Catalog

Perşembe 17 Eylül 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Et spekülatörlerin elinde urban Bayramı yaklaşırken et ve gıda fiyatlarındaki artışı değerlendiren Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, piyasa spekülatörlerin elinde olduğu için et fiyatlarının düşmeyeceğini, et ithalatında sıfır verginin sonuç vermeyeceğini belirtti. Yetkin, elinde büyük miktarda hayvan ve et bulunan ZEKİ bir grup aracının fazTEZER la kâr etmenin peşinde olduğunu, “haksız kazanç” elde etmek için fiyatları manipüle ettiklerini vurguladı. TZD Genel Başkanı, son altı ayda et fiyatlarının yüzde 40 artarak, ortalama 26.527 liraya dayandığını ve yapılacak ithalatla ancak 25 liraya gerileyebileceğini belirtti. Geçen seneye oranla fiyatlarda yüzde 1020 artış söz konusu olduğuna dikkat çeken Yetkin, “Türkiye’de yeterli hayvan olmasına rağmen fiyatlar yükseliyor. Kaymağını aracılar, haksız kazanç sağlayanlar yiyor” dedi. Yetkin, geçen yıl canlı hayvanın kilogram başına 13 liraya, hayvan kesildikten sonra da karkas etin kilogram başına 23 liraya geldiğini, bu yıl canlı hayvanın kilogram başına 15 liradan satıldığını, hayvan kesildikten sonra kilogram başına 26 liraya geldiğini söyledi. Yetkin, geçen yıl ortalama 500 liradan satılan küçük baş hayvanın bu yıl 600 liradan satıldığını, geçen yıl 4 bin lira olan büyükbaş hayvan fiyatlarının ise bu yıl 4 bin 400 liraya çıktığını belirtti. ekonomi 9 TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, et ithalatında sıfır vergi uygulamasının işe yaramayacağını, aracıtefeci yüzünden fiyatların düşmeyeceğini söyledi K aşbakan Ahmet Davutoğlu, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların 21 Eylül’den itibaren iki buçuk gün izinli sayılmasına ilişkin yazıyı imzaladı. Böylece Kurban Bayramı tatili 9 güne çıkmış oldu. Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkmasıyla 8 milyon yolcuyu hedefleyen otobüs firmaları, vatandaşların mağdur olmaması için 6 bin ek sefer düzenleyecek. Tüm Otobüsçüler Federasyonu Genel Başkanı ve TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclis Başkanı Mustafa Yıldırım, Türkiy’de 353 şirketin 8 bin 500 otobüsle hizmet verdiğini hatırlatarak, normalde 22 bin olan sefer sayısının bayram ve tatil gibi Tatil uzadı, otobüsler ek sefer düzenledi B ‘Yugoslavya bayrağı...’ yi ve kötü günlerde, yan yana yapılmış yataklarda, karanlıkta neşeli saatleri paylaşmış, birlikte büyümüş yeğenler, bu kez büyümüş, Türkiye’ye yapılmış büyük göçle yaşamları ayrılmış olarak yine bir düğün için Priştine’de, aynı büyük aile evinde toplanmıştık... Ayrılık tohumları ekilmiş olsa da, Tito’nun kimliği sayesinde hâlâ çok kültürlü Yugoslavya dönemindeydik. Balkan Türklerinin kültürel kimlik savaşımında çaba gösteren doktor yeğenim, Arnavut kökenli, bir doktorla evleniyordu ama nikâhları Türkçe kıyılacaktı. Ablası Arnavut kökenli Yugolavya’nın Kosova televizyonunun müdürlüğünü yapan bir gazeteciyle evliydi. Kosova’daki güçlü Arnavut özerklik davasına inanmış eşinin dayatması ile çocuklarına Türkçe öğretilmemişti. Zaten ikiz bitişik binalarda yaşayan büyük teyze ailesinin ikinci kuşağı, eş durumlarına göre çocuklarının isimleri ve kullandıkları dillerde tümden ayrılmışlardı... Türkiye’de büyüyen bu kırılmanın akışına tanıklık etmemiş bizler değişimden şaşkın, Türkçe bilen kendilerini Arnavut sayanların bizimle konuşmamalarını, “Göç ederek ırklarına ihanet etmiş Arnavutlar olarak...” tanımlamalarını anlayamıyorduk. Uzatmadan gelin alma konvoyunun yola çıkış sahnesine geçelim... Arabalarda, uzaktan Arnavutluk, Türk bayrakları gibi algılanan ayrışmadan şaşkın sahipleriyle tartışmaya koyulmuştum... “Siz Tito Yugoslavya’sının vatandaşları olarak Arnavutluk, Türkiye Cumhuriyeti bayrakları ile nasıl gelin almaya gidersiniz?” diye söyleniyordum ki, gülerek aynı savunmaya sığındılar: HHH “Göremiyorsun bu bayrakların direğine yakın yerde Yugoslavya bayrağının simgesi yıldız var. Bayraklar Yugoslav Türkleri ile Arnavutlarını temsil ediyor...” Bir adım ileri kendisi geç kaldığı için arabası Türkiye’den düğüne konuk gelmiş akrabaların gençleri tarafından süslenmiş, Arnavut kökenli damat öfkeli, “Benim arabama nasıl Yugoslav bayrağı koyarsınız?” çıkışını yapıyordu. Hayretle arabada bayrak bile olmadığını görüp itiraz edecek oldum. Meğersem Yugoslav bayrağının üç rengini taşıyan kurdelelere takılmış... Çatışmacı kırılmayı atlamış akrabalar renklerin ayırımında olmadan arabayı iyi niyetle süslediklerine ilişkin yemin ediyorlardı... Zaten düğünde de en sevdiğim Balkan folkloru eşliğinde, üç dilden birden okunan türkülerde, Sırpça okunan bölümler homurtularla kesildi. Dahası Türkçe mi Arnavutça mı daha fazla sürdü tartışmalarını içim burularak izledim. Yakın arayla ünlü Dubrovnik Festivali’nde (şimdiki Hırvatistan devleti sınırları içinde) zum yapılan yaşlı Tito’nun uyuklamasına, yakında ölebileceğine tanıklık edince, olabilecekleri; akacak kanın, yaşanan boyutları ile olmasa da kokusunu almış olduğum için, gözlerim yaşla doldu... HHH Bu anıların bilincimde karabasan gibi canlanmasının nedenlerini açıklamama gerek yok sanırım... Dünyadaki göreceli en geliştirilebilmiş çok kültürlülük, özyönetim modeli olan Tito Yugoslavya’sının, çok kan akmış olarak bugün hepsi de yoksul, yoksun 9 devletçik olduklarını biliyoruz... İçinden izleyemeyenler, hiçbiri tek başına ayakta duramayan, genç kuşaklarının, insanca yaşam koşullarına, geçmişin parlak eğitim, iş bulma düşlerine kavuşabilmeleri için, tek umut AB üyeliği için çırpındıklarını bilemiyorlar. Bağımsız devletlerden çok, karikatür gibi paramparça bu devletçiklerin birkaç milyonluk nüfuslarını bile ortak değerlerde buluşturamadıklarını, gettolara bölünmüş olarak dibe vurduklarını hiç öngöremiyorlar... Hırıstiyanlığın en ayırımcı mezhepler yorumları ile radikal İslamcı terör örgütleri cepheleşmelerinden, ırkçılıktan beslenen çatışmacılık, umutsuz genç kuşakları dağlıyor... Suriye topraklarında özerklik, kanton bölgeler ilan etmiş Kürtlerin, halkların kardeşliği, özgürlük, barış içinde yaşam yönetimleri oluşturmada, “Rojava mucizesinin” ilkelerini Taksim’deki bir toplantıda madde madde açıkladıklarında, yanımdaki sol, Kürt kökenli sevgili dostlara, “Ama bu dünyadaki ilk örnek değil, Tito Yugoslavya’sında bize öğretilenlerin tıpkısının aynısı...” diye söylendiğimi anımsıyorum. Elbette “özyönetim” felsefesine karşıtlıktan değil, aynı toprakları paylaşanların birlikte yaşam felsefesinde, yönetim organları oluşturulurken ırk ve inanç üzerinden kimlik ayrımcılığı hesaplarının yapılmasının; sonunda parçalanmayı ürettiğini yaşayarak öğrendiğim için... İ özel günlerde 27 bine kadar çıktığını belirtti. Yıldırım, otobüs biletlerinin büyük bölümünün tükendiğini ifade etti. Öte yandan, TCDD Genel Müdürlüğü’nce 19, 20, 21, 23, 26 ve 27 Eylül’de AnkaraİstanbulAnkara arasında ek YHT seferleri konuldu. Ek seferlerin Ankara’dan hareket saati 08.15, İstanbul’dan (Pendik) dönüş saati 16.00 olacak. İSO: Tatil uzamasın İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise “Bayram tatillerinin uzatılmasını sanayiciler olarak üzüntüyle karşılıyoruz. Bu karar sanayide üretim çarklarının yavaşlamasına yol açacaktır” dedi. Dışarda düşerken Türkiye’de artıyor üm gıda ürünlerinde durumun aynı olduğuna dikkat çeken Yetkin, bütün dünyada gıda fiyatları ciddi olarak düşerken Türkiye’de ciddi artışlar görülmesinin büyük çelişki oluşturduğunu vurguladı. T Tarım ürünlerindeki fiyat artışında, maliyetlerin yükselmesinin büyük rol oynadığını söyleyen Yetkin, “Dolardaki inanılmaz artış, hammadde tamamen yabancı menşeli olduğu için maliyetlere yansıyor. Tohumundan ilacına, gübresinden mazotuna hepsi ithal ediliyor ve tarım girdilerinde yerini alıyor. Maliyetler artınca tarım ürünleri fiyatları otomatikman artıyor” dedi. Son dönemlerde maliyet artışlarından en çok tarım sektörünün etkilendiğini belirten Yetkin, hem spekülatörler hem de yabancı menşeli ithal girdilerinin artması nedeniyle tablonun daha da olumsuz hale geldiğini söyledi. Hükümet, Orta Vadeli Plan’ı unuttu Yasada açık hüküm yer almasına karşın hükümet ne Orta Vadeli Program’ı ne de Orta Vadeli Mali Plan’ı yayımladı. MUSTAFA ÇAKIR ükümet, 17 Ekim’de Meclis’e sunulması gereken bütçenin iki temel ayağı olan Orta Vadeli Program (OVP) ile Orta Vadeli Mali Plan’ı (OVMP) hâlâ yayımlamadı. İki temel belgenin yayımlanmaması ile Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası da ihlal edildi. Çünkü yasaya göre, OVP’nin eylül ayının ilk haftasında, OVMP’nin de 15 Eylül’e kadar yayımlanması gerekiyordu. 1 Kasım’da erken seçim kararı ile birlikte bütçede de belirsizlik ortaya çıktı. Yeni hükümetin kurulması aralık ayının başına sarkacağı için, 17 Ekim’de Meclis’e sunulacak bütçenin görüşmeleri de gecikecek. Bu nedenle geçici bütçe hazırlanacak. Asıl bütçe de yeni yılda yapılacak. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, anayasa hükmünün açık olduğunu 17 Ekim’e kadar bütçenin Meclis’e sunulması gerektiğini, kendilerinin de zamanında bütçe H yi TBMM’ye sunacaklarını söyledi. Ancak bu bütçenin kadük kalacağını belirtmişti. İki planın gecikmesi ile yasa da ihlal edildi. Çünkü bütçe sürecini düzenleyen Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası’nda, bütçenin hazırlanma sürecinin Bakanlar Kurulu’nun en geç eylül ayının ilk haftası sonuna kadar toplanarak OVP’yi kabul etmesiyle başlayacağı vurgulanıyor. Yasada OVP’nin de aynı süre içinde Resmi Gazete’de yayımlanacağı belirtiliyor. Yasaya göre, OVP ile uyumlu olarak gelecek üç yıla ilişkin toplam gelir ve gider tahminleri ile birlikte hedef açık ve borçlanma durumu ile kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içeren OVMP’nin en geç eylül ayının 15’ine kadar karara bağlanması ve Resmi Gazete’de yayımlanması gerekiyordu. Maliye Bakanlığı’nın hazırlayacağı OVMP de hâlâ yayımlanmadı. l ANKARA Yasa ihlal edildi İş Bankası, İşCepMatik cihazını İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, DGI Works Genel Müdürü Özer Akçınar ve Softtech Genel Müdürü Şerafettin Özer’in katılımıyla tanıttı. İşCepMatik ile 100 milyonluk tasarruf ş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran İşCepMatik sayesinde 100 milyon dolarlık bir tasarruf öngördüklerini söyledi. Aran, “Cihaz ilk etapta 6 ay boyunca 40 adet olarak pilot bölgelere yerleştirilecek ve 2 bin 500 bankamatiğe beacon teknolojisi yerleştirilerek kullanıma sunulacak. Bizim hedefimiz bundan sonrasında İşCepMatik’lerle ilerlemek ve normal bankamatik alımlarını sadece ihtiyaç duyduğumuz sü İ Jaime Anchustegui Generali, 5 yılda ilk 10’u hedefliyor larının yanı sıra direkt satış kanalları, mobil teknolojiler, sosyal medya platformları ve WhatsApp, Linkedin, SMS uygulamaları üzerinden duyurduklarını, Türkiye’ye yönelik projeleri de yakında duyuracaklarını belirtti. Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan da, Türkiye’ye online sigortacılığı getiren ilkşirket olduklarını, bu sayede ilk 6 ayında sektör yüzde 15 büyürken Generali Sigorta’nın yüzde 30 büyüdüğünü belirtti. Ayhan, “Amacımız 5 yılda ilk ona girmek. Çapraz satışlarımızı 5 yılda ikiye katlamayı ve müşterilerin en az iki poliçe almalarını hedefliyoruz” diye konuştu. re içinde yapmak, sonrasında alımı durdurmak. Çünkü bankamatik bizim üretmediğimiz bir şey ve yerli üretimle cari açığa bu yönde katkıda bulunmak istiyoruz” dedi. Aran, İş Bankası bankamatiklerinin, sigorta işlemleri dahil 130’a varan işlemi ve 12 dilde hizmet verme özelliğiyle tam bir banka şubesi özelliğine ulaştığını anlatarak, “Türkiye’nin her yerine dağılmış, 6 bin 500’e yaklaşan bankamatik cihazımızın artık dijital değişim süre cinde yeni bir aşamaya geçme zamanı gelmiştir” ifadesini kullandı. Cihazın yüzde 62.4ü’nün yerli olduğunu vurgulayan DGI Works Genel Müdürü Özer Akçınar, “Çalışmamız tamamen mobil bankacılık ile ATM bankacılığını birleştiren bir çalışma. Amacımız yeni nesil ATM’ler geliştirmek, satışa sunmak ve Türkiye ekonomisine katkıda bulunarak ürünlerimizi dünya pazarına sunmak” dedi. l Ekonomi Servisi enerali Sigorta, dijital çağın gereklerine uyum sağlayarak, genç nüfusa sahip Türkiye’de de agresif bir strateji benimsedi. Grubun hedefi 5 yıl içinde ilk 10’a girmek. Generali Grubu’nun düzenlediği basın toplantısında konuşan Avrupa, Ortadoğu, Afrika (EMEA) Bölgesi Başkanı Jaime Anchustegui, 20 yaş altı nüfusu ve teknoloji sevgisiyle Türkiye’nin kendileri için önemli bir pazar olduğunu söyleyerek, “Yaptığımız dev teknoloji yatırımları ile sigortacılığın geleceğini şekillendiriyoruz” dedi. Anchustegui, ürün ve hizmetleri konvansiyonel satış kanal G Erden Timur Turgay Tanes İş GYO ve Nef İnistanbul Lokal’i 6 ay öne aldı İ ş GYO ve Nef birlikte geliştirdiği ilk projesi İnistanbul Gala’ya gösterilen ilgi üzerine, İnistanbul Lokal’in tanıtımı 6 ay öne alındı. Ön talepte 7.186 kişinin talepte bulunduğu İnistanbul Lokal’de fiyatlar 345 bin TL’den başlıyor. İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes ve Nef Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erden Timur’un verdiği bilgilere göre üç etaptan oluşacak projenin toplam yatırım bedeli 1.1 milyar TL’yi bulacak. Topkapı’da inşa edilecek İnistanbul Gala ve Lokal’de bugüne kadar 1.211 adet konut satışıyla 515 milyon TL ciroya ulaşıldı. İnistanbul Gala 2017’de Lokal 2018’de teslim edilecek. Lokalde metrekare fiyatları 5550 TL’den başlıyor. Turgay Tanes, konutun hem yatırım hem de ihtiyaç olduğunu belirterek, birçok yatırımcının bu alanı sağlam liman olarak gördüğünü anlattı. l Ekonomi Servisi Siyasiler istenmiyor, slogan da atılmayacak TOBB, TÜSİAD ve Türkİş’in de aralarında bulunduğu 14 sivil toplum örgütü bugün başkentte “Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet” yürüyüşü yapacak. Örgütlerin yanı sıra siyasi partilerin amblem ve logolarının da yer almayacağı yürüyüşte slogan da atılmayacak. Konuşma yapılmayacak. Yürüyüş, Ulus’ta saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile son bulacak. Polisin yanı sıra bin kişi de görevli olarak çalışacak. Yürüyüş için saat 16.00’da Sıhhıye Meydanı’nda toplanılacak. Katılımcı işçi ve memur konfederasyonları il dışından otobüslerle üyelerini Ankara’ya getirecek. l MUSTAFA ÇAKIR / ANKARA C M Y B