Catalog

Çarşamba 1 Nisan 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: YALÇIN ERZAN 14 Yılmaz’ım skeri Cezaevi’ndeyken mektuplaşırdık. (Henüz 1.5 yıllık evliydik, oğlumuz 6.5 aylıktı.) Sana hep şöyle seslenmişim: Sevgili, sevgilim, anam, babam, kardeşim, arkadaşım ve her şeyim kocam. Gerçekten her şeyimdin sen benim, sana o gözle bakıyordum. Ben de, senin deyiminle mavi kuşun, hayatla arandaki en güzel köprü, köprülerin en güzeli. Şimdi düşünüyorum da, birbirimizi çok güzel etkiledik biz. Ne büyük bir mutluluktur bu, öyle değil mi? Köprülerin altından çok sular aktı Yılmaz’ım. Sen gittiğinden beri aradan 30 yıl geçti. Yaşasaydın bugün 78 yaşında olacaktın. Yine Selimiye’den yazdığın bir mektupta, “Bugün 1 Nisan, bugün benim doğum günüm. Oğlumla kırlarda dolaşın, uçurtma uçurun ve ona bugün babasını anlat” demişsin. Oğluma anlattığım gibi seni yeni kuşaklara da anlatmak istiyorum. Seni, o kimsenin bilmediği “yufka yürekli çocuğun hikâyesini” anlatmak istiyorum. Ömrüm yetecek mi bilmiyorum. Sinema, TV ortamları korkunç, filmlerin doğru dürüst gösterilmiyor. Seninle ilgili bir sürü proje hasıraltı oldu, elendi gitti. Kimse taşın altına elini koymuyor. 20 sene boyunca maddi manevi sırtımda tek başıma taşıdıktan sonra vakfı da olanaksızlıklar yüzünden kapattım. Sinemanın 100. yılında birçok ödülle anıldın. Birçoğunu almak yine bana düştü. Yokluğunda ödüllerin tesellim oldu. Ödül alırken, “Yaşasın sinema, yaşasın Yılmaz Güney” dedim. Evet, sinema durdukça YILMAZ GÜNEY’İN 78. YAŞ GÜNÜNDE EŞİ CUMHURİYET İÇİN YAZDI FATOŞ GÜNEY KONUK YAZAR A Düşen uçak için 300 milyon dolar sigorta ödenecek eçen hafta salı günü Alman havayolu devi Lufthansa’ya ait, 150 yolcusuyla Fransız Alpleri’nde düşen Germanwings’in Airbus A320 uçağının sigorta şirketlerine maliyetini Lufthansa resmi olarak açıkladı. Açıklamaya göre, 150 yolcusuyla birlikte düşen uçağın sigorta şirketlerine 300 milyon dolara mal olacağı belirtildi. Söz konusu paradan kurbanların yakınlarına pay verilecek. Düşen uçağın maliyeti de bu paradan karşılanacak. Ayrıca kurtarma çalışmalarından doğan maliyet de 300 milyon dolardan karşılanacak. Uçağın düşmesiyle 150 kişi yaşamını yitirmişti. Uçağı, 27 yaşındaki yadımcı pilot Andreas Lubitz’in kasten düşürdüğü iddia ediliyor. G Düsseldorf Havaalanı’nda kurulan özel bölüm uçak faciasında ölenlerin anısına mumlar ve çiçeklerle kaplandı. sen de yaşayacaksın. “Umut” filmin ise en iyi filmlerden. “Umut bana düğün armağanıdır” ama aslında “Umut” ezilen tüm Türkiye halklarına, Türkiye ve dünya sinemasına bir armağandır. Eğer bir mucize olsaydı ve sen uyansaydın sevgili ülkende pek de fazla bir şey değişmediğini görürdün. Senin uğruna yüz yıl ceza aldığın fikirlerin, 50 yıl önceki söylediklerin, yazdıkların henüz yeni yeni Türkiye gündemini oluşturuyor. Hemen her filminde sergilediğin kadın üzerindeki şiddet ve baskı, çocuk tacizleri, hapishanelerin içyüzü hep aynı. Yine senin filmin olan “Düşman”daki gibi sokak köpekleri zehirlettiriliyor. Canın, doğanın, çevrenin hali tarumar. İnsan hakları ihlalleri, hukuk ihlalleri, basın üzerindeki baskılar ve daha neler neler velhasıl hep aynı. Geçen gün Newroz kutlamaları için Diyarbakır’a gittim. Milyonu geçen insan kalabalığı içinde geleneksel bir Kürt kadını, boynuna üzerinde senin fotoğrafın olan bir eşarp takmıştı. Öyle duygulandım ki. Geçenlerde bir gün, oğlumuzun biricik sevgili karısı, bizim de gelinimizden öte evladımız Raşe bana şöyle demişti: “Yılmaz Güney’in vârisleri onun soy ismini taşıyanlardan ibaret değil. O Kürt ve Türk halklarının göğüslerinde taşıdığı bir kahramanları.” Gerçek olduğunu orada gördüm sevgili kahramanım. Bizi yolculayan taksi şoförü genç delikanlı birçok ünlü isimden söz ederken senin için, “O sahiciydi, her evde, her dükkânda resmi vardır” dedi. Sonra ben ken dimi tanıştırınca sevinçten adeta kanatlandı. “Sizi de biz çok severiz ama sadece onun hanımı olduğunuz için değil” dedi. “Sağ ol, ben de sizleri çok ama çok seviyorum. Ama onun karısı olduğum için değil” dedim. Uçağın küçük penceresinden son kez Diyarbakır’a el sallarken “Yol” filmin geldi aklıma. 27 yıl önce Cannes Film Festivali Ödülleri dağıtıldığının ertesi günü, bir bomba düştü tüm dünya sinemasının ortasına. Bir alev topu gibi giderek büyüdü, büyüdü, acı çığlık değişik ülkelerdeki insanları tam da yüreğinden sarstı, kavradı. Kürt halkının yaktığı ağıtları ulaştırdı onlara. Tüm dünya ülkelerinden insanlar uzun süre etkisinde kaldı bu alev topunun. Bir daha da öyle bir etki asla yaratılamadı, yaratılamaz. Savaşlar bile etkisiz kalır sanatın gücünün yanında. Sen, bir savaşçıydın. Kameran ve kaleminin gücü hiçbir başka bombada, silahta yoktu. Dünyada Türk sineması deyince, sen gelirsin akla, “Umut” gelir, “Sürü” gelir, “Duvar” gelir. Böyle bir deha yaşamı için çok az değil mi 47 yaş. Kahpe ölüm, tıpkı kahpe insanlar gibi vurdu seni arkandan. “Ölmemesi gereken adamdı” dedi tüm dünya medyası. “Son Robin Hood’du” dediler. “Son Mohikan”dın belki de. İnanır mısın, kocam olduğun için söylemiyorum, bu kadar dünyayı dolaştım, insanlarla tanıştım “senin gibisini tanımadım”. Kocam olmasaydın da seni seven, sana hayran, sana âşık olurdum. Yaşasın şebboylar, nergizler, papatyalar. Yaşasın özgürlükler. Yaşasın sinema. Yaşasın Yılmaz Güney. İyi ki doğdun Yılmaz. Balyoz’da bütün sanıklara beraat Bir dönemin simge davalarından Balyoz da tarihe karıştı. Yeniden yargılamanın ardından mahkeme tüm sanıkların beraatına karar verdi Bilgin Balanlı (3.5 yıl yattı) Çetin Doğan (3.5 yıl yattı) Özden Örnek (3.5 yıl yattı) Engin Alan (4yıl yattı) İbrahim Fırtına (3.5 yıl yattı) Dursun Çiçek (5 yıl yattı) Mahkemesi’nde dün görülen nayasa duruşmaya aralarında eski 1. Mahkemesi’nin Ordu Komutanı emekli Orge(AYM) hak ihlali kaneral Çetin Doğan, eski Deniz rarı verdikten yeniden göKuvvetleri Komutanı emekli Orrülmeye başlanan Balyoz general Özden Örnek, emekli davasında savcı aralarında CANAN COŞKUN Orgeneral Bilgin Balanlı, MHP emekli orgeneraller eski 1. Milletvekili emekli KorgeneOrdu Komutanı emekli Orgeral Engin Alan, eski Hava Kuvvetleri neral Çetin Doğan, eski Deniz KuvKomutanı emekli Orgeneral Halil İbvetleri Komutanı emekli Orgeneral rahim Fırtına, emekli Kurmay Albay Özden Örnek, emekli Orgeneral BilDursun Çiçek’in bulunduğu 141 sagin Balanlı, MHP milletvekili emeknık katıldı. li Korgeneral Engin Alan, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, emekli Balyoz belgesi yok Kurmay Albay Dursun Çiçek’in buMahkeme başkanı Özlem Karaçam, lunduğu 236 sanık beraat etti. Mahduruşmada geçen günlerde tutuklakeme davaya ilişkin dijital delillernan Taraf gazetesi yazarı Mehmet le ilgili sahtecilik suçu işlendiği geBaransu’nun eski eşinin evinde yapırekçesiyle sorumluların tespit edile lan aramada Balyoz davasını ilgilendirek haklarında suç duyurusunda bu ren belgelerin bulunmadığını kaydetlunulmasına karar verdi. ti. Ardından sanıkların dosya kapsaİstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza mında dijital delillere yönelik alınan A bilirkişi raporları hakkındaki beyanları soruldu. Sanıklar bilirkişi raporlarına katıldıklarını belirterek, beraatlerini istedi. CHP’den Milletvekili aday adayı da olan Dursun Çiçek, “Çalınan masumiyetimizin ve seçilme hakkımızın 7 Nisan’dan önce iade edilmesini ve kumpasçılar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyorum” dedi. Emekli Orgeneral Çetin Doğan ise “Suça konu bütün dijitallerin sahte olduğu ispatlanmıştır. Beraatımı talep ediyorum” dedi. Duruşma savcısı 236 sanığın “hükümeti ortaya kaldırmaya teşebbüs etme” suçlamasıyla yargılandığı davada esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Savcı mütalaasında dosyadaki dijital verilerin delil vasfına sahip olmadığının anlaşıldığını belirtti. Savcı, “Sanıklarla, suça konu dijital veriler arasında bağ kurulmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır” dedi. Savcı davaya konu seminer ses kayıtlarının sanıkların üstüne atılı suç için mahkumiyete yeterli olmadığını kaydederek, Çetin Doğan, Dursun Çiçek, Engin Alan, Ergin Saygun, İbrahim Fırtına, Özden Örnek’in de aralarında bulunduğu 236 sanığın tamamı için beraat kararı verilmesini talep etti. Dosyayı karara bağlayan mahkeme, kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ilk yargılama sürecinde sanıklar hakkındaki mahkumiyet kararına ve yargılama sürecinde 1 Mayıs 2014’te yaşamını yitiren emekli Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp hakkındaki kararın iptaline karar verdi. Heyet, aralarında Çetin Doğan, Özden Örnek, Bilgin Balanlı, Engin Alan, Halil İbrahim Fırtına ve Dursun Çiçek’in de bulunduğu 236 sanığın atılı suçu işledikleri sabit olmadığından beraatına karar verdi. Heyet, sanık emekli Albay Hakan Büyük’ün suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme ile Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçlarından da beraatına karar verdi. Suç sabit değil Agos’un Baron’una gözyaşlarıyla veda SİBEL BAHÇETEPE gos gazetesi kurucularından ve Ermenice sayfaları editörü Sarkis Seropyan (80) dün düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Seropyan için ilk tören Feriköy Surp Vartanants Kilisesi’nde yapıldı. Seropyan’ın naaşı daha sonra alkışlar eşliğinde uzun yıllar çalıştığı Osmanbey’deki eski Agos gazetesi önüne getirildi. Burada gerçekleştirilen törenin ardından Seropyan Şişli Ermeni Mezarlığı’nda toprağa verildi. Törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da çelenk gönderdi. Feriköy’de bulunan Surp Vartanants Kilisesi’nde dün öğle saatle A rinde düzenlenen törende, Seropyan’ın rahip olan oğlu Vağarşak Seropyan taziyeleri kabul etti. Törenin ardından Sarkisyon, alkışlar eşliğinde toprağa verilmek üzere Şişli Ermeni Mezarlığı’na götürüldü. Fotoğraf: VEDAT ARIK 20 yıl hapis cezası vardı Kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sırasında emekli orgeneraller Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına ve Özden Örnek’e “hükümeti ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs” suçlamasıyla 20 yıl hapis cezası verilmişti. Emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ise yine “eksik teşebbüs” suçlamasıyla 18 yıl hapis cezasına çarptırılırken Dursun Çiçek de 16 yıl hapis cezasına mahkum edilmişti. Son göreve akın Törene, Seropyan’ın eşi Manuşak Seropyan, kızı Garine ve ailesinin yanı sıra Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, Agos gazetesi eski genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, katledilen gazeteci Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kızları Delal ve Sera Dink, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, HDP PM üyesi Garo Paylan ile Ermeni cemaatinden çok sayıda kişi katıldı. C M Y B