28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 7 Ocak 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 3 Trabzon 19/10 Kars 2/2 Bursa Adana Artvin Çanakkale Balıkesir Sivas Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 140 /1 0 0 170 /8 0 110 /30 140/1 1 0 90 /6 0 50 /10 0 3 /20 120 /1 0 0 14 0/2 0 6 0/20 110 /20 160 /8 0 Atina 50 /1 0 Berlin 160 /1 0 0 Girne 80 /4 0 Londra Moskova 120 /150 90/30 Paris 130 /10 0 Madrid Amsterdam 9 0 /4 0 170 /8 0 Roma 70 /3 0 New York 90 /1 0 Tokyo utlu İstanbul 15/9 3 ilde domuz gribi şüphesi smaniye’nin Kadirli ilçesinde yüksek ateş şikâyetiyle hastaneye kaldırılan aynı aileden Z.Ç. ve E.Ç., H1N1 virüsü şüphesiyle karantinaya alındı. Hatay’ın İskenderun ilçesinde Devlet Hastanesi’nin acil servisine başvuran Saliha A., yüksek ateşi düşürülümeyince domuz gribi şüphesiyle karantinaya alındı. Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran kentin çeşitli mahallelerinde yaşayan ve isimleri açıklanmayan 5 kişi, H1N1 virüsü taşıdıkları şüphesiyle tedaviye alındı. l DHA Ankara 8/4 O İzmir 15/12 Antalya 16/12 Mersin 16/10 Diyarbakır 5/2 ğmur 29 bin kişi hava kirliliğinden öldü evre ve ŞehirciTÜRKİYE lik Bakanlığı’nın 2015 Hava Kalitesi İzleme İstasyonları’ndan alınan VERİLERİ bilgiye göre, geçen hafta kırmızı alarm seviyesinde olan Keşan ilçesinde veriler, tehlikeli boyutlara ulaştı. AB ölçülerine göre 50 mikrogram/metreküp olan partikül madde sayısı, Türkiye’de sınır değeri 90 kabul edilirken Keşan’da bu rakamlar 228’e ulaştı. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi üyesi Kübra Ayçiçek, “Türkiye’de iyi/orta olarak tanımlanan hava kalitesi ABD ve Avrupa açısından değerlendirdiğimizde kirli sayılıyor” dedi. İstanbul Esenyurt’ta bu sınırın 126 gün aşıldığını örnek gösteren Ayçiçek “Bunu Avrupa’ya göre değerlendirseydik, muhtemelen Esenyurt’un 365 gün kirli hava soluduğunu görecektik” diye konuştu. Vatandaşlık bağı Ç OECD KEŞAN’DA GÖZ GÖZÜ GÖRMÜYOR AB ölçülerine göre 50 mikrogram/metreküp olan partikül madde sayısı, Türkiye’de sınır değeri 90 kabul edilirken Keşan’da bu rakamlar 228’e ulaştı. Partikülder sınır değe Cevher A. taciz etti, Adli Tıp ‘ruh sağlığı bozulmadı’ raporu verdi, çocuk intihar etti, savcılık soruşturmaya gerek görmedi Rüya’yı elbirliğiyle öldürdüler R.D. yaşamını yitirdi. e Avrupa Türkiy 50 90 Keşan’da zehir dı rakamları çıldır 228 Maske dağıtılmalı ABD’de sınır değerinin 3 kez aşılması halinde acil önlemler alındığını belirten Ayçiçek, Türkiye’de böyle bir sınırlama olmadığının altını çizerek “Eğer 10 gün boyunca bir bölge kötü havaya maruz kalıyorsa oranın halkına gerekirse maskeler dağıtılmalı, sokağa çıkmamaları uyarılarında bulunulması ve önlem almaları gerektiği söylenir. Yöneticilerin önlem alması gerekir” diye konuştu. Temiz Hava Platformu bileşenlerinden Toraks Derneği, Hava Kirliliği Dönem Grubu Eşbaşkanı Dr. Nilüfer Aykaç Kongar, son birkaç haftadır göğüs hastalıkları alanına başvuranların sayısında ciddi bir artış olduğunu belirtti. Kongar, “Dünyada yılda 7 milyon insan hava kirliliği nedeniyle ölüyor. OECD raporlarına göre geçen sene Türkiye’de hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı 29 bin kişi. Bu oran trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin 6 katı kadar” dedi. l DHA ntalya’da uğradığı cinsel istismarın ruh sağlığını bozacak mahiyette olmadığı yönünde rapor verilen 15 yaşındaki R.D., rapordan 10 gün sonra yaşamına son verdi. İntiharla ilgili savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Anne Habibe K. ise kızının uğradığı cinsel istismar nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, geceleri çığlık atarak uyandığını, bu nedenle yaşamına son verdiğini söyledi. Antalya Kaleiçi’nde, kendisini polis olarak tanıtan 32 yaşındaki Cevher A.P., evine götürerek küçük kızı taciz et A ti. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan 2014’te hazırlanan raporda küçük kızın ruh sağlığının bozulduğu tespitine yer verildi. Bunun üzerine tutuklanan Cevher A.P. hakkında 13 yıla kadar hapis istemiyle Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Cevher A.P., geçen yıl nisan ayında tahliye edildi. Bu kişinin tekrar kendisini kaçırmasından endişe eden R.D., eve kapandı. Mahkeme talep üzerine küçük kızın ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için R.D.’nin bir de Adli Tıp 6’ncı İhtisas Kurulu’na gönderilmesine karar verdi. Geçen yıl 8 Temmuz’da Rüya Duman hakkında düzenlenen raporda, mağdurede stres bozukluğu tespit edildiği, bu tablonun ruh sağlığını etkilediği, ancak ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı belirtildi. R.D., rapordan 10 gün sonra intihar etti. Savcılık, maktulü intihara yönlendiren veya ölümünde kusur bulunan kimse bulunmadığı anlaşıldığından soruşturmaya gerek görmedi. l DHA Takipsizlik s Metrobü da durağın 1 YARALI Trafo turnikeleri de patlattı B DTÜ’lü tasarım ekibi Designnobis, “Dünya Çevre Oscarları” olarak bilinen ABD’deki Green Dot Awards yarışmasında üç ödül aldı. ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hakan Gürsu ve ekibin tasarımları, geri dönüşüm, atık malzeme kullanımı ve sürdürülebilir enerji gibi alanlarda yenilikçi yaklaşımlarıyla ödüllere layık görüldü. ODTÜ, ağaçların kesilmemesi için ‘shitake’ isimli mantar çeşitlerinin dahi yetiştirilebildiği tasarımı, “Twist su kaybetmeyen kettle” projesi ve aynı anda iki kişinin sörf veya yelken yapabileceği yeni bir deniz aracı ile ödüllere layık görüldü. “Güneş Enerjili Araç Şarj ve Park Ünitesi” tasarımı da mansiyon aldı. l Haber Merkezi ODTÜ’ye üç çevre Oscarı O eylikdüzü metrobüs durağının enerjisinin de bağlı olduğu E5 Karayolu kenarındaki elektrik trafosu patladı, 1 kişi hafif yaralandı. Patlamanın şiddetiyle trafo yakınında bulunan metrobüs durağının turnikelerine yüksek akım gelerek 2 turnikeyi de patlattı. Patlama esnasında turnikeden geçmekte olan Büşra Akgün (24) ayağından hafif şekilde yaralandı. Akgün Esenyurt Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Trafoya gelen akım kesildikten sonra itfaiye ekipleri yangını söndürerek soğutma çalışması yap tı. Polis ekipleri de patlayan turnikelere emniyet şeridi çekerek turnikeleri kullanıma kapattı. Ekipler patlamanın nedenini araştırıyor. Uyuşturucu yakalandı Öte yandan Kadıköy Uzunçayır Metrobüs Durağı’nda şüpheli kişilere yapılan denetimde polis, şüpheli iki kişi üzerinde yaptığı aramada 2.5 kilo uyuşturucu ele geçirdi. Uyuşturucu satmak ve içmek suçundan kaydı bulunan Cihat P. ve Celal B., adliyeye sevk edildi. l Haber Merkezi Kaçırılma ihtimali güçlendi Küçük kıza üvey anne dayağı emleketimiz bir fiili durum ve oldubitti cumhuriyeti haline geldi. Bu vaziyet de memleketin en tepesi tarafından dillendirildi. İleride bugünler yazılırken Erdoğan’ın şu sözleri bir kırılma anı olarak değerlendirilecek: “İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir.” Cumhurbaşkanı, anayasanın kendisine verdiği yetkilerle yetinmeyeceğini açıkça ilan etti. Buna itiraz ise “‘Cumhurbaşkanı her şeye karışıyor’ demek, yağmur altında yürürken ıslanmaktan şikâyet” etmek olarak tanımlandı. Yani bir fiili durum yarattı. Bu yarattığı fiili durumu da yağmur gibi bir doğa olayı olarak değerlendirdi. Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi halinde parlamenter sistemin devam edemeyeceği, hatta parlamenter sistemin doğaya aykırı bir hal alacağına inandırılmak isteniyoruz. Oysa başkanlıkla idare edilmeyen federasyonlar olduğu gibi cumhurbaşkanını halkın seçtiği parlamenter sistemler de mevcut. Fakat ne gam! Fiili durum ilan edildi. Bu zaten sallantıda olan hukuk devletinin iflası anlamına gelir. Önce kamu hukuku sonra giderek özel hukuk ilişkileri hukuk güvenliğinin yitirildiği bir ortamda temelsiz kalıp dağılma yoluna girecek. Hukuk devletinin aşınması ortak vatandaşlık bağının da aşınması için müsait bir ortam. Bugün yaşananların bu fiili durumla doğrudan ilişkisi var. Fiili durum sadece Erdoğan’ın başkanlık arzusu için kullandığı bir siyasi söylem değil. Bugün, uygulanan sokağa çıkma yasaklarının hukuki temeli yok. İl İdaresi Kanunu’nun valilere böyle bir yetki verdiğini söylemek imkânsız. Sokağa çıkma yasağı açık bir kanuni temele dayanmalıdır. Bu da sıkıyönetim ya da olağanüstü halde mümkün. Kolera salgınında dahi Hıfzıssıhha Kanunu’nun öngördüğü şekil ve şartlarda ilan edilir. Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu bile ancak sınırlı sürede, meskun mahaller haricinde ve Bakanlar Kurulu kararıyla sokağa çıkma yasağına imkân vermekte. Yani özetle memleketimizde bir sıkıyönetim ya da olağanüstü hal “fiili durumu” yaratılmıştır. İl İdaresi Kanunu gibi alakasız bir kanunla güvenlik güçlerinden bir “şehir savaşı” yürütmesi beklenmekte. Bugün herkes fiili duruma alışmış olabilir. Fakat başta mülki idare amirleri ve diğer karar alıcıların ileride fiili şartlar değişince hukuken sorumlu tutulabileceklerini bir kenara hem de hiç unutmayacakları bir kenara not almalarında fayda var. Milli güvenlik için geri kalan her şeye teferruat gözüyle bakmak hukuk devletini ve nihayetinde devleti de teferruat haline getirir. Vatandaşlık bir hukuki bağdır. Bir devlet ise vatandaşlarına sağladığı hukuki güvenlik ve koruma nispetinde mevcudiyet ve itibar sahibidir. Bugün çatışmalarda hukuk bir kenara bırakılıp cumhurbaşkanının örneği takip edilerek “fiili durum” devreye sokulunca o vatandaşlık bağı zedelenir. Bu ise bölücülüğün ve hatta yıkıcılığın başka bir adıdır. Bütün bir Ortadoğu karışmış ve bir “fiili durumlar” cehennemine dönmüşken, vatandaşlık bağını koparacak raddede hukuki temeli olmayan bir “terörle mücadele” memlekette “fiili durum”un açıkça ilanı anlamına gelir. Yarın kimse “yahu biz nasıl oldu da bu cehenneme yuvarlandık” diye sormasın. Şu anda yuvarlanıyoruz. Her kesimin ama öncelikle meşruiyeti hukuka dayanan devletin “fiili durum” safsatasını derhal bırakıp hukuk ve siyasi diyalog yoluna girmesi şart. Yoksa her kesimdeki şahin siyasetten geriye vatandaşlık bağı kalmayacak. Memleketi bölerse “fiili durum” bölecek. M Cami avlusunda ölen Aybüke bebeğin otopsi raporundan Bayram Erol Kağan Taşçı Başında darp izi ağzında kusmuk dana sınıf öğretmeni Müslüm Erdoğan, öğrencisi K.D.’nin gözlerinin morardığını ve vücudunda darp izleri bulunduğunu görünce durumu küçük kızın annesi Şeyma Kuzkaya’ya bildirdi. Okula gelen anne Kuzkaya, kızını bu durumda görünce polise haber verdi. Soruşturma başlatan polisler uzman pedagog ve psikolog eşliğinde küçük kız OKAT’ın Reşadiye ilçesinde geçen hafta salı günü kaybolan komşu çocukları 8 yaşındaki Bayram Erol ve 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı, tüm arama çalışmalarına rağmen Kelkit Çayı’nda da bulunmadı. Çocukların kaçırılma ihtimali ağırlık kazanırken Emniyet Genel Müdürlüğü’nden görevlendirilen özel ekip ilçeye geldi. Kayıp komşu ço T cuklarının 8 gün süren çalışma sonrası bulunamaması üzerine kaçırılmış olabilecekleri ihtimaline yoğunlaşıldı. Önceki gün Emniyet Genel Müdürlüğü’nden özel ekip geldi. Gelen ekipler titiz bir çalışma yürüterek, kayıp iki çocuğun en son kimle görüştüklerini ve güvenlik kameralarını inceleyerek çalışma başlattı. l DHA A dan yaşadıklarını anlatmasını istedi. Darp raporu verilen küçük çocuk, kendisini üvey annesinin dövdüğünü anlattı. Gözaltına alınan İbrahim ve N.D. çifti, ifadelerinin ardından serbest kalırken savcılık soruşturması başlatılıp, Ş. K. kızını hastaneye yatırıldı. Doktorlar, travma tespiti ve gözlem için K.D.’yi Çocuk Cerrahisi Servisi’nde tedaviye aldı. l DHA İstanbul’da ölen 10 aylık Aybüke’nin, ölümünde sorumlulukları olduğu öne sürülerek gözaltına alınan anne Feride A, anneanne Canan A. ve babası olduğu iddia edilen Alaattin K., sevk edildikleri savcılık tarafından kesin ölüm sebebinin henüz belli olmaması gerekçesiyle serbest bırakıldı. Adli Tıp ön otopsi raporunda bebeğin başında düşme sonucu meydana geldiği tahmin edilen bir darbe izi bulunduğu belirtildi, ağzında ise çok miktarda kusmuk olduğu tespit edildi. Canan A.’nın ifadesinde çocuğun düştükten sonra öldüğünü söylediği öğrenildi. l İSTANBUL C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear