20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 7 Aralık 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ECE KURTULUŞ haber 7 Çatalağzı’na ‘Kanser arttı’ 7. TERMİK ALİ ÇELİKKAN aris’te geçen hafta düzenlenen İklim Zirvesi’nde fosil yakıttan vazgeçmeyen politikalar izlediği için İklim Eylem Ağı tarafından verilen “günün fosili” ödülünü alan Türkiye’de, kömür yatırımları hız kesmeden devam ediyor. Demir Madencilik Çatalağzı’na 7. termik santralı kurmak için başvuruda bulundu. Demir Madencilik, 160 mw gücündeki termik santral için ÇED sürecini başlatırken, ÇED başvuru doyasında yer alan bilgilere göre 450 milyon TL maliyetli Detes1 santralında yılda 525 bin ton kömür yakılacak. Santral için civardaki bir dağ devrilip düzlenecek, çıkan hafriyatla deniz doldurulacak. P Türkiye günün fosili ödülünü boşa almadI ÇED dosyasında yer alan “kömür, dünyada en yaygın şekilde bulunan, güvenilir, aynı zamanda düşük maliyetlerle elde edilen bir fosil yakıttır” görüşü, dünyanın ileri gelen bilim insanları tarafından savunulan, etkileri özellikle Çatalağzı’nda senelerdir hissedilen, kömürün son derece zehirli ve tehlikeli bir enerji üretim yöntemi olduğu görüşüyle çelişiyor. Bunun dışında dosyada ayrıca “proje kapsamında gerekli olacak su ihtiyacı inşa edilecek olan su alma yapısı ile Karadeniz’den sağlanacak” ifadesi yer alıyor. Günde 3 milyon metreküp zehirli su, halihazırda Karadeniz’e bırakılıyor. Diğer termik santrallarla bu sayı yakın gelecekte günde 8 milyon metreküpü geçecek. ri Bölge halkının görüşle şöyle: i: Çatalağzı’ndaki fırın sahib e. bin 7 , ştü “15 bin nüfus dü r, her Kanser vakaları çok oluyo rada yerde oluyor ama belki bu am Ad biraz daha fazla oluyor. , nın ma du istemiyor tozun, Benim k. ma şa ya e nd çamurun içi ti git ğim me ek 00 20 günlük buradan.” ara Bölgede termik santrall bir ren ve le de karşı müca gel, yurttaş: “Sen bir de yazın i de ler ce filtreler çalışmıyor. Ge nkü o bazen çalıştırmıyorlar. Çü k enerji yü bü a ay ırm filtreleri çalışt ecek harcanıyor. İşşizliği önley diye halkı kandırıyorlar. Bir termik santral çalışanı: “Burası bırakın ye rki Avrupa standartlarını, Tü lışma Ça a. ınd alt n ını lar art stand Çevre Bakanlığı denetlemiyor, r. yo mi tle Bakanlığı dene ‘Parası olmayana Yale bursu’ FİGEN ATALAY Lisans Eğitimi Kabul Bölümü Direktörü Amin AbdulMalik Gonzalez: Fırsat eşitliğini önemsiyoruz Dayanışma Büyüyor an Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasına itirazlar 7. ve 8. sulh ceza hâkimlikleri tarafından reddedildi. Tutuklulukların devamını haklı gösterecek gerekçeler kaçma şüphesi ve / ya da delillerin karartılması olabilirdi. Her ikisinin de söz konusu olmamasına karşın tutuklulukta ısrar edilmesi Türkiye’de de dünyada da geniş tepkiyle karşılanıyor. Cumhuriyet’te, az sayıda gazetede, TV kanalında görüyor, okuyorsunuz. Medyanın kendini hükümete sadakatle bağlamış kesimi ise gözlerini kapatmış ya da haksızlığa destek olma yolunu seçmiş durumdadır. O kadar ki Başbakan’ın “tutuksuz yargılanmalıydılar” sözü bile bu kesim için haber değeri taşımıyor. Zaten bu kesim için haber değeri olan gelişmeler bir anlam ifade etmiyor çünkü onlar için haberin, haberciliğin bir değeri yok. Ama gerçekleri görmemekte ısrar etseniz de C şu gökyüzü altında olup bitenler yitip gitmiyor. Görmek isteyenlere ulaşabiliyoruz, sosyal medya kimi sakıncalar içerse de gerçeklerin hızla, yaygın bir şekilde geniş kesimlere ulaşmasını sağlıyor. Gerçekleri yazan gazetelerin haberleri sosyal medyada yankılanıyor, haber gerçekleri arayan, halkın haber alma hakkını ciddiye alanlara, savunanlara ulaşıyor. Can ve Erdem, haberi savundukları için şimdilik Silivri Tutukevi’ndeler; ama Silivri yakın tarihimizin ibretlik bir tutukevidir; orada geçmişte hukuksuz bir şekilde tutulanlar sonunda serbest kaldılar. Onları tutuklayan savcıların, hâkimlerin kimileri ise tutuklama nedeni olacak kaçma şüphesini gerçeğe çevirerek ortadan yok oldular. Can ve Erdem başları dik bir şekilde haberi her koşulda savunan gerçek gazeteciler olarak oradan çıkacaklar. Buna inanıyoruz ve bunun için dayanışmayı daha da yükselteceğiz. kur Temsilcisi’nin görevi yapılan hatalara dikkat çekmek, okurlardan bu yönde gelen uyarıları yazıişleri yöneticilerine, internet sitesi sorumlularına iletmek. Ama kuşkusuz okurların da Okur Temsilcisi’nin de dileği, bu uyarıların dikkate alınması makul haklı bir gerekçe yoksa uygulanmasıdır. Ama pek de öyle olmuyor. Son günlerde Cemaat yanlısı şirketlere ve medya şirketlerine el konulması ile gündeme gelen “kayyım” konusu bunlardan birisi ve yanlışta ısrarın tipik örneği olarak önümüzde duruyor. Değerli arkadaşlar, haberlerde yazılarda örneğin en son “Duvar Yazıları” köşesinde kullandığınız “kayyum” sözcüğü yanlıştır. Türk Dil Kurumu sözlüklerinde kayyım ve kayyum aynı anlamda birleştirilmişse de 12 Eylül öncesi sözlüklerde ve imla kılavuzlarında kayyım tercih edilmiştir. Farklı anlamların aynı sözcükte birleştirilmesi dili zenginleştirmez yoksullaştırır. Kayyum Allah’ın sıfatlarından birisidir. Kayyım ise hukuki bir terimdir; bir şirkete usulsüzlüğü Yanlışlarda ısrarın anlamı olabilir mi? azetenizi ilgi ve beğeniyle takip eden bir okur ve aynı zamanda iletişim alanında çalışmakta olan bir akademisyen olarak, internet sitenizde 2 Aralık tarihli yayımlanmış bir haberdeki ifade dikkatimi çekti. “Parayı görünce düğmeye basıldı” başlıklı bu haberde, Avrupa’ya geçmek isteyen mültecilerin maruz kaldığı olumsuz müdahaleler aktarılıyor. Haberin dili genel olarak mültecilerin deneyimlerine eleştirel ve empatik yaklaşabilecek bir üslupla kurgulanmışken, bir noktada mültecileri tarif ederken “kaçak” ifadesinin kullanılmasının sorunlu olduğunu düşünüyorum. “Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi sahillerinde 250 kişilik jandarma ekibinin eşzamanlı gerçekleştirdiği operasyonda 1500’e yakın kaçak yakalandı” şeklinde bir cümle, mültecileri kriminalize eden bir anlam oluştururken, okurların da olaya mağdur olan mültecilerin açısından bakmasını engelliyor. Bahsettiğim haberin linki şu şekilde: http://www.cumhuriyet. com.tr/haber/turkiye/439281parayıgorüncedugmeyebasildi.html Yine benzer haberlerde “kaçaklar” veya “kaçak göçmenler” gibi ifadelerin kullanımının, savaşın ve militarizmin olumsuz sonuçlarından kaynaklanan bir insanlık trajedisine maruz kalan bireylerin travmalarını normalleştiren ve onları kriminalize eden bir söylem inşa ettiğini düşünüyor ve bu ifadelerden kaçınılması gerektiği yönündeki kanımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Saygılarımla... Dr. Alparslan Nas Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi G Mülteci mi, kaçak mı? O saptanan ya da soruşturulan yöneticiler yerine atanan kişilere verilen addır. Neden yanlışta ısrar edildiğini ben de okurlar da anlamakta zorlanıyoruz. Bir ikinci örnek, sanırım haber ajanslarının haberlerini irdelemeden aktarmaktan kaynaklanıyor, Suriye’deki çatışmaları anlatırken, “Rejim güçleri bilmem ne tepesini ele geçirdi” türünden anlatımların kullanılmasıdır. Bildiğim kadarıyla Suriye hâlâ ülke topraklarını cihatçıların ağır bastığı isyancılara karşı koruyan egemen bir devlettir ve orada “rejim güçlerinden” söz etmek haberi bir parça manipüle etmek anlamına gelir. Belki farklı bir görüşü savunan bir yazar, bir yorumcu bu türden ifadeleri kullanabilir ama habercilerin, haberlerin devletleri ortadan kaldırabileceğini sanmıyorum. Bir okurumuzdan gelen bugün okuyacağınız ileti de benzer bir duruma dikkat çekiyor. Umuyorum arkadaşlarımız yanlışlarda ısrar etmeyecek ya da bizi doğru bildiğimizin “yanlış” olduğu konusunda ikna edeceklerdir. Aboneye haksızlık olmuyor mu? azetenizin mali sıkıntıda olduğuna dair bir haberi dün okuduğumda tereddüt etmeden abone oldum. Her hafta sonu 2 gün basılı gazetenizi zaten almaktayım. Daha önce de, benzer durumda abone olmuş ve 2 sene aboneliğimi devam ettirmiştim. Bu kez abone olduğumda, önceki abonelik döneminde olmayan yeni bir şart ile karşılaştım: “Abonelik sürenizde kullanmak üzere, aşağıda seçeceğiniz adet kadar PDF sayfa/kupüre ek ücret ödeyerek sahip olabilirsiniz.” Daha önceki abonelik süresinde böyle bir sınırlama yoktu ve benim gibi sıradan okuyucular bazı haber veya makaleleri saklamak veya paylaşmak üzere sayfaları bedel ödemeden pdf olarak indirebilmekteydiler. Bu ek zorlama tedbiri belki ilave bir gelir kaynağı olarak düşündünüz. Bu düşüncenizin doğru olmadığını, sadık okuyucularınızı gazetenizden soğutmadan başka bir şeye hizmet etmeyeceğini ifade etmek isterim. Önerim şudur: Lütfen tüm abonelerinize sayfa indirme imkânını bedelsiz olarak tanıyın, ve bunu kampanyanızın bir parçası yapın. Etkisinin ne kadar olacağını bilemem, ama olumlu olacağını tahmin ediyorum. Saygılarımla...H. Bayram Durmuş ünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alan Yale Üniversitesi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pek çok gencin hayalini süslüyor. Ama Yale öğrencisi olmak çok zor. Her yıl 30 binden çok gencin başvurduğu üniversiteye sadece 1800 öğrenci alınıyor. Okul yönetimi “eğitimde fırsat eşitliği”ne büyük önem verdiklerini, bu yüzden başvuruların mali duruma bakılmaksızın Figen değerlendirildiğini, ihtiyacı olanlara burs veAtalay rildiğini belirtiyorlar. 1701’de Connecticut’ta kurulan 1716’da Gonzales’in söylediğine göre, ABD’de öğNew Haven’a taşınan Yale Üniversitesi’ni zirencileri mali durumlarına bakmaksızın kayaretimiz sırasında, Lisans Eğitimi Kabul Böbul eden 5 üniversite: Yale, Harvard, Prinlümü Direktörü Amin AbdulMalik ceton, MIT, Amherst College Gonzalez ile okula giriş koşullarını, burs olanaklarını ve okulun Türk öğrencilerini konuştuk. n Öğrenci kabulünde sizin için en önemli kriter nedir? Akademik başarı mı? Gönüllü çalışmalar mı? İyi referanslar mı? Genel olarak Amerikan üniversitelerine ve özel olarak da Yale Üniversitesi’ne son yıllarda çok artan bir talep var. Türkiye’den de çok başvuru oluyor. Her şeye bakıyoruz. Okuldaki başarısı, SAT sınavlarında aldığı puanlar, bir topluluğun üyesi mi, vb. Ama öğrencinin karakteri çok önemli. İyi bir oda arkadaşı olacak mı? Laboratuvarda uyumlu bir takım arkadaşı olarak çalışacak mı? Üniversitedeki programlar ona uygun mu? Bazen aynı başarıdaki iki öğrenciden birini daha uyumlu bir arkadaş olacağını düşündüğümüz için tercih ede SAYILARLA YALE: l 20152016 eğitim ücreti: 47.600 dolar biliyoruz. l Öğrenci sayısı: 5.477 (Yüzde 51 erkek, yüzde 49 kadın) Türk öğrenciler iyi l Son başvuru tarihi: 1 Ocak 2016 adapte oluyor l Öğrenci kabul oranı: Yüzde 6 n Yale’e başvuranlar en çok nel Yabancı öğrenci oranı: Yüzde 11 (80 ülkeden) lere dikkat etmeli? Adayın buradaki eğitim olanaklarına açık olması lazım. MühenMali duruma bakmıyoruz dis olmak isteyen bir aday, sadece mühendisn Her kriteri yerine getiren ama okul üclik okumak istiyorsa burayı seçmesin. Çünkü retini ödeyemeyecek durumda olan öğrenciburada mühendisliğin yanı sıra sosyoloji, psilerin burs alma şansı ne kadar? koloji gibi disiplerde de eğitim alacak. En çok Yale Üniversitesi olarak eğitimde fırsat eşitiki şeye bakılıyor: Öğrenci kendini nasıl anlaliğine verdiğimiz büyük önemden gurur duyutıyor? Okulu öğrenciyi nasıl anlatıyor? yoruz. Uluslararası öğrenci kabul politikamıYale’e girmek için onu da yapayım, bunu da zın, Yale Üniversitesi’nin dünyanın her yerinhazırlayayım diye her şeyi yapmaya çalışmak doğru değil. Benim önerim çok okuyun, bir sü den büyük akademik başarı gösteren ve kişirü şey yapmak yerine kendi istediklerinizi ya sel sözlerde bulunan öğrenciler için mali durumuna bakılmaksızın Yale’in mali destek popın, iyi uyuyun. litikası Amerikalı öğrencilerle yabancı öğrenn Türk öğrencilerini nasıl değerlendiriciler için tamamen aynıdır. yorsunuz? Finansal destek başvurunuz, kabul komiteTürkiye’den her yıl 37 arasında sayıda öğsinin kararlarını etkilemeyecektir ve eğer karenci kabul ediyoruz. Ama bir kota yok. Türk öğrenciler çok iyi adapte oluyor. Aile destekle bul alırsanız Yale, öğrenim ücreti ve dönem ri çok iyi, kendi aralarında çok iyi bir dayanış boyunca verilecek iş imkânı ile mali ihtiyacınızın yüzde 100’ünü karşılayacaktır. ma var. Türk öğrenciler akademik ve sosyal anlamda da sorun yaşamıyorlar, çok iyiler. l NEW HAVEN D YILLIK ÜCRET 46 BİN DOLAR G Öğrencilere ‘polis çağırırız’ tehdidi Umur Yedikardeş nkara’da 10 Ekim’de 102 kişinin hayatını kaybettiği katliamın ardından 12 Ekim’de Özyeğin Üniversitesi’nde düzenlenen anma etkinliğinde, bir öğrencinin üzerine oklarla “katil” yazdığı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafı, kim olduğu bilinmeyen biri tarafından fotoğrafı çekilerek internet sitelerine servis edildi. “Özyeğin Üniversitesi terör yuvası mı oldu” başlıklı çıkan haber üzerine üniversite yönetimi ilk başta öğrenci hakkında soruşturma açarken, diğer yandan da haberi siteden sildirdi. Açılan soruşturma sonucunda öğrenci “okuldan bir hafta uzaklaştırma cezası” aldı. Üniversite yönetimi öğrenci hakkında soruşturma açmakla kalmayıp “savcılığa bildirim yapma zorunluluğu” olduğunu iddia ederek durumu savcılığa da bildirdi. A Rektörlük bursuna sahip öğrenci, Emniyet’e giderek ifade verdi. Öğrenci “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan yargılanır ve ceza alırsa, hem hapse girecek hem de rektörlük bursu kesilecek. 14 Ekim’de yine Ankara katliamını protesto etmek için toplanan öğrenciler “Hayat Kısa Katil Uzun” pankartı açmış, yönetim, 7 öğrenci hakkında soruşturma başlatmıştı. 15 Ekim’de ise öğrenciler devlet tarafından katledilen çocuklar için toplandı. Yönetim yine polis çağırmakla tehdit etti. Eylemin ertesinde 8 öğrenciye soruşturma açıldı. Özyeğin Üniversitesi yönetimi tarafından üç eylemde 8 öğrenciye toplam 16 soruşturma açıldı. Üniversite öğrencileri ise üniversitenin yargı organı gibi davranıp protesto eylemlerinden dolayı soruşturma açılıp, burslarının kesilmelerinden dolayı isyan ettiler. Bursu kesilecek C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear