24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 7 Ocak 2016 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 4 24 Ocak’taki HDP kongresi öncesinde adaylık yorumu Kenan bahane öyleme bakarsan sanırsın ki, demokrasinin önündeki engelleri kaldırmak, özgürlüklerimizi tehdit eden tehlikeyi savuşturmak için harekete geçilmiştir. Söyleme bakarsan, demokrasiyi engelleyen 12 Eylül Anayasası değiştirilecek, yerine yenisi konacaktır. Anayasa değişecek de ne olacak? Bir zamanlar Kenan’ın darbe ile oturduğu makama, Kenan damgalı 12 Eylül Anayasası’nın bile veremediği diktatoryal yetkiler Tayyip’e verilecektir. Kenan, gelmiş geçmiş, ölmüş gitmiş, tarih olmuş, geride kalmış. Tayyip ise burada, halen başımızda iktidar olarak duruyor. Fiilen bütün yetkileri elinde topladığı, “askeri vesayet anayasasını değiştiriyoruz” bahanesiyle 12 Eylül 2010 referandumuyla, yargı bağımsızlığının köküne kibrit suyu ekerek, elde ettiği dikta olanağı yetmiyormuş gibi, şimdi daha yenilerini istiyor. Bu durumda insanın haykırası geliyor: Etmeyin eylemeyin mollalar! Söyleyin şu anda tehdit kim? Kenan mı, Tayyip mi? Şu anda başımızdaki sorun, tehdidi de aşmış, dikta olgusu olarak oturan Tayyip. Tayyip Bey’in Başkan Baba Anayasası tutkusu sorunu daha da ağırlaştırıyor. Ama vaveyla Kenan Anayasası üzerinde koparılıyor. HHH Aslında bir oyun bu, cambaza bak cambaza numarasıyla dikkat dağıtma oyunu. Durumu şöyle özetlemek mümkün: Tayyip’in dikta tutkusu geldi cihane, Kenan’ın anayasası bahane. Kenan Evren’in anayasası onun siyasetten ayrılmasından sonra bugüne kadar tam 27 yıl, 17 kez değiştirilerek (toplam 80 maddesi değiştirilmiştir.) “siviller” tarafından kullanılmıştır. Aynı anayasanın Kenan tarafından yalnızca 7 yıl kullanıldığı S göz önünde bulundurulursa, onun nasıl bir bahane halini aldığı ne kadar Kenan Anayasası olduğu hususları artık takdirinize kalmıştır. Üstelik unutmayalım ki, 12 Eylül 2010 referandumuyla yapılan “sivil!” değişiklikle, yargı bağımsızlığına Kenan’ın vurduğundan bile daha büyük darbe indirmek olanağı sağlanmıştı, bugünkü iktidara. Ayrıca Kenan Anayasası ileri sürülerek 12 Eylül bahanesiyle, yapılmak istenen yeni Tayyip Anayasası’nda, Tayyip’e Kenan Anayasası’nın Kenan’a vermeyi düşünemediği yetkiler verilmek istenmektedir. Melih Aşık, salı günkü “Açık Pencere”sinde, nasıl bir başkanlık sistemi istendiği sorusuna yanıt olarak, Başbakan Davutoğlu’nun Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verilmiş olan teklife gönderme yaptığının altını çizerek, o teklifte başkan için öngörülen yetkileri anımsatıyordu. HHH Güçler ayrılığı ilkesini tümüyle yok eden o yetkilerden bazılarını birlikte görelim: Başkana Meclis’i feshetme yetkisi. Başkana yasaları veto etme yetkisi. Veto edilen yasanın Meclis tarafından aynı şekilde yeniden kabul edilmesi için, 3/5 çoğunluk gerekmektedir. Başkana kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi. Meclis’in bu kararnameler üzerinde herhangi bir denetim yetkisi bulunmayacaktır. Görülüyor ki, Tayyip anayasası ile başkana tanınan yetkiler hiçbir başkanlık sisteminde mevcut değildir. “Türk usulü başkanlık sistemi” işte budur. Tehlikenin nerede olduğu bellidir. Tehlike Tayyip Anayasası’nda, herkese aşılması gereken hedef olarak ise Kenan Anayasası gösterilmiş durumda. Hani ne demişler: Şaşkın ördek kıçın kıçın dalarmış! DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, her HDP üyesinin eş başkan adayı olma hakkı olduğunu vurgulayarak “Biz bu koltukları işgal etmiş, kimse aday olamaz diyecek insanlar değiliz. Bir tek kişi bile gelip başvurmak istiyorsa, ‘Ben adaMAHMUT LICALI yım’ derse partide ciddiyetle değerlendirilir” dedi. Demirtaş, “Üç dönemim bitti (2 dönem BDP, 1 dönem Demirtaş: Adaylık için istekli değilim H HDP). Dördüncü dönemi de arkadaşlarım ısrar ediyorlar, doğrusu ben bu konuda çok istekli değilim. Kurallara da uymamız lazım diye düşünüyorum. Ama öyle bir kararlaştırılmış durum da yok” diye konuştu. Kendisinin aday olup olmayacağı sorusu üzerine Demirtaş, “Ben de, Figen Hanım da Eş Genel Başkanız. Eş genel başkanların adaylık başvurusu yapması gerekmiyor” dedi. Demirtaş, Kürt hareketinin parti geleneklerinde en uzun genel başkanlık yapan kişinin kendisi olduğunu anımsattı. Demirtaş’ın bu açıklamaları, HDP’nin iki yıl sonra 2018’de gerçekleştirilecek kongreyle görevi bırakacağının sinyali olarak yorumlandı. Kongre öncesi Ankara’da iki gün sürecek merkezi bir konferans yapılacak. Kongrede HDP’nin Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu yapılarında köklü değişikliklerin gündeme gelmesi bekleniyor. ‘MHP gibi yapmayız’ Demirtaş, her HDP’linin eşbaşkan adayı olabileceği açıklama sından kendisinin aday olmayacağı anlamına gelip gelmediği sorusu üzerine genel, şunları dile getirdi: “Parti içi hukuk gereği, bu böyle değil midir? Başından beri bunun açık olduğunu ben de Figen (Yüksekdağ) Hanım da ilan etti. Ben HDP’de eş genel başkan olmak istiyorum diyen her HDP üyesi bu başvuruyu yapabilir. Biz bu koltukları işgal etmiş kimse de aday olamaz diyecek insanlar da değiliz. MHP’nin yaptığı gibi gidin imza toplayın gelin de demeyiz.” Baydar Barış İsteyenler Heyeti önce HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile görüştü. Hükümete diyalog çağrısı Aydınların oluşturduğu Barış İsteyenler Heyeti “Aslolan hayattır” diyerek Meclis’te AKP, CHP ve HDP’lilerle görüştü. Görüşmede Demirtaş, hükümete çağrıda bulundu KIŞ 2016 arış İsteyenler Heyeti olarak adlandırılan bir grup aydın, yazar ve sanatçı “Aslolan hayattır” söylemi ile dün Meclis’teydi. Heyet, sırasıyla HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Demirtaş, hükümet ile önşartsız, koşulsuz olarak konuşmaya hazır olduklarını ifade ederek diyalog çağrısı yaptı. Barış İsteyenler Heyeti adına bir konuşma yapan Oya Baydar, bir masa etrafında görüşülmesi, diyaloğun sağlanması gerektiğini belirterek “Yoksa ben Türkiye’nin Suriyelileşmeye doğru gittiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı. Demirtaş, iktidarla sağlıklı bir iletişim kanalı kuramadıklarını kaydederek “Kurabilmeyi çok isterdik. Halen sağlıklı, birbirine saygı duyan bir iletişim kanalını açabilmek için uğraşıyoruz” dedi. Demirtaş, şunları dile getirdi: “Şu gün, şu saatte, şu dakikada her konuyu, her zorlu sıkıntılı mevzuyu masada konuşmaya, yüz yüze konuşmaya, saygı içerisinde konuşmaya, biz hazırız. Şiddet dışı yöntemlerle ülkemizdeki sorunları nasıl çözebiliriz? Bunu detaylı bir şekilde tartışmaya hazırız. Önşartsız, koşulsuz hazırız. Aynı şekilde bize yaklaşılmasını da bekliyoruz. Biz seçilmiş halk temsilcileriyiz. Hükümet emrinde çalışan memurlar değiliz. Bize şart koşarak siyasi diyalog kurulamaz.” CHP lideri Kılıçdaroğlu’yla bir araya gelen Barış İsteyenler Heyeti’nde Tarık Çelenk, Ali Bayramoğlu, Kezban Hatemi, Oya Baydar, Ayşe Erzan, Baskın Oran, Nesrin Nas, Ahmet Faruk Ünsal, Mebuse Tekay, Raci Bilici, Selim Ölçer, Nurcan Baysal ve Gülseren Onanç yer aldı. Görüşmede CHP Genel Başkan Yardımcıları Selin Sayek Böke ve Sezgin Tanrıkulu da hazır bulundu. lANKARA / Cumhuriyet B ER BARIŞ İSTEYENL HEYETİ’NDEN ’NA DAVUTOĞLU Bölgenin huzuru ölülerin huzuru OLMASIN SİNAN TARTANOĞLU ISNN 1309 0666 Sayı 21 / Fiyatı 10 TL (KDV dahil) Ardından CHP Tahir Elçi’nin Anısına... Yuvarlak Masa arış İsteyenler Heyeti’nin son durağı akşam saatlerinde Çankaya Köşkü’nde Başbakan Ahmet Davutoğlu oldu. Sivil ölümlere dikkat çeken heyet, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, cenazeleri günlerce sokakta kalan insanları ve sivil ölümleri anımsattı. Davutoğlu ve beraberindekilerin söz konusu sorunlara kendi bakış açılarından yanıt verdikleri, cenaze sorununa ilişkin söylemleri de not aldıkları belirtildi. Heyetin, Davutoğlu ile birlikte; kimin haklı, kimin doğru, kimin yanlış olduğu yönünde bir tartışmaya girmedikleri öğrenildi. Davutoğlu’na “operasyonların devamı ile birlikte bir kopuş yaşancağı” endişesi iletildi. Davutoğlu’nun tüm konuşmaları dinledikten sonra, “Bunun bir kamu güvenliği ve asayiş sorunu” olduğunu ve “sonuna kadar devam edeceklerini” dile getirdiği belirtildi. Davutoğlu’nun “Bölgeye huzurun operasyonlarla birlikte geleceğini” ifade ettiği belirtildi. Bir heyet üyesinin ise B Davutoğlu’nun “huzur” vurgusu ifadesine “Bölgenin huzuru, ölülerin huzuru olmasın” yanıtını verdiği ifade edildi. Davutoğlu, Abdullah Öcalan’ın çözüm için devreye girmesi konusunda net bir yanıt vermedi. Görüşmede, heyetin, Davutoğlu’na, bölgenin ruhunu, sivillerin yaşadıkları sıkıntıları aktardıkları, zaten bölgeden gelen heyet üyelerinin anlatılanlara yaşanmış örneklerle destek verdiği öğrenildi. Toplantıda, Davutoğlu’nun gecikmesi ve vakit darlığı nedeniyle, aktarılması istenen tüm konuların dile getirilemediği öğrenildi. Görüşmenin hükümet tarafında, Davutoğlu’nun yanında, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in olduğu öğrenildi. Davutoğlu’nun heyetinde Başbakanlık Başdanışmanlığı görevine önceki gün getirilen, eski Akil İnsanlar Heyeti’nde de yer alan Muhsin Kızılkaya ile Yılmaz Ensaroğlu’nun da dahil olduğu belirtildi. l ANKARA Akiller de vardı 1 Kasım Sürecek !.. Hukuk HDP yöneticilerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması Baskıya Karşı Son Çare, Direniş ve Barikatlar Medya Siz Bu Medya Hep Böyle mi Gidecek Sanıyorsunuz? Ortadoğu SuriyeIrak Hattındaki “Paylaşım Savaşı” Kitapçılarda ve e msilcilikleri’nd TÜKENMEZ Te İLETİŞİM: Şehit Muhtar Mah. Süslü Saksı Sk. No: 18/5 Tarlabaşı Beyoğlu / İSTANBUL www.78li.org / www.tukenmez.org 78lilergirisimi@gmail.com 0 212 244 48 02 umhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP yöneticilerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki ısrarlı açıklamaları üzerine Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümetin “sonuç alıcı mahiyette olmadığı” yönündeki görüşünü değiştirdi. Davutoğlu, “Terör suçu işleniyorsa, açık suç işleniyorsa, bunlar dokunulmazlık zırhı arkasında yapılacak eylemler değildir” dedi. HDP yöneticileri ve vekilleri ile ilgili olarak fezlekelerin Meclis’e ulaşmadığına dikkat çeken Davutoğlu, “Geldiğinde bakarız. Hukuk kuralları içinde gelinmiş sonuca bakar, değerlendirme yaparız” mesajını verdi. Davutoğlu, Meclis Başkanı İsmail Kahraman ile yaptığı yeni anayasa, iç tüzük ve reformlar gündemli görüşmesinin ardından Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Erdoğan’ın HDP yöneticilerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki ilk açıklamasının Davutoğlu, Saray ısrar edince ‘gelince bakarız’a döndü C ardından Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, parti kapatma ve dokunulmazlıkların kaldırılmasının “sonuç alıcı mahiyette olmadığını” gördüklerini dile getirmişti. Davutoğlu, anayasa uzlaşma komisyonunun karar sayısında oybirliği esasının uygulanacağını ve parti liderleriyle tıkanma durumunda bir araya gelebileceklerini söyledi. Davutoğlu, Meclis Başkanı Kahraman’ın çağrısına HDP’nin olumsuz yanıt vermesi olasılığına ilişkin soru üzerine de “Yaptıkları sorumsuz açıklamalar kendilerini bugünkü bulundukları konuma getirdi. Bundan dönüş imkânı Meclis Başkanımızın çağrısına verecekleri cevapta var. Hayır derlerse seçmenlerine en büyük ihaneti yapmış olurlar. Atacakları her adımın bir bedeli olur. Zorla komisyona sokacak değiliz” ifadelerini kulladı. ‘Barikat kuruyorlar’ ‘HDP ihanet eder’ Ankara Büyükşehir Belediyesi toplantısında katılan Davutoğlu, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin gelirinin yüzde 96.7’sinin merkezi yönetimden karşılandığını belirterek “Gelirin yarısından fazlası harcanmıyor. Harcananlar da personel gideri. Bu personel ne yapıyor. Tek tek araştıracak ve hesaplarını soracağız. Vatandaş yatırım bekliyor. Bu beyefendiler barikatlar kuruyorlar. Terör örgütünün lojistik merkezi gibi çalışan belediyeler hesabını verecek” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear