Catalog

Pazar 20 Aralık 2015 6 cerenkumbasar@cumhuriyet.com.tr @cerenkumbasar TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN CEREN KUMBASAR cerenkumbasar@cumhuriyet.com.tr Bahçeşehir’in yüksek Flex’i Dumankaya’nın projesi Bünyamin Derman imzalı ahçeşehir bölgesi özellikle üçüncü havalimanının gündeme gelmesiyle beraber yeniden gözde lokasyonlar arasına girdi. Havalimanı projesi öncesinde, özellikle Esenyurt’ta mağduriyet yaratan projeler arttıkça Bahçeşehir iyice gözden düşmüştü. Hal böyle olunca da arsa yatırımı yapan inşaatçılar projelerini bekletiyorlardı. Ne zamanki Akbatı alışveriş merkezi açıldı, üçüncü havalimanı projesi günlük hayatımıza girdi işte o dönemde Bahçeşehir yine Halkalı, Bağcılar, Esenyurt arasından sıyrılarak bu akstaki “en dikkat çeken lokasyon” koltuğuna tekrar oturdu. Bu lokasyondaki yatırım değeri, Akbatı alışveriş merkezine olan gözardı edilemez ilgi sayesinde, bu avm’ye yakınlıkla ölçümleniyor. Bugün sizlere tanıtacağımız proje de Akbatı’ya çok yakın. Dolayısıyla da lokasyon avantajına sahip. Projenin dikkat çeken diğer bir tarafı da mimarı. Bünyamin Derman, sadece modern mimari tarzıyla değil fonksiyonel ve kullanışlı kat planlarıyla da tasa GAyriMenKUL yapımcı Firma: Dumankaya inşaat Proje Tipi: Evofis Konut sayısı: 321 0 TL’den Arsa Alanı: 1+0: 152.00 TL’den 0 3000 m2 1+1: 304.00 TL’den 0 0 Konut Tipleri: 2+1: 364.8 r. y lı 1+0 , 1+1 , 2+1 baş o Metrekare Alanı: 40 93 m2 Teslim Tarihi: Aralık 2017 Proje Künyesi Umut fakirin ekmeği B Projenin site yönetimini ilk iki yıl Dumankaya ekibi yapacak. rımın kullanışlılık esası olduğunda başarılı olabileceğini işaret eden bir mimar. likle 2545 yaş arası, beyaz yakalı diye tabir olunan iş insanlarına uygun. Öğrenciler için de iyi bir yaşam merkezi olabilecek sosyal donatılara sahip. Projeyi geliştiren Dumankaya firması ise adını son yıllarda farklı ve modern mimari tarzları ile duyuran sektörün büyük oyuncularından biri. Bugüne kadar Dumankaya konutlarında ev sa Türkçesi evofis Fleks ofis, homeofice tarzıyla tasarlanmış bir proje. Türkçesini söylemek gerekirse, ki kuşkusuz gerekir, ofis olarak da kullanmaya uygun tasarlanan düşük metrekareli evler. Bu evler genel hibi olup kayda değer bir şikaâyeti olan bir site sakinine rastlamadım. Bu da demek oluyor ki, gerçekleşen projelerle makette sunulan projeler arasındaki fark çok az. Dumankaya’yla ilgili bir diğer dikkat çeken konu ise firmanın geçen yıl tanıtımını yaptığı fifti fifti kampanyası idi. Bu alternatif ödeme planının sektörde müşteri bazında pek benimsenmediğini söylesem sanırım yanılmış olmam. Bana sorarsanız, böyle bir alternatif yerine sadece düşük peşinat ve ara ödemeli 0 faiz tablosuyla ve yine Saba Tümer gibi popüler bir ismi kullanarak çok daha ses getiren bir kampanya yapılabilirdi. Zira, fifti fifti adından çıkarılması gerektiği gibi yüzde 50’lik bir kâr sunmuyordu. Ancak yine de sektöre yeni bakış açıları geliştirme çabasının, alternatif üretme hızının da hakkını yememek gerekiyor. Dumankaya bir de Türkçe isimlerle yeni projeler geliştirse işte o zaman eleştirecek neredeyse bir şeyimiz kalmayacak. nsan bir zaman diliminden ne bekleyebilir? İnsanoğlunun kendi kendine kurguladığı bir çarkın döngüsünden nasıl olur da bir umut payı çıkarılır? Kendi yarattıkları sonlara ve kendi inşa ettikleri başlangıçlara nasıl bu kadar büyük bir beklentiyle yaklaşabilir insan? Soruların cevabı çok basit; mecburen. Çünkü umut, fakirin ekmeği. Çok zor bir yılı geçirdik. Ekonomik göstergelere ve beklentilere bakacak olursak daha iyi bir yıl umudu içindeyiz. Biraz mecburen, sadece insan olmamız hasebiyle bu beklenti. Biraz da içinde bulunduğumuz coğrafyanın benliğimize işlemiş bir kaos bilinci olduğu için kolay kolay her durumundan umutsuzluğa kapılmıyoruz. Artık kaosun her türü tanıdık bize. Adaletsizlik çok normal, terör zaten kapı komşumuz, eğitim deseniz bu konuda bir beklentimiz bile yok. Hatta neredeyse bu yıl ne tür değişiklikler yapılacağı konusunda fal tutar haldeyiz. Vergi demek zaten biz demek. Biz devletimize vergi vermek için çalışan kullarız. Yolsuzluk konusunda ise fikrimiz sabittir; “yiyor ama yapıyor”. İşte halimiz tam da budur. Dolayısıyla 2015’i zor kılan şey sadece herhangi bir ülkede olsa hükümet devirecek problemler değildi. Bu sorunların çapının, dolayısıyla etki alanının aritmetik bir şekilde artmasıydı. İ İnşaatın umudu Venedik Bienali’nde Darzanà yarışacak Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık sergisi’nde Türkiye Pavyonu’nda yer alacak proje belirlendi. 9 çalışma arasından seçilen Darzanà isimli projenin detayları 2016 yılında açıklanacak. Darzanà adını Grek, Latin, Musevi, Arap ve Türk kültürlerinde gemi yapımı için kullanılan deniz girintisinden alıyor. seçici kurul projeyi tema metniyle kurulan doğrudan bağlantı, farklı deneyimler sunabilme imkanı nedeniyle tercih ettiklerini açıkladı. Mehmet Kütükçüoğlu, ertwuğ Uçar ve Feride Çiçekoğlu’nun önderliğindeki Hüner Aldemir, Hande Ciğerli, Gökçen erkılıç, nazlı Tümerdem ve yiğit yalgın’dan oluşan ekibin hazırlayacağı proje; namık erkal ile Cemal emden’in destekleriyle şekillendirilecek. İnşaat sektörü özelinde, seçim sonuçlarına odaklandığımız ve 2 kasım sabahı itibarıyla depar atmaya başladığımız bir yıl oldu. Seçimden sonraki hızlı koşumuz her ne kadar yılı kurtarmaya yetmese de konut satışları özelinde neredeyse tüm yılı bekleyerek geçiren müteahhitleri sevindirdi. Başbakan’ın açıkladığı reform paketi, her zamanki gibi kısmi çözümleri içerse de imar planlarındaki şeffaflık vurgusuyla bir nebze de olsa rahatlamamıza neden oldu. Rant konusunun gündeme gelmesine sebep olan emsal artışının nedeni ise elbette sorgulanmadı. Bu emsal artışlarının neye göre ve neden kısmi olarak planlandığı ise tabii ki sorulmadı. Esenyurt’ta 25 bin kişinin mağdur oluğu ilk günden beri kaleme aldığım, inşaat sektöründeki reklamlara bir denetim uygulanması gerektiği konusu ise ne sektör oyuncularının aklına (ya da işine) geldi ne de hükümet yetkililerince konu edildi. Ama olsun. Bitti ya 2015 o bize yeter. 2016 ola hayrola. Biz yapalım yine dilek listemizi, alalım beklemeye kendimizi. siZDen GeLenLer sevgili Ceren Hanım, Seçimler bittiğinden beri İstanbul Anadolu yakasında bir ev arayışındayız. Sizin haber yaptığınız projeleri de tek tek gezdik. Seçimimizi eski bir binadan yana kullandık. Fakat bu sefer de nasıl almamız gerektiğine karar veremedik. Almayı düşündüğümüz ev 475 bin lira. Bizim 200 bin liramız var. Banka kredisi kullanırsak 1.12’den kullanmamız gerektiğini öğrendik (çarşamba gününün rakamı) ama bankalara her gidişimizde daha farklı bir rakam duyuyoruz. Acele edip daha da yükselmeden kredi kullanalım mı? Yoksa bekleyip para biriktirmeye devam mı edelim? Bize yardımcı olursanız çok seviniriz. Şimdiden cevabınıza teşekkürler. neval Ş. neval Hanım, Türkiye’nin ve sektörün içinde bulunduğu koşulları değerlendirdiğimizde çok büyük bir avantaj görmediğiniz bir yatırıma, bir evin toplam tutarının yarısı bile cebinizde değilken girmek bana çok akıl kârı gelmiyor. Özellikle de yeni bir yapıdan bahsetmediğimiz için. Bu bina deprem yönetmeliğinden sonra mı inşa edilmiş? Kaç yaşında? Kira getirisi nedir? Eğer eski bir yapıyı, kira getirisi için tercih ettiyseniz bile, mutlaka önümüzdeki 3510 yıl içindeki değer artışına bakmak gerekir. Bir proje sizi 2 yıl kira getirisiz bırakır ama sonrasında %yüzde 50 oranında değer artışıyla zaten bu getiriyi fazlasıyla kompanse eder. Eğer aynı şartlarda bir projeye karar vermiş olsaydınız ve o proje 0 faizle bir ödeme seçeneği sunsaydı, o zaman hemen alın derdim. Banka kredisiyle ev alacaksanız en kısa zamanda karar verip almanızı salık veririm. Zira önümüzdeki günler kredi artışına gebe. Aşağıda 18 Aralık cuma gününün faiz oranlarını bulabilirsiniz. Ancak hesap yaparken kredi masraflarını da hesaba katmayı unutmayın. * Venedik Bienali Türk pavyonun Arsenale’de 20 yıllığına kiralanan mekanda yer alıyor. Çevreci havuz binası Rio de Janeiro İngiltere’de öğrenim güçlüğü çeken öğrencilere özel olarak tasarlanan yapı ahşap tavanıyla ses izolasyonu, cam zeminiyle doğal ışık kullanımını sağlıyor yarının bilim müzesi antiago Calatrava imzalı Museu do Amanhã (Yarının Müzesi) Rio de Janeiro’da dün kapılarını açtı. İnovatif bir kültür merkezi olarak kurgulanan yapı, yerel kültürden esinlenen mimarisiyle kent ve doğa arasındaki ilişkiyi sorguluyor. Müze yapısı, bölgenin yeniden canlandırılması için projelendirilen büyük ölçekli bir planın parçası olarak tasarlanmış. Doğal ışık ve enerji kaynaklarını kullanmak üzere inşa edilen müze, koydaki deniz suyu ile iç mekânların sıcaklığını düzenleyerek, fotovoltaik güneş panelleri ile güneş enerjisi üretiyor. Toplam 5000 m2 kalıcı ve geçici sergi alanları olan yapının çevresinde rıhtım hizasında toplam 7600 m2’lik kamusal açık bir meydan yer alıyor. Strüktür, kuzeygüney doğrultusunda yönlenerek iskelenin güneyi boyunca bahçeler, yollar ve açık eğlence alanlarını kapsayan peyzajın kesintisiz olarak hissedilmesini sağlıyor. S Alfriston Okulu’nun dikkat çeken modern tasarımı Duggan Morris Mimarlık Ofisi tarafından projelendirilmiş. uggan Morris Architects tarafından yapılan Alfriston Okulu’nun havuz binası çevreye uyumu ve farklı mimarisiyle dikkat çekiyor. İngiltere’deki Alfriston Okulu’nda 1118 yaş arası öğrenim güçlüğü çeken kız öğrenciler eğitim görüyor. Spor konusunda özelleşmeye giden okulun yeni havuz binası, öğrencilerin yanı sıra halk kullanımına da açık. D Dışı kadar, içi de kapsamlı olan havuz binasında: spor salonu, soyunma odaları, personel ofisleri ve jimnastik salonu bulunuyor. Binayı farklı kılan çatısı, katlanmış ahşap bir birimin üç defa tekrarlanmasından meydana gelen, en büyüğü 15 metre; en küçüğüyse 5.2 metre yükseliğinde olan 2 adet üçgen makas parçalı, bir strüktür. Bir metrelik cam şeri din üzerine oturan çatı, cam sayesinde doğal ışık kaynağını kullanırken ahşap yapımıyla da ses yalıtımını sağlıyor. İngiltere’de modern mimari denilince akla ilk gelen isimlerden olan Duggan Morris, yapının dışarıdan bakıldığında sanatsal ve ilgi çekici bir eser olarak görünmesinin yanı sıra, içeride, yüzenler için de farklı bir deneyim yaşatmasını istediğinin altını çiziyor. * 18 Aralık 2015 oranları. C M Y B