20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 12 Aralık 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 5 se bile hayatın akarsuyu akıyor hiç durmadan. Türkiye’ye baktığımızda Marquez’in Kolombiya’ya, Astruias’ın Guatemala’ya, Neruda’nın Şili’ye kötülük etmiş birer “vatan haini” oldukları aklımızdan geçmez... Oysa onlar kendi yönetimlerince sevilmeyen, sürgüne gönderilen, horlanan, toplumdan dışlanmak istenen, işkenceden geçirilen insanlardır... Türkiye’nin, yıllarca Nâzım Hikmet’i “vatan haini, düşman” olarak gördüğü gibi. Perşembe günü Can Dündar ve Erdem Gül’ün yazılarını okudum ve düşündüm bir süre... Can ve Erdem’in boyunlarına “casus” yaftası asılmıştı. Yani onlar birer “vatan haini”ydi... Oysa dünya, Can ve Erdem’i yakından tanımış, destek bildirileri yayımlamış, İtalya’dan Kanada’ya değin pek çok ülkede televizyon kanallarında tartışma konusu yapılmıştı... Gerçek olan yazarın gücünün, baskı yönetimlerinin çağdışı politikalarını aşması... Batı dünyasının liberal burjuvası da azgelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin dışlamak istediği gazetecilerini, sanatçılarını ödüllendiriyordu. Hayatın bir gerçeğiydi bu! Nice ölümler, kıyımlar, işkenceler... Böyle bir hayatın içinden geliyoruz hep birlikte... Yakın tarihe tanıklık ediyoruz Türkiye’nin ve dünyanın... Acılarımız, hüzünlerimiz, umutlarımız, sevinçlerimiz kartopu gibi... HHH Can ve Erdem iki hafta önce konuldu zindana... Suçları habercilik! Onların adlarını, tarihe not düşmek için her yazımda mutlaka geçireceğim... Can, “Oda da biri var mı” diye sorarken, Erdem “Uyuyan hücreleri” anlatıyordu perşembe günü. Onlar hücrelerinde tek başınaydı, yani tecritte... Sessizlik bize göre değil Can ve Erdem! Alevlerin alacakaranlığından yitik zamanların, mevsimlerin sevdalarını, umutlarını topluyoruz hep birlikte... Siz içeride, biz dışarıdayız. Gizemli hüzünleri, bizi kışkırtan bakışları, sevgiyi, kardeşliği birlikte bölüşüyoruz... Otları dağlayan alevler gibi çıplak değil aşk, özlem, tutku, insan olmak... Değil! Fidan Sinirlioğlu İbadi Erdoğan: Çekilmeyiz Irak: BM’ye gideceğiz nkara ile Bağdat arasında Musul yakınlarındaki Başika bölgesine Türk askerinin zırhlı olarak gönderilmesi üzerine başlayan kriz, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “özel temsilci” sıfatıyla MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nu Irak’a göndermesi ile de çözülmedi. İki gündür temaslarda bulunan Sinirlioğlu ve Fidan, Irak Başbakanı Haydar el İbadi, Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi ve Savunma Bakanı Halit el Ubeydi ile görüşürken “Başika’daki askeri personelin eğitim ve güvenlik durumuna göre yeniden tanzimi” kararlaştırıldı. İkna olmayan İbadi, Sinirlioğlu ve Fidan’ı ağırlamasının ardından resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada BM Güvenlik Konseyi’nden Türkiye’ye Musul’daki askerlerini derhal geri çekmesi için talimat vermesini isteyeceklerini duyurdu. Davutoğlu, Ankara’ya dönen Sinirlioğlu ve Fidan ile Çankaya Köşkü’nde görüştü. Davutoğlu düzenlediği basın toplantısında Irak’ın “egemenlik ihlali” tepkisini eleştirerek, “Keşke Irak topraklarında mutlak egemenliğini kullanabiliyor olsaydı ve DEAŞ ve PKK gibi terör örgütleri keşke Irak topraklarında faaliyet gösterip başta Irak’a Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Irak Başbakanı Haydar el İbadi ile görüştü. Hücrede tek başına... cıyı bal eylemiştik, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in dizelerini zindanlarda okumuş, mevsimleri biz değiştirmiştik, umutlarımızı çoğaltarak... Sessizlik bize göre değildi. Bir çığlık olurduk, yağmur, fırtına, geçmişin izlerinde hayat olurduk gecenin içinde. Kuşatılmış sokakları, kentleri bilirdik; aynı coğrafyada yaşamaktan mutlu, sevinçleri ortak... Acılarımızı, kaygılarımızı birbirimize anlatırdık... Ne oldu bize, neler değişti? Parçalandık, yarıldık, bilen var mı? O hendekler niye kazıldı, tuğlalar nasıl döşendi! Sokağa çıkma yasağı, tutsak insanlar... Kim istemedi bizim kardeşliğimizi? Sessizlik bize göre değil... Yıldızlar bize uzanan, gülümseyen, dokunan sevgililerimiz olmadı uzun zamandır. Ölümler, acılar, hüzünler... Hayatın acımasızlığı içinde kan gölünde yıkandı yıllarca... Bir sevda, dostluk, kardeşlik, barış, seni, beni, hepimizi, ormanlar gibi soluyup karanlığın ortasına bıraktı. Biz unuttuk güzel şeyleri, mavi suların derinliklerinde, dağların yamaçlarında, vadilerde yaşamayı... Seven, sevişen her şeyi. Yıldızlara inat, ormanlara inat, kuşlara inat, ağaçlara inat... Doğan güneşe, gökkuşağına inat, rüzgâra inat, gülümseyen gökyüzüne inat... Reis, kayyum, başkan düzeni, zorbalık, ikiyüzlülük, terör belası... İşte böyle bir sarmalın içindeyiz... Hukuk devletini tartışmaktan bile korkuyor; adalette eşitliği ve dürüstlüğü, devletin acımasızlığını, terörün niye ivme kazandığını tartışmaktan çekiniyoruz... HHH Aydınlanmanın ışığında yürüyoruz... Mum ışığı gibi bir şey oldu ama olsun, umutlarımızı tüketmedik henüz... Zaman saatin akrebini, yelkovanını sil A Fidan ve Sinirlioğlu’nun Bağdat seferi de çözüm olmadı A İran: Türkiye’ye izin verilmemeli Iraklı Şiilerin dini lideri Ayetullah Ali El Sistani, Bağdat’ın ülkesinin egemenliğini ihlal edenlere “müsamaha göstermemesi” çağrısında bulundu. Sistani doğrudan adını anmasa da Türkiye ile ilgili “İki ülke arasında nihai anlaşmaya varılmadan, terörle mücadeleye destek bahanesiyle bir devletin topraklarına hiçbir ülke asker göndermemeli” mesajını verdi. l Dış Haberler El Sadr: Türk işgali kapıda Iraklı Şii lider Mukteda El Sadr, Necef’teki bir camide cemaate yaptığı konuşmada Musul’daki Türk askerine ilişkin olarak, “Türk işgali kapıda. Bazı gruplar savaşıyor. Görevlerini yapamazsa müdahaleye hazırız” dedi. Öte yandan Basra il meclisi Türk mallarını boykot kararı aldı. Ayrıca Türk firmaların ihalelere katılmasının engelleneceği kararını da kabul etti. l Haber Merkezi olmak üzere tehdit teşkil etmeseydi. Irak’ın egememenliğini uzun süreli olarak etkileyecek bir tedbir değildir. Gerekli görüldüğü zamanlarda da tedbirin mahiyeti, niceliği, sayısal çerçevesi tekrar değerlendirilir” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Türkmenistan’a gitmeden önce yaptığı açıklamada, “Başta DAİŞ olmak üzere tüm terör örgütlerinin cirit attığı bir yer Irak. Ülkemize yapılacak bir saldırıda merkezi yönetimin davetini mi bekleyeceğiz? Irak merkezi yönetimi gerekli tedbiri alamıyorsa, biz alırız. DAİŞ’in Irak’taki işgaline karşı merkezi yönetim henüz herhangi bir şey yapamamıştır” diye konuştu. ‘Tedbiri biz alırız’ Egemenlik eleştirisi Erdoğan, Türkiye’nin geçen yıl sonunda İbadi’nin talebi üzerine oraya, eğitim vermek üzere asker gönderdiğine işaret ederek, “İnsana sormazlar mı, ‘Siz 1.5 yıl önce neredeydiniz?’ diye” ifadelerini kullandı. Fidan ve Sinirlioğlu’nun Irak merkezi yönetimiyle görüştüğünü hatırlatan Erdoğan, “Askerimizi geri çekmek gibi bir şey söz konusu olamaz. Oradaki eğitim verme sürecine kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Ama bunu bir mutabakat içerisinde sürdüreceğiz” dedi. NTV’nin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise “Azaltmaya ya da artırma kararını birlikte vereceğiz. Oradaki tehdit tamamen ortadan kalkmadan belki de artırma ihtiyacı duyacağız” dedi. l Haber Merkezi ‘Engellenirse sarkar’ Davutoğlu, Avrupa’ya vizesiz giriş için muhalefetten destek istedi aşbakan Ahmet Davutoğlu, AB ülkelerine girişte vize muafiyetinin Ekim 2016’da sağlanması için muhalefet partilerine işbirliği çağrısında bulundu. Vize muafiyeti için gerekli yasa tasarılarının paket olarak Meclis’e sunulacağını söyleyen Davutoğlu, Mart 2016’ya kadar bu düzenlemelerin yapılması gerektiğini dile getirdi. “Avrupa Birliği Reform Eylem Grubu” toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, takvim açısından muhalefet partilerine ihtiyaç duyulduğunu belirterek “Meclis çalışmaları dolayısıyla bunlar engellenirse vize muafiyeti gecikmesi için bizle B ri sorumlu tutmasın” dedi. Davutoğlu toplantıda, TürkiyeAB entegrasyon sürecininde, özellikle yargı ve insan hakları konularını içeren 23 ve 24. fasılların açılması yönünde yapılacak yasal düzenlemelerin, AB ülkelerine vize muafiyeti ve Geri Kabul Anlaşması’nın masaya yatırıldığını dile getirdi. Davutoğlu, “Muhalefet partilerimizin vize muafiyetini, Avrupa Birliği müktesebatına uyumu sağlayacak bu kanunlar konusunda bizimle işbirliği yapması ve vatandaşlarımızın bu hakkı bir an önce kullanabilmeleri için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi önemli” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Bahçeli’ye TRT şoku FIRAT KOZOK eçim döneminde AKP’ye ve Cumhurbaşkanı’na saatlerce yayın ayıran TRT’nin özellikle HDP ve MHP’ye ayırdığı süreler dakikalarla sınırlı kalmıştı. MHP lideri Devlet Bahçeli “TRT’den hesap sormazsam namerdim” demişti. Bahçeli, daha sonra bir basın toplantısında da TRT mikrofonlarını kaldırtmıştı. CHP ve HDP ise TRT Genel Müdürü’nün görevden alınması için RTÜK’e başvurmuştu. Ancak son zamanlarda MHP’li iki üyenin kurulda azınlıkta olan AKP ile yakın ilişkisi, Devlet Bahçeli’yi açıkta bıraktı. Kurulda geçen hafta muhalefetin başvuruları gündeme getirildi. Ancak AKP’li ve MHP’li üyeler birlikte hareket ederek konuyu oylatmadı. Bunun üzerine önceki gün CHP ve HDP kontenjanından seçilen üyeler tekriri müzaDevlet Bahçeli kere talep etti. Konunun gündeme alınıp alınmayacağını belirlemek üzere yapılan oylamada yine AKP’li ve MHP’li üyeler ortak tavır koydu ve RTÜK’ün TRT Genel Müdürü konusunda tavır koymaması gerektiği 3’e karşı 6 oyla kararlaştırıldı. Karara tepki gösteren CHP’li üye Süleyman Demirkan, “Bunlar, gerçekleri örtmek için nafile çabalar” derken diğer CHP’li üye İsmet Demirdöğen, “RTÜK üyeleri kendi yetkilerine sahip çıkma konusunda ne yazık ki gerekli dikkat ve özeni göstermemiştir” dedi. l ANKARA S ‘Hesap sormazsam namerdim’ dediği TRT’yi, MHP’liler akladı Keneş’e yine gözaltı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan ancak mahkemeye gitmediği belirtilen eski Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, havalimanında gözaltına alındı. Hâkim karşısına çıkarılan Keneş daha sonra serbest bırakıldı. 6 TGB’liye hapis cezası TGB üyeleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyası kapsamında İzmir’e mitinge gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aleyhine il binasına pankart asmış, 10’u hakkında dava açılmıştı. 1.5 yıl ile 4.5 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklardan Görkem Gözet, Burak Kurt, Caner Ekinci, Batuhan Tetik, Rasim Dirim ve Erdem Şahin’e 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. Mahkeme verilen cezaları erteledi. l EMRE DÖKER / İZMİR C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear