Catalog

Çarşamba 9 Eylül 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 7 Antalya beypazarı KIRŞEHİR Diken üstünde Antalya 500 kişilik grup HDP il binasına yürüdü. Polis, TOMA’larla müdahale etti. 1 gösterici yaralandı. Göstericiler, ara sokaklarda yakaladıkları bir kişiyi Kürt olduğu iddiasıyla linç etmek istedi. Burdur’un Çavdır ilçesinden olduğu belirlenen yaralı yurttaş tedaviye alındı. Gazipaşa’da AntalyaMersin karayolunda Doğu’ya yolcu taşıyan otobüslerin geçişine izin vermeyen bir grup, otobüslere Türk bayrağı astı, kimlik kontrolü yaptı. Grup otobüslerin mola verdiği tesislere geldi. Yolcular restorana sığındı. Grubun saldırısı sonucu restoranın camları kırıldı. Akşam da HDP il binasına yürüyen göstericilere polis, basınçlı su ve biber gazı sıktı. Alanya’da HDP binası taşlandı. Ardından kapıları balyozlarla kıran 20 kişi binanın içine girdi. Polis gruba biber gazı ile müdahale etti. Bu sırada HDP’den alevler yükselmeye başladı. Alevler yandaki binalara da sıçradı. Mersin Erdemli Kargıpınar Mahallesi’nde toplanan 2 bin kişi, HDP’nin mahalle temsilciliğini ateşe verip Kürtlere ait ev ve işyerlerine saldırdı. İşyerlerini yıkıp, camlarını kıran eylemcilere, mahallede kimliği belirsiz bir kişi tarafından pompalı tüfekle ateş açılması sonucu 2 kişi yaralandı. 18 yaşındaki Bahadırhan Okçu, hastanede dün gece öldü. Grup, karayolunu da lastik yakıp kapatıp kimlik kontrolü yaptı. Konya HDP binasında parti tabelası indirilerek Türk bayrağı asıldı. 4 yolcu otobüsü, 200 kişilik grup tarafından taşlı saldırıya uğradı. Ilgın’da TOKİ konutlarında çalışan 400’e yakın Kürt işçiye bir grup saldırdı. Şantiyede mahsur kalan işçiler, “Molotofkokteyli fırlatıldı. Demir kapıyı kapatıp, kaçtık. Kaymakamlığı aradık ancak bir sonuç alamadık” dediler. İşçiler otobüslerle memleketlerine gönderildiler. Tekirdağ HDP parti binasına taşla saldıran 6 bin kişilik bir grup HDP Tekirdağ İl Başkanlığı yazan parti tabelasını sökerek yere fırlattı. Kalabalık, tepki gösteren HDP Tekirdağ İl Eşbaşkanı Şehnaz Kaya’yı linç etmek istedi. Erzurum Aşkale’de yaklaşık 300 kişi araçlardakilere kimlik sordu. Kayseri Doğu ve Güneydoğu illerine giden otobüsler taşlandı. Şanlıurfa Akçakale’de HDP binası ateşe verildi. Çorum HDP binasını taşlayan kalabalık, merdivenle parti tabelasını indirerek yaktı. 2’si polis 5 kişi yaralandı. Elazığ HDP binasına yürümek isteyen 200 kişilik grup ile HDP’li bir grup arasında arbede yaşandı. Polis her iki grubu dağıtmak için tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. 1 polis müdürü hafif yaralandı. Amasya HDP İl ve Merkez İlçe Başkanlığına giren bir grup, parti tabelasını indirerek yerine Türk bayrağı astı. Bursa Orhangazi ilçesinde bir grup, HDP İlçe Teşkilatı’nın tabelasını ve parti bayrağını indirip yaktı. Adapazarı, İzmir, İzmit, Eskişehir, Niğde, Isparta, Malatya da HDP binalarına saldırılar oldu. l Yurt Haberler Terörü protesto etmek için yapılan eylemler ‘ırkçı saldırılara dönüştü Kırşehir alev alev Diyarbakır otobüsleri sefere çıkmayacak Diyarbakır’da şehirlerarası otobüs firmaları araçlarına yapılan saldırıları protesto etmek için bugün sefere çıkmama kararı aldı. Diyarbakır Otobüsçüler Derneği Başkanı Aydın Özgen, altı firmaya ait 12 otobüste büyük maddi zarar meydana geldiğini söyledi. AKP’ye yakınlığı ile bilinen işadamı Galip Öztürk’ün sahibi olduğu Metro firmasının eyleme katılmayacağı öğrenildi. HP’lilerin Kırşehir’de düzenlediği “Teröre Lanet” yürüyüşünde 150 kişilik bir grup Lise Caddesi’ne giderek, HDP Kırşehir İl Başkanlığı binasının tabelasını indirip Türk bayrağı astı. Grup HDP’den belediye başkan adayı olan Eşref Odabaşı’na ait Gül kitabevini tekbirler eşliğinde yaktı. Grup daha sonra tatlı salonu, çiğköfteci ile konfeksiyon mağazasını ateşe verdi. Saldırıda yer aldığını belirten bir Twitter kullanıcısı, kitabevinin yakılış vi M deosunu paylaştı. HDP Kırşehir İl Eşbaşkanı Dina Demet Resuloğlu ise ilde HDP binasına polis gözetiminde saldırı yaşandığını, binada mahsur kaldıklarını yazdı.Saldırılar, kimi sosyal medya hesaplarından “Madımak değil Kırşehir” notuyla da paylaşıldı. Ankara Caddesi’ne gelen Kırşehir Valisi Necati Şentürk, yaklaşık 4 bin kişiden oluşan kalabalığı sakinleştirmek için bir polis aracının üzerinden bir elinde bayrak diğer elinde megafonla seslendi. Fotoğraf: DHA Muğla HDP Ortaca İlçe Teşkilatı önüde toplanan grubun içinden bir kişi, binanın çatısından beline bağladığı iple iki kat aşağıda bulunan parti binasını inip tabelayı sökmeye çalıştı. 350 kadar gösterici polis barikatını aşarak girmek isteyince polis biber gazı, plastik mermi ve TOMA ile müdahale etti. Aksaray HDP binasına girmek isteyen yaklaşık 3 bin kişilik gruba, polis biber gazı ve TOMA’dan tazyikli su sıkarak müdahale etti. Bir grup ise binaya Türk bayrağı asarak HDP tabelasını indirip parçaladı. Peşmerge kıyafeti giydi diye saldırıldı eydikemer ilçesinde peşmerge S kıyafeti giyip bunu Facebook’ta paylaştığı öne sürülen İbrahim Ç, saldırıya uğradı. İbrahim Ç’nin “Bu kıyafeti giymek bile onurdur” notuyla paylaştığı fotoğraftaki kıyafeti, PKK’li teröristlerin kıyafetine benzetildi. Fotoğraf kısa sürede çok sayıda kişi tarafından paylaşılarak İbrahim Ç’nin bulunması istendi. Saat 11.00 sıralarında Kumluova Mahallesi’nde bir grup tarafından yakalanan İbrahim Ç’nin elbiseleri parçalandı. Mahalle meydanındaki Atatürk heykeli öptürülen İbrahim Ç. daha sonra öfkeli grup tarafından dövüldü. Linç edilmek istenen İbrahim Ç, jandarma tarafından kurtarıldı. İbrahim Ç’nin Urfa Siverek nüfusuna kayıtlı olduğu belirtildi. l MUĞLA/Cumhuriyet 21, 47, 63 PLAKALAR BEYPAZARI’NDAN GÖÇ YoLUNDA İlçeden kaçış başladı eypazarı ilçesinde önceki gün akşam üzeri “teröre lanet” için konvoy oluşturan bir grup Doğu ve Güneydoğu Anadolulu tarım işçilerinin yaşadığı mahalleye saldırdı, Diyarbakır (21), Mardin (47) ve Şanlıurfa (63) plakalı araçlar yakıldı, evler ateşe verildi, bazı yurtTÜREY KÖSE taşlar saldırıya uğradı. Katliam korkusu yaşayan Kürt tarım işçileri araçlarının plakasını sökerek ya da plaka sökmeden önüne Türk bayrakları asarak ilçeyi terketmeye başladı. Olaylar sırasında ikisi polis 37 kişi yaralandı. Beypazarı “ülkücülerin” kalesi. Mansur Yavaş’tan sonra ilçe belediyesi lgı nedir? Gerçeği değil, onun piyasaya sürülmüş sahtesidir. Yaldızlanmış, yutulması kolay olanıdır. Peki bu piyasa malını çok satmanın geçerli bir kuralı var mı? Serbest piyasacılardan öğrendiğimiz kadarıyla sık sık ambalaj değiştirecek; havaya, suya, kararan bulutlara, açan güneşe, ay mehtabına göre bir kılıf bulacaksın. Temel kural ne? Zinhar ısrarı elden bırakmayacak, “gerçek de gerçek” diye tutturanları algının zindanına tıkacaksın. Algı budur. HHH Becerebilir, kendimizi algının sihrinden kurtarabilirsek daha açık konuşalım. Örneğin Burhan Kuzu kılığında, “memleketin yeniden istikrara kavuşması için AKP’nin tek başına iktidar olması lazımdı, olmadı, millet kaosu seçti” dediler. Bu nedir? Bu gerçeğin algılı bir gerçek olarak sunumudur; birkaç gerçek birden sığıyor bu utanmazlığın içine. “Demek ki diyorsun millet AKP’yi istememiş.” Gerçeğin ta kendisidir. Seçim sonrasında bir de baktık ki, 276’nın altında kalmış AKP’li vekillerin sayısı. Algı bunun neresinde? HHH Algı kaos kısmındadır. “İşte vermediniz 400’ü, aldınız kaosu” kısmında. Bunu döne döne söylediğin zaman büyük bir yanlışa imza atmış olan milletimiz nasıl bir hata yaptığını fark edecek, “ellerim kırılsaydı da kaosu seçmeseydim” deyip yeni bir kılgıya dümen çevirecektir. Kuzu’nun ve daha etkili yetkili kişilerin algıdan kılgıya gitme teorisi, pratiği budur. Ama gelin görün ki, daha başka, kendiliğindenci algılar da kuzuların sessizliği içinde piyasada boy gösteriyor; bilerek, bildirerek yaratılan kaosun yönetilebilir bir şey olmadığı ortaya çıkıveriyor. HHH Algı kuvvetli olsun diye masa devirerek başlattıkları işin dozunda kalmayacağını bilemediler. Şiddeti her zaman cebinde taşıyan, “silahla bugüne kadar epeyce iş başardık, pazarlığı biz yapıyoruz, şimdi Meclis’teki postacı HDP mi işi götürecek?” havasındaki PKK işi kanlı bir şekilde bozdu. Gencecik insanlar şehitler olarak memleketlerine dönmeye başlayınca algının rüyası gerçeğin kâbusuna dönüştü. Hamasetin işe yaramaması, öfkenin teröre ve algı mühendislerine yönelmesi de eksi bir puan olarak AKP hanesine yazılmıştır. HHH Şimdi yapılacak iş insanları susturmak, bir başka algı operasyonuyla durumu mümkün olduğunca düzeltmektir. O da şudur: Bağırıp duran milliyetçi MHP’nin oylarını elinden almak ve dahi HDP’ye oy verecek olanları yıldırıp sindirmek. Birincisi için MHP’den daha cengâver olduğunu gösterecek, vekil gönderip gazete basacak, kitapta yazılı olmayan suçlar icat edecek, davalar açacak, “durum budur, kitabına da siz uydurun” algısına hız vereceksin. Algının öteki ayağı da şöyledir. Adam isterse her gün döne döne şiddete karşı çıksın, “PKK amasız fakatsız ateşi kessin, silahlar sussun” diye bağırsın dursun, sen “bu Demirtaş neden terörü kınamıyor” diye yaygara koparacaksın. HHH Yok, artık yeter! Algı mühendislerine dur dememiz gerekiyor bizim. Bize gerekli olan gerçeğin kendisidir. Algıları boşverin; Meclis’e dayanmayan bir hükümet, çalıştırılmayan bir Meclis, hızla tırmanan terör, insanları susturmaktan başka bir şey bilmeyen “fiili iktidar” var. Ne yapacağız; susup oturacak mıyız? susmayacaksak konuşmaktan, oturmayacaksak ayağa kalkmaktan başka çare var mı? Algı Kılgı İşleri A B AKP’ye geçti. Zafer Mahallesi’ne ulaştığımızda önce Türk bayrağı asılmış bir evin önünde oturanlarla konuştuk. Onlara göre, “Şehitlerden sonra duyarlı vatandaşlar konvoy düzenlemiş. Mahalledeki bazı evlerden ‘Burası Kürdistan’ diye sloganlar ve taşlar atılmış. Sonra karşılıklı silahlar atılmış.” Yan komşularının evinin camları kırılmış, “Bize karşı bir yanlışları yoktu, ‘merhabamerhaba’mız vardı, ama gidip gelmemiz yoktu” diye anlatıyorlar ilişkilerini. Yolda karşılaştığımız bir yaşlı dede ise farklı konuşuyor: “Ne kadar Doğulu varsa haşat ettiler.” Herkes tedirgin. Bazı HDP’lilere göre “Mahalleye gelen eylemciler ‘Beypazarı size haram’, Bizim ekmeğimizi yiyorsunuz, sonra ihanet ediyorsunuz’ ‘Bura dan defolun’ diye bağırmışlar. Evler yakılmaya başlanınca, bazı insanlar kendilerini savunmuş.” Mahallede çok az kişi kalmış, araç bulan gitmiş. Bir grup da 47 plakalı bir minibüsle yola çıkmaya hazırlanıyor. Aracın önüne bir Türk bayrağı asılmış, bir tür koruma kalkanı. Konuşurken gecenin dehşetini “hâlâ” yaşıyor gibiler. İçlerinden biri “Biz günde 35 liraya çalışıyoruz” diyor, bir başkası “39 liraya. Artık biz gidersek bu kadar ucuza çalışacak işçi bulamazlar” diyor. Arabası yakılan Cevat Ekinci, rapor tutulmasını bekliyor, bitince o da ailesiyle gidecek. Aracının içindeki benzin bidonlarını gösteren Ekinci, “Işıkları söndürdük, saklandık. Dışarı çıksak ölüme gideriz” diyor. l ANKARA Kamp Armen’e ikinci saldırı S uikast sonucu öldürülen gazeteci Hrant Dink’in de kaldığı İstanbul Tuzla’daki Ermeni yetimhanesi Kamp Armen’e el konulması ve yıkılmasına karşı sürdürülen direnişe ırkçı bir grup tarafından önceki gün saat 01.30’da saldırı yapıldı. Kilitli bahçe kapısını zorlayarak sopalarla Kamp Armen’e zorla girmeye çalışan grup ırkçı sloganlar atarak “Tekrar geleceğiz kafanıza sıkacağız” dediler. HDP’li Garo Paylan da İçişleri Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verirken “67 Eylül olaylarının 60. yıldönümüne denk gelmesi bir tesadüf müdür, yoksa organize bir saldırı planının parçası mıdır?” diye sordu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Şiddet yayılarak kontrolden çıkar Prof. Murat Belge: Artık iktidar partisi, muhafazakârlar, dinciler şiddete yakın. Bahçeli’nin gelmesinden beri MHP şiddetten bir miktar uzaklaştı. Ancak bu da bir taktik. Hitler nasıl iktidara geldikten sonra Alman büyük sermayesine kendilerini kabul ettirmek için yol izledilerse öyle. Şu anda şiddetin bütün kadrolarında hissedildiği ve zihniyeti bu eksende dönen AKP’dir. Her grubun tabanında saldırgan vardır. Ancak bu saldırganlar tepeden ‘hadi aslanlarım’ desteği almadan bir şey yapamaz. AKP ister istemez hatta doğrudan Erdoğan Gezi protestoları döneminde bu desteği, ‘Yüzde 50’yi evlerde zor tutuyorum’ şeklinde verdi, şimdi de desteğe devam ediyor. NLAR UZMAUMSAL ‘TOPL ETİ CİNN DİRDİ LEN DEĞR KAN DONDURAN MESAJ ‘Artık muhafazakârlar, ‘Şiddet KAOSA DÖNÜŞEBİLİR’ dinciler şiddete yakın’ Dr. SAİME TUĞRUL: HDP bugünün koşullarında ‘ılımlı görünen ama bölücülerin partisi’ olarak damgalanmış ideal bir günah keçisi. Her an olay çıkartmaya hazır kitle için kullanılan korkunç bir maskülen kültür, hem milliyetçi hem de hamasi duyguları harekete geçiren söylem var. Bu şiddet yayılarak, siyasi iktidarın da kontrolünden çıkabilir ve tamamen kaosa dönüşebilir. ‘Kaotik durumu pekiştirebilir’ Yrd. Doç. Dr. CENK SARAÇOĞLU: Bütün kamusallıklar gibi sosyal medya da bir mücadele alanı. İlla ki muhalif ve özgürlükçü bir kültürü temsil etmek gibi bir niteliği kendiliğinden olamaz. Artık temsiliyeti ve adresi belirsizleşmiş tepkilerin kolaylıkla akacağı ve bu kaotik durumu pekiştirebilecek bir mecra. ‘KÜRTLERE KARŞI ORGANİZE EYLEMLER’ Prof. Umut Özkırımlı: Türkiye linç eylemlerine yabancı değil. 67 Eylül, 1934 Trakya olayları, yakın geçmişte Sivas. Son olayları farklı kılan ise Kürtlere karşı ilk kez bu derece organize eylemler. Burada çok açık ve net provokasyon var. Ak troll ve havuz medyası bir süredir HDP’yi hedef gösteriyordu. AA muhabiri: Son görev katliam olmalı azeteci kimliği taşıyan ve devletin resmi G ajansı Anadolu Ajansı’nda (AA) görevli muhabirlerin Facebook hesaplarına yazdıkları kan dondurdu. AA Çanakkale bölge muhabirlerinden Mustafa Uygun, “Şehit için son görev onun naaşını taşımak değil, kan akıtmalıyız kan, kan, kan kokmalı o dağlar... Son görevimiz KATLİAM olmalı... Genç, yaşlı, hamile, çocuk gözetmeksizin” sözlerini takipçileriyle paylaştı. Bu mesaja aynı bölgede çalışan gazeteci arkadaşlarının destek vermesi de dikkat çekti. Mesajın altına AA muhabiri Burak Akay, “Yemin ederim yetki versinler katliam yaparım... Çok fena psikoya bağladım” yorumunu yaparken, Çanakkale İhlas Haber Ajansı (İHA) temsilcisi olduğu bildirilen Gürkan Düzenli de “Düşmana merhamet, vatana ihanettir” ifadeleriyle destek çıktı. AA iki çalışan hakkında işlem başlattığını duyurdu. C M Y B