olan milletimizdir. Her çiçekten alacağız: Türk tipi başkanlık dedim üzerime geldiler, bunlar kendi markalarını da istemiyor, neden Amerikan tipi Fransız tipi diyelim biz arı gibi her çiçekten alacağız, balımızı yapacağımız, milletimize sunacağız. Beni niye eleştiriyorsunuz: Bugün ‘Cumhurbaşkanı şuna karışmasın, buna karışmasın’ diyenlerin hepsi mevcut sistemin yol açtığını biliyor. Bugüne kadar anayasanın vermediği bir yetkiyi kullanmadım. Mevcut sistemden bu kadar memnunsanız beni niye eleştiriyorsunuz. Memnun değilseniz alternatiflerin tartışılmasına neden karşı çıkıyorsunuz. Medya ahlaksızca saldırıyor: Bazı medya gruplarının ahlaki olmayan şekilde saldırılarını görüyorsunuz. Senin gazetenin tira C yıl önce yazdığım bir yazıyı okudum dün sabah... O yazımda soruyordum kendi kendime: “Neyin habercisidir aşkın sessizliği, bize kim anlatır; nedir ölümün adı?” Aradan 15 yıl geçmiş, çok şey değişmiş, bir aşk biterken bir başka aşk çiçeklenmiş yüreklerimizde. Bir insan sevgisi, dayanılmaz bir acı içimizin en derin köşesinde yitirdiğimiz arkadaşlarımızın, çocuklarımızın anılarına gömülmüş. İnsanlığın çektiği acı, IŞİD terörü dalga dalga yayılırken, aşklarımız, sevdalarımız artık eskisi gibi avuçlarımızda yeniden filizlenmiyor. Radikal Sünni İslam devletinin temsilcisi olduğunu söyleyen örgütün terör, korku, şiddet sarmalı karşısındaki çaresizlik, denizin dalgalarını anımsatıyor. Emperyalizm, küresel güçler, Ortadoğu’da denge hesapları yaparken Rusya devreye giriyor, Türkiye ise bir çıkmaz sokağa doğru sürükleniyor. Bir yanda BM, NATO öte yanda Almanya, Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, ABD ve Rusya... Havadan bombardıman... Peki karadan ne yapılacak? Emperyal güçler, Türkiye’ye “Haydi sen önden yürü aslanım, biz arkadan geliriz” diyecekler... Türkiye böyle bir durumda. İçeride terör belası, komşularda iç savaş... Birileri diyor ki: “Kaldırın HDP milletvekillerinin dokunulmazlığını, atın içeriye onları, kapatın partilerini...” HHH Irkçı, kafatasçı bir zihniyet! Her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist olarak görmek, ayrıştırmak, ötekileştirmek! Bugün yaşadıklarımız insanlık tarihinin kanlı sayfalarında yer alacak, acıları yüreğimize kazınacak... Emperyalizmin sahneye koyduğu bu “insanlık dramı”, tüm kepazelikler, kötülükler o zaman lanetlenecektir. Ölümler ve katliamlar... Sanıyoruz ki hepsi unutulacak! Suruç, Ankara, Paris katliamı, ölümler, terör... Biz demokrasiyi, özgürlükle 15 ri tartışıyoruz sabah akşam. Gelin bir de faşizm nedir onu konuşalım. Güçlü bir milliyetçilik eğiliminin sonu faşizme gider... Faşist rejimlerde, temel hak ve özgürlükler yoktur. Televizyonlarda “başkanlık” tartışmalarını izleyenler, ABD’den örnek verenler acaba o sistemin daha önceleri Güney Amerika ülkelerinde değişik bir biçiminin nasıl işlediğini görmediler mi? Baskıcı rejimlerde şiddet ve ölüm vardır... Zindanlarda yatmak vardır! Onlar bizim aşklarımızı alıp götürür bir bilinmeyene. O zaman içimize bir acı ve hüzün çöker... Bir aşiret düzeni, feodal yapı, devletin acımasızlığı, lider sultası hayatımızı ezip geçer. Gestapo zindanlarının karanlık bir hücresinde, dayanılmaz koşullar altında kaleme alınmış direniş günceleri vardır... Julius Fucik’in “Darağacından Notlar”ını daha önce yazmıştım, bir kez daha yazmama gerek yok. O acı, avuçlarında filizlenmeyen aşk, hayat! Sorgulamalar, işkenceler! Düşgücünün sınır tanımazlığı, uçsuz bucaksız mavilere yelken açması ölümü beklemesine rağmen... HHH Umutlarımız yok oldu. Suriye’de dört yıl içinde 250 bin kişi öldü... Baskı, şiddet sarmalında bir yaşam, Türkiye’nin kurtulamadığı terör. Avuçlarımızda aşk çiçeklenmedi bizim. Ölüm haberleri, şehit cenazeleri, acı, gözyaşı... ABD’nin Irak’ta yaptığı hesaplar, BOP, Esad’ı devirip sınırların yeniden çizilmesi suya düştü... Böl, parçala, yönet! Kimse Rusya’nın Suriye’yi mesken tutacağının hesabını yapmadı... Oyun bozuldu... Türkiye yalnız kaldı... Bu arada derin milliyetçiliğin temelinde bulunan faşizm yüzünü gösterdi... Sevgili Can Dündar ve Erdem Gül, siz ne yapıyorsunuz, görüşçülerden haberler geliyor... Biliyorum umutlarınız dipdiri. Yaşananları yakından izliyorsunuz... Microsoft CEO’su ÖNCE ODTÜ’ye SONRA SARAY’A GİTTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Microsoft CEO’su Satya Nadella’yı kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda basına kapalı gerçekleşen kabul, yaklaşık 40 dakika sürdü. Nadella Erdoğan ile görüşmesi öncesinde ise ODTÜ’yü ziyaret etti. ODTÜ ve ODTÜ Teknokent ile Microsoft arasında gerçekleştirilebilecek işbirlikleri ile ilgili olarak bir araya gelen Satya Nadella ve Rektör Prof. Dr. Ahmet Acar’a Microsoft Ortadoğu & Afrika Başkanı Ali Faramawy, Microsoft Türkiye CEO’su Murat Kansu ve Genel Müdür Yar AKP’yi eleştiren Yaşar Yakış’a ihraç KP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, dün genel merkezde düzenlediği basın toplantısında, parti kurucusu, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan, Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk ve Kahramanmaraş Elbistan Belediye Başkanı Durmuş Küçük’ün partiden kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildiğini açıkladı. Çelik, “Alemdar Öztürk, eşini belediye başkan yardımcısı yaparak özel nüfuz kullanmak, imar uygulamalarında menfaate dayalı iş ve işlemler yapmak, AK Parti ilkeleri ile bağdaşmayan tutum ve davranışlar sergilemek gibi tespitler çerçevesinde tüzüğümüzün 117/1 maddesi ve devam maddeleri uyarınca kesin ihracı için Merkez Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir” dedi. Yaşar Yakış, Koza Holding’e kayyum atanması, Başika kararı ve Rus uçağının düşürülmesi konularında AKP’yi eleştirmiş “Biz AK Parti’yi kurarken bunları hayal etmemiştik. Yasaları, hukuku zorluyorlar. Bugün olmasa bile bir gün mutlaka yaşanan bu hukuksuzluklar yargıdan döner. Hak sahibine iade edilir. Umalım ki ülke girdiği bu yoldan bir an önce dönsün” ifadelerini kullanmıştı. Yakış, söz konusu uygulamalardan, Abdullah Gül ve Ali Babacan gibi bazı AKP kurucularının da rahatsız olduğunu dile getirmişti. Yakış, Fethullah Gülen’in terör örgütü lideri olarak suçlanması için, “Hizmet Hareketi’nin ve Sayın Gülen’in Yakış: Geçinemeyen iki insanın ayrılması gibi dımcısı Cavit Yantaç ile ODTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Atalay ve ODTÜ Teknokent Genel Müdürü Mustafa İ. Kızıltaş eşlik etti. Nadella’ya gerçekleştirilen çalışmaların yanı sıra, ODTÜ Teknokent Bilişim ve İnovasyon Merkezi ile ilgili bilgi verildi. A jı ne? Yüzde 52’nin düşüncesine ahlaksızca nasıl saldırabilirsiniz? Hukuk yollarımızı sonuna kadar kullanacağız. Suudi Arabistan’ın iç hukuk meselesidir: Suudi Arabistan’da yapılan iç hukuk meselesidir. 46’sı Sünnidir. El Kaide ile bağlantılı olarak idam edilmiştir. Bir tanesi de Şia. Bu bunların kararıdır. Mısır’da bini aşkın insan hakkında idam kararı verilmişti. Erdoğan konuşurken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu twitter hesabından Erdoğan’ı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Ülke yangın yerine dönmüş, Doğu’da OHAL uygulanıyor ama tek dertleri başkanlık! Kişisel hırsları gözlerini kör, kulaklarını sağır etmiş” dedi. HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de Erdoğan’ın HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili konuşmaları ile ilgili olarak “Cumhurbaşkanı yargıya emir talimat görev tarifi yapamaz” dedi. Niyetin HDP’lileri tutuklamak olduğunu kaydeden Önder, “O mahkemeleri de bir kürsü yaparız. Cezaevleri de direniş mevzilerimizdir. Eskisi gibi alıp götüremezler” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Kılıçdaroğlu eleştirdi Alıp götüremezler BD’nin saygın gazetelerinden New York Times, üniter sistemli başkanlığa örnek Hitler Almanyası’nı gösteren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sert eleştirdi. Gazetenin “Erdoğan bir çizgiyi daha aştı” başlıklı başyazısında, “Bu şoke edici sözler bir dünya liderinden geldi. Hem de demokrasi diye geçinen NATO üyesi bir ülkenin liderinden. Dünyadan kınama yağınca Erdoğan’ın ofisi bu sözlerin ‘medya tarafından çarpıtıldığını’ ileri sürdü. Ancak Erdoğan’ın zaten insan hakları, hukukun üstünlüğü, siyasi özgürlükler ve basın özgürlüğünü çiğnemeye hevesli bir otoriter lider olarak rahatsız edici bir geçmişi var” denildi. AKP’nin kasım seçimlerini kazanmasının ardından Erdoğan’ın nasıl davranacağına ilişkin en kötü korkuların haklı çıktığını belirten gazete, “Erdoğan seçimlerden önce PKK’nin 2 yıllık ateşkesi pervasızca boz Erdoğan bir çizgiyi daha aştı A New York Times’ın : başyazısı Yaşar Yakış böyle bir şey yapabileceğine dahi ihtimal vermiyorum” demişti. Partinin kendisi ile ilgili hamlesini Cumhuriyet’ten öğrenen Yakış, “Öyle mi? Ne güzel? Memnun oldum. Hiç önemli değil. Çok rahatladım. Arkadaşlar öyle takdir etmişse aralarında bulunmak için çaba sarf etmeme gerek yok” dedi. Böyle bir adımı beklemediğini, ilgilenmediğini de kaydeden Yakış, “Partinin çizgisi, şimdi benim düşüncelerimle aynı istikamette değil diye bunca yıldır oluşturduğum görüşlerimden vazgeçecek değilim. Bu durum geçinemeyen iki insanın ayrılması gibi” dedi. Başbakan Davutoğlu iki belediye başkanı ile ilgili olarak parti disiplin kurulu dışında, “İçişleri Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunulması kararı aldıklarını” dile getirdi. Davutoğlu, Yakış ile ilgili olarak da “Tüzük gereği, temel ilke ve politikaların, parti kurulları dışında, kamuoyu önünde, bizim için uygun olmayan platformlarda dile getirilmesi disiplin meselesi” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Memnun oldum’ ma kararını kullanarak savaşını sürdürdü. Barajı geçip parlamentoya giren HDP’nin de peşine düştü. Ordu güneydoğudaki Kürt kentlerini acımasızca topa tutarken ABD ve Avrupa utanmazca sessiz kaldı” dedi. Erdoğan’ın Kürtleri ezmek istediğini vurgulayan gazete, PKK’yi de eleştirerek “Türkiye’deki Kürtlerin çoğunun barış içinde yaşamak istediğini ve kendi kendini yönetme arzularının derecesinin müzakere masasında tartışılabilecek seviyede olduğunu” ileri sürdü. Yazıda ayrıca “IŞİD’e karşı yürütülen büyük savaşı görmezden gelen Erdoğan, bölgedeki gerilimi beslemeye devam ediyor. Erdoğan, çoğunluğu Müslüman olan demokratik bir ülkenin saygı duyulan lideri ve bölgedeki güvenilir bir partner olarak sayıldığı günlerden çok uzakta” denildi. l Dış Haberler Saygı duyulmuyor C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear