20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 27 Nisan 2015 haber TASARIM: YALÇIN ERZAN Yargılama başlıyor ransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun 12 çizerinin katledilmesinin ardından çıkan özel sayısının kapağına dayanışma için köşelerinde yer veren gazetemiz yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddiHikmet anamede CumhurÇetinkaya Ceyda Karan başkanı Erdoğan’ın ailesinin fertleri‘Amaç teröre karşı dayanışma’ nin tamamına yakını, avukatları ve daÇetinkaya, ifadesinde, terörün nerden gelirse nışmanının da aragelsin insanlık suçu olduğunu belirtirken Ceylarında bulunduda Karan, Paris’e giden Başbakan’ın sergilediği ğu bin 280 kişi şidayanışmanın bir benzerini bir basın mensubu kayetçi olarak yer olarak sergilemeyi amaçladığını kaydetti. Çetinkaya ve Karan hakkındaki dava için henüz gün verilmedi. 6 Charlie Hebdo’nun kapağına köşelerinde yer veren Çetinkaya ve Karan hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi F almıştı. Çetinkaya ile Karan’ın 4.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasının talep edildiği iddianamede, “Şüphelilerin köşelerinde yer verdikleri karikatürün ilk bakışta bile dini İslam olan birey veya toplumun büyük bir kısmının benimsediği değerleri aşağılama kastı ile yayımlandığı açıktır. İslam dininin peygamberine yönelik aşağılama ve küçük düşürme kastı ile çizilen karikatürün toplumsal barışı ve kamu düzenini bozmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır” denilmişti. Çetinkaya, ifadesinde, “Ben Cumhuriyet’te 50 yıldır çalışıyorum. 30 yılı yazar olarak geçirdim. Terör nerden gelirse gelsin, ne olursa olsun bir insanlık suçu olduğuna inanıyo İfade vermişlerdi rum. Yazılarımda, Sivas katliamının vahşice işleniş şeklini yazarken Başbağlar katliamını da görenlerdenim. Tunceli’de korumasız lojmanın önünde şehit edilen savcı için de çok sert bir yazı yazdım” demişti. Karan da “Amacım, Türkiye’nin müttefiki olan bir ülkenin uğradığı terör saldırısı karşısında, tıpkı Başbakan’ın, ifade özgürlüğünü savunmak üzere Paris’te yürüyüşe katılarak sergilediği dayanışmanın bir benzerini, bir basın mensubu olarak sergilemektir. Yaşam hakkına yönelik her türlü saldırıya karşı, içinde hakaret ya da şiddet içermeyen herhangi bir düşüncenin dile getirilmesini desteklemektir. Din ve vicdan özgürlüğü ile ifade özgürlüğü arasında öncelik kurmadım” demişti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Herkes TC ile Hesaplaşmak İstiyor DP’nin “radikal demokrasi demokratik özerklik” bildirgesini bugün başka önemli açılardan değerlendireceğim. Bu bağlamda şu cümleye bakalım: “Tarihte yaşanmış soykırımlar, katliamlar, infazlar, kayıplar ve benzeri uygulamaların araştırılması ve hakikatlerin gün ışığına çıkarılması amacıyla ‘Hakikat Komisyonları’nın ivedilikle kurulması için gerekli çalışmaları yapacak”.. Bildirgede, araştırılacak somut olaylar üzerinde durulmuyor, adeta bütün Türkiye Cumhuriyeti tarihini “kriminalize etme” niyeti kapalı olarak dile getiriliyor. HDP’ye göre zaten 1915 tarihinde yaşananlar “soykırım”dır. Amerikan Ermenilerinin Kongre’ye sundukları son soykırım karar tasarısında, eskiden 1915 olan tarih, 19151923 olarak genişletildi ve Milli Kurtuluş Savaşı, Atatürk ve silah arkadaşlarının mücadelesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, hatta Türkiye’nin kuruluş senedi olan Lozan Antlaşması’nı içeren Kurtuluş ve Kuruluş süreci de “soykırım” kapsamında değerlendirildi. Açıkça Ermeni diyasporası, Türkiye’nin varlığını bile kabul etmiyor ve uluslararası bir savaşı siyasi, dini, toplumsal ve diplomatik alanda sürdürüyor. HDPPKK unsurları da bu noktada diyaspora ile bütünleşiyor gibi. Emperyalizme karşı verilen ve bütün dünyaya örnek olan milli kurtuluş savaşı ve sonuçta hepsinin kabul etmek zorunda kaldığı Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar çok düşmanı var... Herkesin içinde kalmış bir hesaplaşması var. Tabii başta AKP’nin Yeni Osmanlıcıları.. Türkiye Cumhuriyeti’ni bir “reklam arası” kabul edenlerden tutun, ulusal devleti “parantez”e alarak kendilerini Osmanlı’ya yapıştıran Davutoğlu ve diğerlerine kadar... Atatürk ve devrimlerini faşist ve tepeden dayatılan kararlar olarak görerek reddeden liberal solcu eskileri ve bir kısım “muhafazakâr” liberallere kadar... Tabii ki Ermeni diyasporası ve onların destekçileri.. Ve Kürt Siyasi ve Silahlı Hareketi.. HDP bildirgesinde resmini çizmeye çalıştığı “Hakikat Komisyonları” de (Herhalde Cumhuriyetin bütün tarihini hallaç pamuğu gibi atacak çok sayıda komisyon öngörülüyor), Türkiye Cumhuriyeti ile tepeden tırnağa ve her açıdan bir hesaplaşma niyetini içeriyor. Yukarıda saydıklarımızın hepsi zaten Türkiye Cumhuriyeti’ne reddiye içinde.. H HDP bildirgesi de ulusdevleti yıkıp, ulusalcılığı reddedip, özetle Türkiye Cumhuriyeti yerine “radikal demokrasi ve özerk yapılar” siyasi modeli öneriyor. İki çok önemli nokta ‘Face’te Erdoğan paylaştı evi basıldı ve tutuklandı Çevre aktivisti, CHP üyesi Bulundu, Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklandı ABİDİN YAĞMUR ilifke’de yaşayan İlker Bulundu (40), 24 Mart 2015 tarihinde Facebook hesabında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili bir yorum yazdı. Bulundu hakkında jet hızıyla soruşturma açıldı. Bir ay sonra Bulundu’nun evini polis bastı, gözaltına alınan Bulundu nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu. Silifke’nin Taşucu Mahallesi’nde yaşayan CHP ve Mersin Doğa ve Çevre Dostları Derneği üyesi İlker Bulundu, 24 Mart 2015 tarihinde, AKP’nin Nevruz ilanını Facebook hesabın S da paylaştı ve reklamla ilgili olarak kendi düşüncelerini de yazdı. Bulundu’nun bu paylaşımı üzerine bir kişi tarafından Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden şikâyette bulunuldu. Şikâyetin adli makamlara aktarılmasının ardından Bulundu hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla savcılığa çıkarılan İlker Bulundu, tutuklanma talebiyle nöbetçi savcılığa sevk edildi, nöbetçi mahkeme de Bulundu’nun tutuklanmasına karar verdi. Anne Gülşan ve baba Halil Bulundu, CHP Silifke İlçe Başkanı Bünyamin Uçar ile birlikte ba sın toplantısı düzenleyerek kararı kınadı. CHP Silifke İlçe Başkanı Bünyamin Uçar, “İlker Bulundu’nun Facebook hesabında paylaşılan ve eleştirilen metin AKP’nin reklam filmidir. Pek çok vatandaşımız Erdoğan’a hakaretten tutuklanmıştır. Halbuki, Cumhurbaşkanına hakaretin cezası 1 ile 4 yıl arasında. 17 ve 25 Aralık soruşturmalarında, bakanlar ve çocuklarının şüphelisi olduğu suçlar ise çok daha yüksek cezalar öngörmesine rağmen, bırakın tutuklanmayı, savcılığa dahi getirilememiştir” dedi. İlker Bulundu (solda) Erdoğan’a hakaretle suçlanıyor. HDP’nin bildirgesinde dikkati çeken iki başka cümle var. İlkinde, başkanlık sistemine karşı olduklarını belirtiyorlar. Bu, bu köşede hep dile getirilen “AKP ile seçim sonunda yeni anayasada anlaşacaklar, ver başkanlığı al özerkliği alışverişine girecekler” saptamasına karşı, özellikle oyunu istedikleri bir kısım CHP seçmenine verilen bir “güvence” olarak görünüyor. HDP’nin destekçileri de, bunu bildirgeye yazdığına göre yalan söylemezler, demek ki bunu yapmayacaklar, diyor. Ben seçim bildirgelerinde böyle güvencelere fazla önem vermem. Yeni koşullar, yeni sözleri gündeme getirir. Mesela şu soruyu yöneltirim bu kez: Yeni anayasa yapımında RTE Kürtlere özerklik verme karşılığında önereceği başkanlık sistemini kabulünü istese, bu alışverişi kabul eder misiniz, etmez misiniz? Çok somut soruyorum. Bunu ilan edin! Bildirgede, ayrıca şu var: “Partimiz, her koşulda silahsız çözüm ve demokratik siyaseti savunacak.” Belki de ilk kez yaptıkları bu saptamayı çok önemli buluyorum. HDP’nin “silahlı gücün vesayeti”nden kurtulma adımı olarak mı kabul edelim bu bildirgedeki sözü? HDP içinde bu yönde gelişen bir siyasi anlayışın varlığı Türkiye’de çözümün yolunu açacak önemli bir adım olabilir. PKK’nin de silahı, Türkiye’de siyaset aracı olarak kullanmaktan vazgeçmesi de, Kürt meselesinde gerçekten bu kez demokratik çözümün yolunu açar. Öcalan’ın son Nevruz açıklamasında (daha öncesinde de benzeri vardı) yaptığı, mealen “silahlı mücadele ile varılabilecek hedeflere varıldı, bundan sonra silahla gidilecek yer kalmadı” saptaması, Kürt hareketi için de büyük bir gerçeklik ifade ediyor olabilir. HDP’nin bunlar dışında, kadınlara ve gençlere yönelik, pek çok alanda “radikal” önerileri şüphesiz ki ilgi toplar. Ben en çok “Eşbaşbakanlık” önerilerine talibim! Kadın ve erkek.. HDP, bıcak sırtında gidiyor.. Bu konuyu ayrıca yazacağım, ama batıdaki oylarını AKP’ye veren Kürtlerin oyunu alamazsa, salt CHP’den kopartabileceği oylara bel bağlar ve barajı aşamazsa RTE’nin çok sevineceği bir durum ortaya çıkacak. Bu CHP’lileri de yakan bir onuç üretebilir. Bunu sonra yazacağım. Senfoni yatağa geldi ADSO ve Antalya Devlet Opera ve Balesi gönüllü sanatçılarının başlattığı ‘Duymayan Kalmasın Projesi’ kapsamında, farklı yer ve mekânlarda halka senfoni müziğini tanıtan sanatçıların bu kez adresi AÜ Hastanesi Hemodiyaliz Merkezi oldu. Bir anda karşılarında enstrümanlarıyla sanatçıları gören hastalar, kısa süre şaşırdı. Sanatçıların küçük bir orkestra oluşturmasını merakla izleyen hastaların, senfoni müziğini duyduktan sonraki mutlulukları yüzlerine yansıdı. Parçaları ilgiyle dinleyen böbrek hastaları, hayatlarında hiç görmedikleri orkestra ve enstrümanlarını bir arada görünce mutlu oldu. l Antalya/DHA Demirtaş: Şantaj filmlerini Cumhurbaşkanı çekti Geçmişte şantaj kasetleri çekildiğini belirten HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bu kasetlerin nasıl çekildiğini biliyoruz. Cumhurbaşkanı paraleli suçluyor ya. Asıl o filmleri Cumhurbaşkanı çekti” dedi. Parti yemeğinde konuşan Demirtaş şöyle konuştu: “İnsanların özel yaşantılarını kayıt altına alıyorlardı hala alıyorlar. Telefonları dinlediler hala dinliyorlar. Açığını buldukları kişilere şantaj yapıyorlar. Birbirilerine düştüler. Şimdi birbirilerine karşı kullanıyorlar. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanın elinde şantaj kasetleri var. Ondan dolayı kaç yıldan beridir belediye başkanıdır. Şantajla başkanlığa devam ediyor. Arkadaşlarının şantaj kasetleri var elinde.” ‘Halkın yüzde 70’i HDP mitingleri başkanlık karşıtı’ Batı ağırlıklı DP’nin Diyarbakır Milletvekili adayları dün bir otelde basın mensupları ile tanışma toplantısında bir araya geldi. HDP Grup Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi olan Diyarbakır 1’inci sıra mlletvekili adayı İdris Baluken, AKP’nin iç ve dış politikada bu kadar yanlışlar yaptığı ve Türkiye’nin büyük sorunların eşiğine getirdiği bir dönemde seçim ile çözüm süreci çalışmalarını salt bir seçim sonucu üzerinden değerlendirmediklerini anlattı. Baluken, “Bu seçimde AKP’nin başkanlık sistemi ve HDP’nin barajı aşması üzerinden çözüm ve Türkiye’nin demokratikleşmesi gündemi oldu. Son veriler, halkın yüzde 70’inden fazlasının başkanlık sistemine karşıtlığını bırakın başkanlık ile ilgili tartışmalardan da endişe duyduğu yönündedir” dedi. Baluken, önümüzdeki 4550 günlük sürede HDP etrafındaki bir kenetlenmenin giderek güçleneceğini söyledi. l DİYARBAKIR/DHA H DP; 7 Haziran seçimleri dolayısıyla yapacağı mitinglerde eş başkanlar farklı illerde seçmene hitap edecek. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, batı ağırlıklı olan bir programda toplam 21 ilde, Figen Yüksekdağ ise doğu ağırlıklı toplam 22 ilde miting gerçekleştirilecek. Demirtaş, batının oy deposu olarak tanımlanan İzmir ve İstanbul gibi büyük kentlerin yanı sıra doğuda da Diyarbakır’da halka seslenecek. Yüzde 10 seçim barajını aşmayı hedefleyen HDP, seçime 6 hafta gibi kısa bir süre kala yoğun bir kampanya dönemine girecek. 3 Mayıs’ta başlayacak program 5 Haziran’a kadar sürecek. HDP seçim mitinglerine 3 Mayıs’ta Yüksekdağ’ın katılımıyla Tekirdağ’da başlayacak. Yüksekdağ programını Hakkâri’de sonlandıracak. l MAHMUT LICALI/ANKARA H Dicle: Bu gidiş İttihatçı gidişi emokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanı Hatip Dicle, ‘çözüm süreci’ görüşmelerinin, PKK lideri Öcalan’ın çabalarına rağmen, AKP hükümetinin duruşu nedeniyle tıkandığını söyledi. Seçim öncesinde çeşitli provokasyonlar olabileceğine dikkat çeken Dicle, “Amaçları açık: Süreci sabote etmek ve HDP’yi baraj altında bırakıp bölgeden 70 milletvekili almak, diktatörlük kurmak, içte ve dışta büyük bir savaşı tetiklemek. AKP’nin önüne gerçek barajı çekmeliyiz” dedi. Dicle, HDP Mersin İl Başkanlığı’nın etkinliğinde yaptığı konuşmada günümüzde yaşanan her olayın tarihsel köklerinden beslendiğine dikkat çekti. Dicle, AKP’nin 13 yıllık iktidarını, Osmanlı Devleti’ni önce savaşa, sonra çöküşe sürükleyen İttihat ve Terakki Partisi’nin iktidar sürecine benzetti. l ABİDİN YAĞMUR/MERSİN HDP bürosuna saldırı D HDP’nin Yalova’ya bağlı Altınova ilçesi seçim irtibat bürosuna gece kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğradı. l VANYALOVA / Cumhuriyet Suriye uçağı, taciz etti Genelkurmay Başkanlığı, Suriye’ye ait bir savaş uçağının Türkiye sınırına yaklaşması üzerine bölgeye F16 uçaklarının gönderildiğini duyurdu. Önceki gün meydana gelen “sınır tacizi” ile ilgili açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı, Suriye’ye ait bir SU24 uçağının, Hatay Karbeyaz’ın güneyindeki sınıra yaklaşması üzerine, bölgeye iki adet F16 uçağının gönderildiğini açıkladı. Suriye uçağının, sınıra 1.2 deniz mili mesafesi kala geri döndüğü bildirildi. Açıklamada ayrıca, sınırdan geçmeye çalışan 123 kişinin yakalandığı belirtildi. Bu kişilerle 25 bin 871 karton sigara, 20 litre akaryakıt, muhtelif gıda, motorlu araç, 2 motosiklet, araç parçaları, 95 cep telefonu ile 201 büyükbaş küçükbaş hayvan ele geçirildi. l ANKARA/Cumhuriyet Sınırda yakalandılar C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear