20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 5 Aralık 2015 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Cem Uzan a ıy c v a s n a ly a İt n a ğ Bilal Erdo etin y â ik ş ı ın s a b e lk Ü i. d şikâyet edil zan’ı U m e C k ra la o im is i arkasındak ladı n la a y ı y ia d id n a z U gösterdi. haber 5 Bilal Erdoğan İtalya Bilal Erdoğan’ın parasını tartışıyor umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yüklü miktarda para ve silahlı korumalarla birÖVGÜ PINAR likte İtalya’ya yerleştiği haberleri üzerine, İtalya’nın Bologna Savcılığı’na soruşturma talebinde bulunuldu. İtalyan basınında yer alan haberlere göre, Türkiye’de baskı görmesi nedeniyle halen yurt dışında “sığınmacı” olarak yaşayan bir Türk işadamı, Bilal Erdoğan hakkındaki iddiaların soruşturulması talebiyle Bologna Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulundu. Merhaba Can... Merhaba Erdem... yanıyorum, masmavi bir gökyüzü dolduruyor odamın içini... Koltukta kitap okurken uyuyakalmışım. Yves Bonnefoy’un sözcükleri, tümceleri içinde gözlerimi yummuşum. Sabah saatin yedisi... Güneşli bir kış sabahı... Günlerden cumartesi... Can Dündar ve Erdem Gül dokuz gündür Silivri zindanında. Onlar daha erken uyanmışlardır... Kafam karmakarışık, duygularım beni başka mevsimlere götürüyor... Pencereyi açıyorum... Sert esiyor rüzgâr... Devlet sırrını, gazeteciliği, Türkiye’nin IŞİD petrolleriyle olduğu öne sürülen ilişkisi, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’in Türkiye’ye ilişkin savları. Carter, Türkiye’nin düzenlediği hava operasyonlarının çoğunun IŞİD’i hedef almadığını belirtip şöyle diyor: “IŞİD’le mücadele konusunda Türkiye’nin daha çok inisiyatif almasına gereksinim duyuyoruz.” Televizyon açık, haberleri dinliyorum... Can ve Erdem kahvaltılarını çoktan yapmışlardır bu saatlerde. Gazeteleri okumuşlardır. Kâğıttan tayyare yapmışlardır çocukluk günlerinde olduğu gibi. Masalarının üzerinde kâğıt ve kalem vardır... Bir şeyler yazmışlardır Bonnefoy gibi: “Hangi solgunluk vuruyor seni, yeraltı ırmağı, hangi damar kopuyor ki sende, yankılanıyor düşüşün orada! Ansızın kaldırdığın kol açılıyor, tutuşuyor. Yüzün geri gidiyor. Hangi sis saklıyor benden bakışını! Usul gölge uçurumu ölümün sınırı. Sessiz kollar karşılıyor seni, başka bir kıyının ağaçları.” HHH O solgunluk, kimi sevdaları getirir insana ansızın... Sevgiyi getirir, duyarlılığı... İnsan olmayı, yaşamı kucaklamayı... Geçer bugünler geçer, Can ve Erdem. Kaldırdığın kol, ansızın, bir kapıya, beni, sizi, hepimizi, bu ülkenin tüm insanlarını aydınlatıp özgürleştirir Bonnefoy’un dizelerinde olduğu gibi. U C ‘Yorum yapma yetkim yok’ Söz konusu işadamının kimliğini açıklamak istemediği belirtilirken Corriere della Sera gazetesinde yer alan haberde şikâyetçi tarafın Uzan ailesinin bir üyesi olduğu iddia edildi. Corriere della Sera’nın haberinde şu ifadeler yer aldı: “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip’in oğlu Bilal Erdoğan’ın İtalya’da bu lunması meselesi karmaşıklaşıyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nin öğrencisi olarak resmen ekimden beri Bologna’da olan Bilal hakkında soruşturma açılması talebiyle Bologna Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulunuldu. Şikâyet, Türkiye’de televizyon kanalı sahibiyken Erdoğan’a karşı çıkmalarının ve vergi problemlerinin ardından halen siyasi sığınmacı olarak Fransa’da bulunan Uzan ailesinin bir üyesi tarafından 24 Ekim’de sunuldu. Dilekçede Türkiye’den İtalya’ya yönelik kara para aklama iddialarının soruşturulması talep ediliyor. Şikâyet dilekçesinde ayrıca Erdoğan’ın oğlunun bir grup silahlı koruma eşliğinde Bologna’ya geldiği, İtalya’ya girişlerine izin verilmemesi üzerine ise birkaç saat içinde kendilerine diplomatik pasaport temin edildiği de iddia ediliyor.” Şikâyetçi tarafın avukatlığı usya’nın Bilal Erdoğan’a yönelik IŞİD’den petrol alma suçlamaları da İtalyan basınında yer aldı. Il Giornale gazetesi, Bologna’daki Bilal Erdoğan’a telefonla ulaştıklarını ve “şaşkın bir sesle” konuşan Erdoğan’ın bu iddialarla ilgili olarak “Hepsi yalan, hiçbir kanıt yok” dediğini aktardı. Gazetenin “Rusya sizi IŞİD petrolünü pazarlamakla suçlunı yapan Floransa Barosu’na bağlı Avukat Massimiliano Annetta ise, Cumhuriyet’in konuyla ilgili sorularını yanıtlamaktan kaçınarak “Müvekkillerim açıklama ya da yorum yapmak için bana yetki vermediler” dedi. R IŞİD petrolü iddialarını telefonla yalanladı yor. İsminiz tüm dünyada gazetelerde, yanıt vermek istemez misiniz?” sorusuna Bilal Erdoğan, “Hiçbir şey söylemek istemiyorum. Hoşça kalın” diye cevap verdi. Il Giornale, Bilal Erdoğan’ın “en az bir yıl İtalya’da kalacağını, karısı ve iki çocuğuyla birlikte Bologna’nın merkezinde bir apartman dairesi kiraladığını, çocuklarının da bir okula yazıldığını, İtalyan devletinin kendisine koruma sağladığını ve hem Türk hem İtalyan korumaları tarafından sürekli takip edildiğini” de belirtti. Cem Uzan ise Paris’ten yaptığı açıklamayla söz konusu dilekçeyi kendisinin vermediğini aktardı. Uzan, “Böyle bir olayla ilgim ve bilgim olmadığını kamuoyu ile paylaşmak isterim” dedi. lROMA Uzan yalanladı Erdoğan’ın çalıştayı oldu! Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçunun Anayasa’ya Aykırılığı ve Çözüm Önerileri Çalıştayı’nda ortak görüş: Amaç korku imparatorluğu yaratmak nkara Barosu taraA fından düzenlenen Cumhurbaşkanı’na Hakaret Suçunun Anayasaya Aykırılığı ve Çözüm Önerileri Çalıştayı dün Ankara Barosu Eğitim Merkezi’nde yapıldı. Çalıştayda konuşan eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, “Ülkemizde hukukun etkisizleştirildiği, bireylerin susturulduğu, yazarların tutukevlerinde bulundurulduğu karanlık bir dönemden geçtiğimizi kimse inkâr edemez” dedi. YARSAV Başkanı Murat Arslan, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu düzenleyen maddenin, korku imparatorluğu yaratılması, susan toplum yaratmak için araç olarak kullanıldığını kaydetti. Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan önce 1218 yaşları arasındaki çocukların gözaltına alındığını, daha sonra büyüklerin buna katıldığını belirterek, “Bu çocuklar bu cumhurbaşkanından ne istiyor? Cevabı verilmesi gereken soru bu” ifadesini kullandı. Cumhuriyet gazetesi avukatlarından Tora Pekin de konuşmasına Tahir Elçi’yi anarak ve Silivri’den Can Dündar ve Erdem Gül’ün selamını ileterek başladı. İki gazetecinin Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu düzenleyen 299. maddeden suçlanmadıklarını anlatan Pekin, suçlandıkları konu olan casusluk ve örgüte yardım suçunun bile bir şekilde Cumhurbaşkanı ile ilintili olduğunu kaydetti. Dosyanın başlangıcının Erdoğan’ın verdiği şikâyet dilekçesiyle olduğunu belirten Pekin, muhabirimiz Alican Uludağ’ın Erdoğan’ın dilekçesini paylaştığı gerekçesiyle soruşturmanın gizliliğinden ifadeye çağrılmasının da Cumhurbaşkanı’yla ilgili olduğuna dikkat çekti. lANKARA / Cumhuriyet Umudun meşalesi ele geçen varlıktır, aşktır, özlemdir, barıştır, kardeşliktir... Orhan Erinç iki gün önce “tarihe not” düşen bir yazı yazdı. Orhan, sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalarını hepimizden iyi bilir. Perşembe günü köşesinde 60’lı yıllardaki “Üniversite Olayları”ndan yola çıkarak, 12 Mart “Ara ve Kara Rejimi”, 12 Eylül 1980 paşalarının dikta dönemini çok iyi anlatmıştı. O dönemleri ben de yaşadım... Darbeci komutanlar Cumhuriyet’e çok kızarlardı... Kızdıkları için de gerekeni yapıp o bölgelere gazetenizi sokmazlardı... Böyle baskıcı dönemlerde bile hiçbir gazeteci “casus” diye tutuklanmadı. Gazeteci haber yazar! Sizin yazdıklarınızı zaten uçan kuş bile biliyordu... Bunun casuslukla hiçbir ilgisi yoktu! Baskıcı askeri rejimlerde bile görmediğimiz bir hukuk uygulaması devreye girdi. “Şimdilerde sonsuz sayıda tutuklama olanağı sağlayan suçlardan birini iddiaya ekledin mi kimileri için tadına doyum olmuyor” diyor Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemizin imtiyaz sahibi Orhan Erinç... Demek ki ileri demokrasi (!) böyle oluyor benim yurdumda! HHH İleri demokrasimiz (!) paşaların baskıcı dikta rejimlerini aratıyor bana sorarsanız... Orhan Erinç diyor ki: “... Cemaatle ortaklaşa yönetilen kumpas, nice canları yakarak bitirildi ama tek başına sürdürülen kumpas ve vesayet sürüyor. Sürmeseydi yasalarda yazılı kurallar yok sayılabilir miydi?” Türkiye Gazeteciler Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nden (TGC) alıntıyı aktarayım ben de: “Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politika konularında önyargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu, mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir.” İşte böyle Sevgili Can ve Erdem... Haydi söyleyin yeraltı ırmağı akarken hangi damar kopuyor içinizdeki sevgi pınarından? İran, Erdoğan’a sert çıktı: Herkese dava, herkese soruşturma kaçınmalısınız Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret iddiasıyla açılan dava ve başlatılan soruşturmalara her gün bir yenisi ekleniyor. İşte son birkaç günün çetelesi: Eskişehir’de İngilizce öğretmeni Cemile Aylin Koç, Facebok’taki paylaşımlarında Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve emniyeti eleştirdiği gerekçesiyle Kaymakamlık tarafından kına Macera aramaktan C desiniz, eğer bu böyle devam ederse bedelini siz, İran olarak çok ağır ödersiniz’ “ diye konuşmuştu. İran Petrol, Gaz ve Petrokimya Ürünleri İhracatçılar Birliği Başkanı Hasan Tacik, hafta başında düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin günlük 700 ila 800 bin varil petrolü yarı fiyatına IŞİD’den aldığını, bu yüzden İran’dan yaptığı bazı petrol ürünleri ithalatını azalttığını iddia etmişti. l Cumhuriyet / Tahran ACILI ŞEHİT YAKINININ FERYADI HAKARETMİŞ Siirt’te 19 Ağustos’ta PKK saldırısında şehit olan er Recep Beycur’un cenaze töreninde “Kardeşi kardeşe kırdırıyor. Sayın Cumhurbaşkanı bunu bilsin. Allah’tan hiç mi korkmuyor? Bu genci buraya yatırdı” diyen amcasının oğlu Ömer Bulur hakkında 16 yıla kadar hapis istemiyle dava açılırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şikâyetiyle “hakaret” iddiasıyla ikinci dava açıldığı ortaya çıkmıştı. Avukat Seyhan Çiltepe, “Acılı bir şehit yakını tepkisini dile getiriyor ancak sözler bir hakaret unsuru taşımıyor. Davalar birleştirildiğinde suç unsurlarının oluşmadığını ortaya koyacağız” dedi. ÖĞRETMEN: BU CEZAYI GURURLA TAŞIYACAĞIM ma cezasına çarptırıldı. Yine Facebook’ta bir açıklama yapan Koç, “Bu cezayı gururla taşıyacağım. Eski okul müdürü tarafından şikâyet edildim. Mahkemede hesaplaşacağız. Bundan sonra ne mi olur? Onu da siz bulun. Ben 24 Kasım 1992’den emekli olacağım güne kadar Atatürk ilke ve devrimleri ışığında öğretmenlik yapacağıma yemin ettim. Gerisi teferruat” diye yazdı. Aylin Koç KESK Adana Şubesi, 15 üyesi hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla soruşturma başlatılmasını “Baskı ve soruşturmalarınızdan korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız” yazılı pankart açarak protesto etti. KESK: KORKMADIK ‘SARAY ÇILDIRDI’ Özgür Gündem gazetesine “Saray Çıldırdı” manşeti nedeniyle açılan soruşturma sonucunda gazetenin genel yayın yönetmenleri hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla dava açıldı. l Yurt Haberler umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İran’la ilgili kullandığı ifadelere tepki gösteren İran Dışişleri Bakanlığı, “Macera aramaktan kaçınıp siyasi tutum sergilemede sorumlu davranmaya davet ediyoruz” açıklamasında bulundu. Bakanlık Sözcüsü Cabir Ensari tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Komşu ülkeleri nezaket kurallarına uyup, ilişkilerde karşılıklı saygıya çağırıyoruz” denildi. Açıklamada, “Terörizmin desteklenmesine yönelik politikaların devam ettirilmesi, bu tip politikaları uygulayan ülkelerin sorunlarının artmasına neden olup bölgedeki mevcut krizi daha da tırmandıracaktır” ifadelerine yer verildi. ‘Krizi tırmandırır’ ‘Bedelini ödersiniz’ Recep Beycur Türkiye’nin IŞİD’den petrol aldığına dair İran’dan yapılan suçlamalara önceki gün sert tepki gösteren Erdoğan, “İran Devlet Başkanı ile bunu konuştum, dedim ki ‘bak siz çok büyük bir yanlışın için Ruhani C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear