20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 9 Eylül 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK TARİHTE BUGÜN 1922: İzmir’in kurtuluşu. 1984: Oyuncu, yönetmen, senarist ve yazar Yılmaz Güney, Paris’te 47 yaşında yaşamını yitirdi. haber 3 İstanbul Ankara İzmir Bursa Antalya Adana Trabzon Artvin Çanakkale 210/270 130/280 200/300 140/300 250/330 250/380 220/260 200/290 200/300 Yağmurlu Balıkesir Sivas Diyarbakır Mersin Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 130/280 100/320 270/320 250/310 110/280 140/250 190/340 240/360 160/300 Atina 220/310 Berlin 80/190 Girne 220/310 Londra 120/200 Moskova 80/150 Paris 90/230 Madrid 130/280 Amsterdam 90/200 Roma 150/270 Karla karışık yağmur Çok bulutlu 40 38 36 33 30 26 22 17 14 11 Güneşli Parçalı bulutlu Gök gürültülü yağmur İKİ KAZA, İKİ KADIN Bolu’da, teröre tepki eylemine katıldıktan sonra evine giden Selda Yaman (33), yolun karşısına geçerken otomobilin çarpması sonucu yaralandı. Selda Yaman hastanede yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarıSelda Yaman lamadı. Selda Yaman eylem sırasında yer bildirimi yapıp eylemden fotoğraf paylaşarak, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” mesajını paylaşmıştı. l BOLU/DHA Eylem dönüşü kazada öldü Manisa’nın Salihli ilçesinde hemzemin geçidi kullanarak karşıya geçmek isteyen Gülgün Bircan’a (38), Makinist Deniz Toygan G. idaresindeki ManisaAlaşehir yolcu treni çarptı. Gülgün Bircan Trenin altında kalarak ağır yaralanan Bircan, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından Salihli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bircan, yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Polis, kazayla ilgili olarak soruşturma başlattı. l MANİSA/AA Trenin altında can verdi Tabutlu, defin belgeli eroin an’dan İstanbul’a giden, V üzerinde Özel Samsun Cenaze Aracı yazılı bir araç, ElazığBingöl karayolunda durduruldu. Araçta bulunan Y.F. (40) ile M.K. (45) hazırladıkları sah te defin belgesi göstererek cenazeleri olduğunu söyledi. Polisin araçta yaptığı aramada aracın arka bölümünde bir mermer üzerinde bir tabut olduğu gözlendi. Tabutu açan polisler ta but içinde kefenlenmiş bir manken ile karşılaştı. Operasyonda “Biksi” adlı köpeğin tepki vermesi üzerine mermeri kıran polis, 400 pakette 200 kilogram eroin ele geçirdi. l ELAZIĞ/AA u Ece S da ın davas r kara Maden işçisi göçük kurbanı Zonguldak’ın Kilimli ilçesinde Gelik mevkiinde özel bir şirket tarafından işletilen maden ocağında göçük yaşandı. Göçük altında kalan maden işçisi Alpay Çayır (40) yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. l ZONGULDAK/DHA irkeci’de 15 Mart 2014’te arabalı vapura binerken geminin hareket etmesiyle denize düşen araçta yaşamını yitiren Ece Su Yılmaz (5) ile anneannesi Şaziye Güleren’in (61) ölümüne ilişkin davada karar çıktı. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, feribotun kaptanı Erkan Atalay İm’i taksirle iki kişiyi öldürme, iki kişiyi de yaralama suçundan Kaptana 5 yıl hapis cezası S 5 yıl hapis cezasına çarptırırken usta gemici Özay Yaşar ile çımacı Levent Dönmez’in de beraatine karar verdi. Duruşmaya şikâyetlerinden vazgeçen Ece Su ve anneannesinin ailesi ve avukatları katılmadı. Mahkeme cezasının kesinleşmesi durumunda Kaptan Erkan Atalay İm’in 2 yıl süre ile gemi kaptanlığı yapmaktan yasaklanmasına da hükmetti. Dönemin emniyet müdürüne Ali İsmail Korkmaz davası ezi Direnişi sırasında Eskişehir’de 2 Haziran 2013 gecesi polisler ve eli sopalı kişilerce dövüldükten sonra beyin kanaması geçiren Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüyle ilgili Terörle Mücadeleden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aygün hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan dava açıldı. Radikal’den İsmaAli İsmail Korkmaz il Saymaz’ın haberine göre, Aygün, öğrencileri dövmek, telsizden “Cop dağıtılsın” diye bağırmak, Valiye yanıltıcı bilgi vermek ve gerekli soruşturmayı yapmamak ile suçlanıyor. G aşananlar demokrasinin, demokrasi için de Meclis’in ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bir başkanlık rejimi tanıtımı bu. İşlevsiz kalmış bir Meclis, iradesiz bir hükümet ve bunlardan güç alan bir başkan. Seçmen şayet bu başkanlık tanıtımını sevdiyse 1 Kasım’da fiili başkanın istediği şekilde oy kullanacak. Hürriyet gazetesinin basılmasıyla sonuçlanan televizyon söyleşisinde Erdoğan’a “ ‘400 vekil temenni ediyorum, istiyorum’ sözünüzü bu çatışmalı ortama geçilmesinde etkili olduğu söyleniyor” dendi ve bu eleştiriler hakkında ne düşündüğü soruldu. Cumhurbaşkanı da bir partinin 400 milletvekili alması durumunda yeni bir anayasanın yapılabileceğini söyledi. Amaç? “Yeni Türkiye adımını rahatlıkla atmak”. Cumhurbaşkanı “Tabii buna yönelik hedefin yanında şunu da görmek lazım” diyerek konuyu HDP’nin 80 milletvekiliyle Meclis’e girmesine bağladı. 678 Ekim olayları, Suruç ve Diyarbakır patlamalarını da buna dayandırdı: “Burada başka yerlere fatura kesmenin anlamı yok. Bunlar hep bir dayanışmanın, bir yardımlaşmanın neticesinde en azından ülkemizde terör belasının estirilmesinden başka bir şey değildi. Bu terörü estirmek suretiyle buradan rant elde ediyorlar. Yaptıkları şey hep bu. Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya anayasayı inşa edebilecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok daha farklı olurdu.” Biliyorum, çoğunuz yayını canlı olarak izledi. Canlı olarak izlemeyenler internetten takip etti. Dün, Emre Kongar söyleşinin ilgili bölümünün metnini yayımladı. Öyle bir “hayır, öyle demedi”, “hayır, onu kast etmedi” dalgasıyla karşı karşıyayız ki okuma yazma bilen herkesin anlayabileceği bir diyaloğu bile tane tane Y Meclis göreve aktarmak gerekiyor. Yani, Cumhurbaşkanı’na göre 400 milletvekili yok çünkü HDP’nin 80 milletvekili var. Bu sebeple ülkemizde terör belası estiriliyor. Erdoğan’ın örnek verdiği üç konudan ikisinin seçimlerden önce gerçekleşmesini bir kenara bırakalım fakat şu basit soruya cevap vermesini de bekleyelim. HDP, Meclis’e girmeseydi ya da az sayıda milletvekiliyle girseydi ne olacaktı? Cumhurbaşkanı’nın istediği parti yeni bir anayasa yapacak kadar milletvekiline sahip olsaydı, nasıl bir anayasa yapılacaktı ve bu bugün yaşananları nasıl engelleyecekti? Yeni anayasa olmadığı için bugün elinde hangi yetkisi, hükümet eliyle kullanabileceği hangi gücü eksik kalmaktadır? Anayasa bu anayasa olmasına rağmen uzun süren çatışmasızlık nasıl sağlanmıştı? Seçime gidilirken Erdoğan yeni anayasaya Kürt meselesini ve şiddeti çözecek ne gibi hükümler konması gerektiğini açıklamalı. Açıklasın ki seçmen bilsin, oyunu ona göre kullansın. Dolmabahçe masası neden kuruldu, neden dağıldı? Şiddet dalgasının ateşini yakan Suruç katliamının ve Demirtaş’ın “kirli bir olay” dediği Adıyaman’da iki polisin katledilmesinin ardında ne var? Bu sorulara cevap vermek için herhalde 400 milletvekiline ya da yeni bir anayasa ya gerek yok. Katılımcı, çoğulcu bir Meclis’i sabote eden herkes bir “alacakaranlık” rejimine destek veriyor demektir. Çatışmayı yeni saldırılarla körükleyen PKK de, HDP bürolarına ve Kürt işçilere saldıran kalabalıklar da bir “fiili durumun” kalıcılaşmasına odun taşıyor. Seçimden bu yana başkanlık rejiminin neye benzeyeceğini gördük. Çare Meclis’in tekrar işlev görmeye başlaması. Umalım ki 1 Kasım seçimleri buna hizmet eder. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear