14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 30 Kasım 2015 KULTUR stanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İBBŞT) Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, kurumu bürokratlara teslim eden skandal yönetmeliği değiştiremediği ve “Tiyatroyu tiyatrocular yönetir” ilkesini kabul ettiremediği gerekçesiyle aralık ayı sonunda istifa edeceğini söyledi. Yazıcıoğlu’nun aralarında Skandal olarak kurumun tinitelenen yatro sayönetmelik natçıları nedeniyle ilk olarak Engin Aldönemin Genel kan, Arif Sanat Yönetmeni AkkaAyşenil Şamlıoğlu ya, Yiğit istifa etmişti. Sertdemir, Hakan Arlı ve Aslı İçözü’nün bulunduğu ‘Opera İkizleri’yle randevumuz var Sevenlerince ‘Opera İkizleri’ olarak nitelenen Didem ve Sinem Balık, bir dizi konserle Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde. Sanatçılar, ilk olarak 5 Aralık’ta “Aşk ve Müzikaller”, 16 Ocak’ta “Aşk ve Nostalji” ve 13 Şubat ‘ta “Aşk ve Tango” albümlerinden oluşan Türk ve Arjantin tangoları ile seyircisiyle buluşacak. EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Tiyatro umurlarında değil’ EL SANAT N E G I R A L O R T ŞEHİR TİYA ıcıoğlu z ya rhan E İ YÖNETMEN fa edecek isti ta k ralı A 19 Erdem Gül Can Dündar Erhan Yazıcıoğlu, ‘Tiyatroyu tiyatrocular yönetir’ ilkesini kabul ettiremediği gerekçesiyle aralıkta ekibiyle birlikte istifa edecek İ ekibinin de görevden ayrılacağı belirtiliyor. Yazıcıoğlu, “Aralık sonuna kadar hiçbir şeyi yarım bırakmamak için, yeni biri atanana kadar işin başındayız. Lehimize dönecek kadar ne değişir bilemiyorum. Tüm tiyatro gitmemem için manevi baskı yapıyor. Bu güzel bir şey ama yıprandım” diye konuştu. Yazıcıoğlu, her maddesi kurumun tiyatro sanatçılarının aleyhine olan yönetmelik değişikliği başta olmak üzere kurum sanatçılarına ve çalışanlarına üç yıldır verilmeyen teşvik maaşları ve yıllardır kadrolara atanamayan çalışanlarının kadro hakları ile ilgili olarak belediye yönetimi tarafından söz verilmesine karşın hiçbir değişiklik ve düzeltme yapılmadığını vurguladı. Yazıcıoğlu, artık tiyatro kavramının önemsenmeyişine dayanamadığını belirterek şu yorumda bulundu: “Sağlığımı yitirdim. Tiyatro adına çok şeye katlandım ama artık benim ve tiyatro kavramının önemsenmemesine dayanamıyoCEREN ÇIPLAK rum. Verilen sözlerin hiç değilse birinin tutulmasını bekledim. Umurlarında değil. Çok üzgünüm... Sonuna kadar ölene kadar tiyatro. Nerede olursa...” Yeni yönetmelik skandalı sonrası ilk olarak kurumun o dönemki genel sanat yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu istifa etmişti. Şamlıoğlu’nun yerine belediye tarafından Hilmi Zafer Şahin getirilmişti. Ağustos ayında Hilmi Zafer Şahin de istifa etmiş, yerine Erhan Yazıcıoğlu göreve gelmişti. Yazıcıoğlu, göreve belediye tarafından bazı sözler alarak geldiğini, yönetmelik değişimi ve kadro konusunda çalışmalar yapacağını ancak belediyenin işleri ağır yürütmesi nedeniyle beklentilerine ulaşamadıklarını söylemiş, ardından da beklentilerinin karşılanmaması halinde ekibiyle birlikte istifa edeceklerini duyurmuştu. ‘Derhal serbest bırakılsınlar’ Dünya Yazarlar Birliği (PEN), Can Dündar ve Erdem Gül’ün serbest bırakılması için çağrıda bulundu. EN’in ‘Can Dündar ve Erdem Gül derhal serbest bırakılsın’ başlıklı İngilizce kaleme alınan uluslararası çağrı metninde açıklaması yer alan Uluslararası Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Salil Tripathi, Dündar ve Gül’ün ilk duruşmada tutuklanmalarını kastederek “Araştırmacı gazetecilik hükümetin topluma hesap vermesine yarayan bir araçtır ve bu tip gazetecilik çatışma zamanlarında çok daha gereklidir. PEN, Türk yetkilileri Dündar ve Gül’ü derhal serbest bırakmaya çağırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dündar ile Gül aleyhindeki tüm şikayetleri geri çekeceğini ve yazar ile gazetecileri bu yolla hedef almayacağını garanti etmelidir” dedi. Aynı açıklamada PEN İngil Bu istifa ilk değil P tere Başkanı Jo Glanville, merkezi adına şu ifadeleri kullandı: “Suriye’de devam eden savaş Türk halkı için çok önemli bir konudur ve bu halk hükümetlerinin sınırdan silah geçirip geçirmediğini bilmek için tüm haklara sahiptir. Dündar ve Gül’ün tutuklanmaları basın özgürlüğü ve araştırmacı gazeteciliğe yapılmış bir saldırıdır. Türk yargısına Dündar ve Gül hakkındaki suçlamaların düşürülmesi ve serbest bırakılmaları için çağrıda bulunuyoruz.” ‘Sonuna kadar tiyatro’ Utanç ve rezalet PEN Türkiye Başkanı Zeynep Oral ise “Meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmalarını şiddetle protesto ediyoruz. Onların tutuklanması demokratik olduğunu iddia eden bir ülke için bir utanç ve rezalettir. Biz, bu davada mahkemenin uzun zamandır Can Dündar’ı tehdit eden Türkiye Cumhurbaşkanı’nın etkisi altında kaldığına inanıyoruz” açıklamasında bulundu. Sahneden Dündar ve Gül’e destek Erhan Yazıcıoğlu TAKSAV tarafından düzenlenen 20. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nde, Can Dündar ve Erdem Gül’e sahnelerden destek mesajı gönderildi. DT Cüneyt Gökçer Çayyolu Sahnesi’nde Ankara Birlik Tiyatrosu’nun sahnelediği “‘Üç Kuruşluk Diktatör”’ün ardından konuşan BirGün Gazetesi Ankara Haber Mü dürü Nurcan Gökdemir “‘Basın üzerindeki baskıların giderek yoğunlaştığı, haber yazan basın emekçilerinin cezaevlerine atıldığı günler... Biz dayanışma duygularımızı dile getiriyor, bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını diliyoruz” dedi. İzleyiciler de ayakta alkışlarla Silivri’deki gazetecileri selamladı. l ANKARA Ayşen Gruda: CEREN ÇIPLAK ‘Bu ödül Aylan bebeğe’ Elçi, mülteci dramı, Ankara’dan Paris’e kadar terör acıları için tek ümidimiz sanat ve sanatın insanlara iyiliği hatırlatması” dedi. Törende ilk olarak festivalin “Yas¸am Boyu Onur O¨du¨lu¨” oyuncu Ayşen Gruda, yönetmen Erden Kıral ile oyuncu Kayhan Yıldızoğlu’na sunuldu. Ayşen Gruda, ödülünü multeci dramının simgelerinden Aylan bebeğe adayarak şu konuşmayı yaptı: “Bütün dünya duysun bu ödülü Aylan bebek için alıyorum. Hırslı politikacı amcaları ve teyzeleri yüzünden okula bile gidemeden aramızdan ayrılan dünya çocuğu Aylan bebek için alıyorum.” H Altın Kelebek’e Can Dündar damgası 52. Uluslararası Antalya Film Festivali dün yapılan törenle başladı. Festivalin “Yaşam Boyu Onur Ödülü” sahibi Gruda ödülünü Aylan bebeğe adadı. eçen yıl “Gezi Direnişi” konulu belgesele uyguladıkları sansür nedeniyle çalkantılı bir yıl yaşayan Antalya Film Festivali’nin 52.’si dün Cam Piramid’te yapılan açılış töreniyle başladı. Burcu Esmersoy’un sunduğu gecede her şeye rağmen hayatın devam ettiği ve sinemanın da hayatın bir mucizesi olduğu vurgusu yapıldı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, aynı zamanda festivalin başkanlığını üstlenen Menderes Türel, açılış konuşmasında savaşlara son verecek barış filmlerine ihtiyacımız olduğunu belirtti. Türel, “Barış elçisi Tahir G ürriyet Gazetesi’nin düzenlediği Altın Kelebek Ödül Töreni’ne Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması damga vurdu. Gülben Ergen, “Çocukluğumuzun gençliğimizin, uzun yıllarımızın çocuklarımızın gazetesi Hürriyet... Hürriyet demek Cumhuriyet demek. Cumhuriyet demek biz demek. Bütün ödül alanların Can Dündar’a selamı olsun” dedi. Salonda büyük alkış koparken Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve Fox TV Genel Yayın Müdürü Doğan Şentürk de, Can Dündar’a selam yolladı. Gülben Ergen Ayşen Gruda, “Bu ödülü, hırslı politikacı amcaları ve teyzeleri yüzünden okula bile gidemeden aramızdan ayrılan dünya çocuğu Aylan bebek için alıyorum” dedi. Gecede “Yıldırım O¨nal Anı O¨du¨lu¨” Tijen Par’a, “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” Fransız oyuncu Catherine Deneuve, ABD’li oyuncu Kathleen Turner ve Oscarlı oyuncu Jeremy Irons’a sunuldu. Jeremy Irons, konuşmasında filmlerin evde değil sinemada izlenmesi çağrısı yaptı. l ANTALYA Ara Güler, Doğuş’la sözleşmeyi bozdu Y Ara Güler ıllardır kendi adına bir müze kurulup fotoğraflarının burada yaşaması için uğraşan fotoğrafçı Ara Güler, kişisel arşivinin yer alacağı bir müze için Doğuş Grubu’yla yaptığı sözleşmeyi bozdu. Ara Güler’in, Doğuş Grubu ile imzaladığı sözleşme foto muhabiri Ara Güler’in talebi üzerine iade edildi. l Kültür Servisi White Cheese ‘White Wash’ (İstanbul Piano) Kırk yıl önce kurulmuş bir topluluk vardı; isimlerini Amerikalı bir arkadaşlarından ilham alarak koymuşlardı. Evinde toplanıp plak dinledikleri bu adamın çok sevdiği bir şey vardı. Ne getirelim sorusunun yanıtı hep aynıydı: White Cheese. Hepsi karşı Kadıköy yakasının çocuğuydu. İki okul arkadaşı basçı Murad Dunbay ve gitarcı solist Sinan Kurtul ta rafından kurulmuştu, Altunizade’de Moran Lisesi’nde. Aynı sınıftan davulcu Selami Sevinç katılınca Milliyet Gazetesi’nin liseler arası yarışmasına çıkmışlar, ardından Enis Fosforoğlu Tiyatrosu’nda ve defalarca Bedük ‘Bi Dans Etsek’ (DMC) Eski bir milletvekili olan babasından ardından Bedük adını ilk kez duyduğumuzda takvimler 2005 yılına aitti. Saçsız, yarım sakallı, koyu gözlüklü ve şık giysili bu dans prensi, büyük sahnelerde konserler verdi, partiledi, araya altı tane de stüdyo albümü sığdırdı, ama içindeki sürprizlere karşın ayak bastığı çizgiden hiç sapmadı, tarzına sadık kaldı. Albümden albüme bir İngilizce bir Türkçe söylese de, aynı dünyanın içinde kalmasını bildi. Yeni albümü “Bi Dans Etsek”, bir önceki albümünde verdiği ipuçlarının sonuçlarını taşıyor. Etkiler malum; Giorgio Moroder çizgisine ayak basan Daft Punk diskosu ile Chic devrinin Nile Rodgers funk’ı... Ancak oyun havaları etkilerinin de yoğun gözlemlendiği albümün özü aslında duygusal. Şarkılar Türkçe, üçü müzisyenleriyle ortak. Bir de başarılı bir kavır var; MFÖ şarkısı “Sude”. “Bi Dans Etsek”, diğer albümlerine göre daha feminen; müzikal açıdan yoğun, köşeleri törpülü. Groove duygusu çok yüksek olsa da, içinde danstan öte dinleti özelliklerine sahip taraflar mevcut. Evet, son iki albümde direksiyonu biraz sağ şeride doğru kırdı Bedük, hedefi değiştirmeden. İlerde çevirmeye denk gelmezse bu partiye de zamanında yetişecek, sabaha kadar dans edecek. muratbeser@muratbeser.com Ankara’da çalmışlardı. 10 yıl sonra dağıldı, birbirlerine “Joe” diye hitap eden bu arkadaşlar. Gemi firmalarında kiralama brooker’ı olan Sinan New York’a yerleşirken, davulcu Derya Bozkurt ile gitarcı Gür Akad Clips’i kurdu. 1997’de Murad hayata veda etti. Kuruluşun 40. yılında çıkarttıkları ilk albümdeki “Joe” ona adanmış. Amerikan müziği, bluegrass, country ve rock etkisi altında, Jonathan Richman ile Lou Reed arasında bir sesle söylenmiş şarkılardan oluşan “White Wash”, Whisky’nin gitarcısı Serdar Çokuslu’nun gazıyla gerçekleşmiş; stüdyosunu açmış ve elinden geleni esirgememiş. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear