25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ 8 ürk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) Ankara’da düzenlenen Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısına son 23 yılda çok yaşanan kutuplaşma ve bunun yarattığı tahribat damga vurdu. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen BaşaranSymes, son dönemde toplumun çok gerildiğini belirterek, “Çok da yorulduk. Gerilimlerin düşmesini, doğal hayat tempomuza dönmeyi, terörün değil barışın, kaygıların değil geleceğe güvenin hâkim olduğu bir ortamı arzuluyoruz” dedi. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısı Ankara’da yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Başaran Symes, 64. hükümet programının hem fırsat hem de mücadele DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.8880 0.2 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.1300 7.5 kuruş 10.52 0.06 puan 75.453 942 puan 660.09 1 lira 98.35 10 kuruş EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ Cuma 4 Aralık 2015 TÜSİAD: Çok yorulduk Cansen Başaran Symes: Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile adil yargılanma konularındaki eksiklerimizi süratle gidermemiz gerekiyor T alanlarını kapsadığını vurgularken, “Siyasal bünyemizdeki yaralarımızı sarmamız ve toplumsal barışı yeniden tesis etmek için hukukun üstünlüğü yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile adil yargılanma konusundaki eksiklerimizi süratle gidermemiz gerekiyor” diye konuştu. BaşaranSymes, reformlara pozitif yanıt veren iş dünyasına, genç ve dinamik beşeri sermayeye, iç talep potansiyeline, kamu finansman dengesine, bankacılık yapısına, yakın coğrafyanın istikrara kavuşması durumunda oluşacak ekonomik fırsatlara işaret ederek, bunların fırsatlara dönüşebilecek güçlü yanları olduğunu, bu durumun yurtdışındaki muhataplar tarafından daha net görüldüğünü kaydetti. Özilhan: Başkanlık tartışması bir noktaya varmalı ÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, 64. Hükümet’in yeni anayasa ile birlikte başkanlık sistemini tartışmaya açtığını belirterek, yeni anayasa konusuna odaklanabilmek için öncelikle başkanlık ile ilgili tartışmalarda bir noktaya varılması gerektiğini söyledi. Özilhan, son 23 yılda çok Tuncay Özilhan İnsan... Terör... İklim... azetecinin sadece “gerçek” haberi kamuoyu ile paylaşma “cesareti” gösterdiği için tutuklandığı, avukatın sadece “barış” istediği için katledildiği, doktorun sadece var gücüyle kurtarmaya çalıştığı hastası yaşamını kaybettiği için yakını tarafından öldürüldüğü bir ülkede “iklim değişikliği için mücadelenin” esamisinin bile okunamayacağı, kaotik gündemin içinde kendine asla, küçük de olsa yer bulamayacağı belli... Ama ne yapalım ki, konu yaşamsal... Geçen hafta dünyada artan terörde bir tetikleyicinin de iklim değişikliğinin toplumlar üzerindeki etkisi olduğunu ve Paris’te halen devam eden iklim zirvesinin daha elle tutulur önlemler almak için önemli bir fırsat olduğunu yazmıştık. Evet 30 Kasım’da başlayan ve 11 Aralık’a kadar sürecek olan zirve, insanı da, insanlığın geleceğini de, terörizmin uzanabileceği boyutları çok çok yakından ilgilendiriyor. Zirvede 1997’de imzalanan Kyoto Anlaşması’nın yerine geçebilecek ve dünyanın kaderini belirleyecek yeni bir iklim anlaşmasına imza atması bekleniyor. En önemli konu küresel ısı artışını yıllık 2 derecenin altında tutabilmek. Ancak bu, büyüme paradigmalarının değişmesi de dahil önemli kararları gerektirdiği ve ülkeler bu konuda aynı gönüllülüğe ve kararlılığa sahip olmadıkları için ilerleme pek sağlanamıyor... İlk oturum 30 Kasım’da gerçekleştirildi. 150 lider katıldı. 3’er dakikalık konuşma süreleri vardı. Çoğu bildik şeyleri tekrarladılar. Ancak içlerinde birkaç konuşma bomba etkisi yarattı. Ekogazete küçük bir derleme yapmış: Örneğin, dünya boyutundaki küresel ısınmada 2°C eşiğini aşmamaktan söz edildiğinde Nijerya cumhurbaşkanının “Tamam da, bizdeki ısınma 4 dereceyi geçti. Tarımı allak bullak etti. Büyük göçlere neden oldu. Terörist hareketleri kamçıladı. Afrika’nın çok yerinde durum böyle” sözleri. Ya da Çad cumhurbaşkanının Çad Gölü’nün durumu ile ilgili “50 yıl önce 25.000 km2’lik bir alana yayılmıştı. Şimdi küresel ısınma nedeniyle 2.500 km2’ye indi yüzeyi. Tarımsal üretim bu ölçüde azaldı” demesi... Tarihsel süreç içinde yoksul ve gelişmekte olan ülke insanlarının batı için hiçbir zaman değeri olmadı. Bugüne kadar her ülkeyi sadece kendi vatandaşları ilgilendirdi. Artık “bana ne, bu o bölgenin sorunu” demenin zamanı çoktan geçti. Çünkü sorun belki önce o bölgeyi vuruyor ama çarpan etkisi tüm dünyaya yayılıyor. Kasım ayındaki G20 zirvesinde, terörü aralarında G20 ülkelerinin de bulunduğu 40 ülkenin finanse ettiği dile getirilmişti. Çok geçmedi, uçak olayının ardından Rusya lideri Putin Türkiye’nin IŞİD’i nasıl finanse ettiğini açıkladı. Şimdi doğrulamalar, yalanlamalar dolanıp duruyor. Ama geçmişten bugüne, Batılı ülkeler başta olmak üzere farklı çıkarlar uğruna teröre inanılmaz kaynaklar aktarıldığı. Afganistan, Irak, Libya, Pakistan, Nijerya, Ruanda... İnsan yaşamının kalitesinin arttırılması, sürdürülebilir bir çevre politikasının oluşturulması için harcanabilecek olan milyarlarca dolarlık para başka kaynaklara, çetelere, teröre, diktatörlere aktı, hâlâ da var gücüyle akıyor... Bilmem, artık bunları da masaya yatırmanın zamanı gelmedi mi? G T Özgürlük vurgusu Bunların tek başına yeterli olmayacağının altını çizen BaşaranSymes, şöyle devam etti: “Bu fırsatları kullanabilme ortamını ne kadar bozduğumuzun farkında mıyız? Siyasal bünyemizdeki yaraları sarmamız ve toplumsal barışı yeniden tesis etmek için hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile adil yargılanma konularındaki eksiklerimizi süratle gidermemiz gerekiyor. Süratle diyorum, aslında yarın demek istiyorum. Elimizde hayata geçirilmeyi bekleyen bir yargı reformu stratejisi var. Kısacası adalet sistemimizin güçlendirilmesine ihtiyaç var. Diğer yandan temel hak ve özgürlüklere ilişkin, uluslararası sözleşmelerin iç hukuka aktarımı yoluyla özgürlük alanlarının genişletilmesi, ifade ve basın özgürlüğünün bir kırmızı çizgi olarak addedilmesi, reform ihtiyacı gösteren en önemli alanlardır. l Ekonomi Servisi yıpratıcı bir süreç yaşadığını belirterek, “Hem demokrasimiz yıprandı hem de ekonomimiz zarar gördü. Sert tartışmalar hepimizi yordu ve ekonomimizi kutuplaştırdı. Artık bunları geride bırakmak gerekiyor. Demokrasiyi genişletirken ekonomiyi büyütelim ve toplumsal barış ve adaleti tesis etmeliyiz. Bunun da yolu evrensel normlara uygun yeni bir anayasayı uzlaşma içinde hazırlayabilmekten geçiyor. Anayasa sürecini toplumsal barışı sağlamakta çok önemli bir fırsat olarak görmeliyiz” ifadesini kullandı. Özilhan, Rus jetinin düşürülmesinden sonra çıkan tartışmalardan da tedirgin olduklarını ifade ederek, “Türkiye ve Rusya arasında yoğun ekonomik ve siyasi ilişkiler var. Elbette tansiyonun diplomatik müzakere yoluyla çözülmesi beklentimizi koruyoruz. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki siyasi çalkantılar ve çatışmalar da ekonomimizi olumsuz etkiliyor. Türkiye’nin buradaki ülkeler ile önemli ekonomik ilişkileri var. Bu ülkelerdeki sorunların çözümünde Türkiye’nin evindeki yaşanmış olan gerilimleri bir tarafa bırakarak ilişkileri düzeltmesi gerekiyor” diye konuştu. Mültecileri AB’ye karıştırmayın TÜSİAD Başkanı BaşaranSymes, geçen günlerde kaydedilen yeni Avrupa Birliği (AB) ivmesini çok çok önemsediklerini kaydederek, “Mülteci krizinin çözümüne yönelik AB ile işbirliğini insani açıdan son derece kıymetli buluyoruz ancak zaten olması gereken vize muafiyetinin, yeni fasılların müzakereye açılmasının, genel anlamda AB üyelik sürecinin, mülteci sorunundan bağımsız olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz” değerlendirmelerinde bulundu. Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan da TÜSİAD YİK toplantısında yaptığı konuşmada, reformların kısa sürede gerçekleştirilmesi için muhalefet partileri ile işbirliği yapmaya hazır olduklarını dile getirdi. Elvan, “Geldiğimiz noktayı çok daha ileri seviyelere taşımak için orta ve uzun vadede yapısal reformların hızla hayata geçirilmesi, Türkiye’nin gerek potansiyel büyümesinin artırılması gerekse kırılganlıklarının azaltılması açısından son derece önem arz etmektedir” dedi. Cansen Başaran Symes Bol para dönemi Avrupa’ya geçiyor BD Merkez Bankası (Fed) bu ay faizleri yükseltmeye hazırlanırken, Avrupa’da mevduat faizinde indirime gidildi, varlık alım programının süresi de uzatıldı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) varlık alım programını yeniden düzenleyerek tahvil alımlarını 2017’ye uzatırken, Avro cinsi belediye ve bölgesel yönetim tahvillerini de program kapsamına alındığını açıkladı. Ayda 60 milyar Avro tutarında devlet tahvili satın alan ECB, alım programının süresini Eylül 2016’dan en azından Mart 2017’ye kadar uzatıldı. Banka mevduat faizini ise piyasa beklentilerinin altında 10 baz puan düşürerek eksi yüzde 0.30’a indirdi. ECB Başkanı Mario Draghi, varlık alımlarından elde edilecek gelirlerin yine tahvil alımlarında kul A lanılacağını belirtti. Bankanın alım miktarlarında da artışa gitmesini bekleyen piyasalarda oluşan hayal kırıklığıyla Avro/dolar, Draghi’nin konuşması sonrasında yüzde 2’nin üzerinde yükselişle 1.09 sınırına kadar dayandı. Avrupa hisselerinde kayıplar ise yüzde 2.5’in üzerine çıktı. Dolar/TL de ECB’nin adımlarıyla yönünü aşağı çevirdi. Avro/TL ise sert yükseldi. Dolar 2.87’li seviyelere gelirken, Avro/ TL 3.13’e kadar çıktı. Fed Başkanı Janet Yellen önceki akşam, ekonomik veriler iyi seviyede seyrederken faiz artırımı için beklemenin riskli olacağını vurguladı. Yellen dün ABD Kongresi’ndeki konuşmada işsizliğin düşük seyrettiğini, büyümenin ılımlı olduğunu ve enflasyonun zaman içinde Fed’in hedefine ulaşacağını söyledi. l Ekonomi Servisi Dikkat çeken tokalaşma Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki Türkiye Barolar ĞLU KILIÇDARO ARI IL SENDİKAC İ D ELEŞTİR Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile tokalaştı. Erdoğan geçen yıl Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşma nedeniyle Feyzioğlu’na tepki göstermiş ve salonu terk etmişti. Gözler Kürt gazında ürkiye’nin Suriye sınırında Rus jetini düşürmesinin ardından iki ülke arasında enerji de dahil olmak üzere birçok alandaki ilişkiler geriliyor. Adını vermek istemeyen bir yetkilinin verdiği bilgiye göre BOTAŞ 2 ay içinde 180 kilometre uzunluğunda, yılda 20 milyar metreküp kapasiteye kadar gaz taşıyacak ve Mardin’de biten bir boru hattı inşa edilmesi için ihaleye çıkacak. Global Resources Corporation Başkanı Mehmet Öğütçü, uzun vadede Türkiye’nin Rusya’ya gazda olan bağımlılığını yüzde 55’ten yüzde 30’un altına indirmesi gerektiğini aynı zamanda Kürt gazının alınması konusunda hızlanması gerektiğini söyledi. Bloomberg’e konuşan bir yet ‘İşçiler eziliyor farkında değilsiniz’ MUSTAFA ÇAKIR T kili İstanbul’un TransBalkan boru hattı projesi üzerinden sağlanan Rus gazına neredeyse tamamen bağımlı olduğunu, arzın kesilmesi durumunda İstanbul’un etrafındaki depolama kapasitelerinin yeterli olamayabileceğini söyledi. Öte yandan Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci, Türkiye ile Rusya arasında gerilen ilişkilerin ardından Rusya’nın çelik ticaretine tarife dışı engeller getirdiğini söyledi. Ekinci, ilişkilerdeki olumsuzluğun giderilmemesi durumunda her iki ülkenin sanayicileri zarar göreceğini vurguladı. l Ekonomi Servisi Çelikte engel ürkİş’in 4 gün sürecek 22. Olağan Genel Kurulu dün başladı. Genel kurulda sendikacıları sert sözlerle eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Altınızdaki işçi eziliyor farkında değilsiniz” dedi. AKP’nin kayıt dışı istihdam konusunda 13 yılda ne yaptığını soran Kılıçdaroğlu, “Kusura bakmayın yeri geldiğinde alkışlıyorsunuz, bravo diyorsunuz, altınızdaki işçi eziliyor farkında değilsiniz. Sitem edeceğim kusura bakmayın. Çünkü ben de sizden birisiyim” dedi. Hükümetin CHP olmasa taşeron işçiliğin adını bile anmayacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Taşeron işçilerin hakkını ben savunuyorum. Kusu T ru bakmayın. Neden siz savunmuyorsunuz? Siz savunmak zorundasınız” dedi. Kürsüye işçilerin “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktı. Erdoğan, Türkİş’in ideolojik saplantıların değil işçilerin hakkını, hukukunu emeğin gücüyle ve meşruiyet sınırları dahilinde koruduğu sürece etkili bir yapı olacağını belirterek, “Geçmişte ülkemiz bu konuda çok acı tecrübeler yaşadı, bu ülke işçinin hakkını savunmak yerine işçiyi istismar edenleri gördü. Sendika, konfederasyon ağaları gördü. Ülkemizdeki işçilerin sadece yüzde 11.2’sinin sendikalı olmasında sendikalara duyulan bu güvensizliğin hiç mi rolü yoktur” dedi. l ANKARA Atalay tek Aday Türkİş’in mevcut Genel Başkanı Ergün Atalay, genel kurulda tek aday. Bu nedenle yarışsız geçen genel kurulda yönetim kurulunun da büyük olasılıkla aynen kalacağı öğrenildi. Genel kurulda Türkİş’in 24 ilkesi yenilenecek. Ancak en çok merak edilen konu, daha önceki genel kurullarda alınan “kıdem tazminatına dokunulması halinde genel greve çıkılacağı” kararının bu kongrede alınıp alınmayacağı. Genel kurulda “geçmişte alınan kararların aynen korunacağına” ilişkin genel bir karar alınması bekleniyor. Ergün Atalay, Türkiye’de 15 milyon çalışanın sadece 1.5 milyonunun sendikalı olduğunu söyledi. Adana’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Has Turizm’in Yönetim Kurulu Başkanı olan ve aynı zamanda TBMM Üstün Hizmet Madalyası M. Selim Kara sahibi Kara’nın cenazesi dün düzenlenen törenle toprağa verildi. 8 çocuk babası Mehmet Selim Kara’nın cenazesi Samandağ ilçesindeki Merkez Ebul Futuh Camii’ndeki öğle namazının ardından Yeni Mahalle Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kara, Has Turizm olarak Rusya’nın turizm alanında en önemli ödüllerinden Altın At Arabası ödülünü iki kez kazandı. Gençliğinde Kore Savaşı’na da katılan Kara, çevresinde Koreli olarak tanınıyordu. l Ekonomi Servisi Has Turizm’in kurucusuna veda as Turizm’in kuruH cularından 86 yaşındaki Mehmet Selim Kara, C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear