20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 9 Eylül 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Politik belirsizlik arttı sanayide çarklar durdu AYLIK YÜZDE 1.5 DÜŞÜŞ ekonomi 9 Büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretimi, dış talepte azalma, artan belirsizlik ve kur artışının etkisiyle temmuzda beklentilerin altında gerçekleşti anayi üretimi dış talepte azalma, ihracata dayalı imalat sanayindeki ivme kaybıyla temmuzda arındırılmamış bazda beklentilerin altında yüzde 1.5 arttı. Sanayi üretimi temmuzda yüzde 0.3 artış ile ocak ayından bu yana en düşük artışı gerçekleştirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, takvim Döviz kuru nereye? S İkinci yarıda yavaşlama Oyak Yatırım Başekonomisti Mehmet Besimoğlu, “Sanayi üretiminin beklentilerin altında kalmasında seçim harcamalarının bitmesi, ihracattaki negatif seyir, politik belirsizlik ve kur artışı etkili. Yılsonu için büyüme beklentimiz yüzde 3 ancak ikinci yarıda yavaşlama olacaktır, büyümede aşağı yönlü riskler söz konusu” dedi. İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, temmuzdaki ivme kaybının imalat sanayiden geldiğini, ihracata dayalı üretimin hâkim olduğu sektörlerin sanayi üretimine katkısının 0.66 puan ile şubattan bu yana en düşük seviyeye gerilediğini anlattı. Kömürcüoğlu, “Büyüme cephesinde üçüncü çeyreğe yönelik önemli bir gösterge olan sanayi üretimindeki olumsuz sürpriz yılın ikinci yarısında iktisadi faaliyette ivme kaybı görüşünü destekliyor. Yılın ikinci yarısında seçim sonrası belirsizliğe bağlı olarak büyümede güç kaybı olacağını düşünüyoruz. Bugünkü sanayi üretimi de bu görüşü destekliyor” dedi. etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi temmuzda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0.3 artarken, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi temmuzda bir önceki aya göre yüzde 1.5 azaldı. Sanayi üretiminde beklentilerin altındaki artış büyümeye yönelik aşağı yönlü risklerin artmasına ve Merkez Bankası’nın da öngörüsüne paralel olarak yılın ikinci yarısında ekonomik faaliyette ivme kaybına işaret ederken, seçim sonrası politik belirsizliklerin baskısının da devam etmesi bekleniyor. Temmuzda bir önceki aya göre madencilik ve taşocakçılığı üretimi yüzde 1.2 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretim ve dağıtım da yüzde 3.1 artarken, imalat sanayi üretimi yüzde 2.4 azaldı. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre, temmuzda bir önceki aya göre en yüksek düşüş yüzde 11.3 ile dayanıklı tüketim malı imalatında gerçekleşti. İmalat sanayi alt sektörlerinde en yüksek aylık düşüş yüzde 24.9 ile bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin üretiminde gerçekleşti. Bu düşüşü, yüzde 13.2 ile elektrikli teçhizat üretimi ve yüzde 8.8 ile tütün ürünleri üretimi izledi. Goldman Sachs, Tükiye’nin büyüme performansını önümüzdeki yıllarda sınırlayacağına inanmaya devam ettiklerini ifade etti. Kuruluş, bu yıl için büyüme tahminini yüzde 2.8 olarak koruduklarını, ancak politik belirsizlik ve kötüleşen iş dünyası güveninin aşağı yönlü risk yarattığını vurguladı. Goldman Sachs, politik belirsizlik ve kötüleşen iş dünyası güveninin aşağı yönlü risk yarattığını bildirdi. l Ekonomi Servisi oların fiyatı 3 TL’yi aştı. Piyasalarda büyük panik ve “dolar nereye gider” sorusuna verilen kaçamak, ama cesur yanıtlar ekonomi gündemimizi işgal etmeye devam ediyor. Döviz kuru kuşkusuz bir ekonominin en önemli “makroekonomik” fiyatlarından bir tanesi. (Faiz ve enflasyon oranları, reel ücret düzeyi de diğer önemli fiyatlar. Ancak bu verileri önümüzdeki haftaya bırakıp, bu yazımızda sadece döviz kurunun seyrini irdeleyeceğiz.) Dövizin “piyasa fiyatının” daha yakından bilinmesine karşın, ulusal ekonomi içindeki rolü açısından enflasyondan arındırılmış, reel değeri daha büyük önem taşımaktadır. Dövizin reel değerini hesaplamak için ABD ile Türkiye ekonomileri arasındaki enflasyon farklarını göz önünde bulundurmamız gerekmekte. İktisat yazını bu şekilde hesaplanan reel döviz kurunu satın alma gücü paritesi diye adlandırıyor. Aşağıdaki şekilde ABD Doları’nın TL karşısındaki reel değeri, böylesi bir işlemden sonra çizilmekte. D Yüzde 11.3 düşüş Hükümet büyümeyi revize edecek Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bu yıl büyümenin yüzde 3 olabileceğini, gelecek yıl ise bundan daha fazla bir büyüme öngörüleri bulunduğunu belirtirken, ağustos verisinin beklentilerin bir miktar üzerinde bir yıl sonu enflasyonuna işaret ettiğini söyledi. Reuters’ın sorularını yanıtlayan Yılmaz, Orta Vadeli Program’da Türkiye’nin bu yılki büyüme tahmininin yüzde 4 olduğunu, ilk çeyrek rakamının beklentilerden iyi geldiğini kaydederek, yarın TÜİK tarafından açıklanacak olan ikinci çeyrek rakamından sonra büyüme tahminlerini gözden geçirip güncelleme yapacaklarını kaydetti. Yılmaz, “Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor. Aşağı yönlü bazı riskler var ama çok da aşağı yönlü değil. İkinci çeyrek sonucunu gördükten sonra tahminimizi yenileyeceğiz. Ama daha sağlıklı bir tahmin için ikinci çeyreği görmemiz lazım” dedi. Alfa’nın gözü Turkcell’de Alfa Telecom Turkey, Turkcell’in dolaylı kontrolünün Çukurova Grubu’ndan devralınması için Rekabet Kurumu’na başvururken; konu hakkında bilgi sahibi bir kaynak, başvurunun tahkim mahkemesindeki davaya ilişkin “taktiksel” olduğunu ve taraflar arasında herhangi bir uzlaşının söz konusu olmadığını söyledi. Bilgi sahibi kaynak Reuters’a yaptığı açıklamada “Martta çözümsüzlük durumu oluştu diye Alfa Çukurova’ya teklifte bulunmuştu. Çukurova Londra’da tahkime gittiği için çözümsüzlükle ilgili bir işlem yapılamayacağını bildirmişti.” l Ekonomi Servisi TL’yi düşüren ne Fed ne Çin FT, liranın değer kaybında en önemli nedenin siyasi risk olduğunu belirtirken Fitch de şirketlerin döviz borcuna dikkat çekti konomi gazetesi Financial Times, yükselen piyasaların para birimlerinin Fed’den beklenen faiz artışının zamanlaması ve Çin ekonomisinin durumunun yarattığı ciddi kaygılardan olumsuz etkilendiğini belirterek “Yükselen piyasaların para birimleri üzerindeki satış baskıları hafifleyeceği işaretini vermezken Türk Lirası önemli yeni bir rekor düşüş kaydetti” yorumunda bulundu. Liranın dolara karşın temmuzdan bu yana yüzde 13’ten fazla değer yitirdiğine işaret edildikten sonra Rabobank’ın döviz stratejisti Jane Foley’in “Türk Lirası, hüküm süren iç gerilim nedeniyle en kırılgan yükselen piyasa birimlerinden biri olmayı sürdürüyor” değerlendirmesi aktarılıyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Paul Gamble Türk şirketlerinin döviz kurlarındaki oynaklık nedeniyle hassasiyetlerini koruduğunu belirtti. Gamble, önümüzdeki seçimlerin sonrasında uygulanacak yapısal reformların son derece önemli olacağını vurgulayarak, “Anketler halen olası bir koalisyona işaret ediyor. Bizim için seçimlerden sonra yapısal reformlar kilit önemde olacak. Türkiye’nin cari açığı tahmin edildiği kadar azalma göstermedi” dedi. E Erdem Başçı Tuncay Dinç Cevdet Yılmaz BIST’in halka arzı ertelenebilir Borsa İstanbul Üst Yöneticisi (CEO) Tuncay Dinç, gelecek yılın ikinci çeyreği için planlanan Borsa İstanbul’un (BIST) halka arzının gerekmesi durumunda ertelenebileceğini belirterek, çarpanların çok aşağı geldiğini ifade etti. Son sürecin herkesi etkilediğini, borsalar ve Çin piyasasının aşağı doğru gittiğini söyleyen Dinç, “Dünya konjonktüründen bağımsız hareket edemiyorsunuz. Ne olursa olsun bu tarihi kaçırmayacağız diyemeyiz. Şu anda çarpanlar çok kötü de olsa biz halka arza çıkıyoruz diyemeyiz” dedi. l Ekonomi Servisi Bu yıl 6’ıncısı düzenlenen İstanbul Finans Zirvesi Hilton Oteli’nde başladı. Yavaşlama gözle görülüyor erkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, imalat sanayisinde gözle görülebilir bir yavaşlama olduğunu belirterek, “İmalat sanayi dışındaki sektörlerin durumu nispeten iyi durumda” dedi. İstanbul’da bu yıl 6’ncısı düzenlenen İstanbul Finans Zirvesi’nde (IFS) konuşan Başçı, yatırımlarda iki fonksiyondan birisinin faiz oranları, diğerinin de güven olduğunu belirtti. Başçı, “Güven konusunda 2009 yılında tam bir iyileşme sağlanamadı. Geleceğe güven, bakış konusunda iyileşme sağ M lanamadı. İşadamları geleceği göremezlerse ve gelecek konusunda emin olamazlarsa o zaman yatırımlarını erteleyebiliyorlar. Bu önemli bir faktördür. Onun dışında büyüme beklentileri, satış faktörleriyle ilgili beklentiler sürekli olarak aşağıya doğru çekilirse o zaman yatırımlarını daha az yaparak erteleyebilirler” dedi. Başçı, ekonomi için moralin önemine dikkat çekerek, “Terörün bir amacı da moralleri yerle bir etmek. Onun için morali güçlü tutacağız. Teröre karşı gerekli güç ler mücadele veriyor. Biz de ekonomi tarafına eğilmeliyiz” diye konuştu. Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan, küresel krizin başlangıcından bu yana 7 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisinde belirsizliğin ve risk alma iştahsızlığının sürdüğünü dile getirdi. Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Bostan da “İçinde bulunduğumuz konjonktür ele alındığında endişelenmemek elde değil.” dedi. l Ekonomi Servisi Fitch: Oynaklık var Şekil bir dizi soruya yanıt veriyor. Öncelikle 2003’ten başlarsak, doların yıl başındaki değerinin 1.66 TL olduğunu anımsıyoruz. 2003’ten sonra küresel krizin başladığı 2008’e kadar dolar kuru 1.23TL’ye gerilemiş. Reel olarak hesaplandığında ise doların fiyatı 91 kuruşa kadar gerilemiş gözüküyor. Bu “ucuzlamanın” ardında yatan en önemli unsur söz konusu dönemde küresel piyasalarda yaşanan dolar bolluğu. ABD’nin, özellikle Çin ile ticaretinde verdiği açıkları kapatmak için piyasalara sunduğu dolarlar, yüksek reel faiz politikası aracılığıyla sıcak para akımlarını Türkiye’ye çekmiş. (Daha o günlerde “faiz lobisi” kavramı icat edilmemiş durumda). Böylelikle izlenen yüksek faiz – düşük kur sayesinde bir yandan ithal malların fiyatları ucuzlamış ve enflasyon gerilemiş, bir yandan da dolar cinsinden hesaplanan “kişi başına milli gelir” yapay olarak daha yüksek gözükmüş. Ancak bu “mucize büyüme” masalının reel ekonomiye olan maliyetleri, ithalat baskısı ile rekabet edemeyen sanayinin gerilemesi ve milli gelir içindeki payının yüzde 20’lerden 2008’de yüzde 16’ya, 2014 sonunda ise yüzde 15.5’e düşmesi ve artan işsizlik oranı olarak yaşanmış durumda. Düşük kur, aslında en tahripkâr ithalat biçimi olan ara malı ve yatırım malları ithalatını körükleyerek ulusal ekonominin dikey bağlantılarını kopartmakta ve aşırı ithalat bağımlılığı yaratmakta idi. Böylelikle milli gelir içerisinde daralan sanayi sektörünün istihdam yaratma kapasitesi de gerilemekte ve işsizlik yapısal bir görünüm kazanmaktaydı. Bu süreç ise Merkez Bankası’nın biricik görevinin “enflasyon hedeflemesi yapmaktan ibaret olduğu” (siz bunu ezoterik bir dille enflasyon raporları yazmak olarak okuyunuz) ve “dövizin piyasa tarafından belirlenmesinin esas olduğu ve dövize müdahale edilemeyeceği” savları ile dogmatik bir inanca dönüştürülmüştü. HHH Elimizdeki en son veriler 2015’in Temmuz ayına ait. 2015’in Temmuz ayı itibarıyla doların TCMB alış fiyatı üzerinden hesaplanan piyasa kuru 2.69 TL olarak gerçekleşmiş. Bu arada ABD’de enflasyonun neredeyse yok denecek düzeyde, ancak Türkiye’de yüzde 8 – 10 bandında olduğu göz önüne alındığında, doların reel fiyatının 1.30 TL olduğunu hesaplıyoruz. Bu rakam 2003 düzeyinin hâlâ altında gözüküyor. Yani, dolarda yaşanan tüm pahalılaşmaya rağmen, reel olarak Türk Lirası’nın dolar karşısında hâlâ aşırı değerli olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Türkiye’nin 2003 sonrasında AKP ekonomi yönetimince izlediği kur politikasının tahribatı bunca devalüasyonist sürece karşın hâlâ onarılmış değil. Bugün dövizin yüksek tempoda pahalılaşmasını ise, 2003 sonrası izlenen yüksek faize dayalı, spekülatifyönlü taşeronlaştırıcı ekonomi modelinin doğrudan ve kaçınılmaz sonucu olarak görmekteyiz. Bütün bunların yanına bir de siyasi belirsizliklerin getirdiği yüksek risk primi ve döviz kurunun aşırı oynaklığı da eklenince, ortaya yüksek enflasyon, yüksek işsizlik, sanayisizleşme ve durgunluğu bir arada yaşayan bir ekonomi görünümü çıkıyor. Lufthansa’da grev Alman havayolu şirketi Lufthansa pilotlarının dün başlayan iş bırakma eyleminin bugün de devam edeceği açıklanırken eylemden Türkiye’den çıkışlı bazı uçuşlar da etkilenecek. Alman Pilot Sendikası’ndan yapılan açıklamada, Lufthansa ve yan kuruluşu Germanwings pilotlarının bugün iş bırakacağı ve grevin Almanya genelinde kısa ve orta mesafeli uçuşları etkileyeceği belirtildi. l Ekonomi Servisi C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear